Mehmet Aşık; 3 aylar ve Regaip Kandili mesajı yayımladı

GÜNDEM 29.03.2017 - 12:48, Güncelleme: 21.04.2021 - 10:50
 

Mehmet Aşık; 3 aylar ve Regaip Kandili mesajı yayımladı

Denizli İl Müftüsü Mehmet “Aşık” 3 Ayların başlangıcı olan bugün müftülük binasında basın toplantısı düzenledi. Aşık 3 ayların ve yarın idrak edilecek Regaip kandilinin önemine vurgu yaptı.

Rahmet yüklü bulutlarıyla manevi hayatımızı dolduran ÜÇ ayların ilk mübarek gecesi, Regaib Kandili’dir. Allâh, inananların huzur ve mutluluğu için bu ve benzeri geceleri, rahmet ve af kapılarının sonuna kadar açılmasına Vesile kılar. işte o kutlu zamanlardan birisi de, 30 Mart’ı 31 Man a, Yani Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece idrak edeceğimiz Regaib Kandili’dir. Regaib: Elde edilmek istenen büyük armağan, rağbet edilen anlamına gelmektedir. Bu gece, inanan insan için kurtuluştur. Zira bu zaman diliminde kulluk daha bir coşku ile yaşamak Allah’ın (c c) varlığı daha bir başka hissedilir. ' '     Regaib Gecesi üç ayların ilki Recep Ayı’nın müjdecisidir. Recep, Şaban ve Ramazan “Üç Aylar” silsilesini mey ana getirir. Bu zaman dilimleri, inananların yapacakları ibadetler ve samimi dualarla Allah’ı daha fazla hatırlamalarına ve rahmet kapılarının açılmasına vesile olur. Ve yine inananlar bu gecede dünya ve ahiret saadetine kavuşurlar. Kendilerini bu aylarda ahiret adına gayet karlı bir yaşayış içerisinde bulurlar.   Recep Ayı üç ayların ilki olması yanında Regaib’ten sonra Mirac, Beraat ve Kadir gibi mübarek günlerin de habercisidir. Regaib, Allah Rasulü (sav)’in; “Beş gece var ki; o gecelerde yapılan dualar geri dönmez” diye ifade buyurduğu gecelerin de ilkidir. Susuzluktan kurumuş topraklar için su ne ise; ibadetsizlikten kurumuş kalpler için de bu gece öyledir.     Allah Rasulü, üç aylardan Recep ve Şaban ayına, bu ayların sonuncusu ve tüm senenin sultanı olan Ramazan’a hazırlayıcı olmaları bakımından değer vermiş ve bu aylarda bulunan bir takım geceleri ise özellikle ibadetle geçirmiştir. Recep Ayı, içinde Regaib ve Mi’rac gecelerini barındırırken, Şaban Ayı Beraat gecesi ile taçlanmaktadır. Böylesi zamanların değerini, Allah’ın insanlara olan bitip tükenmez rahmetine bağlamak en doğru yaklaşım olarak görünmektedir. Allah Resulünün, “Allah’ım! Recep ve Şaban aylarını hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan ayına ulaştır.” (Ahmet b. Hanbel, Müsned, ı/259) diye ettiği duanın arkasında da inananları Kur’an ikliminin egemen olduğu Ramazan ayına hazırlama arzusu ve insanları dünyevi bağlardan kopararak semavi yüceliklere götüren olayların meydana gelmiş olması yatmaktadır. Hadislerde bu gecelerin önemli olduğu vurgulanmak suretiyle, zaman şeridinde insanlar için tüm yılı kaplayacak olan rahmet menfezleri oluşturulmuş olmaktadır. Dolayısıyla değerli ve kutsal olan bu geceler, bağışlanma dileyen insanların, içe dönerek hayatlarını gözden geçirdikleri ve hayatın koşuşturmasından biraz olsun kendilerini soyutlayarak yaratılış amaçlarını sorguladıkları zaman dilimleridir. Aslında insanlar senenin tamamında tüm geceleri değerli görerek ibadet ve tefekküre davet edilmekte; “Gecenin bir kısmında da uyanarak sana mahsus fazla bir ibadet olmak üzere teheccüd namazı kıl ki, Rabbim seni Makam-ı Mahmud’a (övgüye değer bir makama) ulaştırsın.” (İsrâ, 17/79) ayeti bunu dile getirmektedir. Hayatımızın anlamlı ve bereketli olması için zamanın kıymetini bilerek, her anımızı kulluk bilinci içinde, faydalı işlerle geçirmemiz gerekmektedir.   Regaib gecesi için referans olarak verilen inşiralı suresinde, insanın gönül ferahlığını yakalaması ve zorlukları yenmesi ve üzerindeki boyundurukları atması için, “Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul. Ancak Rabbine yönel ve yalvar.” (inşirah,7) buyrulmuştur.   “Dostların kapısına eli boş gitmek, değirmene buğdaysız gitmek gibidir” diyor Mevlana. Bu gece neler yapmalıyız?   Bu gece camilere koşmalıyız, bolca Kur’an-ı Kerim Okumalıyız. Peygamber Efendimize bolca salat-ü selam getirmeliyiz. Kaza ve nafile namazlar kılmalıyız. Dünyaya gönderiliş amacımızı ve gidişatımızı düşünerek tefekkürde bulunmalıyız. .Zira hayatın anlamı; niçin Yaşâdığımıza ve bu uğurda neler yaptığımıza bağlıdır.   Bu gece işlediğimiz günahlarımızdan dolayı samımı tövbe ve istiğfarda bulunmalıyız. Anne -baba, akraba ve arkadaşlarımızla tebrikleşmeli, yetimler sevindirilmeli ve yapabiliyorsak komşularımıza, arkadaşlarımıza, akrabalarımıza ve muhtaç olanlara çeşitli ikramlarda bulunmalıyız.   Bu gecenin Denizli’miz, ülkemiz ve bütün islam aleminin huzuruna, dert ve sıkıntıların giderilmesine vesile olmasını, birlik ve beraberliğimizin, kardeşliğimizin daha güçlü olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.   Dualarımla... 
Denizli İl Müftüsü Mehmet “Aşık” 3 Ayların başlangıcı olan bugün müftülük binasında basın toplantısı düzenledi. Aşık 3 ayların ve yarın idrak edilecek Regaip kandilinin önemine vurgu yaptı.

