Çocuğunuza Dikkat! Erken Tanı Şart

   Denizli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne bağlı Denizli Devlet Hastanesi Çocuk Psikiyatri Uz. Dr. Merve Aktaş Terzioğlu çocuklarda görülen Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunda (DEHB) erken tanı ve tedavinin önemine dikkat çekti.   Uz. Dr. Merve Aktaş Terzioğlu dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun dikkat süresinin kısalığı, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik ile seyreden, erken tanı ve tedaviye iyi yanıt veren bir bozukluk olduğunu söyledi. DEHB olan bir çocukta hem dikkat alanında sorun hem de hareketlilik ve dürtüselliğin olmasının zorunlu olmadığına değinen Terzioğlu; “Bazı çocuklarda sadece dikkat eksikliği görülürken bazı çocuklarda sadece hareketlilik ve dürtüsellik görülmekte, bazılarında ise tüm belirtiler görülmektedir.   DEHB tanısını koyabilmek için belirtilerin birden fazla ortamda (ev, okul, iş) görülmesi, okul başarısını, sosyal ilişkileri, işlevselliği etkilemesi gerekmektedir. Okul öncesi yaşlarda en sık görülen belirtiler aşırı hareketlilik, kıpır kıpır olma, yerinde duramama iken, ilkokul döneminde de sınıfta yerinde oturmakta güçlük, çok konuşma, söz kesme, sıra bekleyememe ve dikkat sorunları gibi belirtiler görülmektedir. Ergenlik döneminde ise aşırı hareketlilik azalmakta, hareketlilik yerini huzursuzluk hissine bırakmakta, dikkat eksikliği, öfke kontrol sorunları, aile ile çatışma, akran ilişkilerinde sorunlar ve alkol-madde kullanımı görülebilmektedir. Aileleri en çok yanıltan nokta ise çocuğun tüm gün internette vakit geçirirken, bilgisayarda oyun oynarken ya da televizyon izlerken, eğlenceli işler yaparken dikkat sorunu yaşamaması yani dikkatle ilgili sorunların zevk ve haz veren aktivitelerde, bol uyaran içeren etkinliklerde olmaması ancak sorumluluk gerektiren aktivitelerde görülmesidir” dedi.     DEHB olan ancak tedavi edilmeyen çocuklarda  ders başarısızlığı, okuldan kaçma, kurallara uymama, zihinsel kapasitesinin daha altında bir eğitim düzeyine sahip olma, öfke kontrol sorunları, arkadaşları tarafından dışlanma, olumsuz akran gruplarına katılma, sigara-alkol-madde kullanımı, internet ve oyun bağımlılığı, uygunsuz cinsel deneyimler, depresyon ve kaygı bozuklukları gibi ruhsal hastalıklar açısından daha fazla risk altında olduklarından bahseden Uz. Dr. Merve Aktaş Terzioğlu  DEHB’ de  uygulanması gereken tedavi yöntemlerini şu şekilde sıraladı: “DEHB tıbbi bir bozukluk olduğu için doğru tanı konulması, eşlik eden hastalıkların tanınması ve tedavisinin düzenlenmesi için Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları hekimi tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.   Çocuk ve aile ile görüşülerek klinik bir değerlendirme yapılmakta, öğretmenlerden bilgi alınmaktadır. Gerek görülürse zihinsel işlevleri ve dikkati değerlendiren testler yapılmaktadır. DEHB tedavisinde ilaçla tedavi, davranışçı yaklaşımlar, okul temelli girişimler, aile eğitimi bir bütün şeklinde uygulanmaktadır. Bu nedenle DEHB’nin erken tanı ve tedavisi çocuğun geleceği için önem taşımaktadır” dedi.