İşsizliğe Karşı Silah Olarak Eğitim

Başarılı eğitim sistemleri, öğrencilerin eğitim ve öğretim hayatını donanımlı bir şekilde tamamlamasını sağlar. Ayrıca mezuniyetin ardından çeşitli iş olanaklarına sahip olunması, toplumun eğitim seviyesinin yükseltilmesi ve gençlerin kötü amaçlı topluluklara katılmasının önüne geçilmesi gibi birçok farklı alanda önemli rol oynar.   Yazımız içerisinde eğitimin iş hayatındaki öneminden bahsedeceğiz, yüksek eğitim seviyesinin toplumsal faydalarını inceleyeceğiz ve eğitim hayatının ardından işe başlamak için atılması gereken adımları inceleme altına alacağız. Lafı fazla uzatmadan iş hayatı ve eğitim ilişkisi ile yazımıza başlayalım. İş Hayatında Eğitimin Önemi Öğrenim hayatı temel, teorik ve uygulamalı eğitimlerden oluşan bir hazırlık sürecidir. Bu süreç içerisinde bireyler, iş hayatında katılmak istedikleri sektör doğrultusunda çeşitli eğitimler alarak kendilerini geliştirir. Bu gelişim bir tohumun toprağa gömülme süreci gibidir. Tohumun filizlenmesi, serpilmesi ve gelişerek meyve vermesi, bu sürecin aşamalarını oluşturur.   Eğitim hayatını başarılı bir şekilde tamamlayan bireyler iş bulma süreci içerisinde avantajlı bir konumda yer alır ve kendilerini geliştirmeleriyle doğru orantılı olarak çeşitli fırsatlara sahip olur. Örneğin endüstri mühendisi olarak mezun olan bir birey İngilizce’yi akıcı bir şekilde konuşmak için kendisini geliştirdiyse, yerli ve yabancı şirketlerin açtığı birçok farklı iş pozisyonu içerisinde kariyer hayatına başlayabilir.   Eğitimin bireye kattığı değerler içerisinde yüksek disiplin, problem çözme yeteneği ve özgüven gibi iş dünyasında oldukça önemli olan nitelikler bulunur. Belirli bir seviyede eğitim geçmişine sahip olan çalışanlar çözüm odaklı hareket eder ve kritik durumlarda sorumluluk üstlenerek doğru kararlar verme konusunda kendilerine güvenir. İşverenler ise gerektiği zaman doğru kararları verebilen sorumluluk sahibi çalışanları her zaman takımlarında görmek ister.   İş dünyası içerisinde bulunan sektörlerin tümünde, donanımlı çalışanların yüksek pozisyonlarda görev aldığı görülmektedir. Ayrıca eğitim seviyesi yüksek olan bireyler iş hayatı içerisinde seçme şansına sahip olur ve kendi standartları doğrultusunda çalışma koşullarını belirleyebilir. Eğitim Hayatının Ardından İşe Başlamak İçin Atılması Gereken Adımlar İş hayatına başlamak için atılması gereken 3 önemli adım bulunur. İlk adım içerisinde adayların iş bulmak için araştırma yapması gerekir. Bu araştırma adayın nitelikleri doğrultusunda potansiyel olarak çalışabileceği iş ilanlarını incelemeyi kapsar. Günümüzde işverenler ile iş arayan kişileri buluşturan birçok online platform bulunmaktadır. Bulunduğunuz sektörde açılan iş ilanlarına ulaşmak için internet üzerinde kısa bir araştırma yapabilirsiniz.   İkinci adım içerisinde ise istediğiniz iş pozisyonuna uygun olarak bir CV hazırlamanız gerekir. CV içerisinde kişisel bilgiler, eğitim geçmişi ve iş tecrübesi gibi çeşitli bölümler yer alır. İşverenler başvuru yapan adayların ilgili iş ilanındaki pozisyona uygunluğunu değerlendirmek için CV’ler üzerinde inceleme yapar.   İnceleme sonucunda gerekli eğitim niteliklerine sahip olmadığı düşünülen adaylar elenirken, uygun olan adaylar ise mülakat sürecine devam eder. Bu sebeple CV’de eğitim bilgileri bölümü, işverenlerin öncelikli olarak dikkat ettiği bölümler arasında bulunur. CV’nizi hazırlarken bu bölüme özen göstermeniz, eğitim hayatınızı işverene kısa ve öz bir şekilde ifade etmek için atmanız gereken adımlardan birisidir.   Üçüncü adım ise ilgili işe başvurmak ve giriş yapmak için istenen belgelerinin hazırlanmasıdır. İş başvurularında istenen dökümanlar ilgili kurum ve kuruluşa göre değişkenlik gösterir. Bu belgeler genel olarak üniversite diploması, fotoğraf, sağlık raporu, adli sicil kaydı, kan grubu kartı, banka hesap bilgileri, sertifikalar ve nüfus cüzdanı fotokopisidir.   İş başvurularında istenen tüm belgelerin eksiksiz bir şekilde hazırlanması ve teslim tarihinden önce gönderilmesi, kritik derecede önem taşır. Başvuru sürecinde istenen dökümanları tam olarak göndermeyen aday başvurularının dikkate alınmayacağı unutulmamalıdır. Son olarak iş arama sürecinde hazırlık basamakları kadar deneyim ve tecrübenin de önemli bir faktör olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Eğer yeni mezun olan bir aday olarak iş arıyorsanız, tecrübe kazanmak için staj programlarına kayıt yaptırma seçeneğini değerlendirebilirsiniz. Böylece deneyim sahibi bir personel olarak iş bulma sürecinde daha avantajlı bir konuma geçebilirsiniz. Eğitimin Bireysel ve Toplumsal Katkıları Yeterli eğitim seviyesi, toplumsal ve bireysel olarak birçok alanda çeşitli niteliklerin kazanılmasını sağlar. Konu bireysel olarak ele alındığında, kişinin kariyer hayatına başarılı bir şekilde başlaması için belirli bir eğitim seviyesine ulaşması şarttır. Okuma veya yazma bilmeyen bir bireyin, günümüz şartlarında bir iş bularak çalışmaya başlaması oldukça zordur. Eğitim bireyin doğumu ile başlayan bir süreçtir ve eğitimin temel taşları ailede inşa edilir. Belirli bir eğitim seviyesine sahip olan ebeveynler, eğitimin önemini yeterince bildikleri için çocuklarına kendi imkanlarını zorlayarak en iyi eğitim imkanlarını sunmaya çalışır. Eğitim hayatı boyunca bireylerin kazandığı tüm nitelikler, toplumsal seviyede refaha ulaşılması için gerekli koşulları oluşturur. Eğitim işsizliğe karşı etkili bir silah, yeniliklere karşı açılan bir kapı görevi görür. Teknoloji ve bilim dahil birçok alanda yapılan yeni buluşlar, başarılı bir eğitim sonucunda elde edilen meyvelerdir. Sonuç olarak eğitim bireysel ve toplumsal olarak geleceğe yapılan en önemli yatırımlardan birisidir. Sorumluluğu Kim Üstlenmeli? Eğitim toplumun ve hükümetin ortak sorumluluk paydasında buluştuğu önemli bir konudur. Hükümet eğitim imkanlarını her vatandaşa fayda sağlayacak yeterlilik seviyesinde organize etmeli, toplum ise genç nesillerde eğitim bilincinin oluşması için aktif ve etkin bir rol üstlenmelidir. Nüfusun az olduğu kasaba ve köylerde eğitim kalitesinin yükseltilmesi için ekstra olanaklar sağlanmalı ve üniversite hayatında öğrencilerin maddi sorunlarını ortadan kaldıracak çeşitli politikalar izlenmelidir. Öğretim görevlilerinin maddi olanaklarında iyileştirmeler yapılmalı ve ilkokuldan üniversiteye kadar öğrencilerin eğitim adı altında yaptıkları harcamalara destek sağlanmalıdır. Eğitim hayatını tamamlayan gençlere kısa süre içerisinde çalışma imkanı sunulmalı ve işsizlik sorununu ortadan kaldırmak için nitelikli öğrencilerin yetiştirilmesi hedeflenmelidir. Ailelerin ise bilinçli bir şekilde çocuklarını motive ederek eğitime alıştırması gerekir. Bu hususları etkili bir şekilde hayata geçirmek, toplumun ve hükümetin ortak sorumluluğudur. Sonuç Eğitim ve öğretim işsizliğe karşı kuşanılması gereken en önemli silah olarak ön plana çıkar. Eğitim seviyesi bireyin iş hayatında emin adımlarla ilerlemesini sağlamakla birlikte, toplumsal olarak gelişimin temelini oluşturur. Eğitim düzeyi yüksek olan toplumlar çözüm odaklı olarak problemlere yaklaşır ve bu durum günlük hayatta karşılaşılabilecek birçok temel sorunun önüne geçer. Türkiye’de eğitim sistemi çağın gerektirdiği yenilikler doğrultusunda sürekli geliştirilmektedir. Şu an için zorunlu eğitim sistemi 12 senedir ve öğrencileri eğitime teşvik etmek için birçok farklı faaliyet yürütülmektedir. Toplumsal refah seviyesini yükseltmek ve yarının dünyasını inşa etmek için eğitimin kritik derecede önem taşıdığı unutulmamalıdır.