Zeybekci, 15 Temmuz Şehitler Meydanı'ndan seslendi

GÜNDEM 16.07.2018 - 10:12, Güncelleme: 21.04.2021 - 10:51
 

Zeybekci, 15 Temmuz Şehitler Meydanı'ndan seslendi

Denizli'de 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Delikliçınar 15 Temmuz Şehitler Meydanı'nda yapılan kutlamalara on binlerce vatandaş katıldı. Meydandaki kalabalığa seslenen Eski Ekonomi Bakan Nihat Zeybekci, "O gece canlarını vatan uğruna siper eden şehitlerimizi unutmayacağımız gibi, darbeci askerleri alkışlayanları, bayrak sallayanları da unutmayacağız" dedi.   Nihat Zeybekci;15 Temmuz gecesi  darbe girişimi değil işgal girişimidir. O gece bu vatanın evlatları aynı buradaki gibi ellerindeki bayraklarla Cumhurbaşkanımızın yürüyün meydanlara, yürüyün caddelere,  alanlara,  havalimanlarına dediği o talimatın ardından bir kere bile düşünmeden yerine getirenler vardı. Hani bir gün gelip lazım olduğunda kim var dendiğinde sağına soluna bile bakmadan ben varım diyenleri unutmayacağız. Aynı gece darbecileri kutlayanları alkışlayanları da unutmayacağız.   "Üzerimize kurşunlar yağdırdılar" Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Dikmen kapısından girerken hainler yağmur gibi üzerimize kurşun yağdırdılar bizi Allah korudu. Allah'ın verdiği canı Allah'tan gayri kimse alamaz! Biz bu gece meclise girdiğimizde ilk konuşmalarımıza Meclis Başkanımız İsmail Kahraman beydir. İsmail Kahraman bey "arkadaşlar bombaların geldiği sırada aşağıya gidelim" dediğinde, dedim ki Başkanım ben gelmeyeceğim, onlara buradan canlı olarak teslim olmayacağım" bu sözlerime şahittir. O gece mu yüce milletin evlatları ellerinde bayrakları ile ateş eden helikopterlere, tanklara karşı koyarken destan yazdı. Milletin iradesinin temsilcileri olarak bize namus olarak teslim edilen o iradeyi mecliste bekledik. Milletin iradesi tüm Türkiye'ye hakim olana kadar asla buradan ayrılmayacağız dedik.   "Denizli destan yazdı" Kardeşlerim, o gece birde Denizli destanı yazıldı. Denizli'den bir kardeşimiz beni telefonumdan aradı. 'Ben şuan Ulus Caddesi'ndeyim askerler konvoy şeklinde ilerliyorlar, ben onları takip ediyorum' dedi. Ben hemen o dönemin valisini aradım. O günkü vali dedi ki bana, komutanla konuştum intikal için çıkmışlar geri dönecekler dediğini ama geri dönmediler. Telefonla beni arayan kardeşimiz,'Bakanım ben arkalarından takip ediyorum. Ankara yoluna girdiler bilgisini verdi. Ben dedim ki peşlerini sakın bırakma! Ardından Honaz Belediye Başkanımızı aradım. Onlar önlerini kesmek için gittiklerinde yetişemediler ve kesemediler. Ardından Çardak başkanımı aradım. Dedim ki bak bu askerler oraya geliyorlar. Bunlar havaalanına girmeyecek... Eğer bunlar havaalanına girerlerse, ben bileceğim ki, benim başkanım şehit olmuştur. Çardak'ta 4 kardeşimiz onların önünü kesti. Bir bayan ablamız aracın anahtarını alarak zaman kazandırdı. Ardından diğer kardeşlerimiz yetiştiler.   "Elektrikler kesildi yakıtlar boşaltıldı" Çardak'da kardeşlerimiz, belediye başkanımız, ilçe başkanımız, burada bizim arkadaşlarımız yetişmesi için elektrikler kesildi, jeneratörler kapatıldı, yakıtlar yerlere döküldü. Hainler pisti aydınlatmaya çalışıyorlardı. Kayseri'den hareket eden 4 uçak inerek askerleri götürecekti. O gün Çardak'ta bir destan yazıldı. Denizli'de bir destan yazıldı. Cumhurbaşkanımız çağrı yaptığında, Şahinbey kardeşimiz ve Osman Zolan  başkanımız ve diğer arkadaşlarımız bu meydanlardaydı. Allah onlardan razı olsun. Bugün ismini sayamadığım çok kardeşim vardı. Allah hepsinden razı olsun.   Müftü Ahmet Hulusi Efendi'nin 15 mayıs 1919 günü Yunan'ın İzmir'e çıktığından 2 saat sonra Kayalık Camii'nden Çınar meydanında yürüdü, Milli Mücadelenin fitilini ateşleyen şu sözlerle Denizlilere seslendi. Verdiği fetvada, bu mücadele bir bana değil herkesin üzerine farzdır. Silahlı mücadelede bu milletin aslanları var, kahramanları var, bu milletin askerleri vardı. Onlardan Allah razı olsun. Üç beş ruhunu satmış üniformalı teröristler yüzünden ordumuza sırt çevirmeden milletin ordusuna sahip çıkalım.   "Darbe değil işgal girişimidir" 15 Temmuz gecesi mecliste söylediğim bir söz var, bu bir darbe girişimi değildi bu bir işgal girişimidir.  Bu işler nasıl hazırlandı?  Gezi olaylarıyla hazırlandı. Nasıl hazırlandı 17/25 Aralık olayları ile hazırlandı. Nasıl hazırlandı? eline saz verip birini milletin önüne çıkardılar. Güneydoğu'da hendek terörü estirdiler. Bu süreçle devam eden gelişmeler sonucunda bu girişimde bulundular.   "Hepsinin anaları babaları aynı" 7 Haziran seçimlerinden sonra yemin töreninin arkasından sırtımızı, arkamızı Kandile dayıyoruz. Biz sırtımızı PKK ve YPG dayıyoruz diyenler bunlar değil miydi? Çukur terörü bunlar değil miydi? Yasin'i mi katledenler bunlar değil miydi? Bunların tamamının anası babası aynı! Gezi olaylarında kilerinin de aynıdır, 17/25 darbesini gerçekleştirenlerinde aynıdır.     "Mezarımız Bile Belli Olmayacaktı" Türkiye üzerinde oynanan oyunların hepsinin arkasında kimlerin olduğunu çok iyi biliyoruz. Ne dedik inlerine gireceğiz  dedik giriyoruz. Affetmeyeceğiz , yemin ettik, bunlardan bunun hesabını soracağız diye,  Allah'ın izniyle soruyoruz sormaya da devam edeceğiz. İşte o gün başladı bunların işgal girişimi! Haziran seçimlerinden sonra Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde şehirlerimize çukurlarla teröre bağladılar mı? Masum insanları canlarından etmediler mi? Kuzey Irak'ta, Suriye'de yapılanları Türkiye'ye yaşatmaya çalışmadılar mı?  Hatırlayın Kuzey Irak'taki referandumu da 15 temmuz'u birbiriyle sakın ayrı göremeyiz. Zamanlama aynıydı 15 Temmuz'dan iki -üç gün önce terör örgütü telsizlerinden mesaj geçiyor, askere, polise ateş etmeyin saldırmayın iyi şeyler olacak diye! 15 Temmuz gecesi sınır boylarındaki Mehmetçiğimizi geri çekerek sınırlarımızı tehlikeye soktular. Onun için diyorum darbe girişimi değildi bu bir işgal girişimiydi. Yeminle söylüyorum eğer başarılı olsalardı, bugün benim bu cennet vatanımın bir köşesinde özerklik ve öz yönetim tartışmaları bitmiş bağımsızlık konuşmaya başlayacaklardı. Eğer o hainler başarılı olsalardı bu kardeşinizin ve kardeşlerimizin mezarları bile belli olmayacaktı.   "8 polisimizin parçalarını bulamadık" Bu millet bir çok darbe gördü en yakın zamandaki 80 darbesi sırasında böyle bir zulüm gördük mü? Hayır! Bu hainler, 15 Temmuz Köprüsü'nün üzerinde tankla insanlara ateş ediyor, top mermisiyle helikopterlerle yaylım ateşi ile masum insanları katlettiler. 52 tane polisimizi, yavrumuzu ki 8 tanesinin parçası bile bulunmadığı böyle bir hainlik, böyle bir gözü dönmüşlük olur mu? Onların ruhlarını satılmış ve kiralanmıştır. O kiralayan şahıs bu dünyada değilse öbür dünyada mutlaka hesabını verecektir. Ama biz bunu öteki dünyaya bırakmayacağız. Sümüklü melunun ve onun peşinde gitmeye devam edenlerden mutlaka hesabını soracağız.   "Bu milletin iradesine saygı göstermeyenler saygı beklemesin" 24 Haziran seçimlerinden sonra, bu milletin iradesine saygı göstermeyenler, bu milletin bayrağına milli birliğine, vatanın bölünmezliğine, devletin ebed müddet dine saygı göstermeyen kimse bizden saygı beklemesin. Bunları şehrimize sokmayalım. Denizli olarak dik duralım, Elif gibi duralım. Bunları destekleyenleri şehrimizde barındırmayalım. Bakın etrafa birçok şehrin kurtuluş günü vardır, ama Denizli'nin kurtuluş günü yok.. Çünkü düşmanı buraya bastırmamıştır.Denizli'nin Horozları var,benim sevdalandığım Denizli başka, uğruna canımı bile feda edeceğimiz Denizli başka her zaman dik duracağız ayakta olacağız" dedi.

Denizli'de 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Delikliçınar 15 Temmuz Şehitler Meydanı'nda yapılan kutlamalara on binlerce vatandaş katıldı. Meydandaki kalabalığa seslenen Eski Ekonomi Bakan Nihat Zeybekci, "O gece canlarını vatan uğruna siper eden şehitlerimizi unutmayacağımız gibi, darbeci askerleri alkışlayanları, bayrak sallayanları da unutmayacağız" dedi.

 

Nihat Zeybekci;15 Temmuz gecesi  darbe girişimi değil işgal girişimidir. O gece bu vatanın evlatları aynı buradaki gibi ellerindeki bayraklarla Cumhurbaşkanımızın yürüyün meydanlara, yürüyün caddelere,  alanlara,  havalimanlarına dediği o talimatın ardından bir kere bile düşünmeden yerine getirenler vardı. Hani bir gün gelip lazım olduğunda kim var dendiğinde sağına soluna bile bakmadan ben varım diyenleri unutmayacağız. Aynı gece darbecileri kutlayanları alkışlayanları da unutmayacağız.

 

"Üzerimize kurşunlar yağdırdılar"

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Dikmen kapısından girerken hainler yağmur gibi üzerimize kurşun yağdırdılar bizi Allah korudu. Allah'ın verdiği canı Allah'tan gayri kimse alamaz! Biz bu gece meclise girdiğimizde ilk konuşmalarımıza Meclis Başkanımız İsmail Kahraman beydir. İsmail Kahraman bey "arkadaşlar bombaların geldiği sırada aşağıya gidelim" dediğinde, dedim ki Başkanım ben gelmeyeceğim, onlara buradan canlı olarak teslim olmayacağım" bu sözlerime şahittir. O gece mu yüce milletin evlatları ellerinde bayrakları ile ateş eden helikopterlere, tanklara karşı koyarken destan yazdı. Milletin iradesinin temsilcileri olarak bize namus olarak teslim edilen o iradeyi mecliste bekledik. Milletin iradesi tüm Türkiye'ye hakim olana kadar asla buradan ayrılmayacağız dedik.

 

"Denizli destan yazdı"

Kardeşlerim, o gece birde Denizli destanı yazıldı. Denizli'den bir kardeşimiz beni telefonumdan aradı. 'Ben şuan Ulus Caddesi'ndeyim askerler konvoy şeklinde ilerliyorlar, ben onları takip ediyorum' dedi. Ben hemen o dönemin valisini aradım. O günkü vali dedi ki bana, komutanla konuştum intikal için çıkmışlar geri dönecekler dediğini ama geri dönmediler. Telefonla beni arayan kardeşimiz,'Bakanım ben arkalarından takip ediyorum. Ankara yoluna girdiler bilgisini verdi. Ben dedim ki peşlerini sakın bırakma! Ardından Honaz Belediye Başkanımızı aradım. Onlar önlerini kesmek için gittiklerinde yetişemediler ve kesemediler. Ardından Çardak başkanımı aradım. Dedim ki bak bu askerler oraya geliyorlar. Bunlar havaalanına girmeyecek... Eğer bunlar havaalanına girerlerse, ben bileceğim ki, benim başkanım şehit olmuştur. Çardak'ta 4 kardeşimiz onların önünü kesti. Bir bayan ablamız aracın anahtarını alarak zaman kazandırdı. Ardından diğer kardeşlerimiz yetiştiler.

 

"Elektrikler kesildi yakıtlar boşaltıldı"

Çardak'da kardeşlerimiz, belediye başkanımız, ilçe başkanımız, burada bizim arkadaşlarımız yetişmesi için elektrikler kesildi, jeneratörler kapatıldı, yakıtlar yerlere döküldü. Hainler pisti aydınlatmaya çalışıyorlardı. Kayseri'den hareket eden 4 uçak inerek askerleri götürecekti. O gün Çardak'ta bir destan yazıldı. Denizli'de bir destan yazıldı. Cumhurbaşkanımız çağrı yaptığında, Şahinbey kardeşimiz ve Osman Zolan  başkanımız ve diğer arkadaşlarımız bu meydanlardaydı. Allah onlardan razı olsun. Bugün ismini sayamadığım çok kardeşim vardı. Allah hepsinden razı olsun.

 

Müftü Ahmet Hulusi Efendi'nin 15 mayıs 1919 günü Yunan'ın İzmir'e çıktığından 2 saat sonra Kayalık Camii'nden Çınar meydanında yürüdü, Milli Mücadelenin fitilini ateşleyen şu sözlerle Denizlilere seslendi. Verdiği fetvada, bu mücadele bir bana değil herkesin üzerine farzdır. Silahlı mücadelede bu milletin aslanları var, kahramanları var, bu milletin askerleri vardı. Onlardan Allah razı olsun. Üç beş ruhunu satmış üniformalı teröristler yüzünden ordumuza sırt çevirmeden milletin ordusuna sahip çıkalım.

 

"Darbe değil işgal girişimidir"

15 Temmuz gecesi mecliste söylediğim bir söz var, bu bir darbe girişimi değildi bu bir işgal girişimidir.  Bu işler nasıl hazırlandı?  Gezi olaylarıyla hazırlandı. Nasıl hazırlandı 17/25 Aralık olayları ile hazırlandı. Nasıl hazırlandı? eline saz verip birini milletin önüne çıkardılar. Güneydoğu'da hendek terörü estirdiler. Bu süreçle devam eden gelişmeler sonucunda bu girişimde bulundular.

 

"Hepsinin anaları babaları aynı"

7 Haziran seçimlerinden sonra yemin töreninin arkasından sırtımızı, arkamızı Kandile dayıyoruz. Biz sırtımızı PKK ve YPG dayıyoruz diyenler bunlar değil miydi? Çukur terörü bunlar değil miydi? Yasin'i mi katledenler bunlar değil miydi? Bunların tamamının anası babası aynı! Gezi olaylarında kilerinin de aynıdır, 17/25 darbesini gerçekleştirenlerinde aynıdır.

 

 

"Mezarımız Bile Belli Olmayacaktı"

Türkiye üzerinde oynanan oyunların hepsinin arkasında kimlerin olduğunu çok iyi biliyoruz. Ne dedik inlerine gireceğiz  dedik giriyoruz. Affetmeyeceğiz , yemin ettik, bunlardan bunun hesabını soracağız diye,  Allah'ın izniyle soruyoruz sormaya da devam edeceğiz. İşte o gün başladı bunların işgal girişimi! Haziran seçimlerinden sonra Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde şehirlerimize çukurlarla teröre bağladılar mı? Masum insanları canlarından etmediler mi? Kuzey Irak'ta, Suriye'de yapılanları Türkiye'ye yaşatmaya çalışmadılar mı?  Hatırlayın Kuzey Irak'taki referandumu da 15 temmuz'u birbiriyle sakın ayrı göremeyiz. Zamanlama aynıydı 15 Temmuz'dan iki -üç gün önce terör örgütü telsizlerinden mesaj geçiyor, askere, polise ateş etmeyin saldırmayın iyi şeyler olacak diye! 15 Temmuz gecesi sınır boylarındaki Mehmetçiğimizi geri çekerek sınırlarımızı tehlikeye soktular. Onun için diyorum darbe girişimi değildi bu bir işgal girişimiydi. Yeminle söylüyorum eğer başarılı olsalardı, bugün benim bu cennet vatanımın bir köşesinde özerklik ve öz yönetim tartışmaları bitmiş bağımsızlık konuşmaya başlayacaklardı. Eğer o hainler başarılı olsalardı bu kardeşinizin ve kardeşlerimizin mezarları bile belli olmayacaktı.

 

"8 polisimizin parçalarını bulamadık"

Bu millet bir çok darbe gördü en yakın zamandaki 80 darbesi sırasında böyle bir zulüm gördük mü? Hayır! Bu hainler, 15 Temmuz Köprüsü'nün üzerinde tankla insanlara ateş ediyor, top mermisiyle helikopterlerle yaylım ateşi ile masum insanları katlettiler. 52 tane polisimizi, yavrumuzu ki 8 tanesinin parçası bile bulunmadığı böyle bir hainlik, böyle bir gözü dönmüşlük olur mu? Onların ruhlarını satılmış ve kiralanmıştır. O kiralayan şahıs bu dünyada değilse öbür dünyada mutlaka hesabını verecektir. Ama biz bunu öteki dünyaya bırakmayacağız. Sümüklü melunun ve onun peşinde gitmeye devam edenlerden mutlaka hesabını soracağız.

 

"Bu milletin iradesine saygı göstermeyenler saygı beklemesin"

24 Haziran seçimlerinden sonra, bu milletin iradesine saygı göstermeyenler, bu milletin bayrağına milli birliğine, vatanın bölünmezliğine, devletin ebed müddet dine saygı göstermeyen kimse bizden saygı beklemesin. Bunları şehrimize sokmayalım. Denizli olarak dik duralım, Elif gibi duralım. Bunları destekleyenleri şehrimizde barındırmayalım. Bakın etrafa birçok şehrin kurtuluş günü vardır, ama Denizli'nin kurtuluş günü yok.. Çünkü düşmanı buraya bastırmamıştır.Denizli'nin Horozları var,benim sevdalandığım Denizli başka, uğruna canımı bile feda edeceğimiz Denizli başka her zaman dik duracağız ayakta olacağız" dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.