Hacı Ahmet Pakel Efendi'nin vefatının 2. yıl dönümü!

Denizli'nin Kanaat önderlerinden Nakş-i Bend-i şeyhlerinden Hacı Ahmet Pakel Efendi Hazretleri'nin ahirete intikalinin seneyi devriyesinin bugün ikinci yıl dönümü...  Hacı Ahmet Pakel Hazretleri'ni konu alan haberimizde talebeleri Allah dostunu anlattı.   Hacı Ahmet Pakel Hazretleri 17 Eylül 2016 tarihinde dünya hayatına veda ederek ebedi istirahatına çekildi. Kabri kendi kurduğu Hacı Ahmet Pakel Vakfı'nın bahçesinde yer almaktadır. Öldüğü gün cenazesi Kayalık Cami'den Ulu Cami'ye kadar omuzlarda getirildi. Cenazesine on binin üzerinde talebesi ve sevenleri katıldı. Ulu Cami'de kılınan cenaze namazının ardından yine omuzlarda İstasyon Caddesi ışıklarına kadar tekbirlerle götürülerek  cenaze aracına bindirildi.   HACI AHMET PAKEL HAZRETLERİNİN HAYATI Hacı Ahmet Pakel Efendi Hazretleri, 1936 yılında Denizli Çivril İlçesi Yamanlar köyünde dünyaya geldi. 6 çocuklu ailenin en küçük çocuğuydu. Küçük yaşta annesini kaybedince, ailesi ile birlikte Denizli’ye yerleştiler. Küçük yaşta çalışmaya başlayan portakal ve şerbet satarak ailesine katkıda bulunurdu. Kısa süre sonra Bakırcılar Çarşısı’nda Dinarlı Mehmet ustanın yanında çalışarak kalaycılığı öğrenmeye başlar. Hacı Ahmet Pakel Efendi, Hocası olan Hacı Osman Nuri Kepenekoğlu Hazretleri  ile iş yaşamında o esnada komşu olur.  Hacı Osman Nuri Kepenekoğlu Hazretleri o dönemde urgancılık yapmaktadır. Lakin Pakel Efendi onun bu nurlu yolundan habersizdir. Bir süre Dinarlı Mehmet ustanın yanında çalıştıktan sonra kalaycılığı öğrenir ve oradan ayrılır.   HACI OSMAN NURİ KEPENEKOĞLU'NA TABİ OLDU Yıllar sonra 1966 yılında üstadı ile buluşan ve tabi olan Hacı Ahmet Pakel Hazretleri, Hacı Osman Nuri Kepenekoğlu Efendinin söylemiyle, “Evladım biz seninle yıllar önce tanıştık, sen Mehmet ustanın yanında çalışan çırağı değimliydin” der. 1966 yılından itibaren, Hacı Osman Nuri Kepenekoğlu Efendinin yanından ayrılmayan Pakel Hazretleri, bu nurlu kervanda, şeyhi ile birlikte 1981 yılında Bursa Uludağ’a giderler. Hacı Osman Nuri Kepenekoğlu Hazretleri ile birlikte, kurulan çadırda iki zat uzun süre yalnız görüşürler. Ramazan dolayısı ile sahur yaptıktan sonra dinlenmeye çekilen Hacı Osman Nuri Efendi o gün vefat eder. Naaşı Denizli’ye getirilerek Asri Mezarlığa defnedilir.   İMAM HATİP DERNEĞİNİ KURDU Hocasından icazet alan Hacı Ahmet Pakel Hoca Efendi 1981 yılından itibaren sohbetlere devam eder. Çivril’de ilk Kur’an Kursu Derneği’ni kurarak dernek başkanlığını yapar. Daha sonra çıkan yasa gereği Kur’an Kursu’ndan mezun olanlara imamlık verilmediği kararı çıkınca, dernek başkanlığı görevini başkasına devreder. İmam Hatip Derneği’ni kurarak, Çivril İmam Hatip Lisesi’nin ve yurdunun yapımına başlar. Hayata veda ettiği güne kadar dernek başkanlığını yürüttüğü İmam Hatip Lisesi’ne her zaman destek olmaya devam etmiştir.     TALEBELERİNİN DİLİNDE HACI AHMET PAKEL EFENDİ Uzun süredir Hacı Ahmet Pakel Efendi Hazretlerinin yanında yetişen talebeleri, onun yaşantısını ve İslam'a olan hizmetlerini anlattı.   TERTİP DÜZENE ÇOK ÖNEM VERİRDİ Hacı Ahmet Pakel Efendi Hazretleri'nin, Resulullah (S.A.V) efendimizin sünnetlerine riayet ettiği ve bunu kendi yaşantısında da hayata geçirdiğini, talebelerinin de buna uygun yaşamalarını her zaman dile getirdiği belirtildi. Bir Talebesi: -"Genellikle açık renk kıyafetler giymeyi tercih eder ve her zaman temiz ve tertipli görünmeye riayet ederdi. Talebelerinden de maddi durumları ne olursa olsun bu şekilde temiz görünümlerini isterdi.Hep aynı kokuyu kullanırdı bu günlerde hala bazı yerlerde o kokuyu duyarım ve bu koku gözlerimin dolmasına sebep olur...   HİZMETTEN HİÇ GERİ DURMAZDI Her zaman neşeli ve enerjik bir yapısı vardı.Öyle ki enerjisi hiç bitmez, ne kadar yorgun olsa da her yere koşmaya çalışırdı. Allah için ömrünü, malını, ailesini bu kadar harcayan bir insan daha tanımadım. Çok vefakardı, bilhassa hasta ve hacı ziyaretlerine çok önem verirdi. Söz verirse mutlaka tutardı. Müritlerini hiç doğmamış evlatları gibi sever, eğer ona vefasızlık eder arayıp sormazlarsa tatlı tatlı sitemlerde bulunurdu.   