Denizli Alperen Ocakları: "Genel Başkanımızın yanındayız"

SİYASET 15.03.2017 - 15:05, Güncelleme: 21.04.2021 - 10:50
 

Denizli Alperen Ocakları: "Genel Başkanımızın yanındayız"

Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı Denizli İl Teşkilatları adına yazılı açıklama yapan, Denizli İl Başkanı İlyas Zeren, Referandum sürecinde, " BBP Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici’nin ve Büyük Birlik Hareketinin açıkladığı kararın sonuna kadar yanındadır" dedi.

Denizli İl Başkanı İlyas Zeren yaptığı açıklamada, "Aziz Türk Milletinin Necip Evlatları; Açıkça görülmektedir ki vatanımız, milletimiz ve gönül coğrafyamız dünyanın kanını emen emperyalist odaklar ve onların işbirlikçileri tarafından büyük bir tehdit altındadır. Gizli veya açık olarak devletimiz bir kuşatma altında, milletimizin varlığı tehlike altındadır. Bu tehlikenin görülmesi ve mükemmeli tesis etmese bile tarafımızca ortaya konan temel ilkelerin büyük kısmına uyum sağlaması ve tekliflerimizin dikkate alınması yönüyle bu anayasa teklifi Büyük Birlik Hareketi tarafından desteklenmektedir. Öncelikle saklamadan açıkça ifade etmeliyim bu karar bir kişi veya kuruma destek vermek için değil kurulduğumuz günden bu yana bu kokuşmuş sistemin değişmesi için yaptığımız olumlu muhalefetten kaynaklanmaktadır.   Kuruluş umdelerine bakıldığında darbelerle getirilmiş antidemokratik sisteme muhalif, bir partinin alternatifi veya muadili değil tamamen sistemin alternatifi olmayı kendine şiar edinerek Türk siyasi hayatına bir değer olarak katkı sunmuş Büyük Birlik Hareketi bugün de milletimizin bu kokuşmuş sisteme karşı yükselen çığlığı olmuştur. Bugüne kadar dostunun yanlışına dahi dur diyebilen, düşmanın doğru yaptığı işlerde yanında durma cesaretini gösterebilen tek ve yegâne siyasi harekette Büyük Birlik Hareketidir. Antidemokratik yollarla birilerinin “bizim çocuklar” olarak nitelendirilen cuntacı zihniyetin ortaya koymuş olduğu 82 anayasası milletimizin âli menfaatleri için değil güç odaklarının payandalığını yapmak için oluşturulmuş bir darbe anayasasıdır. Kurulduğumuz günden bu yana bu anayasanın değişmesi gerektiği ve milletimizle barışık sivil, demokratik,milli ve inanç özgürlüğünü öne alan bir anayasa getirilmesi gerektiğini savunuyoruz. Bu çerçeve de Türkiye Cumhuriyeti Devleti hükümetlerine defalarca teklifte bulunarak bu sistemin değişmesi için büyük bir çaba ve özveri gösterdik. Tam manasıyla, kâmil anlamda bir değişiklik teklifi sunulmasa dahi ülkemizin içinde bulunduğu kritik durum göz önüne alındığında feraset sahibi her vatandaşımızla aynı ortak görüşün etrafında toparlanmak devletimizin yarınları için çok büyük bir öneme haizdir. 16 Nisan’a kadar devam edecek bu süreçte ülkemizdeki ahlak siyaseti ve milletimizin birlikteliği için temsil makamında olanların kullanacakları birleştirici ve bütünleştirici bir üslup yarınlarımıza güvenle bakmamıza teminat olacaktır. Tercihini evet ya da hayır yönünde kullanan herkesin bu ülkenin vatandaşı olduğu göz önünde tutularak her kesimin kararına saygılı olunmalı ve milletimiz kutuplaştırılarak uçuruma sürüklenmemelidir. Hareketimiz için de şahsi kararları farklı olan arkadaşlarımızın kararlarına saygı duymaktayız fakat şahsi kararlarının medya önünde hareketimize dair makamlarda parti kararıymış gibi takdim etmekte ne teşkilat yapımızla ne de Türk töresiyle bağdaşmaz. Ayrıca kararın açıklanmasının hemen ardından internet haberciliği ve bazı medya organları vasıtasıyla çocukların dahi güleceği bir iftira haberciliği safsatasının yapıldığını gördük. Bu tip iftira içeren ve karalayıcı fakat mesnetsiz haberlerin şahsımızın ve hareketimizin katında hiçbir kıymet-i harbiyesi olmadığı gibi milletimiz nezdinde kendilerini gülünç duruma düşürmekten başka bir karşılığı olmadığı da açıkça görülmektedir. Şehit Liderimizin “sel gider kumu kalır.” Şeklinde ifade ettikleri bu gelip geçici süreçlerde milleti ayrıştırmanın faturasının ileriki dönemde çok ağır olacağını da temsil makamında ki herkes göz önünde bulundurulmalıdır.   Devletin bekası ve milletin bağımsızlığı söz konusu olduğunda anadan, yardan, serden geçmek Alperenlerin en büyük hasletlerindendir. Bizler için devletimiz, milletimiz, vatanımız ve bayrağımız söz konusu olduğunda bu kutsal değerlerden asla taviz veremeyiz. Ülkemizin yakın siyasi tarihine bakılarak anlaşılabileceği üzere satmayan, satın alınamayan kadrolardan müteşekkil BBP ve Alperen Ocakları Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’ndan alınmış emaneti gözbebekleri gibi korumaktadır.Hali hazırda il başkanlığı görevinde bulunduğum Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı’mız bizlerle istişare etme nezaketini göstererek alınacak karara katkıda bulunmamızı sağlayan BBP Genel Başkanımız Sn. Mustafa Destici’nin ve Büyük Birlik Hareketinin açıkladığı kararın sonuna kadar yanındadır" dedi.    
Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı Denizli İl Teşkilatları adına yazılı açıklama yapan, Denizli İl Başkanı İlyas Zeren, Referandum sürecinde, " BBP Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici’nin ve Büyük Birlik Hareketinin açıkladığı kararın sonuna kadar yanındadır" dedi.

