Havalar Isınmaya Başladı, Keneler Hareketlendi Dikkat!

YAŞAM 03.06.2017 - 14:40, Güncelleme: 21.04.2021 - 10:50
 

Havalar Isınmaya Başladı, Keneler Hareketlendi Dikkat!

Havaların ısınmasıyla birlikte kene hareketliliği başladı. İlk vaka Gümüşhane'nin Kelkit ilçesinden geldi ancak Türkiye'nin her bölgesinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı var.

Havaların ısınmasıyla birlikte kene hareketliliği başladı. İlk vaka Gümüşhane'nin Kelkit ilçesinden geldi ancak Türkiye'nin her bölgesinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı var.   Havalar ısınmaya başladı. Bugüne kadar az vaka gördük ancak havalar ısınacak ve bu şekilde devam edeceği için insanlar özellikle kırsal alanlara ve dış ortama daha fazla çıkacaklar. Bu da KKKA hastalığı açısından risk oluşturacaktır. Bu nedenle şu anda biz dikkatleri ve önlemleri üst düzeye çıkarmak durumundayız. Türkiye genelinde vaka var. Artık her ne kadar KKKA Kelkit Vadisi'nden çıktı ve Kelkithastalığı gibi en başta dile getirilmiş olsa da bugün baktığımızda KKKA hastalığının Türkiye'nin her yerinde olduğunu görüyoruz. Keneler hareket eden canlılar ve tüm Türkiye'ye yayıldılar. Dolayısıyla her bölgede hasta var.     “Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi’’ Hastalığında Risk Grupları  Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi’ne neden olan “Nairovirus” keneler, arasında enfeksiyon yaparak yayılır. Keneler, küçükbaş hayvanlardan kan emerken aldıkları virüsleri büyükbaş hayvanlara ve insanlara bulaştırır. Virüs, hayvanlarda belirtisiz bir enfeksiyona sebep olurken; insanlarda ölümle sonuçlanan, kanamalarla seyreden Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi isimli ciddi bir hastalığa neden olmaktadır.   “Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi’’ hastalığı açısından risk grupları olarak şunları söyleyebiliriz:   1 - Kırsal kesimde yaşayan, hayvanlarla ilişkisi olanlara, kırsal kesimde özellikle çalılıklar ve otların olduğu yerlerde piknik, av veya çeşitli amaçlarla bulunanlara bulaşabilmektedir.   2 - Veterinerler, avcılar, kasaplar ve çiftçilerde, meslek hastalığı olarak görülebilir. Ayrıca bu hayvanların etlerinin hazırlanması sırasında ev hanımlarına ve bu işle uğraşanlara bulaşma riski yüksektir.   3 - Doktor, hemşire ve sağlık memuru ve laborantlar gibi sağlık görevlileri ile evde hasta bakan hasta yakınlarına bu yolla bulaşabilmektedir.   Şüpheli temas öyküsü olan kişilerin 14 gün süresince hastalığa ait bulgular ve ateş yönünden takip edilmeleri gerekir.   Kene Isırması ve Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Belirtileri Eğer bahsedilen risk guruplarındaysanız kene ısırmasının belirtilerinin neler olduğunu mutlaka öğrenmelisiniz. Bir kenenin insandan kan emmesi ile Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi belirtilerinin ortaya çıkması arasında ortalama 2, (1-3) günlük bir kuluçka zamanı vardır. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'nin ilk belirtileri iştahsızlık, baş ağrısı, yüksek ateş, yaygın kas ağrıları, mide ağrısı, kusma ve bazen de ishal şikayetleri ile kendisini gösterir. Birkaç gün içinde gözlerde ve yüzde kızarıklık, göğüste noktasal kanamalar, vücutta yaygın cilt altı kanamaları, burun kanaması, dışkıda ve idrarda kan bulunması gibi ciddi kanama bozukluğu bulguları görülebilir. Belirtileri fark ettiğiniz anda kene tedavisi yapan hastanelere ulaşmanız gerekir.     Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi’nin İleri Derece Etkileri Nelerdir?   Ağır vakalarda, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığın beşinci gününden sonra karaciğer ve böbrek yetmezliği ile akciğer yetmezliği ve santral sinir sistemi bozuklukları gelişebilir. Hastalar genellikle hastalığın 2. haftasında karaciğer, akciğer veya böbrek yetmezliği tablosu ya da DIC (yaygın damar içi pıhtılaşma bozukluğu) nedeni ile kaybedilirler.   Kene Isırması ve Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi’nin Tedavisi   Kene ısırması tedavisinde en önemlisi en kısa zamanda kene tedavisi yapan hastanelere başvurmaktır. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'de etkene yönelik bir tedavi ajanı olarak ilaçlardan faydalanılabilir. Hastalara destekleyici tedavi yapılarak organizma hastalığı atlatana kadar bozulan fizyolojik dengeyi korumak ve hastanın ihtiyacı olan destek sağlanmalıdır. Bu amaçla yapılacak tedavi girişimleri arasında; sıvı ve elektrolit dengesinin korunması, pıhtılaşma bozukluğu gelişenlere taze kan ve pıhtılaşma faktörü verilmesi, ağızdan beslenemeyen hastaların uygun yöntemlerle beslenmelerinin sağlanması, yüksek olan ateşin kontrol altına alınması ve şikâyetlerin giderilmesi için gereken tedavilerin yapılması sayılabilir. Kontrol altında tutulan hastalardı iyileşme süreci 10. günden sonra başlar bu süreç bazı vakalarda dört haftaya kadar uzayabilmektedir. Kene ısırmasından emin olur olmaz, kene tedavisi yapan hastanelere vakit kaybetmeden ulaşmak, tedavi sürecinin daha hızlı ve başarılı olmasını sağlar.     Isırmasına Karşı Alınacak Önemler!   Kene ısırması ve devamında oluşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'den korunmak için bir dizi önlem alınmalıdır. Bunlar şu şekilde özetlenebilir:   Keneler, 5mm-1.2 cm boyunda, yassı-oval şekilli, 5-6 adet bacağı bulunan, kırmızı-kahverengi, uçamayan ve sıçrayamayan parazitlerdir. Daha çok sık otların ve çalıların bulunduğu yerlerde ve hayvan barınma alanlarında görülürler.   Kırım-kongo Kanamalı Ateşinden korunmak öncelikle hastalığa neden olan virüsü taşıyan kenelerden uzak durmak ile mümkündür. Kene yönünden şüpheli ve tehlikeli olan bölgelerden uzak durulmalıdır. Hayvanlarla gereksiz temaslardan kaçınılmalıdır.   Hayvan barınakları veya kenelerin yaşayabileceği alanlarda, çıplak ayakla dolaşılmamalı, kısa giysiler giyilmemeli, mümkünse açık renkli (kenelerin kolaylıkla fark edilebilmeleri açısından), uzun kollu ve uzun paçalı giysiler giyilmelidir.   Genellikle ‘’Kene nasıl çıkartılır’’ sorusu bu durumla karşılaşanlar için önemli hale geliyor. Vücut belirli aralıklarla kene yönünden muayene edilmeli, vücuda yapışan keneler kesinlikle ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan (bir pensle sağa sola oynatarak, çivi çıkarır gibi) çıkarılmalıdır.   Kenelerin üstüne kimyasal dökülmesi, kibrit ile yakılması gibi işlemler kenelerin hastalık etkenlerini aktarma riskini artırabilir. Bu tarz uygulamalardan kaçınmalı ve kene çıkarma yöntemlerini kendiniz uygulamak yerine uzmana başvurmalısınız.   Ormanlarda çalışan işçilerin ve ava çıkanların lastik çizme giymeleri veya pantolonlarının paçalarını çorap içine sokmaları kenelerden koruyucu olabilmektedir.   Kene ilaçları da keneden korunmak için oldukça önemlidir. Gerek insanları gerekse hayvanları kenelerden korumak için kene ilaçlarının kullanılabilir. Bu doğrultuda repellent olarak bilinen böcek kaçıran ilaçlar dikkatli bir şekilde kullanılabilir. Repellentler sıvı, losyon, krem, katı yağ veya aerosol şeklinde hazırlanan kene ilaçları olup, cilde sürülerek veya elbiselere emdirilerek uygulanabilmektedir. Aynı maddeler hayvanların baş veya bacaklarına da uygulanabilmektedir.   Hayvan sahipleri hayvanlarını kenelere karşı uygun akarisitlerle ilâçlamalı.   Hayvan barınakları kenelerin yaşamasına imkân vermeyecek şekilde yapılmalı, çatlaklar ve yarıklar tamir edilerek badana yapılmalıdır.   Kene bulunan hayvan barınakları uygun akarisitlerle usulüne göre ilâçlanmalıdır.   KKKA insandan insana bulaşabilmektedir, bu nedenle hastalarla temastan kaçınılmalı, zorunlu olarak temas edenler ise mutlaka gerekli tedbirleri almalıdırlar.   Sağlık personeli bu konuda yayınlanmış rehberlerde belirtilen özel tedbirleri alarak hasta ve şüphelilere yaklaşmalıdırlar.   Hasta ya da şüpheliler yine konuyla ilgili rehberlerde belirtildiği şekilde izole edilmelidir.   Hasta kimse veya hayvana ait şüpheli eşyalar, vücut sıvıları, çıkartılar ve cesetlerin dezenfeksiyonunda, 0,5 klor çözeltisinde 5 dakika tutulması gerekir. Kirli yüzeyler veya tekrar kullanılması gereken malzemelerin dezenfeksiyonu için ise 0,05’lik klor çözeltileri kullanılmalıdır. Klor solüsyonu, cilt ve gözler için tahriş edici olduğundan dikkatli kullanılması ve uzun süre maruz kalmaktan kaçınılması gerekmektedir. Dezenfeksiyon için bazı başka yöntemler ve ajanlar da bulunmaktadır, ancak en kolay temin edilebildiği ve her yerde bulunabileceği için klor solüsyonu (çamaşır suyu) kullanılması önerilir.   Tanı için laboratuvara örnek gönderileceği zaman yine konuyla ilgili rehberlerde belirtilen tedbirler eksiksiz olarak alınmalı ve örnekler belirtilen şartlara uygun olarak laboratuvara gönderilmelidir. KKKA hastalığının tanı testleri Refik Saydam Merkez Hıfsısıhha Enstitüsü’nde yapılmakta ve test örnekleri İl Sağlık Müdürlükleri aracılığıyla buraya gönderilmektedir.
Havaların ısınmasıyla birlikte kene hareketliliği başladı. İlk vaka Gümüşhane'nin Kelkit ilçesinden geldi ancak Türkiye'nin her bölgesinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı var.

