Protokolden engelliler günü mesajları

Denizli Protokolü 3 Aralık Dünya Engelliler günü nedeniyle mesaj yayınladı. Engelli bireylerin bir gün değil hergün hatırlanması gerektiği vurgusu yapılarak özlük haklarının artırılması istendi.   3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle yayınlanan mesajlar ise şöyle;   CHP DENİZLİ MİLLETVEKİLİ GÜLİZAR BİÇER KARACA:   ‘’Engelli aylıkları için verdiğimiz kanun teklifi hala bekliyor’’   CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca engelli aylıklarının bağlanmasında hane gelirinin değil, kişinin kendi gelirinin esas alınmasını ve engelli aylıklarında iyileşme sağlanmasına dair verdiği kanun teklifini hatırlatarak; ‘’Bir yıldır kanun teklifim tozlu raflarda bekliyor. Engelli yurttaşlarımızın hakkını teslim etmek için daha ne bekliyorsunuz?’’ dedi.   Engelli aylıklarında hane geliri değil kişi geliri esas alınmalı!   CHP Milletvekili Gülizar Biçer Karaca ‘’Anayasamızın 2. Maddesine göre; Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir. Sosyal devletin anlamı da güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak gerçek eşitliği yani sosyal adaleti sağlamakla yükümlü devlet demektir. Engelli aylıklarının bağlanmasında hane gelirinin esas alınması sosyal adaleti sağlamaz. Hatta engelli yurttaşlarımızın haklarına erişimde yeni mağduriyetler yaşamasına sebep olur. Bu uygulama sosyal yardımları ‘’hak’’ değil ‘’lütuf’’ olarak gören anlayışın sonucudur. Engelli aylıkları hane geliri değil kişinin geliri esas alınarak eşit yurttaşlık temelinde verilmelidir. Geçen sene verdiğimiz kanun teklifi bir an önce TBMM gündemine alınarak kanunlaşmalıdır.’’ dedi.   Pandemide engelli yurttaşların hak ihlalleri arttı!   Pandemi döneminde engelli yurttaşların haklarına erişim engellerinin arttığı her alanda hak ihlallerininin arttığı bir süreç. Engelli yurttaşlarımız bu süreçte daha çok mağdur oldu. Pandemide özel olarak politika üretilmesi gereken gruplardan biri engellilerdir. Verdiğim kanun teklifi engelli aylıklarının iyileştirilmesini de sağlayan bir düzenleme. Şimdi değilse ne zaman gündeme alınacak kanun teklifimiz?’’ dedi. Türkiye’nin AKP iktidarı ile birlikte sosyal politikadan uzaklaştığını belirten Gülizar Biçer Karaca bunun en önemli göstergesinin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın adından sosyal politika adının kaldırılmış olması olarak değerlendirdi. ‘’Herkese çağrımdır; Sosyal politika bağlamında hak temelli engelli hakları politikası oluşturulması için ilk adım verdiğimiz kanun teklifinin TBMM’de kanunlaşmasıyla atılsın.’’   AK PARTİ DENİZLİ İL BAŞKANI NECİP FİLİZ   AK Parti Denizli İl Başkanı Necip Filiz; "Dünya Engelliler Günü" dolayısıyla bir mesaj yayımladı.   Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybeden insanların, toplumsal hayata uyum sağlamada ve günlük ihtiyaçlarını karşılamada güçlük çekebileceğini söyleyen Başkan Filiz; “ Ancak her ne kadar desteğe ihtiyaç duysalar da, bu onların hayatı kucaklamalarına engel değildir” dedi.   