Meme kanserini yenen Zeynep Ayvaz: "Kanser değil biz güçlüyüz"

DENİZLİ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 09.01.2018 - 14:25, Güncelleme: 21.04.2021 - 10:50
 

Meme kanserini yenen Zeynep Ayvaz: "Kanser değil biz güçlüyüz"

Denizli'de yaşayan Zeynep Ayvaz, meme kanserini 8 ayda yendi. Ayvaz hastalığını "Kanser değil biz güçlüyüz" diyen eşi ve ailesinin desteği ile yendiğini belirterek moral ve sevginin en büyük ilaç olduğunu söyledi. Merkezefendi’nin Çaybaşı Mahallesi'nde yaşayan 31 yaşındaki Zeynep Ayvaz meme kanseri olduğunu öğrenmesinin ardından eşi 37 yaşındaki Soner Ayvaz'dan büyük destek gördü. 8 ay süren tedavi sürecini eğlenceli hale getiren çift, sosyal hayatlarına devam etti, spor yaptı, morallerini hep yüksek tuttu. Tedavileri sonrası hastalığını yenen Zeynep Ayvaz, hastalık sürecini sosyal medya hesabından paylaştı. Sağlığına kavuşmasının ardından zaman zaman paylaşımlarını izleyen Ayvaz, meme kanseri hastalarına da örnek oldu. Hastalık sürecinde sabrettiğini ve başaracağına inandığını belirten Zeynep Ayvaz, en büyük ilacın çevresindeki sevgi olduğunu belirtti.    Ayvaz erken teşhisin önemine dikkat çekerek, kimsenin 'ailemde yok' diye düşünmemesi, yıllık kontroller yaptırması gerektiğini belirterek "2016 yılı Kasım ayında yakalandığım meme kanserinde, ilk önce özel hastanede başladım, doktor şansızlığına uğradığım için sonra Denizli Devlet Hastanesinde devam ettim. Pamukkale Üniversitesinde ilk ameliyatımı oldum. Daha sonra kemoterapiye Denizli Devlet Hastanesinde devam ettim. 8 kür kemoterapi gördüm, 30 seans ışın tedavisi gördüm. 8 ay tedavi gördüm meme kanseri tedavisi için. Kısa ama benim için uzun bir süreç oldu. Sabırla mücadele ettim. Pes etmedim hiçbir zaman. Ben kanserim vah vah diye üzülmedim" dedi.   "Moral en büyük ilaç" Eşinin desteği ile hastalığı yendiğini dile getiren Ayvaz, "Ağlamadım, üzüldüğüm zamanlar oldu ama eşimin desteği ile ben bunu daha çok yendim. Eşim ve ailemin desteği olmak üzere birlikte başardık. Devlet hastaneleri gerçekten çok çok başarılı, eskisi gibi değil. Özellikle onkoloji hemşireleri tarif edilemez başarılı. İğne korkum vardı onu özellikle onların sayesinde yendim. Başta sabır aşk, sevgi, amacınız, hedefiniz olsun. Amacınıza ulaşmak için, hedefinize ulaşmak için, geleceğinizi düşünmek için, ailenizi, eşinizi, düşünmek için bir mücadeleniz olmalı. Herkese tavsiyem kesinlikle üzülmeyin. Moral en büyük ilaç, biz yürüyüşümüzü yaptık, sporumuzu yaptık, bol bol müzik dinledim. Bol bol kitap okudum, hiçbir zaman kendimi kapatmadım. Hep eğlenceli hale getirmeye başladık zaten hastalığımızı. Kanser beni değil ben kanseri yendim. Hep diyoruz ya kanser değil biz güçlüyüz, biz başardık" dedi.    "Bu hastalık sadece moral ile yenilebilen bir hastalık" Eşine her zaman destek verdiğini belirten 31 yaşındaki Soner Ayvaz, hastalığı yenmek için en önemli faktörün moral olduğuna dikkat çekerek "Eşim ilk saçı dökülmeye başladığında, insanlar ister istemez kel olduğu için saçları olmadığı için tuhaf tuhaf bakıyordu. Ben bunu eşime de söyledim, destek vererek, 'tarz olduğunu zannediyorlar, o yüzden bakıyorlar. Senin hasta olduğunu bilmiyorlar' dedim. Onun haricinde bandana takıyordu, utanmaya başlamıştı saçı olmadığı için. Bandanayı çıkarmasını söyledim, rahat olmasını söyledim açıkçası bu şekilde daha mutlu olacağını söyledim. Bir kere çıkardı ve daha sonrası geldi ve bir daha takmadı. Hastaydı ama biz bunu tarz gibi düşündük. Bu hastalık sadece moral ile yenilebilen bir hastalık, o yüzden 'kanser değil siz güçlüsünüz'" ifadelerini kaydetti.   

Denizli'de yaşayan Zeynep Ayvaz, meme kanserini 8 ayda yendi. Ayvaz hastalığını "Kanser değil biz güçlüyüz" diyen eşi ve ailesinin desteği ile yendiğini belirterek moral ve sevginin en büyük ilaç olduğunu söyledi.


Merkezefendi’nin Çaybaşı Mahallesi'nde yaşayan 31 yaşındaki Zeynep Ayvaz meme kanseri olduğunu öğrenmesinin ardından eşi 37 yaşındaki Soner Ayvaz'dan büyük destek gördü. 8 ay süren tedavi sürecini eğlenceli hale getiren çift, sosyal hayatlarına devam etti, spor yaptı, morallerini hep yüksek tuttu. Tedavileri sonrası hastalığını yenen Zeynep Ayvaz, hastalık sürecini sosyal medya hesabından paylaştı. Sağlığına kavuşmasının ardından zaman zaman paylaşımlarını izleyen Ayvaz, meme kanseri hastalarına da örnek oldu. Hastalık sürecinde sabrettiğini ve başaracağına inandığını belirten Zeynep Ayvaz, en büyük ilacın çevresindeki sevgi olduğunu belirtti. 

 


Ayvaz erken teşhisin önemine dikkat çekerek, kimsenin 'ailemde yok' diye düşünmemesi, yıllık kontroller yaptırması gerektiğini belirterek "2016 yılı Kasım ayında yakalandığım meme kanserinde, ilk önce özel hastanede başladım, doktor şansızlığına uğradığım için sonra Denizli Devlet Hastanesinde devam ettim. Pamukkale Üniversitesinde ilk ameliyatımı oldum. Daha sonra kemoterapiye Denizli Devlet Hastanesinde devam ettim. 8 kür kemoterapi gördüm, 30 seans ışın tedavisi gördüm. 8 ay tedavi gördüm meme kanseri tedavisi için. Kısa ama benim için uzun bir süreç oldu. Sabırla mücadele ettim. Pes etmedim hiçbir zaman. Ben kanserim vah vah diye üzülmedim" dedi.

 



"Moral en büyük ilaç"


Eşinin desteği ile hastalığı yendiğini dile getiren Ayvaz, "Ağlamadım, üzüldüğüm zamanlar oldu ama eşimin desteği ile ben bunu daha çok yendim. Eşim ve ailemin desteği olmak üzere birlikte başardık. Devlet hastaneleri gerçekten çok çok başarılı, eskisi gibi değil. Özellikle onkoloji hemşireleri tarif edilemez başarılı. İğne korkum vardı onu özellikle onların sayesinde yendim. Başta sabır aşk, sevgi, amacınız, hedefiniz olsun. Amacınıza ulaşmak için, hedefinize ulaşmak için, geleceğinizi düşünmek için, ailenizi, eşinizi, düşünmek için bir mücadeleniz olmalı. Herkese tavsiyem kesinlikle üzülmeyin. Moral en büyük ilaç, biz yürüyüşümüzü yaptık, sporumuzu yaptık, bol bol müzik dinledim. Bol bol kitap okudum, hiçbir zaman kendimi kapatmadım. Hep eğlenceli hale getirmeye başladık zaten hastalığımızı. Kanser beni değil ben kanseri yendim. Hep diyoruz ya kanser değil biz güçlüyüz, biz başardık" dedi. 

 



"Bu hastalık sadece moral ile yenilebilen bir hastalık"


Eşine her zaman destek verdiğini belirten 31 yaşındaki Soner Ayvaz, hastalığı yenmek için en önemli faktörün moral olduğuna dikkat çekerek "Eşim ilk saçı dökülmeye başladığında, insanlar ister istemez kel olduğu için saçları olmadığı için tuhaf tuhaf bakıyordu. Ben bunu eşime de söyledim, destek vererek, 'tarz olduğunu zannediyorlar, o yüzden bakıyorlar. Senin hasta olduğunu bilmiyorlar' dedim. Onun haricinde bandana takıyordu, utanmaya başlamıştı saçı olmadığı için. Bandanayı çıkarmasını söyledim, rahat olmasını söyledim açıkçası bu şekilde daha mutlu olacağını söyledim. Bir kere çıkardı ve daha sonrası geldi ve bir daha takmadı. Hastaydı ama biz bunu tarz gibi düşündük. Bu hastalık sadece moral ile yenilebilen bir hastalık, o yüzden 'kanser değil siz güçlüsünüz'" ifadelerini kaydetti. 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.