Çocuklarda Büyüme Gelişme Geriliği

SAĞLIK 07.12.2016 - 09:43, Güncelleme: 21.04.2021 - 10:50
 

Çocuklarda Büyüme Gelişme Geriliği

denizli haber / denizli 20 haber / Çocuklarda Büyüme Gelişme Geriliği

Denizli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne bağlı Denizli Devlet Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Dr. Selda Ayça Altıncık, çocuklarda normal büyüme ve büyüme geriliği hakkında bilgiler verdi.     Büyümenin 3 fazlı olduğunu ve anne karnında başlayıp, ergenliğin bitiminde, epifiz hatlarının (büyüme kıkırdıkları) kapanması ile sona erdiğini dile getiren Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Dr. Selda Ayça Altıncık şöyle konuştu: “Normal büyüme, çocuğun yaş, cinsiyet ve genetik potansiyeline uygun standartlarda büyümesi olarak tanımlanabilir. Çocuklarda büyüme, boy ve ağırlığın,  yaş ve cinslere uygun olarak hazırlanmış büyüme eğrileri (persentil) kullanılarak değerlendirilir. Büyüme eğrileri, çocuğun boy ve ağırlık değerinin, normal olup olmadığı ve normalden ne kadar sapma gösterdiği tespit eder. Çocuğun, normal sağlık kontrolleri sırasında boy ve ağırlığının ölçülüp bu eğriler üzerine kaydedilmesi ile çocuğun büyüme hızının normal olup olmadığı değerlendirilir. Büyümenin 3 fazı vardır. 1) Süt çocuğu fazı (0-2 yaş), 2) Çocukluk fazı (2-12 yaş), 3) Pubertal (ergenlik) fazı. Büyümede en hızlı dönem doğumdan sonraki ilk bir yıldır. Yaşamın ilk yılı içinde bebeğin boyu 25 cm kadar uzar ve ağırlığı üç kat artar. Birinci yaştan sonra büyüme yavaşlar ve yıllık büyüme hızı 1-2 yaşlar arasında yaklaşık yılda 10-12 cm, 2 – 4 yaşlarında ise yaklaşık yılda 6-8 cm, 4-8 yaşlarında yılda 5-7 cm’ dir. 10-12 yaş dönemine gelene kadar erkekler ve kızlar neredeyse aynı oranda büyürler. Ergenlik dönemine girişle birlikte büyüme hızlanır. Bu, kızlarda erkeklerden 2 yıl daha önce olur. Ortalama olarak kızlar 11-12 erkekler ise 13-14 yaşlarında en hızlı büyümelerini yaşarlar. Erkekler, ergenlikte kızlardan 10-15 cm daha fazla boy kazanırlar” dedi.   Büyüme Geriliği Nedir? Büyüme Nelerden Etkilenir?   Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Dr. Selda Ayça Altıncık, büyüme geriliğinin, çocuğun kendi cinsinden yaşıtlarına göre daha yavaş büyümesi ve/veya boyunun büyüme eğrisi üzerinde ortalamadan 2 standart sapma (veya 3 persentilin altında) daha düşük bulunması olduğunu söyledi. Altıncık: “Çocuğun boyunun, anne-babanın boylarına göre beklenen genetik potansiyelinden (hedef boy) kısa olması da boy kısalığı olarak tanımlanır. Sağlık kontrolleri esnasında, büyüme eğrilerinde geçmişe göre değer kaybı olan veya yaşına uygun normal değerin altına (< 3 persentil) inen çocuklar tetkik edilmelidir. Büyüme, süt çocukluğu döneminde esas olarak beslenme ve tiroid hormonları, çocukluk döneminde tiroid ve büyüme hormonları, kalıtım, çevre faktörleri, ve ergenlik döneminde en çok cinsiyet hormonlarından etkilenir. Çocuklarda büyüme gelişme geriliğinde, Türkiye’de en sık altta yatan neden beslenme bozukluğudur. Beslenme deyince akla ilk olarak protein eksikliği geliyor. Düzenli olarak et, süt, yumurta gibi protein ağırlıklı gıdadan beslenmeyen çocuklarda da, kilo yerinde olsa bile protein eksikliğine bağlı büyüme gelişme geriliği gözükebilir. Normal bir büyüme için dengeli beslenme ve sağlıklı bir sindirim sistemi şarttır. Çocuklar gıdalarla gerekli miktarlarda protein (süt, yoğurt, peynir, yumurta ve et), yağ, karbonhidrat (ekmek vb), sebze ve meyveler, vitamin ve mineral (tüm besin maddeleri) almalıdır. Beslenmenin normal olduğu ancak sindirim ve emilimin bozulduğu bir grup hastalıkta da (çölyak, inflamatuar barsak hastalığı) büyüme gelişme geriliği gözlenir. Yine çocuklarda görülen doğuştan veya kronik hastalıklar (kronik böbrek, karaciğer, kalp, akciğer hastalıkları, iyi kontrol edilmeyen diyabet), kromozom hastalıkları (Down sendromu vs.) ve sürekli kullanılan ilaçlar (kortizon vs.) büyüme geriliği yapabilir. Vücudumuzda, büyümeyi düzenleyen, bir grup salgı bezi ve onların ürettikleri hormonlar vardır.  Ana salgı bezine hipofiz adı verilir. Bu bezden salgılanan büyüme hormonu ve ergenliği uyarıcı hormonlar boy uzamasını sağlarlar. Tiroid bezi tarafından salgılanan tiroid hormonları, zeka gelişimini ve kemiklerin büyümesini etkiler. Cinsiyet hormonları da (östrojen, testosteron) özellikle ergenlik dönemindeki hızlı büyümeden sorumlu olan hormonlardır. Bu hormonların herhangi birinin eksikliğinde de büyüme geriliği görülür” diye konuştu.   Boy Kısalığı Genetik Midir? Kısa Boylu Çocuk Hasta Mıdır?   Çocuğun büyümesinde anne ve babanın boylarının önemli rol oynadığını ifade den Altıncık, “Genellikle kısa boylu ebeveynler kısa boylu çocuklara, uzun boylu ebeveynler uzun boylu çocuklara sahiptirler. Bunun nedeni kalıtımdır. Bu çocukların boyları büyüme eğrilerinde 3. persentilde veya daha aşağıda olabilir ama büyüme hızları normaldir, kemik yaşları takvim yaşları ile uyumludur” diye konuştu. Altıncık, teşhis ve tedavi konusunda şunları söyledi: “Çocukların büyüme ve gelişmelerinde ilk değerlendirme birinci basamak sağlık hizmetlerinde yani sağlık ocaklarında yapılabilir. Fizik muayene yapıldıktan, büyüme kartları doktorunuz tarafından incelendikten sonra çocuğunuzda boy kısalığına yol açabilecek böbrek, mide, barsak, kalp, tiroid veya kemik hastalığının olup olmadığını anlamak için farklı testler yapılabilir. El bilek filmi çekilerek kemik yaş tayini yapılabilir. Boy kısalığına yol açabilecek diğer nedenlerden uzaklaşıldıktan ve çocuğun yıllık büyüme hızının yetersiz olduğuna karar verildikten sonra büyüme hormonu eksikliği ile ilgili testler yapılabilir. Kötü beslenen (şekerli-gazlı içecekler,cips, çikolata gibi besleyici değeri düşük yiyecekler) bir çocuğun sadece beslenmesinin düzeltilmesi ile büyüme düzelebilir. Malabsorbiyon denilen sindirim ve emilim bozukluğu olan bir takım hastalıklarda (Çölyak gibi), özel diyetler gerekebilir. Büyüme- gelişmeyi etkileyen hastalık varlığında ( kalp-akciğer-tiroid vs..) altta yatan hastalığın tedavisi ile büyüme düzelir. Bazı özel kromozom bozukluklarında (Down sendromu vs..) büyümeyi düzelten bir tedavi yoktur. Büyüme hormon eksikliğinde büyüme hormonu tedavisi ile boy uzamasının normale gelmesi sağlanabilir. Genetik boy kısalığının ise tedavisi yoktur” dedi. 
denizli haber / denizli 20 haber / Çocuklarda Büyüme Gelişme Geriliği

Denizli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne bağlı Denizli Devlet Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Dr. Selda Ayça Altıncık, çocuklarda normal büyüme ve büyüme geriliği hakkında bilgiler verdi.

 

 

Büyümenin 3 fazlı olduğunu ve anne karnında başlayıp, ergenliğin bitiminde, epifiz hatlarının (büyüme kıkırdıkları) kapanması ile sona erdiğini dile getiren Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Dr. Selda Ayça Altıncık şöyle konuştu: “Normal büyüme, çocuğun yaş, cinsiyet ve genetik potansiyeline uygun standartlarda büyümesi olarak tanımlanabilir. Çocuklarda büyüme, boy ve ağırlığın,  yaş ve cinslere uygun olarak hazırlanmış büyüme eğrileri (persentil) kullanılarak değerlendirilir. Büyüme eğrileri, çocuğun boy ve ağırlık değerinin, normal olup olmadığı ve normalden ne kadar sapma gösterdiği tespit eder. Çocuğun, normal sağlık kontrolleri sırasında boy ve ağırlığının ölçülüp bu eğriler üzerine kaydedilmesi ile çocuğun büyüme hızının normal olup olmadığı değerlendirilir. Büyümenin 3 fazı vardır. 1) Süt çocuğu fazı (0-2 yaş), 2) Çocukluk fazı (2-12 yaş), 3) Pubertal (ergenlik) fazı. Büyümede en hızlı dönem doğumdan sonraki ilk bir yıldır. Yaşamın ilk yılı içinde bebeğin boyu 25 cm kadar uzar ve ağırlığı üç kat artar. Birinci yaştan sonra büyüme yavaşlar ve yıllık büyüme hızı 1-2 yaşlar arasında yaklaşık yılda 10-12 cm, 2 – 4 yaşlarında ise yaklaşık yılda 6-8 cm, 4-8 yaşlarında yılda 5-7 cm’ dir. 10-12 yaş dönemine gelene kadar erkekler ve kızlar neredeyse aynı oranda büyürler. Ergenlik dönemine girişle birlikte büyüme hızlanır. Bu, kızlarda erkeklerden 2 yıl daha önce olur. Ortalama olarak kızlar 11-12 erkekler ise 13-14 yaşlarında en hızlı büyümelerini yaşarlar. Erkekler, ergenlikte kızlardan 10-15 cm daha fazla boy kazanırlar” dedi.

 

Büyüme Geriliği Nedir? Büyüme Nelerden Etkilenir?

 

Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Dr. Selda Ayça Altıncık, büyüme geriliğinin, çocuğun kendi cinsinden yaşıtlarına göre daha yavaş büyümesi ve/veya boyunun büyüme eğrisi üzerinde ortalamadan 2 standart sapma (veya 3 persentilin altında) daha düşük bulunması olduğunu söyledi. Altıncık: “Çocuğun boyunun, anne-babanın boylarına göre beklenen genetik potansiyelinden (hedef boy) kısa olması da boy kısalığı olarak tanımlanır. Sağlık kontrolleri esnasında, büyüme eğrilerinde geçmişe göre değer kaybı olan veya yaşına uygun normal değerin altına (< 3 persentil) inen çocuklar tetkik edilmelidir. Büyüme, süt çocukluğu döneminde esas olarak beslenme ve tiroid hormonları, çocukluk döneminde tiroid ve büyüme hormonları, kalıtım, çevre faktörleri, ve ergenlik döneminde en çok cinsiyet hormonlarından etkilenir. Çocuklarda büyüme gelişme geriliğinde, Türkiye’de en sık altta yatan neden beslenme bozukluğudur. Beslenme deyince akla ilk olarak protein eksikliği geliyor. Düzenli olarak et, süt, yumurta gibi protein ağırlıklı gıdadan beslenmeyen çocuklarda da, kilo yerinde olsa bile protein eksikliğine bağlı büyüme gelişme geriliği gözükebilir. Normal bir büyüme için dengeli beslenme ve sağlıklı bir sindirim sistemi şarttır. Çocuklar gıdalarla gerekli miktarlarda protein (süt, yoğurt, peynir, yumurta ve et), yağ, karbonhidrat (ekmek vb), sebze ve meyveler, vitamin ve mineral (tüm besin maddeleri) almalıdır. Beslenmenin normal olduğu ancak sindirim ve emilimin bozulduğu bir grup hastalıkta da (çölyak, inflamatuar barsak hastalığı) büyüme gelişme geriliği gözlenir. Yine çocuklarda görülen doğuştan veya kronik hastalıklar (kronik böbrek, karaciğer, kalp, akciğer hastalıkları, iyi kontrol edilmeyen diyabet), kromozom hastalıkları (Down sendromu vs.) ve sürekli kullanılan ilaçlar (kortizon vs.) büyüme geriliği yapabilir. Vücudumuzda, büyümeyi düzenleyen, bir grup salgı bezi ve onların ürettikleri hormonlar vardır.  Ana salgı bezine hipofiz adı verilir. Bu bezden salgılanan büyüme hormonu ve ergenliği uyarıcı hormonlar boy uzamasını sağlarlar. Tiroid bezi tarafından salgılanan tiroid hormonları, zeka gelişimini ve kemiklerin büyümesini etkiler. Cinsiyet hormonları da (östrojen, testosteron) özellikle ergenlik dönemindeki hızlı büyümeden sorumlu olan hormonlardır. Bu hormonların herhangi birinin eksikliğinde de büyüme geriliği görülür” diye konuştu.

 

Boy Kısalığı Genetik Midir? Kısa Boylu Çocuk Hasta Mıdır?

 

Çocuğun büyümesinde anne ve babanın boylarının önemli rol oynadığını ifade den Altıncık, “Genellikle kısa boylu ebeveynler kısa boylu çocuklara, uzun boylu ebeveynler uzun boylu çocuklara sahiptirler. Bunun nedeni kalıtımdır. Bu çocukların boyları büyüme eğrilerinde 3. persentilde veya daha aşağıda olabilir ama büyüme hızları normaldir, kemik yaşları takvim yaşları ile uyumludur” diye konuştu. Altıncık, teşhis ve tedavi konusunda şunları söyledi: “Çocukların büyüme ve gelişmelerinde ilk değerlendirme birinci basamak sağlık hizmetlerinde yani sağlık ocaklarında yapılabilir. Fizik muayene yapıldıktan, büyüme kartları doktorunuz tarafından incelendikten sonra çocuğunuzda boy kısalığına yol açabilecek böbrek, mide, barsak, kalp, tiroid veya kemik hastalığının olup olmadığını anlamak için farklı testler yapılabilir. El bilek filmi çekilerek kemik yaş tayini yapılabilir. Boy kısalığına yol açabilecek diğer nedenlerden uzaklaşıldıktan ve çocuğun yıllık büyüme hızının yetersiz olduğuna karar verildikten sonra büyüme hormonu eksikliği ile ilgili testler yapılabilir. Kötü beslenen (şekerli-gazlı içecekler,cips, çikolata gibi besleyici değeri düşük yiyecekler) bir çocuğun sadece beslenmesinin düzeltilmesi ile büyüme düzelebilir. Malabsorbiyon denilen sindirim ve emilim bozukluğu olan bir takım hastalıklarda (Çölyak gibi), özel diyetler gerekebilir. Büyüme- gelişmeyi etkileyen hastalık varlığında ( kalp-akciğer-tiroid vs..) altta yatan hastalığın tedavisi ile büyüme düzelir. Bazı özel kromozom bozukluklarında (Down sendromu vs..) büyümeyi düzelten bir tedavi yoktur. Büyüme hormon eksikliğinde büyüme hormonu tedavisi ile boy uzamasının normale gelmesi sağlanabilir. Genetik boy kısalığının ise tedavisi yoktur” dedi. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.