Engelli vatandaşlarımızın önündeki engellerin kaldırılması, kendilerinin ve ailelerinin yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve yaşama sevincinin arttırılması, yaşamın her alanında var olacak şekilde, tarafların birlikte ortak akıl ile çözümü ortaya koyacak yerel ve genel sosyal politika programlarını  geliştirmeleri ve birlikte yaşam kültürünü en güzel biçimde var etmek hedefinde olması gerektiğini vurgulayan Başkan filiz mesajında devamla şu ifadelere yer verdi:   Engeller hayatın ritmini yakalamaya engel olamaz   “ Engelli vatandaşlarımız bizim hükümetlerimiz döneminde daha çok sosyalleşen, sivil toplum örgütlenmesinde güçlenen, kamu ve özel sektörde daha çok yer alan bir konuma kavuşmuştur. Mevcut yasaları günün gereksinimlerine göre güncelleyerek engelli bireylerimizin istifade edeceği bir hüviyet kazandırdık. Cumhuriyet tarihimizde bir ilk niteliği taşıyan Engelli Memur Seçme Sınavı'nı gerçekleştirdik. Yüz binlerce engelli vatandaşlarımız için E-KPSS ve kura yöntemiyle istihdam alanları oluşturduk,  Engelli vatandaşlarımızın kamuda ve özel sektörde istihdamını sağladık, bu yönde teşvikler uyguladık. Yine eve hapsolmak durumunda kalan engelli kardeşlerimize, bakıma muhtaç olan vatandaşlarımıza maaş bağlayarak hem mağduriyetlerini önledik hem de maddi olanaklarla sosyal hayata adapte etmeye çalıştık. Engelli vatandaşlarımız açısından reform niteliği taşıyan “evde bakım ücreti” ni uygulamaya koyduk; çalışamayacak durumda olan ya da iş bulamayan engellilere bağlanan aylıkları ciddi oranlarda artırdık. Kendi namına çalışan engellilere ve bakıma muhtaç engelli çocuğu olan annelere erken emeklilik imkânı tanıdık.   Engel durumlarına göre bakım ve rehabilitasyon merkezleri, otistik ve işitme engelli bireylerimize okullar yapıldı. Özel eğitim ihtiyacı olan tüm engelli vatandaşlarımızın özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden ücretsiz yararlanmasını temin ettik. Son dönemlerde rapor alma konusunda yaşanan sıkıntıları bertaraf ettik, engellilerimizin kamu kurum ve kuruluşlarına erişimleri, kamusal alandan faydalanmaları noktasında hizmet ağında ciddi kolaylıklar sağladık.   Cumhuriyet tarihimizde ilk defa amacı; engellilerin temel hak ve özgürlüklerden faydalanmasını teşvik ve temin ederek ve doğuştan sahip oldukları onura saygıyı güçlendirerek toplumsal hayata diğer bireylerle eşit koşullarda tam ve etkin katılımlarının sağlanması ve engelliliği önleyici tedbirlerin alınması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını sağlamak olan; engellilik alanında yaşanan sorunlara kapsamlı ve çağdaş çözümler içeren 5378 Sayılı Engelliler Yasasını çıkardık.    Onlara ‘Engel’ olmayın!   Allah Resûlü’nün “Kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin!”  sözünü hayat düsturu edinerek, engelliler için yaşamı kolaylaştıracak ve sevdirecek hizmetlere öncü olmalıyız. Sadece kendi konforunu değil, aynı gökyüzünü, aynı suyu, aynı şehri paylaştığı herkesin rahatını düşünen bir insan, Sevgili Peygamberimizin şu sözünde kendini görecektir: “Müminlerin birbirine karşı merhamet, sevgi ve şefkat gösterme hususunda yekvücut olduğunu görürsün. Tıpkı bir uzvu rahatsızlandığında bedenin diğer uzuvlarının uykusuzluk ve ateş ile onun için çırpınması gibi…”   Bizler de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği üzere “ Engellerin bu kardeşlerimizin zihinlerinde ve uzuvlarında değil, onları eksik gören kalplerde olduğuna inanarak, bu bilinci tüm topluma yaymak konusunda gayret göstermeye devam edeceğiz.   