Yılın İlk Günü Eğitim-Bir-Sen’den büyük buluşma

EĞİTİM 04.01.2017 - 08:48, Güncelleme: 21.04.2021 - 10:50
 

Yılın İlk Günü Eğitim-Bir-Sen’den büyük buluşma

Eğitim-Bir-Sen Denizli 1 No’lu Şubesi genişletilmiş il divan toplantısını Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum’un katılımıyla Anemon Otelde yaptı.

Kahvaltı programıyla başlayan toplantıya Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum, Memur-Sen İl Temsilcisi Osman Tavşan, Muğla Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Başkanı Önder Uçak, Aydın Eğitim-Bir-Sen başkanı Tevfik Aksoy, Marif Müfettişler Başkanı ve Başkan Yardımcısı, İlçe Milli Eğitim Müdürleri, Şube Müdürleri, Genç Memur-Sen başkanı, Kadınlar Komisyonu üyeleri, İlçe Yönetimleri, okul Müdürleri, Müdür yardımcıları ve işyeri temsilcileriyle birlikte yaklaşık 400 kişi katıldı.   İl divan toplantısında konuşan Atilla Olçum, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Olçum; ‘çocukların hayallerine bile ipotek koyan mevcut müfredatın değiştirilmesi gerektiğini ifade ederek, “Bir ideolojinin reddine tahammül edemeyenler muasır medeniyetten bahsediyorlar. Bizler ise asıl verimliliğin günü kurtarmaya dönük onarımların çok üstünde köklü bir müfredat değişikliğiyle sağlanacağını düşünüyor ve söylüyoruz. Eğitim sistemimizin, medeniyet değerlerimizi evrensel açılımlarla kaynaştırmış, kendine güvenen, eleştirel bakış ve düşünme biçimine sahip, üretken, birlikte çalışma kültürü edinmiş, memleket ve millet sevgisiyle dolu, hak ve özgürlüklere saygılı fertler yetiştirmeyi amaçlayan bir müfredata kavuşturulması elzemdir” dedi.      ‘İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır’ anlayışıyla sendikacılık yaptıklarını belirten Olçum, “Kurulduğumuz günden bu yana, emeğin, hak ve özgürlüklerin mücadelesini veriyoruz. ‘İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır’ anlayışıyla kültür ve medeniyetimizi referans alarak, insanı merkeze alarak, emeğin saygınlığını korumanın çabası içinde olarak, çalışanların emeğinin karşılığını alması için faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Bu konularda kayda değer mesafeler aldığımızın farkındayız ama daha iyisi için gayretimiz devam ediyor, edecek” şeklinde konuştu.   Özlük ve özgürlük mücadelesinin adresiyiz Eğitim çalışanlarının verdiği yetkinin hakkını vermek için gece gündüz, kar kış demeden çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Olçum, “Kuruşun da, duruşun da hakkını verdik. Yetkili olduğumuz süre içerisinde kuruşun hakkını verdik, onlarca kazanıma imza attık. Ülkemizde ve dünyada mazlumlara yardım etmede de duruşun hakkını vermenin mutluluğunu yaşıyoruz. Anlatacak kazanımı, bu bağlamda söyleyecek sözü olmayanlar, iyilik hareketinin öncüsü, özlük ve özgürlük mücadelesinin adresi olan sendikamızı tezviratla karalamaya çalışıyorlar. Bizleri, çeyrek asırlık mücadelemizi çamurlarıyla kirletemezler. Sendikamızı özgür iradesiyle tercih eden eğitim çalışanlarına hakaret ederek bir yere varamayacaklarını eninde sonunda, eğer varsa ferasetleri, anlayacaklar ama o zaman da iş işten geçmiş olacak. Sendikacılık, rakiplerine kara çalarak yapılacak bir iş değildir. Onun için biz Eğitim-Bir-Sen olarak, kimin ne yaptığıyla, ne dediğiyle değil, sadece ne yaptığımızla, neleri başardığımızla ilgileniyoruz” ifadelerini kullandı.   Milletin anayasası diyebileceğimiz yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyaç var   Türkiye’nin yakın siyasi tarihine ve yeni anayasa konusuna da değinen Olçum, sözlerini şöyle sürdürdü: “Neredeyse her 10 yılda bir ayarlarına balans çekilen, darbe yapılan bir ülkede yaşıyoruz. Bu darbeler nedeniyle demokrasimiz yamalı bohça haline gelmiştir. Artık ülkemizin sivil, özgürlükçü, evrensel değerleri önceleyen, insanı merkeze alan, milletin anayasası diyebileceğimiz yeni bir toplumsal sözleşmeye, anayasaya ihtiyacı var.”     Bir ideolojinin reddine tahammül edemeyenler muasır medeniyetten bahsediyorlar   Müfredat çalışmaları hakkında bilgi veren Olçum, “Müfredat raporu çalışmamız yaklaşık 6 aydır devam etmektedir. Çocukların hayallerine bile ipotek koyan müfredatla yol almamız, sağlıklı nesiller yetiştirmemiz mümkün değildir. Bir ideolojinin reddine tahammül edemeyenler muasır medeniyetten bahsediyorlar. Bizler ise asıl verimliliğin günü kurtarmaya dönük onarımların çok üstünde köklü bir müfredat değişikliğiyle sağlanacağını düşünüyoruz. Eğitim sistemimizin, medeniyet değerlerimizi evrensel açılımlarla kaynaştırmış, kendine güvenen, eleştirel bakış ve düşünme biçimine sahip, üretken, birlikte çalışma kültürü edinmiş, memleket ve millet sevgisiyle dolu, hak ve özgürlüklere saygılı fertler yetiştirmeyi amaçlayan bir müfredata kavuşturulması elzemdir. Bu ideale uygun olarak, müfredat odaklı çalışmamızı tamamladık ve kamuoyuyla açıklayacağız” diye konuştu.   15 Temmuz sloganlara hapsedilmemeli “Bizim mücadelemiz, fitne fesat çıkaran, birliğimizi, kardeşliğimizi hedef alanlarladır” diyen Atilla Olçum, “2016 yılında birçok kanlı olay yaşadık. En ahlaksız, en alçak saldırılara maruz kaldık. 15 Temmuz darbe ve işgal girişimini, millet olarak destansı direnişle akamete uğrattık. 15 Temmuz, sloganlara hapsetmemeli, magazinleştirilmemelidir. Böylesine anlamlı bir süreç, okullarda çocuklara ve gençlere anlatılmalıdır” dedi.   Eğitim-Bir-Sen Denizli 1 No’lu Şube Başkanı Kazım Tefçi ise, teşkilat olarak hedeflerinin büyük olduğunu ve bu hedefleri gerçekleştirmek için çalıştıklarını söyledi.    
Eğitim-Bir-Sen Denizli 1 No’lu Şubesi genişletilmiş il divan toplantısını Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum’un katılımıyla Anemon Otelde yaptı.

Kahvaltı programıyla başlayan toplantıya Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum, Memur-Sen İl Temsilcisi Osman Tavşan, Muğla Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Başkanı Önder Uçak, Aydın Eğitim-Bir-Sen başkanı Tevfik Aksoy, Marif Müfettişler Başkanı ve Başkan Yardımcısı, İlçe Milli Eğitim Müdürleri, Şube Müdürleri, Genç Memur-Sen başkanı, Kadınlar Komisyonu üyeleri, İlçe Yönetimleri, okul Müdürleri, Müdür yardımcıları ve işyeri temsilcileriyle birlikte yaklaşık 400 kişi katıldı.

 

İl divan toplantısında konuşan Atilla Olçum, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Olçum; ‘çocukların hayallerine bile ipotek koyan mevcut müfredatın değiştirilmesi gerektiğini ifade ederek, “Bir ideolojinin reddine tahammül edemeyenler muasır medeniyetten bahsediyorlar. Bizler ise asıl verimliliğin günü kurtarmaya dönük onarımların çok üstünde köklü bir müfredat değişikliğiyle sağlanacağını düşünüyor ve söylüyoruz. Eğitim sistemimizin, medeniyet değerlerimizi evrensel açılımlarla kaynaştırmış, kendine güvenen, eleştirel bakış ve düşünme biçimine sahip, üretken, birlikte çalışma kültürü edinmiş, memleket ve millet sevgisiyle dolu, hak ve özgürlüklere saygılı fertler yetiştirmeyi amaçlayan bir müfredata kavuşturulması elzemdir” dedi.

 

 

 ‘İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır’ anlayışıyla sendikacılık yaptıklarını belirten Olçum, “Kurulduğumuz günden bu yana, emeğin, hak ve özgürlüklerin mücadelesini veriyoruz. ‘İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır’ anlayışıyla kültür ve medeniyetimizi referans alarak, insanı merkeze alarak, emeğin saygınlığını korumanın çabası içinde olarak, çalışanların emeğinin karşılığını alması için faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Bu konularda kayda değer mesafeler aldığımızın farkındayız ama daha iyisi için gayretimiz devam ediyor, edecek” şeklinde konuştu.

 

Özlük ve özgürlük mücadelesinin adresiyiz

Eğitim çalışanlarının verdiği yetkinin hakkını vermek için gece gündüz, kar kış demeden çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Olçum, “Kuruşun da, duruşun da hakkını verdik. Yetkili olduğumuz süre içerisinde kuruşun hakkını verdik, onlarca kazanıma imza attık. Ülkemizde ve dünyada mazlumlara yardım etmede de duruşun hakkını vermenin mutluluğunu yaşıyoruz. Anlatacak kazanımı, bu bağlamda söyleyecek sözü olmayanlar, iyilik hareketinin öncüsü, özlük ve özgürlük mücadelesinin adresi olan sendikamızı tezviratla karalamaya çalışıyorlar. Bizleri, çeyrek asırlık mücadelemizi çamurlarıyla kirletemezler. Sendikamızı özgür iradesiyle tercih eden eğitim çalışanlarına hakaret ederek bir yere varamayacaklarını eninde sonunda, eğer varsa ferasetleri, anlayacaklar ama o zaman da iş işten geçmiş olacak. Sendikacılık, rakiplerine kara çalarak yapılacak bir iş değildir. Onun için biz Eğitim-Bir-Sen olarak, kimin ne yaptığıyla, ne dediğiyle değil, sadece ne yaptığımızla, neleri başardığımızla ilgileniyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Milletin anayasası diyebileceğimiz yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyaç var

 

Türkiye’nin yakın siyasi tarihine ve yeni anayasa konusuna da değinen Olçum, sözlerini şöyle sürdürdü: “Neredeyse her 10 yılda bir ayarlarına balans çekilen, darbe yapılan bir ülkede yaşıyoruz. Bu darbeler nedeniyle demokrasimiz yamalı bohça haline gelmiştir. Artık ülkemizin sivil, özgürlükçü, evrensel değerleri önceleyen, insanı merkeze alan, milletin anayasası diyebileceğimiz yeni bir toplumsal sözleşmeye, anayasaya ihtiyacı var.”

 

 

Bir ideolojinin reddine tahammül edemeyenler muasır medeniyetten bahsediyorlar

 

Müfredat çalışmaları hakkında bilgi veren Olçum, “Müfredat raporu çalışmamız yaklaşık 6 aydır devam etmektedir. Çocukların hayallerine bile ipotek koyan müfredatla yol almamız, sağlıklı nesiller yetiştirmemiz mümkün değildir. Bir ideolojinin reddine tahammül edemeyenler muasır medeniyetten bahsediyorlar. Bizler ise asıl verimliliğin günü kurtarmaya dönük onarımların çok üstünde köklü bir müfredat değişikliğiyle sağlanacağını düşünüyoruz. Eğitim sistemimizin, medeniyet değerlerimizi evrensel açılımlarla kaynaştırmış, kendine güvenen, eleştirel bakış ve düşünme biçimine sahip, üretken, birlikte çalışma kültürü edinmiş, memleket ve millet sevgisiyle dolu, hak ve özgürlüklere saygılı fertler yetiştirmeyi amaçlayan bir müfredata kavuşturulması elzemdir. Bu ideale uygun olarak, müfredat odaklı çalışmamızı tamamladık ve kamuoyuyla açıklayacağız” diye konuştu.

 

15 Temmuz sloganlara hapsedilmemeli

“Bizim mücadelemiz, fitne fesat çıkaran, birliğimizi, kardeşliğimizi hedef alanlarladır” diyen Atilla Olçum, “2016 yılında birçok kanlı olay yaşadık. En ahlaksız, en alçak saldırılara maruz kaldık. 15 Temmuz darbe ve işgal girişimini, millet olarak destansı direnişle akamete uğrattık. 15 Temmuz, sloganlara hapsetmemeli, magazinleştirilmemelidir. Böylesine anlamlı bir süreç, okullarda çocuklara ve gençlere anlatılmalıdır” dedi.

 

Eğitim-Bir-Sen Denizli 1 No’lu Şube Başkanı Kazım Tefçi ise, teşkilat olarak hedeflerinin büyük olduğunu ve bu hedefleri gerçekleştirmek için çalıştıklarını söyledi.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.