YGS öncesi velilerin okuması gerekli !

EĞİTİM 09.03.2017 - 11:24, Güncelleme: 21.04.2021 - 10:50
 

YGS öncesi velilerin okuması gerekli !

İki milyonu aşkın aday 12 Mart'ta YGS’ de ter dökmeye hazırlanıyor. Bu zorlu maratonda onlar kadar aileleri de stresli ve endişeli. Üniversiteye geçiş sınavının birinci aşaması YGS öncesi Psikoloji uzmanları sınav öncesi çocuğa yaklaşım konusunda anne babalara çok önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.

Öğrenciler YGS öncesi strese ve korkuya yatkın olduğu için genelde şu cümleleri kullanırlar.   “Yeminlen Çok bunaldım Artık” , ”Bu sene bir yere yerleşemesem ailem kızar.” , ”Bu sınav tek şansım” gibi cümleler kurulduğundan ailenin baskıdan kaçınması gerekli olduğu görülüyor.       Çocuğunuzun ona değerli olduğunu htirin   Çocuğunuza sizin için çok değerli olduğunu htirin ve "Sınav sonucu ne olursa olsun sen değerlisin" mesajını vermeyi unutmayın. Onun gözünüzdeki değerinin sınav sonucuyla ölçülemeyeceğini belirtin. Her sonuca karşı çocuğunuzla konuşarak alternatifleri göz önünde bulunduracağınız fikrini paylaşın. Unutmayın ki bütün sınavlar geçicidir; sizlerin ilişkisi ise kalıcı!       "Meli", "Malı' kelimelerinden kaçınmanız gerekli   "Matematikten ful çekmelisin, en fazla üç yanlış yapmalısın, bu yıl mutlaka bir yere yerleşmelisin" gibi zorunluluk ifade eden cümleler öğrenciyi motive etmekten çok kaygılandırır. Bu tür zorunluluk içerikli cümleleri kullanmayın.     Çocukların stresini daha da fazla artırmayın!   Elbette siz de kaygılısınız, maddi ve manevi zorlu bir süreçten geçtiniz. Çocuğunuza iyi bir gelecek için üniversitenin şart olduğunu düşünüyorsunuz. Yaşadığınız kaygı normal ancak azaltmalısınız. Aksi halde ona da yansıtarak, sınav stresini arttırabilirsiniz. Bu son günlerde yapabileceğiniz en iyi şey 'an'a odaklanmanız. Çocuğunuzun yarın ne yapacağı, ne kadar ders çalışacağı konusundan çok, bugün ne yaptığına odaklanın. Bu hem sizin sınav sonucunun ne olacağına ilişkin yoğun kaygınızı engeller hem de çocuğunuzun kaygılarını azaltır.     Fazla desteğinizi abartmadan yaklaşın     "Sen çok akıllı çocuksun, kesin çok yüksek puan alacaksın" türü söylemler de "Akıllı çocuklar kazanır, kazanamazsan akılsız olduğunu düşünürüz" türü söylemler kadar yanlış ve tehlikeli! Eleştiriniz gibi desteğinizi de abartmayın. Çocuğunuzun yapabilecekleriyle beklentilerinizin uyumlu olması onun da kaygısını azaltmasına yardımcı olacağından abartılı cümlelerden kaçının. Çocuğunuzun heyecanı, gelecek kaygısı, sınava gireceği mekanın fiziki şartları, gece uykusu, sağlık durumu gibi diğer etkenler de sınav anındaki performansına etki edebileceğinden çocunuzun zekasını sınavla ölçmeyin.     Keyifli aktiviteler planlayın   Çocuğunuzun motivasyonunu arttırmak ve kaygısını azaltmak için beraberce enerjinizi yükseltecek etkinlikler yapın. Bunaldığında, gergin ya da umutsuz olduğunda açık havada kısa bir gezinti yapabilir, onun isteği doğrultusunda bir gün geçirmeniz faydalı olacaktır" diyor.       Sözlerinizle beden dilinizin hareketlerinin uyumuna dikkat edin   Vücut dilinizin ve söylemlerinizin uyum içinde olmasına özen gösterin. "Sınav bizim için önemli değil, önemli olan senin elinden geleni yapıyor olman" mesajı verirken, deneme testlerinde yüksek puan aldıklarında ödüllendirici olup, düşük puan aldıklarında üzgün, kızgın ve cezalandırıcı bir tutumda bulunmanız vücudunuzun ve dilinizin aynı şeyi söylemediğini gösterir. Çocuğunuz buradaki ikilemi anlayarak daha çok beden dilinize dikkat edeceğinden, bu ikilemin olmaması için beden dilinizin, ses tonunuzun ve davranışlarınızın örtüşür olmasına önem gösterin.       Yapıcı konuşmalar yapın   Kaygısını arttıracak konuşmalardan uzak durun. Kalabalık içinde, akraba ya da arkadaş ortamında olası sınav sonucuna dair olumsuz konuşmanızın, onun kaygısını arttıracağını ve çalışma şevkini kıracağını unutmayın. Motivasyonunu yükseltmek için söylenen "Bu çalışmayla kazanamazsın, bizim senden umudumuz kalmadı" gibi ifadeler, motivasyonunu azaltmak, onu ümitsizliğe sürüklemek,sizin ona destek vermediğinizi, güvenmediğinizi düşünmekten başka bir şeye yaramaz. Hatta özgüvenini azaltır, kendini başarısız görerek kaygısını artırır. Çocuğunuzun zorlandığı anlarda, cesaretlendirici konuşmalar yaparak, alternatif çözümler üretebilmesi için her zaman yol gösterici görevde olduğunuzu hatırlatın.     Kıyaslama yapmayın   Kıyaslama yapmanız, çocuğunuzun motivasyonu arttırmaktan daha çok, kendisinin diğer akranlarına göre yetersiz kaldığı düşüncesine yol açarak güvenini azaltabilir. Bu nedenle her bireyin "biricik"; yani ayrı bir kişilik olduğunu unutmayın. Çocuğunuzu kıyaslayabileceğiniz tek kişi yine kendisi olmalı. Gözlemlediğiniz değişimleri, önceki ve şimdiki davranış tarzlarıyla karşılaştırarak vurgu yapmak istediğiniz noktaya dikkatini çekebilirsiniz.
İki milyonu aşkın aday 12 Mart'ta YGS’ de ter dökmeye hazırlanıyor. Bu zorlu maratonda onlar kadar aileleri de stresli ve endişeli. Üniversiteye geçiş sınavının birinci aşaması YGS öncesi Psikoloji uzmanları sınav öncesi çocuğa yaklaşım konusunda anne babalara çok önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.

Öğrenciler YGS öncesi strese ve korkuya yatkın olduğu için genelde şu cümleleri kullanırlar.

 

“Yeminlen Çok bunaldım Artık” , ”Bu sene bir yere yerleşemesem ailem kızar.” , ”Bu sınav tek şansım” gibi cümleler kurulduğundan ailenin baskıdan kaçınması gerekli olduğu görülüyor.

 

 

 

Çocuğunuzun ona değerli olduğunu htirin

 

Çocuğunuza sizin için çok değerli olduğunu htirin ve "Sınav sonucu ne olursa olsun sen değerlisin" mesajını vermeyi unutmayın. Onun gözünüzdeki değerinin sınav sonucuyla ölçülemeyeceğini belirtin. Her sonuca karşı çocuğunuzla konuşarak alternatifleri göz önünde bulunduracağınız fikrini paylaşın. Unutmayın ki bütün sınavlar geçicidir; sizlerin ilişkisi ise kalıcı!

 

 

 

"Meli", "Malı' kelimelerinden kaçınmanız gerekli

 

"Matematikten ful çekmelisin, en fazla üç yanlış yapmalısın, bu yıl mutlaka bir yere yerleşmelisin" gibi zorunluluk ifade eden cümleler öğrenciyi motive etmekten çok kaygılandırır. Bu tür zorunluluk içerikli cümleleri kullanmayın.

 

 

Çocukların stresini daha da fazla artırmayın!

 

Elbette siz de kaygılısınız, maddi ve manevi zorlu bir süreçten geçtiniz. Çocuğunuza iyi bir gelecek için üniversitenin şart olduğunu düşünüyorsunuz. Yaşadığınız kaygı normal ancak azaltmalısınız. Aksi halde ona da yansıtarak, sınav stresini arttırabilirsiniz. Bu son günlerde yapabileceğiniz en iyi şey 'an'a odaklanmanız. Çocuğunuzun yarın ne yapacağı, ne kadar ders çalışacağı konusundan çok, bugün ne yaptığına odaklanın. Bu hem sizin sınav sonucunun ne olacağına ilişkin yoğun kaygınızı engeller hem de çocuğunuzun kaygılarını azaltır.

 

 

Fazla desteğinizi abartmadan yaklaşın

 

 

"Sen çok akıllı çocuksun, kesin çok yüksek puan alacaksın" türü söylemler de "Akıllı çocuklar kazanır, kazanamazsan akılsız olduğunu düşünürüz" türü söylemler kadar yanlış ve tehlikeli! Eleştiriniz gibi desteğinizi de abartmayın. Çocuğunuzun yapabilecekleriyle beklentilerinizin uyumlu olması onun da kaygısını azaltmasına yardımcı olacağından abartılı cümlelerden kaçının. Çocuğunuzun heyecanı, gelecek kaygısı, sınava gireceği mekanın fiziki şartları, gece uykusu, sağlık durumu gibi diğer etkenler de sınav anındaki performansına etki edebileceğinden çocunuzun zekasını sınavla ölçmeyin.

 

 

Keyifli aktiviteler planlayın

 

Çocuğunuzun motivasyonunu arttırmak ve kaygısını azaltmak için beraberce enerjinizi yükseltecek etkinlikler yapın. Bunaldığında, gergin ya da umutsuz olduğunda açık havada kısa bir gezinti yapabilir, onun isteği doğrultusunda bir gün geçirmeniz faydalı olacaktır" diyor.

 

 

 

Sözlerinizle beden dilinizin hareketlerinin uyumuna dikkat edin

 

Vücut dilinizin ve söylemlerinizin uyum içinde olmasına özen gösterin. "Sınav bizim için önemli değil, önemli olan senin elinden geleni yapıyor olman" mesajı verirken, deneme testlerinde yüksek puan aldıklarında ödüllendirici olup, düşük puan aldıklarında üzgün, kızgın ve cezalandırıcı bir tutumda bulunmanız vücudunuzun ve dilinizin aynı şeyi söylemediğini gösterir. Çocuğunuz buradaki ikilemi anlayarak daha çok beden dilinize dikkat edeceğinden, bu ikilemin olmaması için beden dilinizin, ses tonunuzun ve davranışlarınızın örtüşür olmasına önem gösterin.

 

 

 

Yapıcı konuşmalar yapın

 

Kaygısını arttıracak konuşmalardan uzak durun. Kalabalık içinde, akraba ya da arkadaş ortamında olası sınav sonucuna dair olumsuz konuşmanızın, onun kaygısını arttıracağını ve çalışma şevkini kıracağını unutmayın. Motivasyonunu yükseltmek için söylenen "Bu çalışmayla kazanamazsın, bizim senden umudumuz kalmadı" gibi ifadeler, motivasyonunu azaltmak, onu ümitsizliğe sürüklemek,sizin ona destek vermediğinizi, güvenmediğinizi düşünmekten başka bir şeye yaramaz. Hatta özgüvenini azaltır, kendini başarısız görerek kaygısını artırır. Çocuğunuzun zorlandığı anlarda, cesaretlendirici konuşmalar yaparak, alternatif çözümler üretebilmesi için her zaman yol gösterici görevde olduğunuzu hatırlatın.

 

 

Kıyaslama yapmayın

 

Kıyaslama yapmanız, çocuğunuzun motivasyonu arttırmaktan daha çok, kendisinin diğer akranlarına göre yetersiz kaldığı düşüncesine yol açarak güvenini azaltabilir. Bu nedenle her bireyin "biricik"; yani ayrı bir kişilik olduğunu unutmayın. Çocuğunuzu kıyaslayabileceğiniz tek kişi yine kendisi olmalı. Gözlemlediğiniz değişimleri, önceki ve şimdiki davranış tarzlarıyla karşılaştırarak vurgu yapmak istediğiniz noktaya dikkatini çekebilirsiniz.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.