Bu duygu ve düşüncelerle; 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde farkındalığımızın artacağı, sevgiyle kucaklaşacağımız nice günlerimizin olması dileğiyle tüm engelli vatandaşlarımıza aileleriyle, yakınlarıyla ve sevdikleriyle sağlıklı bir ömür ve engelsiz yarınlar  temenni ediyorum.”   CHP DENİZLİ İL BAŞKANI BÜLENT NURİ ÇAVUŞOĞLU   Cumhuriyet Halk Partisi Denizli İl Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü münasebetiyle bir basın açıklaması yayınladı.   Ülkemizde hayatın her alanında fırsatlar sunulması gereken engelli vatandaşlarımızı 1 gün değil, her gün hatırlamamız gerektiğini söyleyen Bülent Nuri Çavuşoğlu, "3 Aralık Dünya Engelliler Günü farkındalık yaratmak ve birer engelli birey olma potansiyeli yaşadığımızı unutmamamız gereken bir gündür. Engelli vatandaşlarımız toplumun her alanında karşılarına çıkan tüm engelleri yıkarak spordan, sanata, ticaretten, eğitime birçok alandan başarılar göstermeye devam etmektedir" dedi.   TÜİK rakamlarına göre Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 7'sini engelli yurttaşlarımızın oluşturduğuna dikkat çeken Çavuşoğlu, "Engelli yurttaşlarımızın kamu ve özel sektörde istihdamı için yapılan çalışmalar olsa da yetersiz kalmaktadır. Özellikle yaşadığımız pandemi sürecinde gerek yerel yönetimler, gerekse TBMM'de Milletvekillerimiz aracılığı ile engelli yurttaşlarımızın sorunlarının çözümü için çaba gösteriyoruz. CHP olarak engelliler ve engelli hakları için verilen mücadeleye devam edeceğiz. Engelli yurttaşlarımızın yönetimde temsiline yönelik gereken yasal düzenlemeler için çalışmalara devam ediyoruz. Cumhuriyet Halk Partili Belediyeler tarafından sorumluluk alanlarında engelli yurttaşlarımız CHP’li yerel yönetimlerimizin imkânları ve sorumluluk alanlarında engelli yurttaşlarımızın hayatın her alanında bizlerle omuz omuza olmalarına yönelik çalışmalar memnuniyet verici ve örnek teşkil edicidir. Engelli yurttaşlarımızın azimleri sayesinde aşılamayacak hiçbir engelin olmadığı bilincindeyiz, sokakta, işte, okulda, hastanede, evde ve daha da önemlisi toplumun zihnindeki tüm engelleri engelli vatandaşlarımızın desteği ile hep birlikte aşacağız" diye konuştu.   MHP İL BAŞKANI CAFER BİRTÜRK: ENGELLER KALKSIN   MHP İl Başkanı Cafer Birtürk, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle bir mesaj yayınladı.   Herkesin hayatta bir engelli adayı olduğunu hatırlatan MHP’li başkan Birtürk, bu farkındalık gününde engellilerin yaşadıklara zorluklara da dikkat çekti. “3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün ülkemizdeki ve dünyadaki tüm engelli kardeşlerimiz için hayırlara vesile olmasını istiyorum” diyen Birtürk, “Engelli bireylerin varlığı bizlerin yaşamında yalnızca böyle günlerde hatırlanacak bir husus değil, sosyal yaşamımızın bir gerçeğidir. Engelli olmanın bir tercih olmadığı, her sağlıklı insanın aynı zamanda bir engelli adayı olabileceği gerçeğinden hareketle, engelli insanlarla ilgili olarak empati geliştirilmesi ve bu bağlamda farkındalık oluşturulması için hepimize çok büyük sorumluluklar düşmektedir. Bugün vesilesiyle engelleri dolayısıyla karşılaştıkları güçlüklerden yılmadan, azimle çalışan, kararlı duruşları ve çabalarıyla hepimize güç veren kardeşlerimizin yanında olduğumuzu belirterek 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü kutluyor ve kendilerine aileleriyle birlikte mutlu, huzurlu bir yaşam diliyorum” diye konuştu.   ÇAMELİ BELEDİYE BAŞKANI CENGİZ ARSLAN   Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan yayımladığı mesajda, "Engelli bireylerimiz yaşadığımız toplumun değerli birer ferdi ve vazgeçilmez bir parçasıdır. “dedi. Başkan Arslan; “Hayatın her alanında karşılaştıkları çeşitli sorunlara rağmen, gösterdikleri üstün gayret, çaba ve azimle büyük işlere imza atan engelli kardeşlerimiz en büyük takdiri ve hürmeti hak etmektedir. Çameli Belediyesi olarak her zaman bir arada olmaktan, onlara ve ailelerine kucak açmaktan büyük mutluluk duyduğumuz engelli kardeşlerimiz için biz hep burada olacağız. Fiziki engellerin değil, kalplerdeki engellilerin sorun olduğu bilincinin tüm topluma yayılmasını; zihinlerdeki engellerin kaldırılmasının ve engelli vatandaşlarımızın bizim bir parçamız olduğu gerçeğinin idrak edilmesini sağlamak, öteden beri bizim öncelikli konularımız arasında olmuştur Bu duygu ve düşüncelerle 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla, tüm engelli  kardeşlerimize sağlıklı ve engelsiz bir yaşam diliyorum.”   BİLİNÇLE VE ERDEMLE; ENGELLEYEN BAKIŞI ENGELLE   Memur-Sen Denizli İl Temsilciliği Engelliler Komisyonu Başkanı Nihat Bedir; 3 Aralık Dünya Engelliler günü dolayısıyla bir açıklama yayımladı.    Bedir yaptığı açıklamada, “Biz; engelliliğin insana değil, insanın herhangi bir uzvuna ya da sistem tasarımına dönük bir tanımlama olduğunu kabul ederek, bu yönüyle ‘engelli insan-birey’ tasvirini reddederek, engeli olan bireylere dönük eşitliği sağlayıcı, adaleti inşa edici çalışmalar, önermeler, talepler, itirazlar ve teklifler geliştirmeyi, ‘Engelsiz Dünya’, ‘Engelsiz Türkiye’ hedeflerinin ön şartı olarak görüyoruz” ifadelerine yer verildi.     “İnsanın kendisi dışındaki dünyayla ilişkisi, yaratılışla eş değer bir tarihe sahiptir. İlk günden bugüne insan; ilişkilerini, iletişim şekillerini, üretim-tüketim biçimlerini, sistem kurma, değiştirme ve dönüştürme çabalarını, olağan ve olağanüstü tanımlamalarını, kendisinin ve bir bütün olarak insanlığın birikimi üzerinden yürütmüş, gerçekleştirmiş, tekemmül ettirmiştir. Bu bakımdan, insan bir birey olarak, bütün insanlığın birikimini kullanmak, sahip olduğu nimetlerden yararlanmak, başa çıkması gereken külfetlerde sorumluluk almak noktasında bütün diğer insanlardan farklı bir yere konumlandırılamaz. Bu, hem yasal zemindeki eşitliğin hem de hakikat kulvarındaki adalet eşiğinin gereğidir. Çok daha özel bir bakışla, yaratılış ve yaşayış yönüyle insanlar, eşitler arası ve adalet temelli bir hayatın özneleri olmak hakkına sahiptirler. Bu pencereden bakıldığında, insanları engelli-engelsiz ayrımına tabi tutmak; eşitliği yok saymak, adaletten rahatsız olmaktır.    Türkiye’nin en büyük, en yetkin, en kapsayıcı, en doğru ve en adil emek örgütü sıfatını edinmeyi başarmış büyük Memur-Sen ailesinin engelli kamu görevlilerine yönelik çalışmalarını yürüten komisyonu olarak; Dünya Engelliler Gününün, engeli bulunan bireyler ve kamu görevlileri özelinde çalışanlar açısından daha iyinin, daha güzelin, daha doğrunun ve bütün bunların ekseninde daha engelsizin ve adilin çalışma şartlarından, istihdam biçimlerine, görevde yükselmeden, mali hak çerçevelerine, özlük haklarından, sosyal hak ve yardımlara, demokratik katılım imkanlarından, karar ve politika belirleyici olma fırsatlarına bir çok mecrada gerçekleşmesi için sendikal haklar zemininde ve örgütlenme bilinciyle kalıcı, sürdürülebilir, geliştirilebilir ve değişime açık yasal alt yapı, hukuki derinlik ve insani kalkınma portföyü oluşturmak istiyoruz.    Bütün insanlar, insan onuruna ve haklarına uygun çalışma şartlarına sahip olmalı, insanca yaşamayı mümkün kılan günün ihtiyaçlarını, yarının hedeflerini birlikte karşılayan maaş ve ücret almalı, kapsayıcı sosyal güvenlik, kapsamı genişletilmiş toplu sözleşme, yasaklardan arınmış örgütlenme hakkına sahip olmalıdır. Bütün insanlar deyince, ayrıca engeli bulunan insanlar demeye gerek olmadığına inanıyoruz. Bunlar, eşit olmanın gereğidir. Adil olmak içinse, engeli bulunan bireylerin dezavantajlı ifadesini reddederek, pozitif ayrımcılık tespitine de çekince düşerek, “adalet için açığı-eksiği giderme sorumluluğu” bakımından Devletin ve bireylerin engeli bulunan bireylere dönük sakınma ve katkı sunma sorumluluklarını yerine getirmesi gerekiyor. Devlet, vergiden, harca, sosyal haktan, yardıma, istihdam sayısı ve biçiminden, yönetme ve üretme fırsatlarına katkı sunmayı bir hukuki zorunluluk olarak hem yasamada hem uygulamada hayata geçirmelidir diyoruz. Yine devlet, engeli bulunan bireyleri, engelin niteliğine göre belli konularda istisna, muafiyet kapsamına almalı ve özel teşvik ve destek uygulamalarıyla sakınma, koruma ve katkı sunma reflekslerini, insani kalkınma hassasiyeti olarak sürekli diri tutmalıdır.    Dünya Engelliler Gününün bir farkındalık oluşturma, artırma ve derinleştirme işlevine sahip olduğundan hareketle; 10milyona yakın engeli bireyin yaşadığı Türkiye’de, bu alana mahsus çalışmaların, örgütlenmelerin, yasama ve uygulama içeriklerinin özel bir önem ve değere sahip olduğu kanaatinin oluşması ve oluşturulması gerektiğine inanıyoruz.   Engelsiz hayat, engelsiz Türkiye ve engelsiz dünya engeli bulunan bireylerin beklentisinin karşılanmasından ziyade insan olma sorumluluğunun, gereğinin yapılması olarak ele alınmalı, bütün bu hedefler insan onuruna, haklarına ve bizatihi insana değer vermenin vasat eşiği olarak kabul edilmelidir. Kamu hizmetlerinin bütününde, kamu yönetiminin bütün evrelerinde kamu odaklı etki, karar ve analiz süreçlerinde engeli bulunan bireylerin kendilerine ve temsilcilerine söz hakkı tanınmalı, katılım imkan ve fırsatları oluşturulmalı, katkıları yok sayılmamalıdır. Görece refah tasarımının olduğu birçok batı ülkesinde yapılageldiği gibi söz hakkı yerine sus payının, birey iradesi yerine sistem idaresinin, adalet yerine salt eşitlik çerçevesinin esas alındığı bir işleyişin bu alanda oluşmasına izin verilmemeli, bu yöndeki adımlar reddedilip, bertaraf edilmelidir.   Merhamet ve yardım temelli bakıştan eşitlik ve adalet temelli bakış ve uygulamaya geçilmesi, buna dair bütün çabaların, çalışmaların ve arayışların önemli görülmesi de son derece hassas bir ayraçtır. Bu çerçevede; insanın hayatını kolaylaştıran, hayatla temasını artıran, hayatın içine katan, hayatın kenarında bırakmayan yaklaşımları “ihsan” olarak değil “önce insan” bakışından beslenen “irfan” kapsamında değerlendiriyoruz. Milletimizden ve devletimizden de bu bakış üzerinden sorumluluk almasını ve gereklerini yapmasını bekliyoruz.    