Havaların ısınmasıyla birlikte kene hareketliliği başladı. İlk vaka Gümüşhane'nin Kelkit ilçesinden geldi ancak Türkiye'nin her bölgesinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı var.

 

Havalar ısınmaya başladı. Bugüne kadar az vaka gördük ancak havalar ısınacak ve bu şekilde devam edeceği için insanlar özellikle kırsal alanlara ve dış ortama daha fazla çıkacaklar. Bu da KKKA hastalığı açısından risk oluşturacaktır. Bu nedenle şu anda biz dikkatleri ve önlemleri üst düzeye çıkarmak durumundayız. Türkiye genelinde vaka var. Artık her ne kadar KKKA Kelkit Vadisi'nden çıktı ve Kelkithastalığı gibi en başta dile getirilmiş olsa da bugün baktığımızda KKKA hastalığının Türkiye'nin her yerinde olduğunu görüyoruz. Keneler hareket eden canlılar ve tüm Türkiye'ye yayıldılar. Dolayısıyla her bölgede hasta var. 

 

 “Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi’’ Hastalığında Risk Grupları

 Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi’ne neden olan “Nairovirus” keneler, arasında enfeksiyon yaparak yayılır. Keneler, küçükbaş hayvanlardan kan emerken aldıkları virüsleri büyükbaş hayvanlara ve insanlara bulaştırır. Virüs, hayvanlarda belirtisiz bir enfeksiyona sebep olurken; insanlarda ölümle sonuçlanan, kanamalarla seyreden Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi isimli ciddi bir hastalığa neden olmaktadır.

 

“Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi’’ hastalığı açısından risk grupları olarak şunları söyleyebiliriz:

 

1 - Kırsal kesimde yaşayan, hayvanlarla ilişkisi olanlara, kırsal kesimde özellikle çalılıklar ve otların olduğu yerlerde piknik, av veya çeşitli amaçlarla bulunanlara bulaşabilmektedir.

