Evde Kal, Sağlıklı Beslen, Sağlıklı Kal

SAĞLIK 07.05.2020 - 11:10, Güncelleme: 21.04.2021 - 10:52
 

Evde Kal, Sağlıklı Beslen, Sağlıklı Kal

Covid-19 salgınları dünya çapında hastalara ve sağlık sistemlerine benzeri görülmemiş zorluklara ve tehditlere yol açmıştır. Özellikle bu hastalıkta Yoğun Bakım Ünitesi (YBÜ) ihtiyacı duyulan hastalarda mortalitesi daha yüksek olan hastaların, daha yaşlı (65 yaş üstü) bireyler ve polimorbid bireyler ve genel olarak yetersiz beslenen kişiler olan bağışıklık yetersizliği olan bireyler oldukları bilinmektedir.   PAÜ Hastanesi Başdiyetisyeni Selami Helvacıoğlu bu dönemde beslenme konusunda yapılması gerekenler hakkında açıklamalarda bulundu; Bu hastalık öncelikle solunum yollarında hastalığa yol açmakla birlikte çoklu organ yetmezliğine yol açabileceği gibi ölümcül olabilir. Diyabet ve kardiyovasküler hastalıklar gibi bir çok kronik hastalık bu hastalıkta sonuçların daha da ağırlaşmasına yol açabildiği gibi yetersiz beslenme veya aşırı beslenme de hastalığın daha uzun süre ve ağırlaşan bir tablo şeklinde devam etmesine yol açmaktadır. Özellikle tedavi sürecini zorlaştıran ve daha kötü sonuçlara yol açan bu kriterlerin bir arada toplanması yani aynı bireyde birden çok  kronik rahatsızlığın olması ve obezite ve-veya malnutrisyonun aynı anda bulunmasının maalesef çarpan etkisiyle sürecin olumsuz devam etmesine yol açmaktadır. Kronik hastalıklarda ve özellikle Yoğun bakım ünitesinde yatan hastalarda doğru, yeterli ve dengeli beslenmenin klinik sonuçları iyileştirdiği ve komplikasyonları azaltarak hastalarda iyiye gitme sürecini kısalttığı kesinleşmiş bir bilgidir.   Tüm bu bilgilerin ışığında dünya çapında bir salgın oluşturan Covid-19 salgınında, hastalık hakkındaki bilgiler gün ve gün artmakta ve uygulanan tedavi süreçleri hastalık hakkındaki bilgiler arttıkça daha başarılı bir hale gelmektedir.   Covid-19 hastalığı ve beslenme ilişkisini ikiye ayırarak değerlendirmek gerekmektedir   İlk olarak hastalık öncesi beslenmenin önemini doğru kavramakta fayda vardır. Herhangi besinin (sarımsak, sirke, turşu vb) bu hastalığın bulaşmasında engelleyici olmadığı veya bu hastalığa karşı tedavi etkisinin olmadığı kesindir. Daha doğrusu herhangi bir besinin koruyucu ya da tedavi edici bir etkisinin olduğu ispatlanamamıştır. Bağışıklık sisteminin güçlü olması durumunda daha yüksek oranlarda Covid-19 virüsüne maruz kalındığında bulaşma riskinin azaldığı veya bağışıklık sisteminin zayıf olduğu bireylerde daha az virüs yüküne maruz kalındığında bulaşma olduğu birçok yayında bildirilmiştir. İnsanlarda bağışıklık sistemi yaklaşık olarak 70 genetik yani ailesel olarak belirlenmekle beraber, 30 oranda beslenmeyle belirlendiği ve güçlü bir bağışıklık sisteminin doğru besinlerle yeterli bir beslenmeyle sağlandığı da bir gerçektir. Özellikle Covid-19 salgınında en önemli yöntemin temasın olmaması gerekliliği ve bunu başarabilmenin olmazsa olmazı evde kalmak olduğunu unutmamak gerekir.   Evde hareketsiz yaşam süreci düşünüldüğünde beslenmenin önemi daha da artmaktadır   Kronik hastalıklar, malnutrisyon veya obezite gibi hastalıkların Covid-19 salgınında çarpan etkisi düşünüldüğünde bu hastaların bir beslenme uzmanından yardım almaları şarttır. Evdeyken hareket sürecinin evde yapılabilecek spor aktiviteleriyle artırılması, uyku düzeninin korunması ve öğünlere sadık kalarak (3 ana- 3,4 ara öğün) beslenme düzeni kurulması, ara öğünlerde meyve, süt, az miktarlarda kuruyemiş gibi besinlerin seçilmesi doğru bir tercih olacaktır. Eğer Covid-19 salgını öncesinde sağlıklı beslendiğimizi düşünüyorsak, bu düzeni değiştirmemek doğru bir adım olacaktır. Özellikle belirli besinlerin bağışıklık sistemi üzerinde artırıcı bir etkisinin olduğunu düşünmek ise yanlış olacaktır. Çünkü bağışıklık sisteminde güçlendirecek  besinlere bir göz atarsak, kırmızı et, yoğurt, kefir, kuru yemişler, havuç, domates, sirke, turşu, meyveler, sebzeler vb. Görüleceği üzere nerdeyse tüm besinleri saydık ve bir besinin diğerinden daha etkili olabileceğini düşünmek ise büyük bir yanlış olacaktır. Önemli olan mümkün olduğunca doğal besinlerin tercih edilebilmesi ve dengeli bir şekilde çok çeşit tüketiminin sağlanmasıdır. Ayrıca kilomuz olması gerekenin üzerine ne kadar çok çıkarsa bağışıklık sistemimiz aynı oranda düşecektir.   Covid-19 hastalığında, hastaların beslenme tablosu tedavinin çok önemli bir parçası ve doğru uygulanabilmesi tedavi sürecinde olmazsa olmazlardandır. Bu konudaki yeni çalışmaların ışığında bir başka yazımızda detaylı olarak uygulama yöntemleri, olmazsa olmazları ve içeriği ele alınması gereken önemli bir konudur.   Ülkemizin göstermiş olduğu bu büyük başarıyı EVDE KALARAK başardığınız için çok teşekkür ederim. Lütfen bu başarınızın devamlılığını sağlayıp EVDE KAL’ ınız, biz sağlık çalışanları olarak sizlerin değerini biliyor ve çalışmaya devam ediyoruz.  

Covid-19 salgınları dünya çapında hastalara ve sağlık sistemlerine benzeri görülmemiş zorluklara ve tehditlere yol açmıştır. Özellikle bu hastalıkta Yoğun Bakım Ünitesi (YBÜ) ihtiyacı duyulan hastalarda mortalitesi daha yüksek olan hastaların, daha yaşlı (65 yaş üstü) bireyler ve polimorbid bireyler ve genel olarak yetersiz beslenen kişiler olan bağışıklık yetersizliği olan bireyler oldukları bilinmektedir.

 

PAÜ Hastanesi Başdiyetisyeni Selami Helvacıoğlu bu dönemde beslenme konusunda yapılması gerekenler hakkında açıklamalarda bulundu; Bu hastalık öncelikle solunum yollarında hastalığa yol açmakla birlikte çoklu organ yetmezliğine yol açabileceği gibi ölümcül olabilir. Diyabet ve kardiyovasküler hastalıklar gibi bir çok kronik hastalık bu hastalıkta sonuçların daha da ağırlaşmasına yol açabildiği gibi yetersiz beslenme veya aşırı beslenme de hastalığın daha uzun süre ve ağırlaşan bir tablo şeklinde devam etmesine yol açmaktadır. Özellikle tedavi sürecini zorlaştıran ve daha kötü sonuçlara yol açan bu kriterlerin bir arada toplanması yani aynı bireyde birden çok  kronik rahatsızlığın olması ve obezite ve-veya malnutrisyonun aynı anda bulunmasının maalesef çarpan etkisiyle sürecin olumsuz devam etmesine yol açmaktadır. Kronik hastalıklarda ve özellikle Yoğun bakım ünitesinde yatan hastalarda doğru, yeterli ve dengeli beslenmenin klinik sonuçları iyileştirdiği ve komplikasyonları azaltarak hastalarda iyiye gitme sürecini kısalttığı kesinleşmiş bir bilgidir.

