FETÖ davasının gerekçeli kararı: “Somut bir darbe teşebbüsüdür”
FETÖ davasının gerekçeli kararı: “Somut bir darbe teşebbüsüdür”
Denizli’de görülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan ve aralarında eski Garnizon ve 11. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Kamil Özhan Özbakır’ın da bulunduğu davanın gerekçeli kararı tamamlandı. Kararda darbe girişiminin, "doğrudan anayasal düzeni ortadan kaldırma amacına yönelik somut bir darbe teşebbüsüdür" ifadesi dikkat çekti.
Denizli 11. Komando Tugay Komutanlığı ile Söke'de bulunan 11. Komando Tugay Komutan Yardımcılığından 550 asker, FETÖ'nün hain 15 Temmuz darbe girişimi akşamı “motorlu intikal eğitimi” adıyla Ankara'ya uçakla nakledilmek üzere Çardak Havaalanına gitti. Gözaltına alınan 40'ı tutuklu 64 sanık hakkında Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca “terör örgütü üyeliği ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya çalışmak” suçlamasıyla dava açıldı. Dava kapsamında Denizli eski Garnizon ve 11. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Kamil Özhan Özbakır ile eski Söke Garnizon Komutanı Albay Erol Akman ağırlaştırılmış müebbet, eski 4 subay ise müebbet hapis ile cezalandırıldı.
Gerekçeli karar hazırlandı
Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın gerekçeli kararı hazırlandı. 521 sayfadan oluşan gerekçeli kararda delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe bölümünde, anayasayı ihlal suçunun tüm unsurlarıyla gerçekleştiği kaydedildi. Kararda “darbe girişimi, doğrudan anayasal düzeni ortadan kaldırma amacına yönelik somut bir darbe teşebbüsüdür” değerlendirmesi dikkat çekti.
Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) sızmış FETÖ/PDY mensupları ile bu örgütsel faaliyeti destekleyen bazı askeri personelin, "Türkiye Cumhuriyeti devletinin anayasal düzenini cebir ve şiddet kullanarak değiştirmeyi" amaçladığı darbe girişiminin, TSK içerisindeki FETÖ/PDY üyeleri tarafından üstlenilen kamu görevlerini kötüye kullanılarak gerçekleştirildiği belirtildi.
Kararda ayrıca diğer dikkat çeken ibareler ise şunlar oldu:
"Örgütsel koordinasyon veya iştirak iradesi gereği ve iş bölümü doğrultusunda, bulunduğu mahal ve konuma uygun, amaca hizmet ederek katkı sunan icrai harekette bulunanların icra aşamasına geçerek, amaç suç yönünden somutlaştığı ve elverişliliğinde tartışma bulunmayan bu fiilin üzerinden müşterek hakimiyet kurdukları sabittir. Bu nedenle iştirak konusunda Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 37. maddesi kapsamında sanıkların 'doğrudan fail' olduklarının kabulü gerekmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti devleti ve TSK'ye ait araç ve gereçleri kullanma, TSK'nin otoritesini kullanarak aslarına emir verme, TSK'nin teamüllerine aykırı faaliyetlerde bulunma şeklinde gerçekleşen fiillerinde, birlikte suç işleme kararına bağlı olarak suçun icrai hareketlerinin birlikte gerçekleştirilmesi ve dolayısıyla fiilin icrası üzerinde müşterek hakimiyet kurdukları anlaşıldığından suça iştirak ettiklerinin kabulü gerekir."
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.