Senaryoyu kim yazdı
Yenişafak gazetesinin haberine göre, Kıyafet üzerinden yürütülen algı operasyonuyla eş zamanlı olarak Siverek'te piyasaya sürülen "Atatürk büstüne saldırı" gösterisinin altından kaos planı çıktı. Şanlıurfa Siverek’te uyuşturucu müptelası olan şahıs, Atatürk büstüne saldırırken DHA’ya poz verdi. Olayın akşamında ise Hürriyet’in İstanbul Maçka Parkı’nda, bir güvenlik görevlisinin bir kadının kıyafetine müdahale haberi servis edildi. Tüm bunlar Büyükada’da yapılan kaos toplantısının amacını ortaya çıkardı.
UYUŞTURUCU MÜPTELASI
Ailesi yeşil takkeli, sarıklı, şalvarlı, sakallı Mehmet Malboro isimli kişinin 4 ay öncesine kadar uyuşturucu müptelası olduğunu ve akli dengesinin bozuk olduğunu anlattı. Aynı saatlerde Hürriyet tarafından piyasaya sürülen Fırat Alkaç imzalı “İstanbul Maçka Parkı’nda bir kadının kıyafetine müdahale” haberiyle birlikte köpürtülen “kıyafetime karışma” etiketli algı operasyonu, Unilever firmasının sponsorluğunda sosyal medyanın ilk gündemi haline getirildi. Tüm yaşananlar bir süre önce Büyükada’da yapılan, aralarında İsveç ve Alman vatandaşı iki kişinin tutuklandığı kaos hedefli toplantıyı bir kez daha gündeme getirdi.
DİNİ BİLGİSİ DE YETERSİZ
Mehmet Malbora (31) ismindeki şahıs ilçe merkezinde bulunan Atatürk büstüne orakla saldırı gerçekleştirdi. Olay 155 Polis İhbar hattına 13:30 sularında bildirildi. Terörle Mücadele ekipleri de konuyla ilgili tahkikat başlattı. Yapılan soruşturmada şahsın herhangi bir örgüt bağlantısı tespit edilemedi ancak akli dengesinin yerinde olmadığı ve dört ay öncesine kadar uyuşturucu madde kullandığı anlaşıldı. Uyuşturucuyu bıraktıktan sonra zaman zaman krize de girdiği öğrenilen şahsın, ailesinden alınan bilgilere göre dini bilgileri de oldukça yetersiz.
KIYAFETLERİ ÖZEL SEÇİLMİŞ
Üzerinde şalvar, sarık olduğu halde Atatürk büstüne tırmanan ve elindeki orakla heykele vurmaya başlayan Malboro’nın görüntüleri DHA tarafından servis edildikten sonra özellikle sosyal medyada provokasyonun fitili ateşlenmek istendi. Şahsın 4 ay öncesine kadar sakalsız olarak yaşadığı ve giyim kuşamının da bu şekilde olmadığı öğrenildi. İfadesinde bu saldırının kendisine rüyada bildirildiğini öne süren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Şahsın kim ya da kimler tarafından kullanıldığının tespitine yönelik araştırmaların devam ettiği bildirildi. Güvenlik birimleri şahsın üzerindeki kıyafetlerin de özel olarak giydirilmiş olmasından şüpheleniyor.
Finans desteği Unilever'den
Provokatif gelişmeler, İstanbul’da önceki gün gerçekleştirilen “Kıyafetime Karışma” başlıklı yürüyüşle eş zamanlı olarak sosyal medyada gündem haline getirildi. Algı operasyonunun ardından İsrailli Unilever’in markası Elidor’un sponsorluğu çıktı. Televizyonlarda aynı saatlerde gösterilen ve Türkiye’de kadın özgürlüklerinin yeterli olmadığına işaret edilen reklam filminde, ‘Biz istediğimizi giyeriz, istediğimizi yaparız’ mesajı veren markanın twitter fenomenlerine de konuyu ülke gündemine taşıması için yüklü miktarda para ödediği iddia edildi.
