Eğitim-Bir-Sen 11. Türkiye buluşmasını Antalya’da gerçekleştirdi

DİĞER 12.10.2016 - 14:49, Güncelleme: 21.04.2021 - 10:50
 

Eğitim-Bir-Sen 11. Türkiye buluşmasını Antalya’da gerçekleştirdi

denizli haber / denizli 20 haber / Eğitim-Bir-Sen 11. Türkiye buluşmasını Antalya’da gerçekleştirdi

Şube yönetimleri ve ilçe temsilcilerinin katılımıyla Antalya’da yapılan 11. Türkiye Buluşması ve 35. Başkanlar Kurulu programına Eğitim-Bir-Sen Denizli teşkilatı tam kadro katıldı.   Program; Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın açılış konuşmasıyla başlayıp, sekretaryaların teşkilat eğitimleriyle devam etti.  Programın ikinci gününde 35. Başkanlar Kurulu yapılarak sonuç bildirgesi yayımlandı;   Sonuç bildirgesinde; ‘Açıkta bekleyen eğitim çalışanlarından masum olanların daha fazla mağdur edilmeden görevine iade edilmesi ve eğitim-öğretim hizmetlerinin aksamadan yürütülmesi için öğrencileri öğretmensiz bırakmayacak tedbirlerin alınması" çağrısında bulunuldu.   Programın yapıldığı gün Hakkâri’den gelen acı haber nedeniyle bütün terör örgütlerinin saldırıları bir kez daha şiddetle kınanarak, bir an önce bu vahşi ve canice saldırılardan vazgeçilmesi çağrısı yapıldı.   Türkiye’nin olağanüstü süreci geride bırakarak olağan gündemine dönmesi temennisi ifade edilerek, çalışma hayatındaki olağanüstü sürecin acilen son bulması, kamu görevlilerinin sorun ve taleplerinin çözüme kavuşması için gerekli çalışmaların ivedilikle yapılması beklentisi vurgulandı.   Bildirgede, "Açıkta bekleyen eğitim çalışanlarından masum olanlar daha fazla mağdur edilmeden görevine iade edilmeli ve eğitim-öğretim hizmetlerinin aksamadan yürütülmesi için öğrencileri öğretmensiz bırakmayacak tedbirler alınmalıdır." ifadesi kullanıldı.   Az gelişmiş bölgelere teşvik Ekonomik ve sosyal açıdan yeterince gelişememiş, istihdamda zorluk çekilen bölgelerde, öğretmenlerin görev yapma süresinin ortalama 1,5 yıl olmasının, bölgedeki eğitimin niteliğini olumsuz etkilediğine değinilen bildirgede, bu olumsuzluğu gidermenin yolunun cezbedici teşviklerden geçtiği savunuldu.   Eğitim çalışanlarına, zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapmaları halinde illerin mahrumiyet durumlarına göre ilave özel hizmet tazminatı ödenmesinin, hem bölgenin eğitim çalışanı açığının kapatılması, hem de bölgede uzun süre çalışmanın cazip hale getirilmesi açısından zaruri olduğu kaydedilen bildirgede, sözleşmeli öğretmenlik istihdamına ilişkin şu görüşlere yer verildi: "Standardı tartışmalı çoklu komisyonlarca yapılan böyle bir istihdamın öğretmen olanların sevincinin değil, olamayan çoğunluğun haykırışının daha çok ses getireceği, adaletin tesisinin zor olacağı bu uygulamaya karşı durmaya devam edeceğimizi tekrar ifade ediyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı, maşeri vicdanı yaralayan, hakkaniyet ölçütleri her halükarda tartışmaya açık olacak sözleşmeli öğretmenlik istihdamı uygulamasından da, bunun yolu olan mülakatla öğretmen alımından da bir an önce vazgeçmelidir."   Bildirgede, 19. Milli Eğitim Şurası’nda alınan kararlar hatırlatılarak, "Alkollü içki ve kokteyl hazırlama dersinin kaldırılması, ilkokul 1, 2 ve 3. sınıflara da din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin konulması, ortaokulda hafızlık eğitimi alacak öğrenciler için ara verme süresinin 1 yıldan 2 yıla çıkarılması ve ara verilen sürelerde öğrencilere dışarıdan sınav hakkı verilmesi" gibi kararların ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiği kaydedildi.      4/C’li personele kadro talebi   Eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolunda çalışan 4/C’li personelin kadroya alınması gerektiği ifade edilerek, kadro konusundaki nihai düzenlemenin yapılması istendi.   Tam gün eğitimine geçilmesiyle ilgili değerlendirmelere de yer verilen bildirgede, "İlk ve ortaöğretim kurumlarında tam gün eğitime geçilmesi yerinde ve gerekli bir uygulama olmakla beraber, bu amaçla derslik ve öğretmen açığının kapatılması için zorunlu adımlar atılarak, öğretmen yetiştirme ve altyapı yatırım programlarının buna göre yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir." ifadesi kullanıldı.   Memur, şef ve hizmetli gibi genel idare hizmetleri ve yardımcı hizmetler sınıfı çalışanlarının özlük ve sosyal haklarında iyileştirmeler yapılmalı; hizmetlilerin görev tanımları yapılarak çalışma süreleri belirlenmeli, fazla mesai ücretleri ödenmesi belirtildi.   Yükseköğretim reformuna ilişkin, hükümet programına giren taahhütlerin yerine getirilmesi gerektiğini savunulan bildirgede, şu görüşler paylaşıldı: "Beklentimiz ve talebimiz, yükseköğretimin paydaşlarını dışlayan, tepeden inmeci bir tavırla bürokratik zihniyetin ürünü bir taslak üzerinden çalışma yapmak yerine katılımcı, demokratik, şeffaf bir süreçle, sözde değil özde bir reform gerçekleştirilmesidir. YÖK’ün sadece planlama, koordinasyon, denetim ve teftiş yapan bir kuruma dönüştürülmesi, üniversitelerin özgür düşünceye sahip fertler yetiştiren, bilimsel bilgi üretimi yapılan, akademik özgürlüğü, iş ve çalışma güvencesini esas alan kurumlar olabilmesi için katılımcı ve özgürlükçü bir yükseköğretim yönetimini önceleyen yeni bir kanun çıkarılmalıdır."   Temel hak ve özgürlüklere bir kez daha vurgu yapılarak kamu görevlileri kılık-kıyafet özgürlüğüne kavuşuncaya kadar kararlılıkla serbest kıyafet eylemine devam edileceği vurgusu yapıldı. Bu süreçte sendikanın serbest kıyafet eylemini görmezlikten gelip, çağ dışı uygulamanın takipçiliğine soyunan mülki idare amirlerini de, temel hak ve özgürlüklere, sendikal haklara saygılı olmaya, riayet etmeye davet edildi.   Eğitimde reform değişikliğe gidilmesi gerektiği şu ifadelerle belirtildi; ‘Eğitim sisteminin sorunlarını çözmek için, eğitimin temel felsefesinin, misyon ve hedeflerinin sil baştan ele alınacağı köklü bir reforma ihtiyaç olduğu açıktır. Eğitim kurumları ve eğitim çalışanları üzerinden günü kurtarmaya yönelik yüzeysel çözümler yerine sivil, demokratik, toplumsal değerlere daha duyarlı ve katılımcı bir eğitim sistemini kurmak için somut adımların atılmasının zamanı gelmiştir. Çocuklarımızı ve gençlerimizi ebeveynlerinin ve kendilerinin beklentileri doğrultusunda akademik bilgi ve becerilerin yanında ahlaki ve dini değerlerimiz ekseninde yetiştirmek için eğitim sistemimizde köklü bir değişikliğe gitmek gerektiği belirtildi.      
denizli haber / denizli 20 haber / Eğitim-Bir-Sen 11. Türkiye buluşmasını Antalya’da gerçekleştirdi

Şube yönetimleri ve ilçe temsilcilerinin katılımıyla Antalya’da yapılan 11. Türkiye Buluşması ve 35. Başkanlar Kurulu programına Eğitim-Bir-Sen Denizli teşkilatı tam kadro katıldı.

 

Program; Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın açılış konuşmasıyla başlayıp, sekretaryaların teşkilat eğitimleriyle devam etti.  Programın ikinci gününde 35. Başkanlar Kurulu yapılarak sonuç bildirgesi yayımlandı;

 

Sonuç bildirgesinde; ‘Açıkta bekleyen eğitim çalışanlarından masum olanların daha fazla mağdur edilmeden görevine iade edilmesi ve eğitim-öğretim hizmetlerinin aksamadan yürütülmesi için öğrencileri öğretmensiz bırakmayacak tedbirlerin alınması" çağrısında bulunuldu.

 

Programın yapıldığı gün Hakkâri’den gelen acı haber nedeniyle bütün terör örgütlerinin saldırıları bir kez daha şiddetle kınanarak, bir an önce bu vahşi ve canice saldırılardan vazgeçilmesi çağrısı yapıldı.

 

Türkiye’nin olağanüstü süreci geride bırakarak olağan gündemine dönmesi temennisi ifade edilerek, çalışma hayatındaki olağanüstü sürecin acilen son bulması, kamu görevlilerinin sorun ve taleplerinin çözüme kavuşması için gerekli çalışmaların ivedilikle yapılması beklentisi vurgulandı.

 

Bildirgede, "Açıkta bekleyen eğitim çalışanlarından masum olanlar daha fazla mağdur edilmeden görevine iade edilmeli ve eğitim-öğretim hizmetlerinin aksamadan yürütülmesi için öğrencileri öğretmensiz bırakmayacak tedbirler alınmalıdır." ifadesi kullanıldı.

 

Az gelişmiş bölgelere teşvik

Ekonomik ve sosyal açıdan yeterince gelişememiş, istihdamda zorluk çekilen bölgelerde, öğretmenlerin görev yapma süresinin ortalama 1,5 yıl olmasının, bölgedeki eğitimin niteliğini olumsuz etkilediğine değinilen bildirgede, bu olumsuzluğu gidermenin yolunun cezbedici teşviklerden geçtiği savunuldu.

 

Eğitim çalışanlarına, zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapmaları halinde illerin mahrumiyet durumlarına göre ilave özel hizmet tazminatı ödenmesinin, hem bölgenin eğitim çalışanı açığının kapatılması, hem de bölgede uzun süre çalışmanın cazip hale getirilmesi açısından zaruri olduğu kaydedilen bildirgede, sözleşmeli öğretmenlik istihdamına ilişkin şu görüşlere yer verildi:

"Standardı tartışmalı çoklu komisyonlarca yapılan böyle bir istihdamın öğretmen olanların sevincinin değil, olamayan çoğunluğun haykırışının daha çok ses getireceği, adaletin tesisinin zor olacağı bu uygulamaya karşı durmaya devam edeceğimizi tekrar ifade ediyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı, maşeri vicdanı yaralayan, hakkaniyet ölçütleri her halükarda tartışmaya açık olacak sözleşmeli öğretmenlik istihdamı uygulamasından da, bunun yolu olan mülakatla öğretmen alımından da bir an önce vazgeçmelidir."

 

Bildirgede, 19. Milli Eğitim Şurası’nda alınan kararlar hatırlatılarak, "Alkollü içki ve kokteyl hazırlama dersinin kaldırılması, ilkokul 1, 2 ve 3. sınıflara da din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin konulması, ortaokulda hafızlık eğitimi alacak öğrenciler için ara verme süresinin 1 yıldan 2 yıla çıkarılması ve ara verilen sürelerde öğrencilere dışarıdan sınav hakkı verilmesi" gibi kararların ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiği kaydedildi.

 

 

 4/C’li personele kadro talebi

 

Eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolunda çalışan 4/C’li personelin kadroya alınması gerektiği ifade edilerek, kadro konusundaki nihai düzenlemenin yapılması istendi.

 

Tam gün eğitimine geçilmesiyle ilgili değerlendirmelere de yer verilen bildirgede, "İlk ve ortaöğretim kurumlarında tam gün eğitime geçilmesi yerinde ve gerekli bir uygulama olmakla beraber, bu amaçla derslik ve öğretmen açığının kapatılması için zorunlu adımlar atılarak, öğretmen yetiştirme ve altyapı yatırım programlarının buna göre yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir." ifadesi kullanıldı.

 

Memur, şef ve hizmetli gibi genel idare hizmetleri ve yardımcı hizmetler sınıfı çalışanlarının özlük ve sosyal haklarında iyileştirmeler yapılmalı; hizmetlilerin görev tanımları yapılarak çalışma süreleri belirlenmeli, fazla mesai ücretleri ödenmesi belirtildi.

 

Yükseköğretim reformuna ilişkin, hükümet programına giren taahhütlerin yerine getirilmesi gerektiğini savunulan bildirgede, şu görüşler paylaşıldı:

"Beklentimiz ve talebimiz, yükseköğretimin paydaşlarını dışlayan, tepeden inmeci bir tavırla bürokratik zihniyetin ürünü bir taslak üzerinden çalışma yapmak yerine katılımcı, demokratik, şeffaf bir süreçle, sözde değil özde bir reform gerçekleştirilmesidir. YÖK’ün sadece planlama, koordinasyon, denetim ve teftiş yapan bir kuruma dönüştürülmesi, üniversitelerin özgür düşünceye sahip fertler yetiştiren, bilimsel bilgi üretimi yapılan, akademik özgürlüğü, iş ve çalışma güvencesini esas alan kurumlar olabilmesi için katılımcı ve özgürlükçü bir yükseköğretim yönetimini önceleyen yeni bir kanun çıkarılmalıdır."

 

Temel hak ve özgürlüklere bir kez daha vurgu yapılarak kamu görevlileri kılık-kıyafet özgürlüğüne kavuşuncaya kadar kararlılıkla serbest kıyafet eylemine devam edileceği vurgusu yapıldı. Bu süreçte sendikanın serbest kıyafet eylemini görmezlikten gelip, çağ dışı uygulamanın takipçiliğine soyunan mülki idare amirlerini de, temel hak ve özgürlüklere, sendikal haklara saygılı olmaya, riayet etmeye davet edildi.

 

Eğitimde reform değişikliğe gidilmesi gerektiği şu ifadelerle belirtildi; ‘Eğitim sisteminin sorunlarını çözmek için, eğitimin temel felsefesinin, misyon ve hedeflerinin sil baştan ele alınacağı köklü bir reforma ihtiyaç olduğu açıktır. Eğitim kurumları ve eğitim çalışanları üzerinden günü kurtarmaya yönelik yüzeysel çözümler yerine sivil, demokratik, toplumsal değerlere daha duyarlı ve katılımcı bir eğitim sistemini kurmak için somut adımların atılmasının zamanı gelmiştir. Çocuklarımızı ve gençlerimizi ebeveynlerinin ve kendilerinin beklentileri doğrultusunda akademik bilgi ve becerilerin yanında ahlaki ve dini değerlerimiz ekseninde yetiştirmek için eğitim sistemimizde köklü bir değişikliğe gitmek gerektiği belirtildi.

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.