Prof. Dr. Güzel: “Hijyen ve Sağlığa Daha Önem Veren Bir Toplum Haline Geleceğiz”

SAĞLIK 09.05.2020 - 13:25, Güncelleme: 21.04.2021 - 10:52
 

Prof. Dr. Güzel: “Hijyen ve Sağlığa Daha Önem Veren Bir Toplum Haline Geleceğiz”

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serkan Güzel, Koronavirüs (Covid-19) salgını ile birlikte toplumsal olarak iş, eğitim ve sosyal hayatta yaşanan değişimler ve sonrasına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.   “Toplum, Devletimizin Başlattığı, Salgının Önlenmesine Yönelik Olan Sürece Sahip Çıktı” Açıklamalarına devletin, toplum sağlığını korumak için acil bir şekilde harekete geçtiğini hatırlatarak başlayan Prof. Dr. Serkan Güzel, uygulanan kısıtlamaların halk sağlığını korumak adına olduğunu ve bunu gerçekleştirmenin çok da kolay olmadığını ifade etti. Uygulamaya başlanan tedbirlerin iki hafta sonrasında toplumun, el hijyenine dikkat etmek, fiziki mesafe koymak, maske takmak gibi kuralları uygulayarak, özellikle hafta sonları uygulanan sokağa çıkma kısıtlamalarının çok önemli getiriler sağladığına vurgu yaptı. Toplumun, bu salgını önlemeye yönelik başlatılansürece sahip çıktığını dile getirdi. Prof. Dr. Serkan Güzel sözlerine şöyle devam etti: “Bu anlamda ben devlet-toplum kombinasyonunu çok önemli görüyorum. Piyasalar da bu anlamda bu sürece sahip çıktılar. Sağlık çalışanları bizim toplumuzda her zaman ön plandaydı. Salgın sürecinde sağlık çalışanları ile birlikte iki kesimin daha ön plana çıktığını görüyoruz. Bunlar güvenlik ve lojistik sektöründe görev alan çalışanlardır. Bu dönemde internet üzerinden yapılan satışlar arttı ve satın aldığımız ürünler evimize kadar gelmeye başladı. Kentimiz özelinde de büyük market zincirlerinin yanında yerel firmalarımız da siparişleri evlerimize kadar getiriyor. Toplumun bu süreci top yekûn sahiplendiğini görüyorum”.   “Süreç Normale Döndüğünde İş ve Sosyal Hayatımızda Edindiğimiz Yeni Alışkanlıkların Eskiye Dönmesi Kolay Olmayacaktır” Salgın süreci ile birlikte toplum olarak sosyal yaşamda yaşanan değişimlere de değinen Prof. Dr. Serkan Güzel, şu an alınan tedbirlerin bir risk yönetimi olduğunu ve bu süreçte alınan kararların sürecin gidişatına göre değişiklikler gösterebileceğini belirtti. Toplum olarak yeniçağın normallerini oluşturmaya başladığımızı söyleyen Prof. Dr. Güzel, “Artık daha sık elimizi yıkıyoruz, aramıza fiziksel mesafeler koyuyoruz, alışverişlerimizde önceliklerimizi belirliyoruz ve enformasyon toplumunun nimetlerini gerçekten yaşıyoruz. Medya ve internet olanakları eğer olmasaydı alınan tedbirlerin toplum tarafından sahiplenilebileceğini düşünemezdik. Geldiğimiz şu süreçte internet üzerinden toplantılarımızı yapıyoruz, işlerimizi e-postalarımız ile yönetiyoruz. Süreç normale döndüğünde edindiğimiz bu yeni alışkanlıkların eskiye dönmesi kolay olmayacaktır. Hijyen ve sağlığa daha önem veren bir toplum haline geleceğiz. Buluşmalarımız da fiziki ortamlardan daha çok sanal ortamlarda olacak” şeklinde konuştu.   İş hayatı ve üretim süreçlerinin tüm dünyada özellikle 1980’li yıllar ile birlikte değişmeye başladığını hatırlatan Prof. Dr. Güzel, bu yıllar ile birlikte nihai ürün âdedinin fazlalaştırılması yanında ürün kalitesinin arttırılması, ürün maliyetlerinin en aza indirilmesi konuları ile birlikte, çalışanların mevcut çalışma koşulları üzerinde de köklü değişimler yaşandığını hatırlattı. Salgın ile birlikte eğitim ve iş hayatı uzaktan çalışma ve esnek çalışma gibi yeni yöntemlerle değişime uğrarken salgın sonrası bu yeni modellerin eğitim ve çalışma hayatının belli bir döneminde tekrar konumlandırılacağına inandığını belirtti.   “Bilgi Kirliliğinin Önüne Geçmek İçin Sosyal Medyanın Dikkatli Kullanılması Son Derece Önemlidir” Özellikle sosyal medyada diğer toplumsal olaylarda olduğu gibi Covid-19 salgınında da bilgi kirliliği olduğunu belirten Prof. Dr. Serkan Güzel, bu bağlamda yeni medya araçları olan sosyal medyanın çok dikkatli kullanılması gerektiğini hatırlattı. Geleneksel medyadan günde bir mesaj gelirken yeni medyadan bir saatte 60 ila 70 arasında mesaj gelebildiğini söyleyen Prof. Dr. Güzel, yapılan araştırmalara göre, sosyal medya kullanımdan kaynaklı olarak, hiç kimseyle görüşmeyen birisinin bile günde yaklaşık 800 kişi ile etkileşimde bulunduğunu vurguladı. İş ve sosyal yaşamda uygulanan kısıtlamaların, günde fiziksel etkileşimde bulunulan kişi sayısını en aza indirmesi bakımından başarılı bir yöntem olduğunu ifade etti. Sözlerinin sonunda Prof. Dr. Serkan Güzel, salgının önlenmesi sürecinde hastalıkla mücadele için en önde yer alan başta sağlık çalışanları olmak üzere, lojistik, güvenlik, market, temizlik gibi alanlarda toplum ihtiyaçlarını karşılayan tüm çalışanlara ve halkın en doğru bilgiyi en kısa sürede alması, toplumsal birlikteliğin arttırılmasında konularında gece gündüz mesai harcayan basın yayın kurum ve kuruluşlarındaki çalışan herkese teşekkürlerini iletti.

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serkan Güzel, Koronavirüs (Covid-19) salgını ile birlikte toplumsal olarak iş, eğitim ve sosyal hayatta yaşanan değişimler ve sonrasına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

 

“Toplum, Devletimizin Başlattığı, Salgının Önlenmesine Yönelik Olan Sürece Sahip Çıktı”

Açıklamalarına devletin, toplum sağlığını korumak için acil bir şekilde harekete geçtiğini hatırlatarak başlayan Prof. Dr. Serkan Güzel, uygulanan kısıtlamaların halk sağlığını korumak adına olduğunu ve bunu gerçekleştirmenin çok da kolay olmadığını ifade etti. Uygulamaya başlanan tedbirlerin iki hafta sonrasında toplumun, el hijyenine dikkat etmek, fiziki mesafe koymak, maske takmak gibi kuralları uygulayarak, özellikle hafta sonları uygulanan sokağa çıkma kısıtlamalarının çok önemli getiriler sağladığına vurgu yaptı. Toplumun, bu salgını önlemeye yönelik başlatılansürece sahip çıktığını dile getirdi. Prof. Dr. Serkan Güzel sözlerine şöyle devam etti: “Bu anlamda ben devlet-toplum kombinasyonunu çok önemli görüyorum. Piyasalar da bu anlamda bu sürece sahip çıktılar. Sağlık çalışanları bizim toplumuzda her zaman ön plandaydı. Salgın sürecinde sağlık çalışanları ile birlikte iki kesimin daha ön plana çıktığını görüyoruz. Bunlar güvenlik ve lojistik sektöründe görev alan çalışanlardır. Bu dönemde internet üzerinden yapılan satışlar arttı ve satın aldığımız ürünler evimize kadar gelmeye başladı. Kentimiz özelinde de büyük market zincirlerinin yanında yerel firmalarımız da siparişleri evlerimize kadar getiriyor. Toplumun bu süreci top yekûn sahiplendiğini görüyorum”.

 

“Süreç Normale Döndüğünde İş ve Sosyal Hayatımızda Edindiğimiz Yeni Alışkanlıkların Eskiye Dönmesi Kolay Olmayacaktır”

Salgın süreci ile birlikte toplum olarak sosyal yaşamda yaşanan değişimlere de değinen Prof. Dr. Serkan Güzel, şu an alınan tedbirlerin bir risk yönetimi olduğunu ve bu süreçte alınan kararların sürecin gidişatına göre değişiklikler gösterebileceğini belirtti. Toplum olarak yeniçağın normallerini oluşturmaya başladığımızı söyleyen Prof. Dr. Güzel, “Artık daha sık elimizi yıkıyoruz, aramıza fiziksel mesafeler koyuyoruz, alışverişlerimizde önceliklerimizi belirliyoruz ve enformasyon toplumunun nimetlerini gerçekten yaşıyoruz. Medya ve internet olanakları eğer olmasaydı alınan tedbirlerin toplum tarafından sahiplenilebileceğini düşünemezdik. Geldiğimiz şu süreçte internet üzerinden toplantılarımızı yapıyoruz, işlerimizi e-postalarımız ile yönetiyoruz. Süreç normale döndüğünde edindiğimiz bu yeni alışkanlıkların eskiye dönmesi kolay olmayacaktır. Hijyen ve sağlığa daha önem veren bir toplum haline geleceğiz. Buluşmalarımız da fiziki ortamlardan daha çok sanal ortamlarda olacak” şeklinde konuştu.

 

İş hayatı ve üretim süreçlerinin tüm dünyada özellikle 1980’li yıllar ile birlikte değişmeye başladığını hatırlatan Prof. Dr. Güzel, bu yıllar ile birlikte nihai ürün âdedinin fazlalaştırılması yanında ürün kalitesinin arttırılması, ürün maliyetlerinin en aza indirilmesi konuları ile birlikte, çalışanların mevcut çalışma koşulları üzerinde de köklü değişimler yaşandığını hatırlattı. Salgın ile birlikte eğitim ve iş hayatı uzaktan çalışma ve esnek çalışma gibi yeni yöntemlerle değişime uğrarken salgın sonrası bu yeni modellerin eğitim ve çalışma hayatının belli bir döneminde tekrar konumlandırılacağına inandığını belirtti.

 

“Bilgi Kirliliğinin Önüne Geçmek İçin Sosyal Medyanın Dikkatli Kullanılması Son Derece Önemlidir”

Özellikle sosyal medyada diğer toplumsal olaylarda olduğu gibi Covid-19 salgınında da bilgi kirliliği olduğunu belirten Prof. Dr. Serkan Güzel, bu bağlamda yeni medya araçları olan sosyal medyanın çok dikkatli kullanılması gerektiğini hatırlattı. Geleneksel medyadan günde bir mesaj gelirken yeni medyadan bir saatte 60 ila 70 arasında mesaj gelebildiğini söyleyen Prof. Dr. Güzel, yapılan araştırmalara göre, sosyal medya kullanımdan kaynaklı olarak, hiç kimseyle görüşmeyen birisinin bile günde yaklaşık 800 kişi ile etkileşimde bulunduğunu vurguladı. İş ve sosyal yaşamda uygulanan kısıtlamaların, günde fiziksel etkileşimde bulunulan kişi sayısını en aza indirmesi bakımından başarılı bir yöntem olduğunu ifade etti. Sözlerinin sonunda Prof. Dr. Serkan Güzel, salgının önlenmesi sürecinde hastalıkla mücadele için en önde yer alan başta sağlık çalışanları olmak üzere, lojistik, güvenlik, market, temizlik gibi alanlarda toplum ihtiyaçlarını karşılayan tüm çalışanlara ve halkın en doğru bilgiyi en kısa sürede alması, toplumsal birlikteliğin arttırılmasında konularında gece gündüz mesai harcayan basın yayın kurum ve kuruluşlarındaki çalışan herkese teşekkürlerini iletti.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.