Kireçlenme hastalığı obezite ile birlikte arttı

SAĞLIK 28.06.2017 - 14:18, Güncelleme: 21.04.2021 - 10:50
 

Kireçlenme hastalığı obezite ile birlikte arttı

Denizli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne bağlı Servergazi Devlet Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Ali Varlı toplumda osteoartrit(kireçlenme) hastalığının obezite ile birlikte görülme sıklığının daha da arttığını söyleyerek, hastalıkla ilgili önemli bilgiler verdi.

Denizli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne bağlı Servergazi Devlet Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Ali Varlı toplumda osteoartrit(kireçlenme) hastalığının obezite ile birlikte görülme sıklığının daha da arttığını söyleyerek, hastalıkla ilgili önemli bilgiler verdi.   Günümüz şartlarında ortalama insan ömrünün uzaması, ortalama vücut ağırlığının artması, insanların daha uzun süreli ve daha yorucu işlerde çalışması gibi nedenlerle kireçlenme görülme sıklığının arttığını ve insanların büyük çoğunluğunun ilerleyen yaşlarda hayat konforunun azaldığını söyleyen Op. Dr. Ali Varlı dize alınan darbelerin, romatizmal hastalıkların ve sistemsel hastalıkların kireçlenmeye sebep olabileceğini dile getirdi.   Kireçlenmede en sık karşılaşılan şikâyetin dizde oluşan ağrı olduğuna değinen Varlı; “Ağrı genellikle diz eklemi içindedir, eklem çizgisinin iç ya da dış kısmında olabilmektedir. Ağrı genellikle ayakta ve yürürken hissedilir, otururken ve uzanırken kaybolur. Genellikle ağır ve yorucu işlerden sonra ortaya çıkar, dinlenmekle kaybolur. Kalçaya, bele, ayağa vuran ağrılar, sabah uyandığında görülen ağrılar, bacak, ayaktaki yanma ve uyuşma gibi şikâyetler diz kireçlenmelerinden ziyade başka problemleri akla getirmelidir. Kireçlenme olan hastalarda bir diğer şikâyet hareketlerin kısıtlanmasıdır. Hasta dizini tam bükemez, tam açamaz” dedi.   Tedavide Nelere Dikkat Etmek Gerekir?   Kireçlenme tedavisinde amacın hastanın ağrısını, hareket kısıtlığını ve kireçlenme hızını azaltmak olduğunu açıklayan Op. Dr. Ali Varlı; ‘kireçlenmede her hastanın tedavisi kendine özgüdür. Komşuya uygulanan tedavi komşuya fayda etmez’ diyerek şöyle devam etti: “Tedavinin olmazsa olmazı hayat şartlarını değiştirmektir. Ayakları üzerinde dik duran bir insanda vücut ağırlığının86’sı kadar bir kuvvet dizleri etkilemektedir. Yürüme esnasında vücut ağırlığının 2-5 katı, koşma esnasında ise vücut ağırlığının 24 katına kadar kuvvetler diz eklemini etkilemektedir. Diz eklemine etki eden kuvvetler arttıkça da, bağ ve menisküs yapıları bozulmakta ve kireçlenme hızlanmaktadır. Bu yüzden kilo verme önemlidir. Yine haftada en az 3-4 defa 45-60 dakika düz yolda, orta hızda yürümek diz eklemini düzenli ve ritmik çalıştırmakta, diz etrafındaki kasları kuvvetlendirmekte ve diz ekleminin beslenmesini arttırmaktadır. Böylece ağrı şikâyeti azalmakta ve kireçlenme hızı yavaşlamaktadır. Bilinçli ve düzenli yapılan egzersizler de diz etrafındaki kas gruplarını güçlendirmekte ve böylece dize gelen yük azalmaktadır. Bunların yanında diz bükme olabildiğince azaltılmalı, ağır ve yorucu işlerden kaçınılmalı, uzun sure yürüyüş, merdiven inip-çıkma, yokuş yukarı- yokuş aşağı yürüyüşlerden olabildiğince uzak durulmalıdır. Tüm bunlara rağmen ağrı devam ediyorsa hemen hekiminize başvurarak yaşınıza, dizinizin durumuna ve mevcut şartlara bağlı olarak size özel verilecek tedavilerle sağlığınıza kavuşabilirsiniz” dedi.  
Denizli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne bağlı Servergazi Devlet Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Ali Varlı toplumda osteoartrit(kireçlenme) hastalığının obezite ile birlikte görülme sıklığının daha da arttığını söyleyerek, hastalıkla ilgili önemli bilgiler verdi.

Denizli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne bağlı Servergazi Devlet Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Ali Varlı toplumda osteoartrit(kireçlenme) hastalığının obezite ile birlikte görülme sıklığının daha da arttığını söyleyerek, hastalıkla ilgili önemli bilgiler verdi.

 

Günümüz şartlarında ortalama insan ömrünün uzaması, ortalama vücut ağırlığının artması, insanların daha uzun süreli ve daha yorucu işlerde çalışması gibi nedenlerle kireçlenme görülme sıklığının arttığını ve insanların büyük çoğunluğunun ilerleyen yaşlarda hayat konforunun azaldığını söyleyen Op. Dr. Ali Varlı dize alınan darbelerin, romatizmal hastalıkların ve sistemsel hastalıkların kireçlenmeye sebep olabileceğini dile getirdi.

 

Kireçlenmede en sık karşılaşılan şikâyetin dizde oluşan ağrı olduğuna değinen Varlı; “Ağrı genellikle diz eklemi içindedir, eklem çizgisinin iç ya da dış kısmında olabilmektedir. Ağrı genellikle ayakta ve yürürken hissedilir, otururken ve uzanırken kaybolur. Genellikle ağır ve yorucu işlerden sonra ortaya çıkar, dinlenmekle kaybolur. Kalçaya, bele, ayağa vuran ağrılar, sabah uyandığında görülen ağrılar, bacak, ayaktaki yanma ve uyuşma gibi şikâyetler diz kireçlenmelerinden ziyade başka problemleri akla getirmelidir. Kireçlenme olan hastalarda bir diğer şikâyet hareketlerin kısıtlanmasıdır. Hasta dizini tam bükemez, tam açamaz” dedi.

 

Tedavide Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

 

Kireçlenme tedavisinde amacın hastanın ağrısını, hareket kısıtlığını ve kireçlenme hızını azaltmak olduğunu açıklayan Op. Dr. Ali Varlı; ‘kireçlenmede her hastanın tedavisi kendine özgüdür. Komşuya uygulanan tedavi komşuya fayda etmez’ diyerek şöyle devam etti: “Tedavinin olmazsa olmazı hayat şartlarını değiştirmektir. Ayakları üzerinde dik duran bir insanda vücut ağırlığının86’sı kadar bir kuvvet dizleri etkilemektedir. Yürüme esnasında vücut ağırlığının 2-5 katı, koşma esnasında ise vücut ağırlığının 24 katına kadar kuvvetler diz eklemini etkilemektedir. Diz eklemine etki eden kuvvetler arttıkça da, bağ ve menisküs yapıları bozulmakta ve kireçlenme hızlanmaktadır. Bu yüzden kilo verme önemlidir. Yine haftada en az 3-4 defa 45-60 dakika düz yolda, orta hızda yürümek diz eklemini düzenli ve ritmik çalıştırmakta, diz etrafındaki kasları kuvvetlendirmekte ve diz ekleminin beslenmesini arttırmaktadır. Böylece ağrı şikâyeti azalmakta ve kireçlenme hızı yavaşlamaktadır. Bilinçli ve düzenli yapılan egzersizler de diz etrafındaki kas gruplarını güçlendirmekte ve böylece dize gelen yük azalmaktadır. Bunların yanında diz bükme olabildiğince azaltılmalı, ağır ve yorucu işlerden kaçınılmalı, uzun sure yürüyüş, merdiven inip-çıkma, yokuş yukarı- yokuş aşağı yürüyüşlerden olabildiğince uzak durulmalıdır. Tüm bunlara rağmen ağrı devam ediyorsa hemen hekiminize başvurarak yaşınıza, dizinizin durumuna ve mevcut şartlara bağlı olarak size özel verilecek tedavilerle sağlığınıza kavuşabilirsiniz” dedi.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.