Denizli DENİB'in hedefi ABD...

Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Başkanı Hüseyin Memişoğlu, Denizli’nin 2018 yılı ihracat, ithalat verilerini, 2019 yılı hedefleri başta olmak üzere ekonomik durumunu değerlendirdi.
 

 
Dedeman Park Otel’de gerçekleşen toplantıya Denizli İhracatçılar Birliği yönetim kurulu üyelerinin yanı sıra Denizli Gazeteciler Başkanı Osman Nuri Boyacı ile basın mensupları katıldı.

 

 

Denizli’nin 2018 yılında 3 milyar 370 dolar ihracat rakamına ulaştığını belirten Memişoğlu, “2018 yılında ülke ihracatımız Cumhuriyet tarihinde bir rekora imza attı. En son 2014 yılında 158 milyar dolar ihracat rakamına ulaşılmıştı. Geçtiğimiz yıl ise 168,1 milyar dolarlık ihracata ulaşarak rekoru egale etmiş olduk. Denizli’de de bir başarı hikayesi yazıldı. 2018 yılında Denizli’nin ihracatı bir önceki yıla oranla yüzde 10,4 büyüdü. Çift haneli bir ihracat artışı yakaladık, sevindirici bir tablo. 2017 yılında ihracatımız 3 milyar 50 milyon olarak kayıtlara geçmişti.

 

 

 

İthalat verilerini de paylaşan Memişoğlu, “Ülkemiz 2018 yılında tabi ki, başta enerji olmak üzere ciddi bir ithalatta yaptı. Enerjinin yanında ara mal ithalatı da oldukça önde. Örneğin otomotiv üretimi için dışarıdan yüzde 70 ara mal ithalatı yapıyoruz. Denizli’nin dinamosu tekstil için ise başta pamuk ve iplik olmak üzere ithalatımız yüzde 30’larda. Yani bir şey üretmek için ara mal ithalatı yapmak durumundayız. Türkiye 850 milyon ton pamuk üretirken yılda 1,7 milyon ton pamuk tüketiyor. Bu açığı da ithalatla kapatmak durumundayız. 2018 yılında ülke olarak ithalatımız 223,1 milyar dolar. Ticaret açığımız ise 55 milyar dolar olarak kayıtlara geçti” dedi

 

 

Denizli İhracatında ülkelerin sıralamasını da veren Memişoğlu, “Hem ülke hem de Denizli’nin ihracatında ana nokta AB ülkeleri. DENİB olarak en çok ihracatımızın yüzde 84’ünü Avrupa’ya yapmaktayız. Bu nedenle AB’nin ekonomik anlamda güçlü olması ve güven vermeye devam etmesi önemli. Denizli’nin en fazla ihracat yaptığı ülke İngiltere oldu. Birleşik Krallık bilindiği üzere AB’den ayrılmak üzere. Brexit süreci işlemeye devam ediyor. Kimi ekonomist Türkiye’ye bu durumun fayda sağlayacağını belirtirken, bazıları da olumsuzlukların olabileceğini öngörüyor. Yani sonuçta ekonomik dengeleri oturmuş bir AB, bizim için güçlü bir Pazar olmaya devam edecek. Denizli olarak en fazla ihracat yaptığımız ülkelerin sıralaması ise, İngiltere, Almanya, ABD, İtalya, Fransa, Hollanda, İspanya, İsrail, Avusturya ve Danimarka olarak belirdi” dedi. Ayrıca dünyada Türk Havlusunu daha çok tanıtmak amacı ile Amerikalı dünyaca ünlü bir isim ile anlaşmak üzere olduklarını söyledi. 

 

 

KONKORDATO SÜRECİNE DİKKAT! 

 

Konkordato ilan eden firmalar ile ilgili görüşlerini de açıklayan Memişoğlu, “Burada iyi niyetli olmak çok önemli. Yani bir firma kepenk kapatıp üretimine son verecekse, konkordato firma için bir tutunma noktası olabilir. Buna karşı olmak mümkün değil. Ama amacı zaman kazanıp şirketin içini boşaltmaksa bu durumun sonucu çok olumsuz sektöre yansır. Kabul edilecek bir tarafı yok. Bilinmeyen bir konuda var. Firma mahkemeye, mevcut ekonomik durumu, alacakları, borçları, firmanın kendisine ait taşınır ve taşınmazları hepsiyle başvuru yapıyor. Mahkeme firmaya 3 ay süreyle geçici mühlet veriyor ve komiser heyeti atıyor. 3 aylık süreçteki amaç mahkemenin firmanın durumunu tam olarak izleyip, görmesi. Sonuçta o 3 ay geçtiğinde ortaya bir ödeme planı, bir program çıkmazsa mahkeme firmayla ilgili direkt iflas kararı da verebiliyor. Buradan dönüş yok. Ancak ben iyi niyetli bir şekilde firmaların borçlarını ödemek amacıyla bu olanağı kullandığını düşünerek sadece şu mesajı da vermek isterim! Doğal olarak firmaların birçok küçük ve büyük firmayla ekonomik ilişkileri var. Mal alıyor, işini yaptırıyor. Dolayısıyla firma konkordato ilan etmiş olsa dahi, özellikle dayanma güçleri çok zayıf olan üçük firmaların alacaklarını ödemede ilk sıraya almalı. Çünkü onların çok dayanacak imkanı olmayabiliyor. Firmanın alacağının gecikmesi durumunda küçük işletmeler doğal olarak etkilenip, sektörden de kaybolup gidebiliyor. Bu da büyük bir kayıp. İlk önce yaşatalım ki, yaşayabilme imkanımız olsun. O nedenle konuya dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyoru