PAÜ ALTAY DİLMER’in “Uluslararası Bilge Tonyukuk Sempozyumu” gerçekleştirildi

KÜLTÜR 28.12.2020 - 11:31, Güncelleme: 21.04.2021 - 10:53
 

PAÜ ALTAY DİLMER’in “Uluslararası Bilge Tonyukuk Sempozyumu” gerçekleştirildi

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) bünyesinde bu yıl faaliyete geçen Altay Toplulukları Dil ve Kültürleri Uygulama ve Araştırma Merkezi (ALTAY DİLMER), merkezin ilk etkinliği olarak UNESCO Türkiye Milli Komisyonu’nun katkılarıyla “Uluslararası Bilge Tonyukuk Sempozyumu”nu gerçekleştirdi.   Bilge Tonyukuk Anıtı’nın dikilişinin 1300. yıl dönümü münasebetiyle Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Moğolistan ve Özbekistan’ın desteğiyle düzenlenen sempozyumda uluslararası araştırmacılar, Türk dünyası ve lehçelerini farklı yönleriyle ele aldı. Salgın sürecinin olumsuz etkilerinden dolayı çevrimiçi gerçekleştirilen ve iki gün süren oturumlarda, kırk bilim insanı toplam otuz yedi bildiri sundu.     “Köktürk Açılış Oturumu” ile başlayan sempozyumda, açılış konuşmalarını PAÜ ALTAY DİLMER adına PAÜ Öğretim Üyesi ve Merkez Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Vefa Nalbant ve Pamukkale Üniversitesi adına Rektör Vekili Prof. Dr. Ahmet Kutluhan yaptı.   Rektör Vekili Kutluhan: “Pamukkale Üniversitesi olarak biz de dil ve kültürümüzün araştırılması, geliştirilmesi ve öğretilmesi için hem bölümlerimiz hem de merkezlerimizle gayret göstermekteyiz”     Gerçekleştirdiği açılış konuşmasında Rektör Vekili Prof. Dr. Kutluhan şunları kaydetti: “Esaret altındaki Türklerin tekrar bağımsızlığını kazanması yolunda planlayıcılığıyla katkı sağlamış büyük devlet adamı Tonyukuk, bir taraftan kurulan devletin kağanını seçmekte etkili olurken diğer taraftan bu yeni kağanın en yakınında bulunarak devletin yönetiminde baş danışman yani vezir olmuştur. Kendi adına diktirdiği yazıtının en başından itibaren kendini anlatan Tonyukuk devletin kurulmasındaki faaliyetlerini birinci ağızdan ve aşama aşama anlatarak bize bir kuruluş manifestosu bırakmıştır. Tarihi süreçte farklı olaylar sonrasında birçok parçaya bölünen Türk dünyasını birleştiren, Türk devlet geleneğini gözler önüne seren bu muhteşem anıtlar sayesinde kültürel birliğimiz ve millî köklerimizin gücünü bugün de anlıyoruz. Türk dünyası olarak hep birlikte daha güçlü olduğumuzu fark ediyoruz. Birbirimizden uzak coğrafyalarda yaşasak da aynı milli kültürel temeller üzerinde şekilleniyorsak, benzer temel fikirleri ifade ediyorsak, bu, kültürel eserlerimiz ve Tonyukuk gibi değerlerimizin iyi öğrenilmesi, Türk kültür ve medeniyetinin yaşatılması, korunması ve gelecek nesillere aktarılması sayesindedir. Pamukkale Üniversitesi olarak biz de dil ve kültürümüzün araştırılması, geliştirilmesi ve öğretilmesi için hem bölümlerimiz hem de merkezlerimizle gayret göstermekteyiz. Bu gayretlerimizin bir sonucu olarak kurduğumuz Altay Toplulukları Dil ve Kültürlerini Uygulama ve Araştırma Merkezi hem uluslararası hem de ulusal ölçekte çalışmalar yapmak, Türk ve Altay dünyası arasında bir bilim köprüsü oluşturmak için kurulmuştur. Bu merkezimizin ilk faaliyetinde, Türk dünyasının birleşmesine katkı sunmuş bir devlet adamını “Bilge Tonyukuk’u” bir sempozyumla anmak istedik. Bu sempozyumumuza katkı sağlayan kurumlarımız ve hocalarımıza teşekkür eder, bu duygularla Uluslararası Bilge Tonyukuk Sempozyumu’nun başarılı geçmesini dilerim.”     Açılış oturumunun devamında Türk Dil Kurumu (TDK) Eski Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Osman Fikri Sertkaya, TDK Yazıt Bilimi ve Uygulama Kolu Başkanı Prof. Dr. Cengiz Alyılmaz, Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Yakup Ömeroğlu, UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz ve Kazakistan Türkiye Büyükelçisi Abzal Saparbekulı konuşmalarını gerçekleştirdi. Köktürk açılış oturumunun ardından Prof. Dr. Mırzatay Joldasbekov’un “Ulu Bozkır Edebiyatı Orhun Abideleri” adlı eserinin “Tusavkeser”i Türksoy’da Büyükelçi Abzal Saparbekulı, Yakup Ömeroğlu ile PAÜFen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı ve ALTAY DİLMER Müdürü Prof. Dr. Nergis Biray tarafından aynı anda kesildi.     İki gün boyunca 10 oturumda gerçekleştirilen, toplam otuz yedi bildirinin sunulduğu sempozyumun “Orhun Yenisey” adlı kapanış oturumu; TRT AVAZ’dan sempozyum kuruluna gönderilen “Tonyukuk” filminden kısa bir kesitin katılımcılarla paylaşılmasının ardından Prof. Dr. Nergis Biray başkanlığında yapıldı.     Prof. Dr. Biray: “Bu alandaki çalışmalarımızın artarak devam etmesi gerektiğini bir kez daha anladık”   Sempozyumun sonuç bildirgesiyle ilgili olarak ALTAY DİLMER Müdürü Prof. Dr. Nergis Biray şunları kaydetti: “Esaret altındaki bütün Türklerin tekrar bağımsızlığını kazanması yolundaki planlayıcılığı konusunda Bilge Tonyukuk’tan bahsederken bugün Çin’in baskısı altında inleyen Uygur Türkleri ve akıbeti hakkında bilgi alınamayan 150 Uygur Türkünü anlatan bildiriyi dinlemek, yine başka bir Türk coğrafyasındaki Çuvaşların milli kimliklerinin tehlikede olduğu bilgisiyle karşılaşmak, Kırım ve Kazan Tatarları gibi Türk boylarında da aynı uygulamaların olduğunu ve ana dilleri olan Türkçenin öğretiminde yasaklamaların uygulandığını tekrar tekrar duymak Türk dünyası ve problemleri üzerinde daha çok çalışmamız, çözüm üretmemiz, bu büyük bilge devlet adamının izlediği yolu öğrenmemiz gerektiği konusunda bizleri bir kez daha uyardı. Kanayan yaralarımızı sağaltmamızın yolu yine ebedi taşlara, ebedi eserlere yol gösterici sözlerini kazıyan bilgelerimizde. Uluslararası Türk Akademisi ve diğer kuruluşlarımızla Orta Asya’daki Türk dünyasının diğer kuruluşlarının iş birliği çerçevesinde yapılan kazılar, kazılar sonrasındaki ilmi çalışmalardan edinilen bilgiler, bengü taşlardaki gibi Türk kimliğinin ve kültürünün ortak kodlarının varlığının bugüne kadar sürdüğünü bizlere gösterdi. Ancak ne yazık ki bazı tedbirlerin alınmaması durumunda gittikçe kötüleştiği bilim adamlarımızca gözlemlenen Bilge Tonyukuk anıt mezar kompleksi ve abidelerin tamamının Türklük coğrafyasındaki bütün Türklerin değeri olduğu görüşünden hareketle atalarımızın mirası olan envanterin korunması konusunda biz bilim adamlarının ve özellikle de yetkililerimizin üzerine düşeni yapması gerektiği önemle vurgulandı. Bu alandaki çalışmalarımızın artarak devam etmesi gerektiğini bir kez daha anladık. Türk dünyasının ve Türk lehçelerinin farklı alanları ve konularında da bildiriler sunuldu ve Türkçenin tarihi dönemleriyle ilgili olduğu kadar günümüzdeki lehçeleriyle ilgili farklı konularda da bildiriler dinledik. Prof. Dr. M. Fatih Kirişçioğlu,Prof. Dr. Osman Fikri Sertkaya,Prof. Dr. Shynar Seitova, Prof. Dr. Abdullah Kök, Prof. Dr. Ercan Alkayave Doç. Dr. Elçin İbrahimov’un katılımıyla gerçekleşen kapanış oturumundasempozyum genel hatlarıyla değerlendirilerek alanla ilgili yapılabilecek çalışmalar üzerinde fikir alışverişinde bulunuldu.”   Sonuç bildirgesinin ardından PAÜ ALTAY DİLMER’in yeni çalışmalarda bir araya gelme dilekleriyle sempozyuma son verildi.   

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) bünyesinde bu yıl faaliyete geçen Altay Toplulukları Dil ve Kültürleri Uygulama ve Araştırma Merkezi (ALTAY DİLMER), merkezin ilk etkinliği olarak UNESCO Türkiye Milli Komisyonu’nun katkılarıyla “Uluslararası Bilge Tonyukuk Sempozyumu”nu gerçekleştirdi.

 

Bilge Tonyukuk Anıtı’nın dikilişinin 1300. yıl dönümü münasebetiyle Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Moğolistan ve Özbekistan’ın desteğiyle düzenlenen sempozyumda uluslararası araştırmacılar, Türk dünyası ve lehçelerini farklı yönleriyle ele aldı. Salgın sürecinin olumsuz etkilerinden dolayı çevrimiçi gerçekleştirilen ve iki gün süren oturumlarda, kırk bilim insanı toplam otuz yedi bildiri sundu.

 

 

“Köktürk Açılış Oturumu” ile başlayan sempozyumda, açılış konuşmalarını PAÜ ALTAY DİLMER adına PAÜ Öğretim Üyesi ve Merkez Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Vefa Nalbant ve Pamukkale Üniversitesi adına Rektör Vekili Prof. Dr. Ahmet Kutluhan yaptı.

 

Rektör Vekili Kutluhan: “Pamukkale Üniversitesi olarak biz de dil ve kültürümüzün araştırılması, geliştirilmesi ve öğretilmesi için hem bölümlerimiz hem de merkezlerimizle gayret göstermekteyiz”

 

 

Gerçekleştirdiği açılış konuşmasında Rektör Vekili Prof. Dr. Kutluhan şunları kaydetti: “Esaret altındaki Türklerin tekrar bağımsızlığını kazanması yolunda planlayıcılığıyla katkı sağlamış büyük devlet adamı Tonyukuk, bir taraftan kurulan devletin kağanını seçmekte etkili olurken diğer taraftan bu yeni kağanın en yakınında bulunarak devletin yönetiminde baş danışman yani vezir olmuştur. Kendi adına diktirdiği yazıtının en başından itibaren kendini anlatan Tonyukuk devletin kurulmasındaki faaliyetlerini birinci ağızdan ve aşama aşama anlatarak bize bir kuruluş manifestosu bırakmıştır. Tarihi süreçte farklı olaylar sonrasında birçok parçaya bölünen Türk dünyasını birleştiren, Türk devlet geleneğini gözler önüne seren bu muhteşem anıtlar sayesinde kültürel birliğimiz ve millî köklerimizin gücünü bugün de anlıyoruz. Türk dünyası olarak hep birlikte daha güçlü olduğumuzu fark ediyoruz. Birbirimizden uzak coğrafyalarda yaşasak da aynı milli kültürel temeller üzerinde şekilleniyorsak, benzer temel fikirleri ifade ediyorsak, bu, kültürel eserlerimiz ve Tonyukuk gibi değerlerimizin iyi öğrenilmesi, Türk kültür ve medeniyetinin yaşatılması, korunması ve gelecek nesillere aktarılması sayesindedir. Pamukkale Üniversitesi olarak biz de dil ve kültürümüzün araştırılması, geliştirilmesi ve öğretilmesi için hem bölümlerimiz hem de merkezlerimizle gayret göstermekteyiz. Bu gayretlerimizin bir sonucu olarak kurduğumuz Altay Toplulukları Dil ve Kültürlerini Uygulama ve Araştırma Merkezi hem uluslararası hem de ulusal ölçekte çalışmalar yapmak, Türk ve Altay dünyası arasında bir bilim köprüsü oluşturmak için kurulmuştur. Bu merkezimizin ilk faaliyetinde, Türk dünyasının birleşmesine katkı sunmuş bir devlet adamını “Bilge Tonyukuk’u” bir sempozyumla anmak istedik. Bu sempozyumumuza katkı sağlayan kurumlarımız ve hocalarımıza teşekkür eder, bu duygularla Uluslararası Bilge Tonyukuk Sempozyumu’nun başarılı geçmesini dilerim.”

 

 

Açılış oturumunun devamında Türk Dil Kurumu (TDK) Eski Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Osman Fikri Sertkaya, TDK Yazıt Bilimi ve Uygulama Kolu Başkanı Prof. Dr. Cengiz Alyılmaz, Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Yakup Ömeroğlu, UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz ve Kazakistan Türkiye Büyükelçisi Abzal Saparbekulı konuşmalarını gerçekleştirdi. Köktürk açılış oturumunun ardından Prof. Dr. Mırzatay Joldasbekov’un “Ulu Bozkır Edebiyatı Orhun Abideleri” adlı eserinin “Tusavkeser”i Türksoy’da Büyükelçi Abzal Saparbekulı, Yakup Ömeroğlu ile PAÜFen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı ve ALTAY DİLMER Müdürü Prof. Dr. Nergis Biray tarafından aynı anda kesildi.

 

 

İki gün boyunca 10 oturumda gerçekleştirilen, toplam otuz yedi bildirinin sunulduğu sempozyumun “Orhun Yenisey” adlı kapanış oturumu; TRT AVAZ’dan sempozyum kuruluna gönderilen “Tonyukuk” filminden kısa bir kesitin katılımcılarla paylaşılmasının ardından Prof. Dr. Nergis Biray başkanlığında yapıldı.

 

 

Prof. Dr. Biray: “Bu alandaki çalışmalarımızın artarak devam etmesi gerektiğini bir kez daha anladık”

 

Sempozyumun sonuç bildirgesiyle ilgili olarak ALTAY DİLMER Müdürü Prof. Dr. Nergis Biray şunları kaydetti: “Esaret altındaki bütün Türklerin tekrar bağımsızlığını kazanması yolundaki planlayıcılığı konusunda Bilge Tonyukuk’tan bahsederken bugün Çin’in baskısı altında inleyen Uygur Türkleri ve akıbeti hakkında bilgi alınamayan 150 Uygur Türkünü anlatan bildiriyi dinlemek, yine başka bir Türk coğrafyasındaki Çuvaşların milli kimliklerinin tehlikede olduğu bilgisiyle karşılaşmak, Kırım ve Kazan Tatarları gibi Türk boylarında da aynı uygulamaların olduğunu ve ana dilleri olan Türkçenin öğretiminde yasaklamaların uygulandığını tekrar tekrar duymak Türk dünyası ve problemleri üzerinde daha çok çalışmamız, çözüm üretmemiz, bu büyük bilge devlet adamının izlediği yolu öğrenmemiz gerektiği konusunda bizleri bir kez daha uyardı. Kanayan yaralarımızı sağaltmamızın yolu yine ebedi taşlara, ebedi eserlere yol gösterici sözlerini kazıyan bilgelerimizde. Uluslararası Türk Akademisi ve diğer kuruluşlarımızla Orta Asya’daki Türk dünyasının diğer kuruluşlarının iş birliği çerçevesinde yapılan kazılar, kazılar sonrasındaki ilmi çalışmalardan edinilen bilgiler, bengü taşlardaki gibi Türk kimliğinin ve kültürünün ortak kodlarının varlığının bugüne kadar sürdüğünü bizlere gösterdi. Ancak ne yazık ki bazı tedbirlerin alınmaması durumunda gittikçe kötüleştiği bilim adamlarımızca gözlemlenen Bilge Tonyukuk anıt mezar kompleksi ve abidelerin tamamının Türklük coğrafyasındaki bütün Türklerin değeri olduğu görüşünden hareketle atalarımızın mirası olan envanterin korunması konusunda biz bilim adamlarının ve özellikle de yetkililerimizin üzerine düşeni yapması gerektiği önemle vurgulandı. Bu alandaki çalışmalarımızın artarak devam etmesi gerektiğini bir kez daha anladık. Türk dünyasının ve Türk lehçelerinin farklı alanları ve konularında da bildiriler sunuldu ve Türkçenin tarihi dönemleriyle ilgili olduğu kadar günümüzdeki lehçeleriyle ilgili farklı konularda da bildiriler dinledik. Prof. Dr. M. Fatih Kirişçioğlu,Prof. Dr. Osman Fikri Sertkaya,Prof. Dr. Shynar Seitova, Prof. Dr. Abdullah Kök, Prof. Dr. Ercan Alkayave Doç. Dr. Elçin İbrahimov’un katılımıyla gerçekleşen kapanış oturumundasempozyum genel hatlarıyla değerlendirilerek alanla ilgili yapılabilecek çalışmalar üzerinde fikir alışverişinde bulunuldu.”

 

Sonuç bildirgesinin ardından PAÜ ALTAY DİLMER’in yeni çalışmalarda bir araya gelme dilekleriyle sempozyuma son verildi. 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.