FENOMENLERE MESAJ YOLLANDI
Marka tarafından sosyal medya fenomenlerine ulaştırılan mesajda; “Markalarımızdan Elidor, Kadına şiddete karşı dikkat çekmek amacıyla yürütülen bir kadın hareketi olan Kıyafetime Karışma’yı destekliyor. Yarın, Kadıköy’de bir yürüyüş olacak. Biz de bu hareketi daha fazla kitleye yaymak istiyoruz denildi ve “Yarın Kadıköy'de kadın hakları için bir yürüyüş olacakmış. Herkese inat gitmek, birlikte yürümek lazım. Özgürlüğüne sahip çıkan her kadının #kıyafetimekarışma #istediğimizgibi Hashtaglerimiz: #kıyafetimekarışma #istediğimizgibi” mesajının paylaşılması istendi. Mesajın devamında, “Metnin kapsayıcı ve birleştirici olması çok önemli. 'Tüm kadınlar', 'bütün kadınlar' gibi kullanımlar önemli. Metnin bugün hazırlanması ve onaya gönderilmesi ve yarın paylaşılması gerekiyor. “ ifadelerine yer verildi.
REKLAM FİLMİNİN METİN İÇERİĞİ İSE ŞÖYLE
“Her kafadan bir ses çıkıyor, bunu giyersem milletin içinde rahat edemezmişim, saçlarımı böyle yaparsam çok dikkat çekermişim, rahat rahat evde oturmak varken çalışmak benim neyimeymiş. Şimdi eğlenmenin ne yeri ne de zamanıymış, el alem ne dermiş, öyleymiş böyleymiş fark etmez. Biz istediğimizi giyeriz, istediğimizi yaparız, çünkü özgürlük doğamızda var Elidor”
Eş zamanlı tahrik
Atatürk büstüne yönelik yapılan bu saldırının Hürriyet Gazetesi tarafından yaygınlaştırılmak istenen “Hayat Tarzına Müdahale” tartışmalarına denk getirilmesi ise dikkat çekiyor. Olay, İstanbul Maçka Parkı’nda bir güvenlik görevlisinin parkta oturan bir kadının kıyafetine müdahale etmek istediği iddiasıyla aynı gün yaşandı. Hürriyet’in haberine imza atan muhabirin Taraf gazetesinden 17/25 Aralık darbe girişiminin hemen öncesinde Hürriyet’e geçiş yapması, daha önce de benzer konularda pek çok provokatif habere imza atması dikkat çekiyor.
Bilgisayarında çıktı
Büyükada toplantısına katılan ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Özlem Dalkıran’ın bilgisayarında ele geçirilen dokümanlar, toplantının gerçek amacını ve sokak terörü için izleyecekleri yol haritasını gözler önüne serdi. Gezi Parkı eylemlerinin ve amacının hatırlatıldığı ifadelerde, İstanbul’un tüm ilçelerinde kitlesel eylemler yapılması için plan hazırlanması isteniyor.
KADINLARI ÖNE SÜRELİM
Pilot ilçe olarak Kadıköy’ün seçilmesi ve orada halk meclisi adı altında kurulacak mekanda eylemlerinin fitilinin ateşlenmesi ibareleri geçiyor. Kaos için planlanan ve deşifre olan eylemlerden bazıları şunlar; “DHKP-C terör örgütü üyeliğinden tutuklanan akademisyenlerin üzerinden her gün sokak eylemi düzenlemek. Sözde adalet yürüyüşünü tüm ilçelere yaymak. Halk meclisi adı altında, sokak terörünü organize edecek hücre evleri oluşturmak. Bu halk evlerine zaten destek verecek olan CHP ve HDP’nin desteğini halka indirmek. Kadınlar üzerinden sosyal hakları ileri sürülerek gösteriler düzenlemek.”
Büyükada toplantısının amacı buydu
İstihbarat birimlerinin deşifre ettiği ve ardından operasyon düzenlenen ve aralarında polise dijital veri saklama eğitimleri veren 1 İsveç 1 Alman vatandaşı ile PKK ve FETÖ ile bağlantılı 6 kişinin tutuklandığı Büyükada’daki toplantıda, terör örgütlerinin amaçları doğrultusunda toplumsal kaosa yol açacak eylemler planlandığı ortaya çıkmıştı. Toplantıda sokak eylemleri için özellikle kadınların ön plana çıkarılması, eylemlerde ön saflarda yer alacak kişilerle irtibata geçilmesinin raporlandığı ortaya çıkmıştı.