Cabar katliamında yaşananlar ve 83 şehidin isimleri

BÜYÜKŞEHİR 02.04.2021 - 18:03, Güncelleme: 21.04.2021 - 10:58
 

Cabar katliamında yaşananlar ve 83 şehidin isimleri

Denizli Büyükşehir Belediyesi, 02 Nisan 1921'de Yunan işgali sırasında yakılarak katledilen 83 vatandaşın mezarını Cabar Milli Mücadele Şehitliği ve Anıtı ile ölümsüzleştirdi.  İşte o katliamda yaşananlar ve katliam sonrası yazılan ağıtlar ve şehit olanların isimleri bu haberimizde...   Yunan askerlerinin Cabar köyüne girip evleri ateşe vermesi ve gördükleri her canlıyı öldürmesi ile birlikte köy içinde bir kargaşa, bir telaş başlar. Herkes oradan oraya koşuşmakta, kızılca kıyamet bir gün yaşanmıştır.  İşte o katliamın ayrıntıları ve 83 şehidin isimleri;   CABAR KATLİAMI   I. Dünya Savaşı sonrası, 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması’nın 7. maddesine göre; “İtilaf Devletleri kendi güvenliklerini tehdit eden herhangi bir durum ortaya çıkarsa, stratejik noktaları işgal edebileceklerdi.” Bu maddeden hareketle, Osmanlı Devleti toprakları,  dört bir koldan işgal edilmeye, paylaşılmaya başlanır.   15 Mayıs 1919 günü sabahın erken saatlerinde İtilaf Devletleri’nin desteklediği Yunan Ordusu, İzmir’i işgale başlar. Yunan kuvvetleri, kısa sürede Manisa, Aydın ve Uşak’ı işgal ederler. Çivril topraklarına kadar yaklaşan Yunan birlikleri, 8 Ocak 1921 tarihinde Çivril’i işgal eder. Bu işgal, daha çok keşif amaçlıdır ve 10 gün sürer.   516 gün sürecek olan Çivril’in ikinci işgali ise, 1 Nisan 1921 tarihinde, Cuma günü başlamıştır. İşgal için Çivril’e Bulkaz (Gürpınar) istikametinden gelen Yunan askerlerine ilk karşı koyanlar Kuvayı millîye güçleri ve Cabar köylüleri olmuştur. Alatepe Çatışmaları’nda, Türk topçusu ilk ateşte Gökbaşlı üzerinden inen Yunan askerlerine kayıplar verdirmişti. Aynı gün Naldanlı mevkiindeki çatışmada 4 Yunan askeri öldürülmüş, biri yaralanmıştır. Bu olay, Cabar baskınının nedeni olmuştur. Bugün yaşanan acı olaylardan sonra Çivril işgal edilir.   Cabar köyü için ise asıl acılar bundan sonra başlayacaktır. 1 Nisan’ı 2 Nisan’a bağlayan gece yarısı bir grup Yunan askeri, Cabar köyünün direnişinin intikamını almak ve çevreye gözdağı vermek için köye gelir. Gece baskını şeklinde gerçekleşen Cabar Katliamı, Yunan işgal yöntemi olan yakmak, yıkmak ve toplu kıyımın en acı örneğidir. Bu amaçlarla, köyün içine beşer onar dağılan Yunan askerleri, bütün evleri ateşe vermeye başlar. Bunların gürültüsü ile uyanan, gündüz Naldanlı’da Yunan’la çarpışan beş kişi, silahsız olarak birden dışarı çıkarlar. Bunları gören Yunan askerleri, köy odasının yanındaki dibek taşının etrafında, süngü darbeleriyle beşini de şehit ederler. Bu kişiler, Çalıklar’ın İbrahim, Panguduzoğlu Mahmut, Köyün hocası Çomçaoğlu Ali, Sarı Musaoğlu Mustafa ve Karayeğen oğlu Mustafa’dır.   Yangınlardan canını kurtarmak için dışarı çıkanlar ise ya süngülenerek ya da kurşunlanarak öldürülür. Çoluk-çocuk, kadın-erkek, yaşlı-genç demeden başlayan bu toplu kıyım gün ışıyana dek devam eder.   Cabar olayıyla ilgili, Genel Kurmay Başkanlığı tarafından hazırlanan yayınların 11 Nisan 1921 tarihli bölümünde “Yunanlıların, bir subayın öldürüldüğünü bahane ederek Çivril’in Cabar köyünü yaktığı ve köy halkının tamamen öldürüldüğü öğrenilmişti” şeklinde bir bilgi bulunmaktadır.   Tarihin bu kara gecesinde, her birinin ayrı ayrı öyküsü olan 83 can şehit edilmiştir.   