Bu bakışla, engeli bulunan bireylerin/kamu görevlilerinin, insan onuruna uygun çalışma şartlarına ve mali-sosyal-özlük haklarına sahip olması, hak temelli bakış açısıyla yöneten ve karar üreten kamu yönetimiyle muhatap olması, çalışmaların yapılması noktasında bu yılın ve günün milat olmasını, “Herkes için engelsiz dünya” temennilerimizin karşılık bulmasını umut ediyor, “Bilinçle ve Erdemle; Engelleyen Bakışı Engelle” diyoruz.”      DENİZLİ OTİZM DERNEĞİ   Engelli bireylerin toplumsal yaşama tam ve eşit katılımını desteklemek amacıyla, Birleşmiş Milletler tarafından, 3 Aralık tarihi, 1992 yılında Uluslararası Engelliler Günü olarak ilan edildi.     Son yıllarda engelli bireyler ve aileleri için önemli adımlar atılmasına rağmen otizm alanında yapılması gereken daha pek çok şey var. Ulusal Otizm Eylem Planı (UOEP), 3 Aralık 2016 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. 2016-2019 tarihlerini kapsayan UOEP’in maddeleri çoğunlukla uygulanmadığı için umutlarımız yarım kaldı.     Otizmli çocuklar ve aileleri için, 14 Mayıs 2018’de çalışmalarına başlayan, TBMM Down Sendromu, Otizm ve Diğer Gelişimsel Bozuklukların Yaygınlığının Tespiti ile İlgili Bireylerin ve Ailelerinin Sorunlarının Çözümü İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, ikinci bir umut oldu. Antalya milletvekili Kemal Çelik başkanlığında çalışmalarını gerçekleştiren komisyon üyeleri titizlikle çalıştılar. Sivil toplumun temsilcileri olarak özellikle Kemal Çelik’in ne kadar çok çaba harcağına tanık olduk. Sadece otizmi değil diğer engel gruplarını da kapsayan ayrıntılı bir rapor hazırlandı. Rapor hazırlık sürecinde yerinde ziyaretler yapıldı, sivil toplum örgütlerinin ve uzmanların katılımı sağlandı. Derneğimiz de bu sürece aktif olarak katıldı. Raporun son hali 12 Mart 2020’de TBMM Başkanlığına sunuldu. Fakat o günden bugüne rapordaki önerilerin uygulamaya konulmasına yönelik bir gelişme olmadı. Komisyon raporunun iyi niyetler temennisi olarak kalmasını değil hayata geçirilmesini bekliyoruz. Hem otizmliler hem de diğer engel gruplarındaki bireyler için komisyonun önerileri mutlaka hayata geçirilmelidir.     Mart ayında Türkiye’de ilk COVİD19 vakasının görülmesinin ardından hayatımızı kökten değiştiren önlemler gündeme geldi. Kırılgan gruplar arasında yer alan otizmli çocuklar ve aileleri de bu süreçten fazlasıyla etkilendi. Başta eğitim ve sağlık olmak üzere her alanda büyük sıkıntılar var. Pandemi öncesinde de var olan sıkıntılar daha da derinleşti.     Siyasetçilerin ve bürokratların, engellilerimizi seviyoruz, hepimiz engelli adayıyız, sevgi her engeli aşar tarzı ayrımcı, engelli bireyi hak öznesi olarak görmek yerine günün ‘’politika malzemesi’’ haline getiren açıklamalarını artık duymak istemiyoruz. Bir an once çözümlere odaklanılmasını bekliyoruz. Ulusal Otizm Eylem Planı’nın uygulanması ve TBMM komisyon önerilerinin hayata geçirilmesi için toplumun bütün kesimlerini işbirliği ve dayanışmaya, karar vericileri de sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz.