Denizli Deprem durumu ve riski nelerdir

DENİZLİ 12.03.2019 - 13:10, Güncelleme: 21.04.2021 - 10:51
 

Denizli Deprem durumu ve riski nelerdir

Denizli'de merak edilen deprem alanları ve risk durumu nedir ? Son depremlerle birlikte hava değişimi neden olur ? Bütün bu soruların yanıtı haberimizin içerisinde yer vereceğiz. Deprem Tahmin Uzmanı Kadir Sütçü ile Denizli deprem durumu değerlendirmesi sizlere hazırladık.     Deprem Tahmin Uzman Kadir Sütçü denizli20haber.com ile görüşmesinin ardından yazdığı yazıları ile uluslararası adını duyurmuş olan Kadir Sütçü durumu şöyle değerlendirdi; "Ülke genelinde ve dünya'da oluşan depremleri takip ediyoruz. Oluşabilecek depremler hakkında ise tahminlerde bulunuyoruz. Şu ana kadar toplam 66 tahmin yaptık, 42 tanesinin süresi doldu ve sonuçlandı. Denizli'de geceden itibaren depremlere baktığımızda Acıpayam ilçesinde oluşan depremler bir uyarı diyebiliriz. 2018 yılı sıcaklık açısından baktığımız zaman yüksek bir sıcaklık bulunmaktaydı. Denizli Acıpayam ilçesinde oluşan küçük artçı depremler ise göz önüne alındığında, yer kabuğunun kendini rahatlaması diyebiliriz. Bir insan nasıl yemek yediğinde onu dışarı atıyorsa dünyada aynı durum mevcuttur.   Dünya üzerinde bulunan fay hatları üzerinden ve volkanik noktalardan, Dünyanın en iç ve en sıcak kısmında ve merkezinde bulunan çekirdek, ardından Manto dediğimiz, Çekirdeğin üzerinde yer alır, çok kalın ve sıcak lav durumundaki ergimiş kayalardan oluşur. Yerkabuğu dediğimiz kısım ise, en dışta yer alan kısımdır ve çok büyük, soğuk levhalardan oluşur. Çekirdek mantodan daha sıcak olduğu için mantoyu yukarı doğru hareket ettirir. Yerkabuğu da mantodan soğuk olduğu için manto yukarıda soğur ve tekrar aşağı doğru hareket etmeye başlar. Dünyamız çekirdek, manto ve yerkabuğu olmak üzere üç ana bölümden oluşmuştur. Denizli'de oluşan son depremlerde dünyanın dışarıya bıraktığı sarsıntılardır. 5 şiddeti ve bunun altında oluşan depremler kışın soğuk olduğu zamanda soğuk hava yaratır, yazın ise sıcaklık oluşturur. Buda havaya göre deprem durumunu göstermiş olur. Bulutları izlediğimiz zaman dahi ne zaman olacağını tahmin edebilir. Alçak bulutlardan bahsetmiyoruz, yükseklerde oluşan bulutlarda bunun bir etkisidir ve depremin bir nevi diğer habercisidir." şeklinde Denizli ile ilgili durumu kısa ve öz anlattı.   DENİZLİ SON DEPREM DURUMU (AFAD VE KANDİLLİ RASATHANESİ SONUÇLARI)     LEVHA Mantonun sürekli bu şekilde hareket etmesi levhaların belirli yönlere doğru hareket etmelerine neden olur. Bir levha kayarak diğerine dayandığında, arada kalan kayalar sıkışır ve yerlerinden oynarlar ya da kırılırlar. Bu levhalardan bazıları Avrasya, Afrika , Arabistan, Hint-Avustralya, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Nazca ve Pasifik levhalarıdır. FAY Levhalar yılda birkaç milimetre ile birkaç santimetre arasında yer değiştirebilirler. Levhalar hareket ettiğinde oluşan sıkışma ve gerilmeler sonucunda yerkabuğunun bazı bölümlerinde yüzyıllar boyunca birikmiş olan büyük bir enerji ortaya çıkar. Bu hareketli kesimlere kırık (FAY) denir.   KATILARDA (KIRIKLARDA) GENLEŞME Dışarıdan ısı alan maddenin taneciklerinin kinetik enerjisi, dolayısıyla taneciklerin titreşim hızı artar. Tanecikler birbirinden uzaklaşmaya başlar. Bu olaya genleşme adı verilir. Tersine olarak madde dışarıya ısı verdiğinde (madde soğutulduğunda) maddenin taneciklerinin kinetik enerjilerinin azalmasına neden olur. Maddelerin genleşmesi ya da tersine büzülmesi sırasında büyük kuvvetlerin ortaya çıkması, tren raylarında, köprü gibi yapılarda hasarlara neden olmaktadır. Bu yüzden tren raylarının eklenti yerlerinde boşluklar bırakılır, köprüler demir makaralar üzerine oturtulur. Çevremizdeki bu tür yapıları gözlemleyerek genleşme ile ilgili birçok örnekler bulabiliriz.   BASINÇ Bir yüzey üzerine etkide bulunan dik kuvvetin, birim alana düşen miktarı. Katı, sıvı ve gazlar ağırlıkları nedeniyle bulundukları yüzeye bir kuvvet uygularlar.   ATMOSFER BASINCI Atmosferik basınç veya baro metrik basınç; belirli bir yüzeye, üzerindeki atmosfer kolonu tarafından uygulanan birim kuvvet. Atmosfer basıncı genellikle civalı ve aneroit (sıvısız) barometreler ile ölçülür.   AÇIKLAMALARA GÖRE Çekirdek deki enerji mantoya hareket eder. Manto altındaki çekirdeğin sıcak, üstündeki kabuğun soğuk olması mantoyu hareket ettirir. Mantoya gelen enerji den dolayı hareketlenen manto enerjiyi kabuğa doğru yönlendirir. Kabuk içindeki levhaların yer değiştirme kabiliyeti sebebiyle enerjinin kabuk içinden dışına çıkması için kırıkları (fayları) takip eder.   Denizli'deki Haritaya Göre; Çivril’in kuzey kısımlarına doğru risk artarken güney kısımları ise deprem riskini az olduğu görüldü.     DEPREM RİSKİNİN FAZLA OLDUĞU İLÇELER NERESİ ? Buldan, Sarayköy, Babadağ, Pamukkale, Merkezefendi, Honaz,  Acıpayam, Serinhisar ve Çameli deprem riskinin fazla olduğu ilçeler arasında yer alıyor. Çal ilçesi ise güney kısımları deprem riskinin daha fazla olduğu yerler arasında.   DEPREM RİSKİNİN AZ OLDUĞU İLÇELER HANGİSİ ?  Bekilli, Kale, Tavas, Beyağaç, Baklan, Bozkurt ve Çardak deprem şiddeti daha az olduğu görülüyor.   BÜYÜK MENDERES GRABENİ DİRİ FAYLARI: Batı Anadolu'da Büyük Menderes nehrinin içinde, doğuda Denizli ile batıda Ortaklar arasında D-B uzanımlı çöküntü alanı, Büyük Menderes grabeni olarak adlandırılmıştır (Şaroğlu vd. 1987). Yaklaşık 140 km uzunluğunda olan bu çöküntü alanı, batıda Söke'ye doğru KD-GB, doğuda ise Honaz'a doğru KB-GD doğrultulu olarak yön değiştirir. Bu alanda yer alan faylar, eğim atımlı normal faylar olup, doğu ve batı uçlarında doğrultu atım bileşenlere sahiptirler. Grabeni kuzeyden sunırlayan ve Ortaklar-Sarayköy arasında uzanan faylar, genel olarak D-B gidişli olup, birbirine paralel uzanan 10 km genişlikte bir zon oluşturmaktadır. Faylar, genellikle listrik karakterde eğim atımlı normal faylanmaya sahip olup, eğim açıları yer yer 30 derecenin altına kadar düşmektedir. Germencik - İncirliova - Aydın arasında, Büyük Menderes grabeni, iki tarafı büyük faylarla sınırlı ve içerisinde birçok horst-graben yapısı olan bir çöküntü havzası şeklindedir. Grabeni kuzeyden sınırlayan faylar yanında, bu fayları kesen K-G gidişli atımları küçük doğrultu atımlı faylar da yer almaktadır. Grabenin doğu  ucunda, Buldan - Honaz arasında yer alan faylar KB-GD gidişli olup, morfolojik olarak çok belirgindirler. Denizli-Babadağ arasında, KB-GD gidişli 33 km uzunlukta diğer bir fay uzanmaktadır (Babadağ Fayı) (Yıldırım 1983).   Acıgöl (Afyonkarahisar-Denizli) Fayı (Dazkırı): Dazkırı güneyinde, Acıgölün kuzeyinden geçen 16 km uzunlukta ve güneyden sınırlayan 21 km uzunluktaki K55D gidişli iki fay, Acıgöl fayı olarak adlandırılmıştır (Şaroğlu vd. 1987). Fayın batı bloğu morfolojik olarak aşağıda bulunmaktadır. Şaroğlu vd. (1987), bölgesel konuma göre, fayın doğrultu atım bileşenli normal fay olduğunu ve morfolojik verilere dayanarak da olası diri fay olduğunu belirtmektedirler.   Gölhisar-Çameli (Denizli) Fayı:  Gölhisar güneyinde, Kelekçi-Altınyayla arasında uzanan 40 km uzunlukta ve 30 km genişlikte birbirine paralel KD-GB genel gidişli üç fay zonu Gölhisar-Çameli fayı olarak adlandırılmıştır (Şaroğlu vd. 1987). Araştırmacılar, doğrultu atımlı faylara özgü tipik fay vadilerine, fay denetimli drenajlara ve sol yanal ötelenmiş derelere dayanarak, fayın sol yönlü doğrultu atımlı fay olduğunu ve Kuvaterner yaşlı çökelleri etkilemeleri nedeniyle de diri olduğunu ileri sürmüşlerdir.     BATI ANADOLU AÇILMA SİSTEMİ ÜZERİNDE MEYDANA GELEN TARİHSEL VE ALETSEL DÖNEM (M ≥ 5.5) DEPREM AKTİVİTESİ:   Tarihsel Dönem Depremleri: 22 Eylül 1595 Sart-Manisa, 1645-1646 Ege, 7 Haziran 1651 Honaz (Denizli), 22 Şubat 1653 Aydın, 14 Şubat 1672 Bozcaada (Çanakkale), 10 Temmuz 1688 İzmir, 1700 Kütahya, 25 Şubat 1702 Denizli, Nisan 1739 Foça (İzmir), 3-5 Temmuz 1778 İzmir, 5 Ağustos 1794 Söğüt, 1850 Kemalpaşa, 28 Şubat 1855 Bursa, 1863 Şuhut (Afyon), 23 Şubat 1865 Midilli (Yunanistan), 7 Mart 1867 Midilli (Yunanistan), 1 Aralik 1869 Kerme (Muğla), 3 – 5 Mayıs 1875 Dinar (Afyon), 1880 Sakız Adası (Yunanistan), 15 Ekim 1883 Çeşme (İzmir), 19 Ağustos 1895 Aydın, 20 Eylül 1899 Mendres Vadisi depremleri.   Aletsel Dönem Depremleri: 11 Ağustos 1904 Samos (Yünanistan) Ms=6.2, 3 Ekim 1914 Burdur Ms=7.0, 18 Kasım 1919 Ayvalık (Balıkesir) Ms=7.0, 20 Kasım 1924 Altıntaş (Kütahya) Ms=5.9, 7 Ağustos 1925  Dinar (Afyon) Ms=5.9, 31 Mart 1928 İzmir Açıkları Ms=6.2 , 2 Mayıs 1928 Harmancık (Bursa) Ms=6.1, 23 Nisan 1933 Kos Açıkları (Ege Denizi) Ms=6.4, 19 Temmuz 1933 Çal (Denizli) Ms=5.7, 22 Eylül 1939 Dikili (İzmir) Ms=6.6, 23 Mayıs 1941 Muğla Ms=6.0, 15 Kasım 1942 Dursunbey (Balıkesir) Ms=6.1 , 25 Haziran 1944 Uşak Ms=6.0, 21 Şubat 1946 Argıthanı (Konya) Ms=5.5, 23 Temmuz 1949 İzmir Açıkları Ms=6.6, 16 Temmuz 1955 Söke (Aydın) Ms=6.8, 20 Şubat 1956 Eskişehir Ms=6.4, 9 Temmuz 1956 Ege Denizi Ms=7.4, Ms=6.5, 23 Mayıs 1961 Köyceğiz Açıkları Ms=6.3, 11 Mart 1963 Buldan (Denizli) Ms=5.5, 25 Mart 1969 Sındırgı (Balıkesir) Ms=6.0, 28 Mart 1969 Alaşehir (Manisa) Ms=6.5, 28 Mart 1970 Gediz (Kütahya) Ms=7.2, 12 Mayis 1971 Burdur Ms=5.9, 6 Kasim 1992 Seferihisar (İzmir) Mw=6.0, 1 Ekim 1995 Dinar (Afyon) Mw=6.4, 15 Aralık 2000 Bolvadin (Afyon) Mw=6.0 , 03 Şubat 2002 Sultandağı (Afyon) Mw=6.5, 10 Nisan 2003 Urla (İzmir) Mw=5 7, 04 Ağustos 2004 Ege Denizi Mw=5.5, 17 Ekim 2005 Sığacık (İzmir) Mw=5.5, 19  Mayıs  2011 Simav (Kütahya) Mw=5.9 depremleri.

Denizli'de merak edilen deprem alanları ve risk durumu nedir ? Son depremlerle birlikte hava değişimi neden olur ? Bütün bu soruların yanıtı haberimizin içerisinde yer vereceğiz. Deprem Tahmin Uzmanı Kadir Sütçü ile Denizli deprem durumu değerlendirmesi sizlere hazırladık.

 

 

Deprem Tahmin Uzman Kadir Sütçü denizli20haber.com ile görüşmesinin ardından yazdığı yazıları ile uluslararası adını duyurmuş olan Kadir Sütçü durumu şöyle değerlendirdi;

"Ülke genelinde ve dünya'da oluşan depremleri takip ediyoruz. Oluşabilecek depremler hakkında ise tahminlerde bulunuyoruz. Şu ana kadar toplam 66 tahmin yaptık, 42 tanesinin süresi doldu ve sonuçlandı. Denizli'de geceden itibaren depremlere baktığımızda Acıpayam ilçesinde oluşan depremler bir uyarı diyebiliriz. 2018 yılı sıcaklık açısından baktığımız zaman yüksek bir sıcaklık bulunmaktaydı. Denizli Acıpayam ilçesinde oluşan küçük artçı depremler ise göz önüne alındığında, yer kabuğunun kendini rahatlaması diyebiliriz. Bir insan nasıl yemek yediğinde onu dışarı atıyorsa dünyada aynı durum mevcuttur.

 

Dünya üzerinde bulunan fay hatları üzerinden ve volkanik noktalardan, Dünyanın en iç ve en sıcak kısmında ve merkezinde bulunan çekirdek, ardından Manto dediğimiz, Çekirdeğin üzerinde yer alır, çok kalın ve sıcak lav durumundaki ergimiş kayalardan oluşur. Yerkabuğu dediğimiz kısım ise, en dışta yer alan kısımdır ve çok büyük, soğuk levhalardan oluşur.


Çekirdek mantodan daha sıcak olduğu için mantoyu yukarı doğru hareket ettirir. Yerkabuğu da mantodan soğuk olduğu için manto yukarıda soğur ve tekrar aşağı doğru hareket etmeye başlar. Dünyamız çekirdek, manto ve yerkabuğu olmak üzere üç ana bölümden oluşmuştur. Denizli'de oluşan son depremlerde dünyanın dışarıya bıraktığı sarsıntılardır. 5 şiddeti ve bunun altında oluşan depremler kışın soğuk olduğu zamanda soğuk hava yaratır, yazın ise sıcaklık oluşturur. Buda havaya göre deprem durumunu göstermiş olur. Bulutları izlediğimiz zaman dahi ne zaman olacağını tahmin edebilir. Alçak bulutlardan bahsetmiyoruz, yükseklerde oluşan bulutlarda bunun bir etkisidir ve depremin bir nevi diğer habercisidir." şeklinde Denizli ile ilgili durumu kısa ve öz anlattı.

 


DENİZLİ SON DEPREM DURUMU (AFAD VE KANDİLLİ RASATHANESİ SONUÇLARI)

 

 

LEVHA

Mantonun sürekli bu şekilde hareket etmesi levhaların belirli yönlere doğru hareket etmelerine neden olur. Bir levha kayarak diğerine dayandığında, arada kalan kayalar sıkışır ve yerlerinden oynarlar ya da kırılırlar.


Bu levhalardan bazıları Avrasya, Afrika , Arabistan, Hint-Avustralya, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Nazca ve Pasifik levhalarıdır.


FAY
Levhalar yılda birkaç milimetre ile birkaç santimetre arasında yer değiştirebilirler. Levhalar hareket ettiğinde oluşan sıkışma ve gerilmeler sonucunda yerkabuğunun bazı bölümlerinde yüzyıllar boyunca birikmiş olan büyük bir enerji ortaya çıkar. Bu hareketli kesimlere kırık (FAY) denir.

 

KATILARDA (KIRIKLARDA) GENLEŞME


Dışarıdan ısı alan maddenin taneciklerinin kinetik enerjisi, dolayısıyla taneciklerin titreşim hızı artar. Tanecikler birbirinden uzaklaşmaya başlar. Bu olaya genleşme adı verilir. Tersine olarak madde dışarıya ısı verdiğinde (madde soğutulduğunda) maddenin taneciklerinin kinetik enerjilerinin azalmasına neden olur.
Maddelerin genleşmesi ya da tersine büzülmesi sırasında büyük kuvvetlerin ortaya çıkması, tren raylarında, köprü gibi yapılarda hasarlara neden olmaktadır. Bu yüzden tren raylarının eklenti yerlerinde boşluklar bırakılır, köprüler demir makaralar üzerine oturtulur. Çevremizdeki bu tür yapıları gözlemleyerek genleşme ile ilgili birçok örnekler bulabiliriz.

 

BASINÇ
Bir yüzey üzerine etkide bulunan dik kuvvetin, birim alana düşen miktarı. Katı, sıvı ve gazlar ağırlıkları nedeniyle bulundukları yüzeye bir kuvvet uygularlar.

 

ATMOSFER BASINCI
Atmosferik basınç veya baro metrik basınç; belirli bir yüzeye, üzerindeki atmosfer kolonu tarafından uygulanan birim kuvvet. Atmosfer basıncı genellikle civalı ve aneroit (sıvısız) barometreler ile ölçülür.

 

AÇIKLAMALARA GÖRE
Çekirdek deki enerji mantoya hareket eder. Manto altındaki çekirdeğin sıcak, üstündeki kabuğun soğuk olması mantoyu hareket ettirir. Mantoya gelen enerji den dolayı hareketlenen manto enerjiyi kabuğa doğru yönlendirir.
Kabuk içindeki levhaların yer değiştirme kabiliyeti sebebiyle enerjinin kabuk içinden dışına çıkması için kırıkları (fayları) takip eder.

 

Denizli'deki Haritaya Göre; Çivril’in kuzey kısımlarına doğru risk artarken güney kısımları ise deprem riskini az olduğu görüldü.

 

 

DEPREM RİSKİNİN FAZLA OLDUĞU İLÇELER NERESİ ?

Buldan, Sarayköy, Babadağ, Pamukkale, Merkezefendi, Honaz,  Acıpayam, Serinhisar ve Çameli deprem riskinin fazla olduğu ilçeler arasında yer alıyor. Çal ilçesi ise güney kısımları deprem riskinin daha fazla olduğu yerler arasında.

 

DEPREM RİSKİNİN AZ OLDUĞU İLÇELER HANGİSİ ?

 Bekilli, Kale, Tavas, Beyağaç, Baklan, Bozkurt ve Çardak deprem şiddeti daha az olduğu görülüyor.

 

BÜYÜK MENDERES GRABENİ DİRİ FAYLARI:

Batı Anadolu'da Büyük Menderes nehrinin içinde, doğuda Denizli ile batıda Ortaklar arasında D-B uzanımlı çöküntü alanı, Büyük Menderes grabeni olarak adlandırılmıştır (Şaroğlu vd. 1987). Yaklaşık 140 km uzunluğunda olan bu çöküntü alanı, batıda Söke'ye doğru KD-GB, doğuda ise Honaz'a doğru KB-GD doğrultulu olarak yön değiştirir. Bu alanda yer alan faylar, eğim atımlı normal faylar olup, doğu ve batı uçlarında doğrultu atım bileşenlere sahiptirler. Grabeni kuzeyden sunırlayan ve Ortaklar-Sarayköy arasında uzanan faylar, genel olarak D-B gidişli olup, birbirine paralel uzanan 10 km genişlikte bir zon oluşturmaktadır. Faylar, genellikle listrik karakterde eğim atımlı normal faylanmaya sahip olup, eğim açıları yer yer 30 derecenin altına kadar düşmektedir.

Germencik - İncirliova - Aydın arasında, Büyük Menderes grabeni, iki tarafı büyük faylarla sınırlı ve içerisinde birçok horst-graben yapısı olan bir çöküntü havzası şeklindedir. Grabeni kuzeyden sınırlayan faylar yanında, bu fayları kesen K-G gidişli atımları küçük doğrultu atımlı faylar da yer almaktadır. Grabenin doğu  ucunda, Buldan - Honaz arasında yer alan faylar KB-GD gidişli olup, morfolojik olarak çok belirgindirler. Denizli-Babadağ arasında, KB-GD gidişli 33 km uzunlukta diğer bir fay uzanmaktadır (Babadağ Fayı) (Yıldırım 1983).

 

Acıgöl (Afyonkarahisar-Denizli) Fayı (Dazkırı): Dazkırı güneyinde, Acıgölün kuzeyinden geçen 16 km uzunlukta ve güneyden sınırlayan 21 km uzunluktaki K55D gidişli iki fay, Acıgöl fayı olarak adlandırılmıştır (Şaroğlu vd. 1987). Fayın batı bloğu morfolojik olarak aşağıda bulunmaktadır. Şaroğlu vd. (1987), bölgesel konuma göre, fayın doğrultu atım bileşenli normal fay olduğunu ve morfolojik verilere dayanarak da olası diri fay olduğunu belirtmektedirler.

 

Gölhisar-Çameli (Denizli) Fayı:  Gölhisar güneyinde, Kelekçi-Altınyayla arasında uzanan 40 km uzunlukta ve 30 km genişlikte birbirine paralel KD-GB genel gidişli üç fay zonu Gölhisar-Çameli fayı olarak adlandırılmıştır (Şaroğlu vd. 1987). Araştırmacılar, doğrultu atımlı faylara özgü tipik fay vadilerine, fay denetimli drenajlara ve sol yanal ötelenmiş derelere dayanarak, fayın sol yönlü doğrultu atımlı fay olduğunu ve Kuvaterner yaşlı çökelleri etkilemeleri nedeniyle de diri olduğunu ileri sürmüşlerdir.

 

 

BATI ANADOLU AÇILMA SİSTEMİ ÜZERİNDE MEYDANA GELEN TARİHSEL VE ALETSEL DÖNEM (M ≥ 5.5) DEPREM AKTİVİTESİ:

 

Tarihsel Dönem Depremleri: 22 Eylül 1595 Sart-Manisa, 1645-1646 Ege, 7 Haziran 1651 Honaz (Denizli), 22 Şubat 1653 Aydın, 14 Şubat 1672 Bozcaada (Çanakkale), 10 Temmuz 1688 İzmir, 1700 Kütahya, 25 Şubat 1702 Denizli, Nisan 1739 Foça (İzmir), 3-5 Temmuz 1778 İzmir, 5 Ağustos 1794 Söğüt, 1850 Kemalpaşa, 28 Şubat 1855 Bursa, 1863 Şuhut (Afyon), 23 Şubat 1865 Midilli (Yunanistan), 7 Mart 1867 Midilli (Yunanistan), 1 Aralik 1869 Kerme (Muğla), 3 – 5 Mayıs 1875 Dinar (Afyon), 1880 Sakız Adası (Yunanistan), 15 Ekim 1883 Çeşme (İzmir), 19 Ağustos 1895 Aydın, 20 Eylül 1899 Mendres Vadisi depremleri.

 

Aletsel Dönem Depremleri: 11 Ağustos 1904 Samos (Yünanistan) Ms=6.2, 3 Ekim 1914 Burdur Ms=7.0, 18 Kasım 1919 Ayvalık (Balıkesir) Ms=7.0, 20 Kasım 1924 Altıntaş (Kütahya) Ms=5.9, 7 Ağustos 1925  Dinar (Afyon) Ms=5.9, 31 Mart 1928 İzmir Açıkları Ms=6.2 , 2 Mayıs 1928 Harmancık (Bursa) Ms=6.1, 23 Nisan 1933 Kos Açıkları (Ege Denizi) Ms=6.4, 19 Temmuz 1933 Çal (Denizli) Ms=5.7, 22 Eylül 1939 Dikili (İzmir) Ms=6.6, 23 Mayıs 1941 Muğla Ms=6.0, 15 Kasım 1942 Dursunbey (Balıkesir) Ms=6.1 , 25 Haziran 1944 Uşak Ms=6.0, 21 Şubat 1946 Argıthanı (Konya) Ms=5.5, 23 Temmuz 1949 İzmir Açıkları Ms=6.6, 16 Temmuz 1955 Söke (Aydın) Ms=6.8, 20 Şubat 1956 Eskişehir Ms=6.4, 9 Temmuz 1956 Ege Denizi Ms=7.4, Ms=6.5, 23 Mayıs 1961 Köyceğiz Açıkları Ms=6.3, 11 Mart 1963 Buldan (Denizli) Ms=5.5, 25 Mart 1969 Sındırgı (Balıkesir) Ms=6.0, 28 Mart 1969 Alaşehir (Manisa) Ms=6.5, 28 Mart 1970 Gediz (Kütahya) Ms=7.2, 12 Mayis 1971 Burdur Ms=5.9, 6 Kasim 1992 Seferihisar (İzmir) Mw=6.0, 1 Ekim 1995 Dinar (Afyon) Mw=6.4, 15 Aralık 2000 Bolvadin (Afyon) Mw=6.0 , 03 Şubat 2002 Sultandağı (Afyon) Mw=6.5, 10 Nisan 2003 Urla (İzmir) Mw=5 7, 04 Ağustos 2004 Ege Denizi Mw=5.5, 17 Ekim 2005 Sığacık (İzmir) Mw=5.5, 19  Mayıs  2011 Simav (Kütahya) Mw=5.9 depremleri.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.