Denizli Büyükşehir Belediyesi olarak unutulan bu mezarlığın tespitini yaparak kamulaştırdık. Alanda bulunan kabirleri yeniden düzenledik. Etrafını çevirerek üzerinde dönemi anlatan figürleri olan anıt yaptık. Şehitliğin alanını çevirdik. Bu acı olayı yaşayan Cabar halkının yaktığı ağıtı derledik, notalandırdık ve Türk Halk Müziği repertuarına kazandırdık. Şehitlerimizin isimlerini ev ev dolaşarak netlik kazandırdık ve burada anıta yazdık. O dönemde görev yapan Çivril Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti üyelerinin isimlerini de anıta ekledik.     ÇİVRİL MÜDAFAA-İ HUKUK CEMİYETİ                 Kurucular ve Yönetim: Çorbacıoğlu Mehmet Ali Ağa                  (Başkan) Müderris Hasan Efendi                            (Çivril) Baltaoğlu Hacı İsmail Ağa                        (İğdir köyü) Baltaoğlu Bekir Efendi                              (İğdir köyü) Yağlıkaraoğlu Hacı İbrahim Ağa               (Çivril) Şeyh Mehmet Ali Efendi                            (Çivril) Karasanlar’ın Hattat Mehmet Efendi         (Çivril)                 Destek verenler: Çorbacıoğlu Hasan Ağa                       (Serbanşah-Savranşah köyü) Bekir Ağalar’ın Mehmet                        (Işıklı köyü) Bekir Ağalar’ın Hamdi Efendi                (Işıklı köyü) Hacı Eyüp Ağa                                      (Balçıkhisar köyü) Hamdi Efendi                                         (Kızılcasöğüt köyü) Hulusi Bey                                              (Kızılcasöğüt köyü) Tortoğlu Hasan Ağa                                (Karayahşiler köyü) Gemeli Küçük Mehmet Ağa                   (Çivril)   28 Ağustos 1920’de Çivril Müdafaa-i Hukuk Başkanlığına verilen emir:   “Alaşehir ve Elvanlar’da toplanan düşman kuvvetleri İnay istikametinde ilerlemeye başlamışlardır. Namus ve fedakârlık gösterme zamanı gelmiştir. İlçenizin bütün silahlı kuvvetlerini toplayarak Karahallı nahiyesine hareketle, mıntıka komutanı Sabri Bey emrinde, Uşak istikametinde düşmanın yan ve gerilerini tehdit edecek şekilde 23. Tümene yardımınızı isterim.   Çivril kazası namuskâr halkının Uşak din kardeşlerine yardım edeceklerinden eminim. Ne kadar kuvvetle hareket edildiği haberini Afyonkarahisar’da bekliyorum.   Hepinizi Tanrı’ya emanet ederim.” ( B.M.M. Başkanı Mustafa Kemal)   CABAR AĞITI VE KOTURLARIN EMİNE   Yunan askerlerinin Cabar köyüne girip evleri ateşe vermesi ve gördükleri her canlıyı öldürmesi ile birlikte köy içinde bir kargaşa, bir telaş başlar. Herkes oradan oraya koşuşmakta, kızılca kıyamet bir gün yaşanmaktadır.   Güzelliği dilden dile dolaşan, 17 yaşındaki Koturlar’ın Emine de telaşla evlerinin avlusuna çıkar. Bu sırada sokakta dolaşan Yunan askerleri Emine’yi görür ve alıp götürmek isterler. Emine kaçar, ancak Yunan askerleri Emine’yi yakalarlar ve sürükleyerek götürmeye çalışırlar. Emine; “Ağabey yetiş, aldırdın beni!” diye bağırır. Ağabeyi Kazım, hemen dışarı çıkar ve Yunan askerlerinin kardeşini sürükleyerek götürdüklerini görünce çılgına döner, birden geri dönüp, kapı ardında duran nacağı alıp gelir. Nacağı, Emine’yi tutan askerin kafasına indirir. Bu sırada, orada bulunan diğer Yunan askerleri, Kazım’ı ve Emine’yi şehit ederler. Kazım, Çalıklar’ın Mehri ile nişanlıdır. Katliamdan kurtulan birkaç köylü, gün ağardığında Mehri’nin de cansız bedeniyle karşılaşırlar.   Bu kara gecede, her birinin ayrı ayrı öyküsü olan 83 can şehit edilmiştir. Yaşanan bu acılar, bölge insanı ve köylüler arasında kapanması mümkün olmayan derin izler bırakmıştır. Sonraki günlerde ölenlerin ardından ağıtlar yakılmıştır. Cabar Ağıtı, bu acıların içinden doğup, Türk Halk Kültürü’ne katılmıştır.   Koturlar’ın Emine, ağabeyi Kazım, Çalıklar’ın Mehri ve diğer Cabar Şehitleri bu şehitlikte yan yana yatmaktadırlar. Günümüze kadar ulaşan bu ağıtın sözleri şöyledir     CABAR AĞITI   Gökpınara  desti de goydum dolmadı, Yangın Cabar’da eğri de fesli  galmadı. Gara yaşlar  yeşil giyer donunu , Şeher Cabar ahrete dönmüş yönünü,   Martinimin ucu da Yonan demiri Ağlama Cabar bu da gumandanın emiri. Ay mı doğdu, gün mü de doğdu yayıldı, Koturların  Emine bir gurşunda bayıldı.   Şu Cabar’ın eriğine, dallerine, Varın bakın Koturların hallerine. Garagayam  istihkam, içinde yoktur İslam, Halt etmendi kel Yonan, Gumitler  senden aslan.   CABAR ŞEHİTLERİ (1-2 Nisan 1921   ÇALIKLAR (Çakın/Kaya/Şahin/Uysal ) Çalıklar’ın Fatma Çalıklar’ın Hatice Çalıklar’ın Havva Hanım Çalıklar’ın İbrahim Çalıklar’ın Mehri Çalıklar’ın Ramazan Çalıklar’ın Raziye Çalıklar’ın Ümmü Çalıklar’ın Yakup Çalıklar’ın Zehra Bit  Haliller’in Elif Bit Haliller’in Halil Bit Haliller’in Mevlit Curalar’ın Halime Garagışlar’ın Fatma Garagışlar’ın İbrahim   ÇOMÇAOĞULLARI (Özcan/Ulu/Yaşar) Çomçaoğlu Ali (Cabar köyünün imamı) Çomçaoğlu Şaban Çomçaoğlu Mehmet Çomçaoğlu Elif Çomçaoğlu Fadime              GARA MUSALAR (Coşğun/Yaşar) Gara Musalar’ın Ayşe Gara Musalar’ın Döne Gara Musalar’ın Elif Gara Musalar’ın Fatma Gara Musalar’ın İbrahim Gara Musalar’ın Mehmet Gara Musalar’ın Mustafa Gara Musalar’ın Yakup Yusuf Çavuşlar’ın Fatma Yusuf Çavuşlar’ın Gıli Dayı                                GOCA AMATLAR (Uğuz) Goca Amatlar’ın Ayşe Goca Amatlar’ın Raziye Goca Amatlar’ın Ahmet Goca Amatlar’ın İbrahim Goca Amatlar’ın Alime   GÜMÜŞOĞULLARI Gümüşoğulları’nın Döne Ebe Gümüşoğulları’nın Mustafa   KOTURLAR   (Erdoğan) Koturlar’ın Âlime Koturlar’ın Ayşe Koturlar’ın Elif Koturlar’ın Emine Koturlar’ın Fatma Koturlar’ın Halil İbrahim Koturlar’ın Kazım Koturlar’ın Osman Sarı Veliler’in Kelci Ümmü Ebe   KÖSELER Köseler’in Ahmet Köseler’in Fatma Köseler’in Mustafa Köseler’in Ramazan Köseler’in Raziye   PANGUDUZOĞLU   (Ergül/Tekin/Uğur) Panguduzoğlu Asiye Panguduzoğlu Battal Panguduzoğlu Bekir Ali Panguduzoğlu Fatma Panguduzoğlu Gürce Ebe Panguduzoğlu Hüseyin Panguduzoğlu Mahmut Panguduzoğlu Ramazan Köpek Hasanlar’ın Fatma Köpek Hasanlar’ın Raziye Tekinler’in Hanım Ebe   SARIMUSALAR  (Karagöz) Sarı Musaoğlu Fatma Sarı Musaoğlu Mustafa Karagözler’in Arzu Hanım Karagözler’in Ayşe Karagözler’in Halime Karagözler’in Hamza Karagözler’in Mehmet Karagözler’in Musa Karagözler’in Musa Ağa’nın çocuğu Karagözler’in Recep                                                      KONUKLAR Baştan Amatoğlu Yeşil Dayı (Karabedirler köyünden) Kabakçıoğlu Hüseyin      (Koçak köyünden) Karayeğen oğlu Mustafa Köseoğlu Rıza (İğdir köyünden) Köseoğlu Sefer                (İğdir köyünden) Neslihan Hanım Neslihan Hanım’ın Bebeği Veyisoğulları’ndan Hüseyin (Bulkaz köyünden) Veyisoğulları’ndan Mustafa (Bulkaz köyünden) Adı belirlenemeyen 1 kişi (Bulkaz köyünden)     Şehitlerin adları, Prof. Dr. Turgut TOK, Öğretmen Münir SAYHAN ve Hüdaverdi OTAKLI tarafından Çivril ilçesi ve Cabar köyünde, Ramazan KAZIK (1945), Şevket ÇETİN (1915), İsmail BACAK (1916), Zehra KAYA (1922), Munise KAYA (1937), Fatma ŞAHİN (1933), Celal ŞAHİN (1940), Pürsen KARAGÖZ (1943), Nuri KAYA (1964) ve köylülerle yapılan söyleşilerden ve saha çalışmalarından hareketle belirlenmiştir.  

Denizli Büyükşehir Belediyesi, 02 Nisan 1921'de Yunan işgali sırasında yakılarak katledilen 83 vatandaşın mezarını Cabar Milli Mücadele Şehitliği ve Anıtı ile ölümsüzleştirdi.  İşte o katliamda yaşananlar ve katliam sonrası yazılan ağıtlar ve şehit olanların isimleri bu haberimizde...

 

Yunan askerlerinin Cabar köyüne girip evleri ateşe vermesi ve gördükleri her canlıyı öldürmesi ile birlikte köy içinde bir kargaşa, bir telaş başlar. Herkes oradan oraya koşuşmakta, kızılca kıyamet bir gün yaşanmıştır.  İşte o katliamın ayrıntıları ve 83 şehidin isimleri;

 

CABAR KATLİAMI

 

I. Dünya Savaşı sonrası, 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması’nın 7. maddesine göre; “İtilaf Devletleri kendi güvenliklerini tehdit eden herhangi bir durum ortaya çıkarsa, stratejik noktaları işgal edebileceklerdi.” Bu maddeden hareketle, Osmanlı Devleti toprakları,  dört bir koldan işgal edilmeye, paylaşılmaya başlanır.

 

15 Mayıs 1919 günü sabahın erken saatlerinde İtilaf Devletleri’nin desteklediği Yunan Ordusu, İzmir’i işgale başlar. Yunan kuvvetleri, kısa sürede Manisa, Aydın ve Uşak’ı işgal ederler. Çivril topraklarına kadar yaklaşan Yunan birlikleri, 8 Ocak 1921 tarihinde Çivril’i işgal eder. Bu işgal, daha çok keşif amaçlıdır ve 10 gün sürer.

 

516 gün sürecek olan Çivril’in ikinci işgali ise, 1 Nisan 1921 tarihinde, Cuma günü başlamıştır. İşgal için Çivril’e Bulkaz (Gürpınar) istikametinden gelen Yunan askerlerine ilk karşı koyanlar Kuvayı millîye güçleri ve Cabar köylüleri olmuştur. Alatepe Çatışmaları’nda, Türk topçusu ilk ateşte Gökbaşlı üzerinden inen Yunan askerlerine kayıplar verdirmişti. Aynı gün Naldanlı mevkiindeki çatışmada 4 Yunan askeri öldürülmüş, biri yaralanmıştır. Bu olay, Cabar baskınının nedeni olmuştur. Bugün yaşanan acı olaylardan sonra Çivril işgal edilir.

 

Cabar köyü için ise asıl acılar bundan sonra başlayacaktır. 1 Nisan’ı 2 Nisan’a bağlayan gece yarısı bir grup Yunan askeri, Cabar köyünün direnişinin intikamını almak ve çevreye gözdağı vermek için köye gelir. Gece baskını şeklinde gerçekleşen Cabar Katliamı, Yunan işgal yöntemi olan yakmak, yıkmak ve toplu kıyımın en acı örneğidir. Bu amaçlarla, köyün içine beşer onar dağılan Yunan askerleri, bütün evleri ateşe vermeye başlar. Bunların gürültüsü ile uyanan, gündüz Naldanlı’da Yunan’la çarpışan beş kişi, silahsız olarak birden dışarı çıkarlar. Bunları gören Yunan askerleri, köy odasının yanındaki dibek taşının etrafında, süngü darbeleriyle beşini de şehit ederler. Bu kişiler, Çalıklar’ın İbrahim, Panguduzoğlu Mahmut, Köyün hocası Çomçaoğlu Ali, Sarı Musaoğlu Mustafa ve Karayeğen oğlu Mustafa’dır.

 

Yangınlardan canını kurtarmak için dışarı çıkanlar ise ya süngülenerek ya da kurşunlanarak öldürülür. Çoluk-çocuk, kadın-erkek, yaşlı-genç demeden başlayan bu toplu kıyım gün ışıyana dek devam eder.

 

Cabar olayıyla ilgili, Genel Kurmay Başkanlığı tarafından hazırlanan yayınların 11 Nisan 1921 tarihli bölümünde “Yunanlıların, bir subayın öldürüldüğünü bahane ederek Çivril’in Cabar köyünü yaktığı ve köy halkının tamamen öldürüldüğü öğrenilmişti” şeklinde bir bilgi bulunmaktadır.

 

Tarihin bu kara gecesinde, her birinin ayrı ayrı öyküsü olan 83 can şehit edilmiştir.

 

Denizli Büyükşehir Belediyesi olarak unutulan bu mezarlığın tespitini yaparak kamulaştırdık. Alanda bulunan kabirleri yeniden düzenledik. Etrafını çevirerek üzerinde dönemi anlatan figürleri olan anıt yaptık. Şehitliğin alanını çevirdik. Bu acı olayı yaşayan Cabar halkının yaktığı ağıtı derledik, notalandırdık ve Türk Halk Müziği repertuarına kazandırdık. Şehitlerimizin isimlerini ev ev dolaşarak netlik kazandırdık ve burada anıta yazdık. O dönemde görev yapan Çivril Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti üyelerinin isimlerini de anıta ekledik.

 

 

ÇİVRİL MÜDAFAA-İ HUKUK CEMİYETİ

               

Kurucular ve Yönetim:

Çorbacıoğlu Mehmet Ali Ağa                  (Başkan)

Müderris Hasan Efendi                            (Çivril)

Baltaoğlu Hacı İsmail Ağa                        (İğdir köyü)

Baltaoğlu Bekir Efendi                              (İğdir köyü)

Yağlıkaraoğlu Hacı İbrahim Ağa               (Çivril)

Şeyh Mehmet Ali Efendi                            (Çivril)

Karasanlar’ın Hattat Mehmet Efendi         (Çivril)

               

Destek verenler:

Çorbacıoğlu Hasan Ağa                       (Serbanşah-Savranşah köyü)

Bekir Ağalar’ın Mehmet                        (Işıklı köyü)

Bekir Ağalar’ın Hamdi Efendi                (Işıklı köyü)

Hacı Eyüp Ağa                                      (Balçıkhisar köyü)

Hamdi Efendi                                         (Kızılcasöğüt köyü)

Hulusi Bey                                              (Kızılcasöğüt köyü)

Tortoğlu Hasan Ağa                                (Karayahşiler köyü)

Gemeli Küçük Mehmet Ağa                   (Çivril)

 

28 Ağustos 1920’de Çivril Müdafaa-i Hukuk Başkanlığına verilen emir:

 

“Alaşehir ve Elvanlar’da toplanan düşman kuvvetleri İnay istikametinde ilerlemeye başlamışlardır. Namus ve fedakârlık gösterme zamanı gelmiştir. İlçenizin bütün silahlı kuvvetlerini toplayarak Karahallı nahiyesine hareketle, mıntıka komutanı Sabri Bey emrinde, Uşak istikametinde düşmanın yan ve gerilerini tehdit edecek şekilde 23. Tümene yardımınızı isterim.