Rahmet yüklü bulutlarıyla manevi hayatımızı dolduran ÜÇ ayların ilk mübarek gecesi, Regaib Kandili’dir. Allâh, inananların huzur ve mutluluğu için bu ve benzeri geceleri, rahmet ve af kapılarının sonuna kadar açılmasına Vesile kılar. işte o kutlu zamanlardan birisi de, 30 Mart’ı 31 Man a, Yani Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece idrak edeceğimiz Regaib Kandili’dir. Regaib: Elde edilmek istenen büyük armağan, rağbet edilen anlamına gelmektedir. Bu gece, inanan insan için kurtuluştur. Zira bu zaman diliminde kulluk daha bir coşku ile yaşamak Allah’ın (c c) varlığı daha bir başka hissedilir. ' '

 

 

Regaib Gecesi üç ayların ilki Recep Ayı’nın müjdecisidir. Recep, Şaban ve Ramazan “Üç Aylar” silsilesini mey ana getirir. Bu zaman dilimleri, inananların yapacakları ibadetler ve samimi dualarla Allah’ı daha fazla hatırlamalarına ve rahmet kapılarının açılmasına vesile olur. Ve yine inananlar bu gecede dünya ve ahiret saadetine kavuşurlar. Kendilerini bu aylarda ahiret adına gayet karlı bir yaşayış içerisinde bulurlar.

 

Recep Ayı üç ayların ilki olması yanında Regaib’ten sonra Mirac, Beraat ve Kadir gibi mübarek günlerin de habercisidir. Regaib, Allah Rasulü (sav)’in; “Beş gece var ki; o gecelerde yapılan dualar geri dönmez” diye ifade buyurduğu gecelerin de ilkidir. Susuzluktan kurumuş topraklar için su ne ise; ibadetsizlikten kurumuş kalpler için de bu gece öyledir.

 

 

Allah Rasulü, üç aylardan Recep ve Şaban ayına, bu ayların sonuncusu ve tüm senenin sultanı olan Ramazan’a hazırlayıcı olmaları bakımından değer vermiş ve bu aylarda bulunan bir takım geceleri ise özellikle ibadetle geçirmiştir. Recep Ayı, içinde Regaib ve Mi’rac gecelerini barındırırken, Şaban Ayı Beraat gecesi ile taçlanmaktadır. Böylesi zamanların değerini, Allah’ın insanlara olan bitip tükenmez rahmetine bağlamak en doğru yaklaşım olarak görünmektedir. Allah Resulünün, “Allah’ım! Recep ve Şaban aylarını hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan ayına ulaştır.” (Ahmet b. Hanbel, Müsned, ı/259) diye ettiği duanın arkasında da inananları Kur’an ikliminin egemen olduğu Ramazan ayına hazırlama arzusu ve insanları dünyevi bağlardan kopararak semavi yüceliklere götüren olayların meydana gelmiş olması yatmaktadır. Hadislerde bu gecelerin önemli olduğu vurgulanmak suretiyle, zaman şeridinde insanlar için tüm yılı kaplayacak olan rahmet menfezleri oluşturulmuş olmaktadır. Dolayısıyla değerli ve kutsal olan bu geceler, bağışlanma dileyen insanların, içe dönerek hayatlarını gözden geçirdikleri ve hayatın koşuşturmasından biraz olsun kendilerini soyutlayarak yaratılış amaçlarını sorguladıkları zaman dilimleridir. Aslında insanlar senenin tamamında tüm geceleri değerli görerek ibadet ve tefekküre davet edilmekte; “Gecenin bir kısmında da uyanarak sana mahsus fazla bir ibadet olmak üzere teheccüd namazı kıl ki, Rabbim seni Makam-ı Mahmud’a (övgüye değer bir makama) ulaştırsın.” (İsrâ, 17/79) ayeti bunu dile getirmektedir. Hayatımızın anlamlı ve bereketli olması için zamanın kıymetini bilerek, her anımızı kulluk bilinci içinde, faydalı işlerle geçirmemiz gerekmektedir.

 

Regaib gecesi için referans olarak verilen inşiralı suresinde, insanın gönül ferahlığını yakalaması ve zorlukları yenmesi ve üzerindeki boyundurukları atması için, “Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul. Ancak Rabbine yönel ve yalvar.” (inşirah,7) buyrulmuştur.

 

“Dostların kapısına eli boş gitmek, değirmene buğdaysız gitmek gibidir” diyor Mevlana. Bu gece neler yapmalıyız?

 

Bu gece camilere koşmalıyız, bolca Kur’an-ı Kerim Okumalıyız. Peygamber Efendimize bolca salat-ü selam getirmeliyiz. Kaza ve nafile namazlar kılmalıyız. Dünyaya gönderiliş amacımızı ve gidişatımızı düşünerek tefekkürde bulunmalıyız. .Zira hayatın anlamı; niçin Yaşâdığımıza ve bu uğurda neler yaptığımıza bağlıdır.

 

Bu gece işlediğimiz günahlarımızdan dolayı samımı tövbe ve istiğfarda bulunmalıyız.

Anne -baba, akraba ve arkadaşlarımızla tebrikleşmeli, yetimler sevindirilmeli ve yapabiliyorsak komşularımıza, arkadaşlarımıza, akrabalarımıza ve muhtaç olanlara çeşitli ikramlarda bulunmalıyız.

 

Bu gecenin Denizli’miz, ülkemiz ve bütün islam aleminin huzuruna, dert ve sıkıntıların giderilmesine vesile olmasını, birlik ve beraberliğimizin, kardeşliğimizin daha güçlü olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.

 

Dualarımla... 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.