 

2 - Veterinerler, avcılar, kasaplar ve çiftçilerde, meslek hastalığı olarak görülebilir. Ayrıca bu hayvanların etlerinin hazırlanması sırasında ev hanımlarına ve bu işle uğraşanlara bulaşma riski yüksektir.

 

3 - Doktor, hemşire ve sağlık memuru ve laborantlar gibi sağlık görevlileri ile evde hasta bakan hasta yakınlarına bu yolla bulaşabilmektedir.

 

Şüpheli temas öyküsü olan kişilerin 14 gün süresince hastalığa ait bulgular ve ateş yönünden takip edilmeleri gerekir.

 

Kene Isırması ve Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Belirtileri

Eğer bahsedilen risk guruplarındaysanız kene ısırmasının belirtilerinin neler olduğunu mutlaka öğrenmelisiniz. Bir kenenin insandan kan emmesi ile Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi belirtilerinin ortaya çıkması arasında ortalama 2, (1-3) günlük bir kuluçka zamanı vardır. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'nin ilk belirtileri iştahsızlık, baş ağrısı, yüksek ateş, yaygın kas ağrıları, mide ağrısı, kusma ve bazen de ishal şikayetleri ile kendisini gösterir. Birkaç gün içinde gözlerde ve yüzde kızarıklık, göğüste noktasal kanamalar, vücutta yaygın cilt altı kanamaları, burun kanaması, dışkıda ve idrarda kan bulunması gibi ciddi kanama bozukluğu bulguları görülebilir. Belirtileri fark ettiğiniz anda kene tedavisi yapan hastanelere ulaşmanız gerekir.

 

 

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi’nin İleri Derece Etkileri Nelerdir?

 

Ağır vakalarda, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığın beşinci gününden sonra karaciğer ve böbrek yetmezliği ile akciğer yetmezliği ve santral sinir sistemi bozuklukları gelişebilir. Hastalar genellikle hastalığın 2. haftasında karaciğer, akciğer veya böbrek yetmezliği tablosu ya da DIC (yaygın damar içi pıhtılaşma bozukluğu) nedeni ile kaybedilirler.

 

Kene Isırması ve Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi’nin Tedavisi

 

Kene ısırması tedavisinde en önemlisi en kısa zamanda kene tedavisi yapan hastanelere başvurmaktır. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'de etkene yönelik bir tedavi ajanı olarak ilaçlardan faydalanılabilir. Hastalara destekleyici tedavi yapılarak organizma hastalığı atlatana kadar bozulan fizyolojik dengeyi korumak ve hastanın ihtiyacı olan destek sağlanmalıdır. Bu amaçla yapılacak tedavi girişimleri arasında; sıvı ve elektrolit dengesinin korunması, pıhtılaşma bozukluğu gelişenlere taze kan ve pıhtılaşma faktörü verilmesi, ağızdan beslenemeyen hastaların uygun yöntemlerle beslenmelerinin sağlanması, yüksek olan ateşin kontrol altına alınması ve şikâyetlerin giderilmesi için gereken tedavilerin yapılması sayılabilir. Kontrol altında tutulan hastalardı iyileşme süreci 10. günden sonra başlar bu süreç bazı vakalarda dört haftaya kadar uzayabilmektedir. Kene ısırmasından emin olur olmaz, kene tedavisi yapan hastanelere vakit kaybetmeden ulaşmak, tedavi sürecinin daha hızlı ve başarılı olmasını sağlar.

 

 

Isırmasına Karşı Alınacak Önemler!

 

Kene ısırması ve devamında oluşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'den korunmak için bir dizi önlem alınmalıdır. Bunlar şu şekilde özetlenebilir:

 

Keneler, 5mm-1.2 cm boyunda, yassı-oval şekilli, 5-6 adet bacağı bulunan, kırmızı-kahverengi, uçamayan ve sıçrayamayan parazitlerdir. Daha çok sık otların ve çalıların bulunduğu yerlerde ve hayvan barınma alanlarında görülürler.

 

Kırım-kongo Kanamalı Ateşinden korunmak öncelikle hastalığa neden olan virüsü taşıyan kenelerden uzak durmak ile mümkündür. Kene yönünden şüpheli ve tehlikeli olan bölgelerden uzak durulmalıdır. Hayvanlarla gereksiz temaslardan kaçınılmalıdır.