 

Çivril kazası namuskâr halkının Uşak din kardeşlerine yardım edeceklerinden eminim. Ne kadar kuvvetle hareket edildiği haberini Afyonkarahisar’da bekliyorum.

 

Hepinizi Tanrı’ya emanet ederim.” ( B.M.M. Başkanı Mustafa Kemal)

 

CABAR AĞITI VE KOTURLARIN EMİNE

 

Yunan askerlerinin Cabar köyüne girip evleri ateşe vermesi ve gördükleri her canlıyı öldürmesi ile birlikte köy içinde bir kargaşa, bir telaş başlar. Herkes oradan oraya koşuşmakta, kızılca kıyamet bir gün yaşanmaktadır.

 

Güzelliği dilden dile dolaşan, 17 yaşındaki Koturlar’ın Emine de telaşla evlerinin avlusuna çıkar. Bu sırada sokakta dolaşan Yunan askerleri Emine’yi görür ve alıp götürmek isterler. Emine kaçar, ancak Yunan askerleri Emine’yi yakalarlar ve sürükleyerek götürmeye çalışırlar. Emine; “Ağabey yetiş, aldırdın beni!” diye bağırır. Ağabeyi Kazım, hemen dışarı çıkar ve Yunan askerlerinin kardeşini sürükleyerek götürdüklerini görünce çılgına döner, birden geri dönüp, kapı ardında duran nacağı alıp gelir. Nacağı, Emine’yi tutan askerin kafasına indirir. Bu sırada, orada bulunan diğer Yunan askerleri, Kazım’ı ve Emine’yi şehit ederler. Kazım, Çalıklar’ın Mehri ile nişanlıdır. Katliamdan kurtulan birkaç köylü, gün ağardığında Mehri’nin de cansız bedeniyle karşılaşırlar.

 

Bu kara gecede, her birinin ayrı ayrı öyküsü olan 83 can şehit edilmiştir. Yaşanan bu acılar, bölge insanı ve köylüler arasında kapanması mümkün olmayan derin izler bırakmıştır. Sonraki günlerde ölenlerin ardından ağıtlar yakılmıştır. Cabar Ağıtı, bu acıların içinden doğup, Türk Halk Kültürü’ne katılmıştır.

 

Koturlar’ın Emine, ağabeyi Kazım, Çalıklar’ın Mehri ve diğer Cabar Şehitleri bu şehitlikte yan yana yatmaktadırlar. Günümüze kadar ulaşan bu ağıtın sözleri şöyledir

 

 

CABAR AĞITI

 

Gökpınara  desti de goydum dolmadı,

Yangın Cabar’da eğri de fesli  galmadı.

Gara yaşlar  yeşil giyer donunu ,

Şeher Cabar ahrete dönmüş yönünü,

 

Martinimin ucu da Yonan demiri

Ağlama Cabar bu da gumandanın emiri.

Ay mı doğdu, gün mü de doğdu yayıldı,

Koturların  Emine bir gurşunda bayıldı.

 

Şu Cabar’ın eriğine, dallerine,

Varın bakın Koturların hallerine.

Garagayam  istihkam, içinde yoktur İslam,

Halt etmendi kel Yonan, Gumitler  senden aslan.