 

Tüm bu bilgilerin ışığında dünya çapında bir salgın oluşturan Covid-19 salgınında, hastalık hakkındaki bilgiler gün ve gün artmakta ve uygulanan tedavi süreçleri hastalık hakkındaki bilgiler arttıkça daha başarılı bir hale gelmektedir.

 

Covid-19 hastalığı ve beslenme ilişkisini ikiye ayırarak değerlendirmek gerekmektedir

 

İlk olarak hastalık öncesi beslenmenin önemini doğru kavramakta fayda vardır. Herhangi besinin (sarımsak, sirke, turşu vb) bu hastalığın bulaşmasında engelleyici olmadığı veya bu hastalığa karşı tedavi etkisinin olmadığı kesindir. Daha doğrusu herhangi bir besinin koruyucu ya da tedavi edici bir etkisinin olduğu ispatlanamamıştır. Bağışıklık sisteminin güçlü olması durumunda daha yüksek oranlarda Covid-19 virüsüne maruz kalındığında bulaşma riskinin azaldığı veya bağışıklık sisteminin zayıf olduğu bireylerde daha az virüs yüküne maruz kalındığında bulaşma olduğu birçok yayında bildirilmiştir. İnsanlarda bağışıklık sistemi yaklaşık olarak 70 genetik yani ailesel olarak belirlenmekle beraber, 30 oranda beslenmeyle belirlendiği ve güçlü bir bağışıklık sisteminin doğru besinlerle yeterli bir beslenmeyle sağlandığı da bir gerçektir. Özellikle Covid-19 salgınında en önemli yöntemin temasın olmaması gerekliliği ve bunu başarabilmenin olmazsa olmazı evde kalmak olduğunu unutmamak gerekir.

 

Evde hareketsiz yaşam süreci düşünüldüğünde beslenmenin önemi daha da artmaktadır

 

Kronik hastalıklar, malnutrisyon veya obezite gibi hastalıkların Covid-19 salgınında çarpan etkisi düşünüldüğünde bu hastaların bir beslenme uzmanından yardım almaları şarttır. Evdeyken hareket sürecinin evde yapılabilecek spor aktiviteleriyle artırılması, uyku düzeninin korunması ve öğünlere sadık kalarak (3 ana- 3,4 ara öğün) beslenme düzeni kurulması, ara öğünlerde meyve, süt, az miktarlarda kuruyemiş gibi besinlerin seçilmesi doğru bir tercih olacaktır. Eğer Covid-19 salgını öncesinde sağlıklı beslendiğimizi düşünüyorsak, bu düzeni değiştirmemek doğru bir adım olacaktır. Özellikle belirli besinlerin bağışıklık sistemi üzerinde artırıcı bir etkisinin olduğunu düşünmek ise yanlış olacaktır. Çünkü bağışıklık sisteminde güçlendirecek  besinlere bir göz atarsak, kırmızı et, yoğurt, kefir, kuru yemişler, havuç, domates, sirke, turşu, meyveler, sebzeler vb. Görüleceği üzere nerdeyse tüm besinleri saydık ve bir besinin diğerinden daha etkili olabileceğini düşünmek ise büyük bir yanlış olacaktır. Önemli olan mümkün olduğunca doğal besinlerin tercih edilebilmesi ve dengeli bir şekilde çok çeşit tüketiminin sağlanmasıdır. Ayrıca kilomuz olması gerekenin üzerine ne kadar çok çıkarsa bağışıklık sistemimiz aynı oranda düşecektir.

 

Covid-19 hastalığında, hastaların beslenme tablosu tedavinin çok önemli bir parçası ve doğru uygulanabilmesi tedavi sürecinde olmazsa olmazlardandır. Bu konudaki yeni çalışmaların ışığında bir başka yazımızda detaylı olarak uygulama yöntemleri, olmazsa olmazları ve içeriği ele alınması gereken önemli bir konudur.

 

Ülkemizin göstermiş olduğu bu büyük başarıyı EVDE KALARAK başardığınız için çok teşekkür ederim. Lütfen bu başarınızın devamlılığını sağlayıp EVDE KAL’ ınız, biz sağlık çalışanları olarak sizlerin değerini biliyor ve çalışmaya devam ediyoruz.  

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.