 

Hayvan barınakları veya kenelerin yaşayabileceği alanlarda, çıplak ayakla dolaşılmamalı, kısa giysiler giyilmemeli, mümkünse açık renkli (kenelerin kolaylıkla fark edilebilmeleri açısından), uzun kollu ve uzun paçalı giysiler giyilmelidir.

 

Genellikle ‘’Kene nasıl çıkartılır’’ sorusu bu durumla karşılaşanlar için önemli hale geliyor. Vücut belirli aralıklarla kene yönünden muayene edilmeli, vücuda yapışan keneler kesinlikle ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan (bir pensle sağa sola oynatarak, çivi çıkarır gibi) çıkarılmalıdır.

 

Kenelerin üstüne kimyasal dökülmesi, kibrit ile yakılması gibi işlemler kenelerin hastalık etkenlerini aktarma riskini artırabilir. Bu tarz uygulamalardan kaçınmalı ve kene çıkarma yöntemlerini kendiniz uygulamak yerine uzmana başvurmalısınız.

 

Ormanlarda çalışan işçilerin ve ava çıkanların lastik çizme giymeleri veya pantolonlarının paçalarını çorap içine sokmaları kenelerden koruyucu olabilmektedir.

 

Kene ilaçları da keneden korunmak için oldukça önemlidir. Gerek insanları gerekse hayvanları kenelerden korumak için kene ilaçlarının kullanılabilir. Bu doğrultuda repellent olarak bilinen böcek kaçıran ilaçlar dikkatli bir şekilde kullanılabilir. Repellentler sıvı, losyon, krem, katı yağ veya aerosol şeklinde hazırlanan kene ilaçları olup, cilde sürülerek veya elbiselere emdirilerek uygulanabilmektedir. Aynı maddeler hayvanların baş veya bacaklarına da uygulanabilmektedir.

 

Hayvan sahipleri hayvanlarını kenelere karşı uygun akarisitlerle ilâçlamalı.

 

Hayvan barınakları kenelerin yaşamasına imkân vermeyecek şekilde yapılmalı, çatlaklar ve yarıklar tamir edilerek badana yapılmalıdır.

 

Kene bulunan hayvan barınakları uygun akarisitlerle usulüne göre ilâçlanmalıdır.

 

KKKA insandan insana bulaşabilmektedir, bu nedenle hastalarla temastan kaçınılmalı, zorunlu olarak temas edenler ise mutlaka gerekli tedbirleri almalıdırlar.

 

Sağlık personeli bu konuda yayınlanmış rehberlerde belirtilen özel tedbirleri alarak hasta ve şüphelilere yaklaşmalıdırlar.

 

Hasta ya da şüpheliler yine konuyla ilgili rehberlerde belirtildiği şekilde izole edilmelidir.

 

Hasta kimse veya hayvana ait şüpheli eşyalar, vücut sıvıları, çıkartılar ve cesetlerin dezenfeksiyonunda, 0,5 klor çözeltisinde 5 dakika tutulması gerekir. Kirli yüzeyler veya tekrar kullanılması gereken malzemelerin dezenfeksiyonu için ise 0,05’lik klor çözeltileri kullanılmalıdır. Klor solüsyonu, cilt ve gözler için tahriş edici olduğundan dikkatli kullanılması ve uzun süre maruz kalmaktan kaçınılması gerekmektedir. Dezenfeksiyon için bazı başka yöntemler ve ajanlar da bulunmaktadır, ancak en kolay temin edilebildiği ve her yerde bulunabileceği için klor solüsyonu (çamaşır suyu) kullanılması önerilir.

 

Tanı için laboratuvara örnek gönderileceği zaman yine konuyla ilgili rehberlerde belirtilen tedbirler eksiksiz olarak alınmalı ve örnekler belirtilen şartlara uygun olarak laboratuvara gönderilmelidir. KKKA hastalığının tanı testleri Refik Saydam Merkez Hıfsısıhha Enstitüsü’nde yapılmakta ve test örnekleri İl Sağlık Müdürlükleri aracılığıyla buraya gönderilmektedir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.