HAFIZASI ÇOK KUVVETLİYDİ Tüm müritlerini ayrı ayrı severdi. Hemen hemen hepsinin nerden geldiğini kim olduklarını bilirdi. Müthiş bir hafızaya sahipti. Bir olayı anlatırken tarihine,saatine kadar hatırlardı.Güzel yaşardı ve talebelerine, Allah için koşan, herkesin en güzel yaşamı hak ettiklerini savunurdu ama asla dünya malına değer vermezdi. Dünya malı onun için Allah’ı insanlara anlatması için bir araçtan fazlası değildi.   İLK OKUL MEZUNUYDU AMA... Bazen eline kağıt kalem alır bir şeyler yazardı. Güzel ve kafiyeli yazardı hem de..Bazı mezar taşlarına ve hayratlara dörtlük yazdığına şahit olmuştum. Çok güzel bir telaffuzu vardı. İlkokul mezunu olmasına rağmen üniversite seviyesinde konuşurdu. Ayet ve hadis bilgisi mükemmeldi. Bir konuda örnek verirken Arapçalarıyla beraber örneklendirirdi. Asla ilmiyle riya etmezdi. Saygındı! Müritlerinin dışında onun şeyh olduğuna inanmayan insanlar dahi ona büyük bir saygı duyardı.   CÖMERTTİ! CÖMERT OLANI SEVERDİ Çok cömertti,cömertleri çok severdi.Her zaman hayır hasenat eder asla ihmal etmezdi. Cimri insanlara her zaman kızardı.  Allah’ın verdiğini, Allah yolunda harcardı. Her zaman genç, yaşlı, öğrenci, çocuk dahi olsanız, alan el değil veren el olmaya alıştırın kendinizi derdi. Mertti, yiğitti...! Hakkı hakkıyla savunur gerekirse sert bir şekilde insanlara Allah’ın gerçeklerini anlatırdı. Kimseden korkmazdı, cesurdu  hem de çok cesurdu.. Ve herkesin kendisi gibi cesur ve atılgan olup Allah’ı, dervişliği insanlara anlatmasını isterdi. Pasif olmayı sevmezdi, atılgan olmamızı isterdi. Arabasında ve yanında hep sakız şeker vs. şeyler bulundurur, onlarla çocukları sevindirirdi.   GÜNDEMİ TAKİP EDERDİ Sürekli okurdu, bilgiliydi, gündemi takip eder ülke durumundan her zaman haberdar olurdu.Ülkesi için her zaman dua eder gerekirse kurban dahi kestirirdi. Dava adamıydı davası uğruna koşar ve asla yorulmazdı.Her gün, günlük Kur’an okurdu, bizlere de günlük okumamızı tavsiye ederdi. Günceldi, gerekirse teknolojiyi takip ederdi. Kimsenin ne zekasını ne de gericiliğini eleştirebileceği bir insan değildi.   HAREM-SELAM'A ÖNEM VERİRDİ Hanımlarla olan haremlik selamlığa çok dikkat eder ve bütün müritlerinden bunu beklerdi. 80 yaşında dahi hala edep ve hayasından asla ödün vermedi. İnsanların Allah’ı ve dervişliği anlamamasına hayret eder tüm gayretiyle ayırt etmeksizin herkese Allah’ı anlatırdı. Mükemmeliyetçiydi, her şey mükemmel olsun isterdi. Liderdi ve liderliği en iyi şekilde yapardı.Hiç bir zaman yemeklerinden perhiz ettiğini görmedim.  Allah’ın yarattığı her şeyin şifa olduğuna inanırdı ve bu yüzden genellikle sağlıklıydı. Bazen çocuklara hediyeler alırdı ve aldığı hediyeleri karşıdaki çocuğun özelliklerine göre seçecek kadar ince fikirliydi.Nükte yapardı ve hep güler yüzlüydü.   Yaşlı olmasına rağmen karşınızda her zaman genç bir delikanlı gibi dururdu. "O" yorulmazdı çünkü.. Her şeyi, herkesi en iyi şekilde düşünürdü. İnsanların hayatında iz bırakırdı. Örnekti. Peygamberin sünnetleriyle yaşar ve yaşamamızı isterdi.   EN SON ANINA KADAR SOHBET ETTİ Davasını hasta zamanlarında dahi bırakmadı hastaneye yatmadan bir gece öncesi dahi canının azalmasına bakmadan müritleriyle oldu. Allah’a olan hizmeti ölene dek devam etti. Son olarak,hiç bir zaman bizden vazgeçmedi. Babacandı babadan çok babaydı. Kimsenin yerini dolduramayacağı harika bir insandı.O her şeydi.. Rabbim, bizleri Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in ve Hacı Ahmet Pakel Efendi Hazretleri'nin şefaatlerine nail eylesin...   HAYIR YEMEĞİNE DAVET Hacı Ahmet Pakel Vakfı tarafından vakıf binasında, her sene düzenlendiği gibi bu yılda vefatının seneyi devriyesi nedeniyle 30 Eylül 2018 tarihinde saat 12.00- 15.00 arası, Hacı Ahmet Pakel Efendi Hazretleri için okutulacak Mevlid-i Şerif ve hayır yemeği düzenleneceği, tüm Denizli halkının davetli olduğu belirtildi.