 

CABAR ŞEHİTLERİ (1-2 Nisan 1921

 

ÇALIKLAR (Çakın/Kaya/Şahin/Uysal )

Çalıklar’ın Fatma

Çalıklar’ın Hatice

Çalıklar’ın Havva Hanım

Çalıklar’ın İbrahim

Çalıklar’ın Mehri

Çalıklar’ın Ramazan

Çalıklar’ın Raziye

Çalıklar’ın Ümmü

Çalıklar’ın Yakup

Çalıklar’ın Zehra

Bit  Haliller’in Elif

Bit Haliller’in Halil

Bit Haliller’in Mevlit

Curalar’ın Halime

Garagışlar’ın Fatma

Garagışlar’ın İbrahim

 

ÇOMÇAOĞULLARI (Özcan/Ulu/Yaşar)

Çomçaoğlu Ali (Cabar köyünün imamı)

Çomçaoğlu Şaban

Çomçaoğlu Mehmet

Çomçaoğlu Elif

Çomçaoğlu Fadime

            

GARA MUSALAR (Coşğun/Yaşar)

Gara Musalar’ın Ayşe

Gara Musalar’ın Döne

Gara Musalar’ın Elif

Gara Musalar’ın Fatma

Gara Musalar’ın İbrahim

Gara Musalar’ın Mehmet

Gara Musalar’ın Mustafa

Gara Musalar’ın Yakup

Yusuf Çavuşlar’ın Fatma

Yusuf Çavuşlar’ın Gıli Dayı

                              

GOCA AMATLAR (Uğuz)

Goca Amatlar’ın Ayşe

Goca Amatlar’ın Raziye

Goca Amatlar’ın Ahmet

Goca Amatlar’ın İbrahim

Goca Amatlar’ın Alime

 

GÜMÜŞOĞULLARI

Gümüşoğulları’nın Döne Ebe

Gümüşoğulları’nın Mustafa

 

KOTURLAR   (Erdoğan)

Koturlar’ın Âlime

Koturlar’ın Ayşe

Koturlar’ın Elif

Koturlar’ın Emine

Koturlar’ın Fatma

Koturlar’ın Halil İbrahim

Koturlar’ın Kazım

Koturlar’ın Osman

Sarı Veliler’in Kelci Ümmü Ebe

 

KÖSELER

Köseler’in Ahmet

Köseler’in Fatma

Köseler’in Mustafa

Köseler’in Ramazan

Köseler’in Raziye

 

PANGUDUZOĞLU   (Ergül/Tekin/Uğur)

Panguduzoğlu Asiye

Panguduzoğlu Battal

Panguduzoğlu Bekir Ali

Panguduzoğlu Fatma

Panguduzoğlu Gürce Ebe

Panguduzoğlu Hüseyin

Panguduzoğlu Mahmut

Panguduzoğlu Ramazan

Köpek Hasanlar’ın Fatma

Köpek Hasanlar’ın Raziye

Tekinler’in Hanım Ebe

 

SARIMUSALAR  (Karagöz)

Sarı Musaoğlu Fatma

Sarı Musaoğlu Mustafa

Karagözler’in Arzu Hanım

Karagözler’in Ayşe

Karagözler’in Halime

Karagözler’in Hamza

Karagözler’in Mehmet

Karagözler’in Musa

Karagözler’in Musa Ağa’nın çocuğu

Karagözler’in Recep                      

                              

KONUKLAR

Baştan Amatoğlu Yeşil Dayı (Karabedirler köyünden)

Kabakçıoğlu Hüseyin      (Koçak köyünden)

Karayeğen oğlu Mustafa

Köseoğlu Rıza (İğdir köyünden)

Köseoğlu Sefer                (İğdir köyünden)

Neslihan Hanım

Neslihan Hanım’ın Bebeği

Veyisoğulları’ndan Hüseyin (Bulkaz köyünden)

Veyisoğulları’ndan Mustafa (Bulkaz köyünden)

Adı belirlenemeyen 1 kişi (Bulkaz köyünden)

 

 

Şehitlerin adları, Prof. Dr. Turgut TOK, Öğretmen Münir SAYHAN ve Hüdaverdi OTAKLI tarafından Çivril ilçesi ve Cabar köyünde, Ramazan KAZIK (1945), Şevket ÇETİN (1915), İsmail BACAK (1916), Zehra KAYA (1922), Munise KAYA (1937), Fatma ŞAHİN (1933), Celal ŞAHİN (1940), Pürsen KARAGÖZ (1943), Nuri KAYA (1964) ve köylülerle yapılan söyleşilerden ve saha çalışmalarından hareketle belirlenmiştir.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.