Başarıya bağlı sevgi zarar veriyor!
Yarıyıl tatiline az bir zaman kaldı, öğrenciler karne heyecanı yaşıyor. Uzmanlar ise ebeveynleri “karne tepkisi” konusunda uyarıyor: “Karneyi değerlendirirken aşırı eleştiride bulunmaktan ve aşağılamaktan kaçınılması gerekir.” Başarıya bağlı sevginin çocuğa zarar verdiğini belirten uzmanlar, “Sadece uslu ve başarılı olduğu için sevilen bir çocuk başkaları tarafından sevilmenin tek koşulunun başarıya bağlı olduğunu öğrenir” diyor.
Uzman Klinik Psikolog Duygu Barlas, yaklaşan yarıyıl tatili öncesinde önemli tavsiyelerde bulundu.
Ağır eleştiri ve aşağılama zarar veriyor
Anne ve babaların çocuklarının karnelerine bakarken en çok dikkat etmeleri gereken konunun çocuklarını aşırı düzeyde eleştirmemek olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Duygu Barlas, “Başarı odaklı ebeveynlerde sıklıkla gördüğümüz aşırı eleştiri ve aşağılama çocukların ve gençlerin ruh sağlıklarını olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle “ergenlik” dönemi içerisinde yer alan gençlerin ebeveynleri ile çatışma yaşamalarına ve aile üyelerinin birbirlerinden uzaklaşmasına sebebiyet verebilmektedir” uyarısında bulundu.
Çocuğunuzu etiketlemeyin!
Karnenin sonucu her ne olursa olsun anne ve babanın aşırı tepki vermemesi ve çocuğunu “Senden hiçbir şey olmaz, başarısız birisin” şeklinde etiketlememesi gerektiğini kaydeden Barlas, “Sadece yeterince iyi olmayan karneler karşısında aşırıya kaçılmaması değil, anne ve baba tarafından iyi olarak nitelendirilen karnelerin karşılığı olarak da aşırıya kaçmamak, pahalı hediyeler almamak önemlidir. Yüreklendirecek bir cümle, istemiş olduğu ufak bir hediye yahut ailecek gidilecek bir gezinti de bireyin ödüllendirilmesinde yeterli olacaktır” dedi.
Başarıya bağlı sevgi zarar veriyor
Çocuğun en büyük ihtiyacı olan ve yetişkinlik dönemindeki ilişkilerini dahi etkileyebilen “sevilme” ihtiyacının anne ve babası tarafından doğru şekilde karşılanması gerektiğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Duygu Barlas, “Annelerin ve babaların hiçbir koşula bağlı kalmaksızın çocuklarını sevmeleri ve bu sevgiyi aşırı olmayan bir dozda sözel veya davranışsal olarak göstermesi gerekmektedir. Çocuğu başarılı, becerikli veya yetenekli olduğu için değil, sadece onu kendisi olduğu için sevmeniz önemlidir. Sadece uslu ve başarılı olduğu için sevilen bir çocuk başkaları tarafından sevilmenin tek koşulunun başarıya bağlı olduğunu öğrenir. Bu durum ilerleyen yıllarda kişinin kendisini değersiz ve önemsiz hmesine ve birçok psikiyatrik hastalığa yol açmaktadır” diye konuştu.
Karne sonuçları beraber değerlendirilmeli
Anne ve babaların sonucu yeterince iyi olmayan karnelere bakarken eleştirmek veya yargılamak yerine çocukları ile beraber nedenleri araştırması gerektiğini ifade eden Duygu Barlas, şunları söyledi:
“Çocuğun dikkat eksikliğinin olması, sene içerisinde duygusal sıkıntılar, riskli arkadaş ilişkileri, aile içi sıkıntılar yaşaması yahut psikolojik bir rahatsızlığın olması bu duruma sebebiyet vermiş olabilir. Genellikle iyi ve kapsamlı bir klinik tarama sonucu ortaya çıkartılan dikkat eksikliği faktörü birçok öğrencinin beklenenin altında performans sergilemesine yol açmaktadır. Ebeveynlerin karne sonuçlarına odaklanmak yerine çocuklarını yakından gözlemlemesi ve tüm öğrenim yılı içerisinde çocuğun ve ailenin geçirmiş olduğu süreçleri anlamaya çalışması gerekmektedir. Gerektiği noktada profesyonel yardım alınması da önem arz etmektedir.”
Her çocuk özeldir
Ebeveynlerin çocuklarını yakından gözlemlemelerinin, onları tanıma ve anlama açısından önemli olduğunu kaydeden Duygu Barlas, “Her çocuk özeldir ve kendine özgü gelişmiş becerilere sahip olabilir. Kimi çocuk matematik dersinde gelişmiş becerilere sahip iken kimi çocuk atletizmde gelişmiş becerilere sahip olabilir. Küçük yaşlardan itibaren çocuğun tüm becerileri gözlemlenmeli, desteklenmesi gereken becerilere yönelik ufak müdahaleler yapılmalıdır. Daha iyi gelişmiş beceriler açısından da desteklenmelidir” dedi.