Denizli İl Başkanı İlyas Zeren yaptığı açıklamada, "Aziz Türk Milletinin Necip Evlatları; Açıkça görülmektedir ki vatanımız, milletimiz ve gönül coğrafyamız dünyanın kanını emen emperyalist odaklar ve onların işbirlikçileri tarafından büyük bir tehdit altındadır. Gizli veya açık olarak devletimiz bir kuşatma altında, milletimizin varlığı tehlike altındadır. Bu tehlikenin görülmesi ve mükemmeli tesis etmese bile tarafımızca ortaya konan temel ilkelerin büyük kısmına uyum sağlaması ve tekliflerimizin dikkate alınması yönüyle bu anayasa teklifi Büyük Birlik Hareketi tarafından desteklenmektedir. Öncelikle saklamadan açıkça ifade etmeliyim bu karar bir kişi veya kuruma destek vermek için değil kurulduğumuz günden bu yana bu kokuşmuş sistemin değişmesi için yaptığımız olumlu muhalefetten kaynaklanmaktadır.

 

Kuruluş umdelerine bakıldığında darbelerle getirilmiş antidemokratik sisteme muhalif, bir partinin alternatifi veya muadili değil tamamen sistemin alternatifi olmayı kendine şiar edinerek Türk siyasi hayatına bir değer olarak katkı sunmuş Büyük Birlik Hareketi bugün de milletimizin bu kokuşmuş sisteme karşı yükselen çığlığı olmuştur. Bugüne kadar dostunun yanlışına dahi dur diyebilen, düşmanın doğru yaptığı işlerde yanında durma cesaretini gösterebilen tek ve yegâne siyasi harekette Büyük Birlik Hareketidir. Antidemokratik yollarla birilerinin “bizim çocuklar” olarak nitelendirilen cuntacı zihniyetin ortaya koymuş olduğu 82 anayasası milletimizin âli menfaatleri için değil güç odaklarının payandalığını yapmak için oluşturulmuş bir darbe anayasasıdır. Kurulduğumuz günden bu yana bu anayasanın değişmesi gerektiği ve milletimizle barışık sivil, demokratik,milli ve inanç özgürlüğünü öne alan bir anayasa getirilmesi gerektiğini savunuyoruz. Bu çerçeve de Türkiye Cumhuriyeti Devleti hükümetlerine defalarca teklifte bulunarak bu sistemin değişmesi için büyük bir çaba ve özveri gösterdik. Tam manasıyla, kâmil anlamda bir değişiklik teklifi sunulmasa dahi ülkemizin içinde bulunduğu kritik durum göz önüne alındığında feraset sahibi her vatandaşımızla aynı ortak görüşün etrafında toparlanmak devletimizin yarınları için çok büyük bir öneme haizdir. 16 Nisan’a kadar devam edecek bu süreçte ülkemizdeki ahlak siyaseti ve milletimizin birlikteliği için temsil makamında olanların kullanacakları birleştirici ve bütünleştirici bir üslup yarınlarımıza güvenle bakmamıza teminat olacaktır. Tercihini evet ya da hayır yönünde kullanan herkesin bu ülkenin vatandaşı olduğu göz önünde tutularak her kesimin kararına saygılı olunmalı ve milletimiz kutuplaştırılarak uçuruma sürüklenmemelidir. Hareketimiz için de şahsi kararları farklı olan arkadaşlarımızın kararlarına saygı duymaktayız fakat şahsi kararlarının medya önünde hareketimize dair makamlarda parti kararıymış gibi takdim etmekte ne teşkilat yapımızla ne de Türk töresiyle bağdaşmaz. Ayrıca kararın açıklanmasının hemen ardından internet haberciliği ve bazı medya organları vasıtasıyla çocukların dahi güleceği bir iftira haberciliği safsatasının yapıldığını gördük. Bu tip iftira içeren ve karalayıcı fakat mesnetsiz haberlerin şahsımızın ve hareketimizin katında hiçbir kıymet-i harbiyesi olmadığı gibi milletimiz nezdinde kendilerini gülünç duruma düşürmekten başka bir karşılığı olmadığı da açıkça görülmektedir. Şehit Liderimizin “sel gider kumu kalır.” Şeklinde ifade ettikleri bu gelip geçici süreçlerde milleti ayrıştırmanın faturasının ileriki dönemde çok ağır olacağını da temsil makamında ki herkes göz önünde bulundurulmalıdır.


 

Devletin bekası ve milletin bağımsızlığı söz konusu olduğunda anadan, yardan, serden geçmek Alperenlerin en büyük hasletlerindendir. Bizler için devletimiz, milletimiz, vatanımız ve bayrağımız söz konusu olduğunda bu kutsal değerlerden asla taviz veremeyiz. Ülkemizin yakın siyasi tarihine bakılarak anlaşılabileceği üzere satmayan, satın alınamayan kadrolardan müteşekkil BBP ve Alperen Ocakları Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’ndan alınmış emaneti gözbebekleri gibi korumaktadır.Hali hazırda il başkanlığı görevinde bulunduğum Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı’mız bizlerle istişare etme nezaketini göstererek alınacak karara katkıda bulunmamızı sağlayan BBP Genel Başkanımız Sn. Mustafa Destici’nin ve Büyük Birlik Hareketinin açıkladığı kararın sonuna kadar yanındadır" dedi.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.