Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin: “Geleceği Öldürmeyin Geleceği Diriltin”

SİYASET (Web Sitesi) - Web Sitesi | 20.12.2023 - 18:08, Güncelleme: 20.12.2023 - 18:08
 

Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin: “Geleceği Öldürmeyin Geleceği Diriltin”

Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın 2024 yılı bütçesi hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) eleştirilerde bulundu. İktidarın gençlere yönelik politikalarını sert bir dille eleştirerek, gençlerin yaşadığı zorlukları anlatan Milletvekili Ün, “Bu ülke gençlerinin, çağdaşlarıyla arasına örülen devasa duvarlara uçurumlara itirazımız var. Ülkemizi yaşanabilir kılmadığımız için gelecek umutlarını, sınırların ötesinde arayan gençlere özür borcumuz var” şeklinde vurguladı.

Türkiye Büyük Meclisi’nde (TBMM) Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 2024 bütçesi hakkında kürsü konuşmasına başlayan Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, “Gencin yaşadığı dönem bir mayın tarlası gibidir. Bu tarladan geçerken aslında yara almamak mümkün değildir. Ama koşullar olumluysa hafif yaralarla, olumsuzsa kolu bacağı koparan ağır yaralarla geçer o dönem.” sözleriyle devam etti. Gençlerden özür dilediğini söyleyen Milletvekili Ün, “Ben de ağır yaralı bıraktığımız o gençlerimizden özür dileyerek başlamak istiyorum sözlerime. Hedeflerin bir önceki yıl ile aynı ya da daha altında olduğu bir gençlik bütçesini konuşacağız. Bu kürsüden gençler adına iktidara kızacağız, bakana eleştiriler yönelteceğiz. Gençliğin hali pür melalini anlatacağız. İktidar da çıkıp ‘Dünya, Türkiye, ülkemiz bir toz bulutuydu, biz geldik ve düzeldi’ her şey diyecek. Hepimizin gençlere samimi bir özür borcu var. Ben kendi adıma özür diliyorum gençlerden. Bu ülkenin bir siyasetçisi, bir kadın politikacısı olarak gençlerimizden onlara inşa ettiğimiz bu ülkeden, bu yaralı iklimden dolayı özür diliyorum.”dedi.   “Herkesin katilini gördüğü bir cinayet işleniyor” Gençlerin karşılaştığı ayrımcılığa, fırsat eşitsizliğine ve zorluklara değinen Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, “İçinde yaşadığımız ülke bir genç için gerçekten çok zor bir ülke. Öyle mega kentlerde konfor alanlarından çıkmadan gençliğin sorunları bunlardır diyerek kendi mikro iktidarını kovalayan sözler de söylemeyeceğim. Herkesin katilini gördüğü bir cinayet işleniyor ama kimse cenaze namazını kılmıyor. Her kim ki benim suçum yok diyorsa o en büyük suçu o işliyor. Gençlerle aramızda seslerini duymak istesek de duyamayacağız uçurumlar oluşturuldu. Her zaman mahallelerden şikayet edenler gençleri mahallelere hapsederek oluşturdu bu duvarları. Gençlere önce ‘Hangi mahalledensin?’ diye soruldu. Sonra fırsatlar ve imkanlar da o mahallelere göre verildi. Bizim itirazımız var bu düzene. Bu ülke gençlerinin, çağdaşlarıyla arasına örülen devasa duvarlara uçurumlara itirazımız var. Sınırın öte yakasında yaptığı işin, 10 katını yaparak ama 10 kat az kazanmalarına itirazımız var. Yerli ve milli anlayışla gençlerin ülkeye gelen turiste hizmet görevlisi olarak konumlanmasına itirazımız var. Çocuklarını korumak için özel okullara, özel üniversitelere, yurtdışına yollayanların ülkedeki gençleri nankörlükle suçlayanlara itirazımız var. Kendi çocuklarını yüksek duvarlar inşa ederek korurken, milletin evlatlarına var olma mücadelesini reva görenlere itirazımız var.” şeklinde konuştu.   “Her üç genç arkadaşımızdan en az biri işsiz” Gençlerin istihdam, eğitim ve ülke ekonomisindeki ağır etkileri olduğunu söyleyen Milletvekili Sema Silkin Ün, “Bu ülkenin çöken ekonomisinin, ideolojik kamplaşmasının bedelini maalesef gençler ödüyor. Bu devasa bakanlığın genel bütçeden aldığı pay sadece ama sadece %1.43’dür. 15-24 yaş arasında 13 milyon gencimiz var. 7  milyonu üniversitelerimizde, 4 milyonu örgün eğitimde. Yurtlarda kalanlar iktidarın abartılı rakamlarıyla 950 bin’dir. Bu rakama da, yurt sayısını azaltarak ama yatak sayısını artırarak ulaşıldığı notunu düşmekte fayda var. 450 bini ancak karşılıksız burs alabiliyor. 1 milyonu, mezun olduktan 2 yıl sonra faiziyle geri ödemek üzere, bir gelire sahip olmadığındaysa icraya verileceği o 2 bin liralık krediyi alabiliyor. Dolar bazında 10 yıl öncenin yarısı kadar olan o krediyi. İş bulma ümidini yitiren ne eğitimde ne istihdam olan genç işsizlerimizin oranı yüzde 28.8 neredeyse her üç genç arkadaşımızdan en az biri işsiz. Yüksek öğretim mezunlarının yüzde 75´i mezun olduktan 4-5 yıl sonra ancak istihdama katılabiliyor. Bizim gençlere çok özür borcumuz var.” diye ifade etti.   “Vicdandan yoksun yöneticileri atadığınız için gençlere özür borcumuz var” Ülkedeki politikanın gençler üzerindeki olumsuz etkileri ile barınma, eğitim ve güvenlik önlemleri hakkında konuşmalarına devam eden Denizli Milletvekili Ün, “15-24 yaş arasındaki üç gençten birinin ne eğitimde ne istihdamda olup evde tuttuğumuz hicap duyulası bir  kavram hediye ettiğimiz ev gençlerine özür borcumuz var. Anne babasının vereceği harçlığa muhtaç olup mahcubiyetinden odasından çıkamayan o gençlere özür borcumuz var. Ülkemizi yaşanabilir kılmadığımız için gelecek umutlarını, sınırların ötesinde arayan gençlere özür borcumuz var. Başka ülkelerin hastalarını tedavi eden, başka ülkelerin teknolojisine katkı sağlamak zorunda kalan gençlere özür borcumuz var. Yüzde 70’ini işgücüne dahil edemediğimiz genç kadın arkadaşlarımıza özür borcumuz var. Yurt imkanına sahip olmadığı için okul kaydını dondurmak zorunda kalan gençlere özür borcumuz var. KYK yurduna yerleşemediği için,  şanslıysa alacağı kredinin 5 katı kadar barınma maliyetini sırtına yüklediğimiz gençlere özür borcumuz var. Kredi alan öğrenci sayısını artırmamız gerekirken düşürdüğümüz için biçare bıraktığımız o gençlere özür borcumuz var. Holdinglere bir kalemde vergi afları getirirken kredi borçları nedeniyle icra dosyaları açtığınız o gençlere özür borcunuz var. Devletinin evinde kendilerini güvende hissettiremediği asansör faciasıyla yitirdiğimiz gencimize özür borcumuz var. ‘Korkuyorsan binme o zaman asansöre’ diyecek kadar vicdandan yoksun yöneticileri o kurumlara atadığınız için gençlere özür borcumuz var. Kaybettikleri arkadaşları için eylem yapan öğrencileri gözaltına alan idareciler atadığınız için gençlere özür borcumuz var. Siyasi hırslarla üniversitesini ellerinden aldığınız gençlere özür borcumuz var.” dedi.   “Dinden soğuttuğunuz gençlere özür borcumuz var” Dini manipülasyonlara, ifade özgürlüğüne vurgu yaparak hatalara dikkat çeken Milletvekili Sema Silkin Ün, “İntihar vakalarının  yüzde 35’ine karşılık gelen yitip giden gençlere özür borcumuz var. Kendi yarattığınız iklime dönük yaptığınız operasyonlarla övünürken, uyuşturucu yaşını 13’lere indiği, okullarda uyuşturucunun tabana yayılmasına göz yumulduğu için o gençlere, çocuklara özür borcumuz var. Bir tweet attığı için kolundan tutup karakola götürdüğünüz, bir hiç uğruna tutuklu yargıladığımız gençlere, çocuklara özür borcumuz var. ‘Cumhurbaşkanına hakaret’i on binlerce davaya vardırıp, eleştiriyi hakaret olarak bellettiğiniz, eleştiri hakkını ‘Siyasi suç’ olarak çevirdiğiniz gençlere özür borcunuz var. Hiçbir suçu olmadığı halde cezaevlerini kendilerine mesken kıldığınız çocuklara özür borcunuz var. Dinini daha iyi öğrensin diye, Asım’ın Nesli vaadinde bulunduğunuz ama işlediğiniz bütün cürümleri o din diliyle maskelediğiniz, dinden soğuttuğunuz, deizmin pençesine ittiğiniz gençlere özür borcunuz var.” şeklinde ifade etti.       “Mülakatzede gençlere özür borcumuz var” Devletin sorumluluğunu, kaynaklardan mahrum bırakılan gençlere özür borcunun olduğunu ifade eden Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, “Doğu illerinde yüzde 60’lara varan istihdam sorunu yarattığınız, Meksika’lar üzerinden Kanada’lara göçe zorladığınız gençlere özür borcumuz var. OHAL zihniyetinin uzantısı KHK’larla imkanlarını elinden aldığımız, akranlarıyla aralarına liyakati değil kayırmacılığı soktuğunuz, binlercesini mülakatzede kıldığınız gençlere özür borcumuz var. Sadece 400 psikolog ile milyonlarca gencimizin sorunlarına çözüm olma izansızlığına düştüğünüz için o gençlere özür borcumuz var. Yaşadıkları kaygı bozuklukları nedeniyle antidepresan hap satışlarının rekora koştuğu bu dönemin gençlerine özür borcumuz var.  Fırsat eşitliğini sağlayamadığımız için illegal örgütlerin ağlarına düşen gençlere özür borcumuz var. Sırtını dayadığı bir iktidar siyasetçisi olmadığı için bitirdiği üniversitelerin, bildiği yabancı dillerin, edindiği diplomaların önemini yitirdiği, o gençlere özür borcumuz var. Anne babasına yük olmamak için okul yerine atölyelerde ihtiyarlattığımız gençlere özür borcumuz var. Sosyal ve siyasal yozlaşmanın faturasını ödettiğimiz gençlere özür borcumuz var.” dedi.   “Yeniden inşa için gençlerin en ön safta olmalarına ihtiyacımız var” Türkiye'nin genç nüfusunu koruyarak geleceği inşa etme zorunluluğunu vurgulayarak çağrıda bulunan Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, “Gençler bu özürleri belki kabul etmeyecekler ama kendimizi affettirmek için işe vakit kaybetmeden başlamalıyız. ‘Kendi başının çaresine bakmak’ dışında bir gelecek hedefi veremiyorsak yöneticiler olarak sorumlu olduğumuz için önce kendimizden başlamalıyız. İşe gençlerin ülkeleriyle duygusal bağını yeniden inşa etmekten başlamalıyız. Hz. Peygamber insanın kaybetmeden önce kıymetini bilmesi gereken beş şeyi sayarken ‘Gençlik’ diyor. İnsanın altın çağı gençlik. Bu ülke gençlerin omuzlarında yükseldi. Milli mücadele onların umutlarıyla zafere dönüştü. Oysa gençler bugün o en zorlu yıllardan daha karamsar. Yurtdışına kapağı atmanın değil vatana dönmenin şükür sebebi olduğu bir iklimi oluşturmaya ihtiyacımız var. Gençleri ülkesinde kalmaya ikna etmek bu ülkenin görevidir. Türkiye´nin sermayesi doğal kaynaklar değil beşeri sermayedir. Yıllar içinde azalıyor olsa da övündüğümüz genç nüfusumuz doğru adımlar atılmazsa en büyük dezavantajımıza dönüşecek. Bu ürkütücü olasılık pek de uzakta değil üstelik.  Şimdi yeniden inşa için gençlerin en ön safta olmalarına ihtiyacımız var. Gençlere umut dolu başlangıçlar armağan etmek için taşın altına elimizi koyalım ama bizden önce bakanlık da o taşın altına gövdesini koysun. ‘Geleceği öldürmek’ sözü kötücül, haksız, içinde insanlık suçlarının işlendiği savaşlar için kullanılmaz sadece. ‘Gelecek’ liyakatı geri plana iten, rantı önceleyen, kötü yönetim politikalarıyla, suistimallerle, kayırmacılıklarla, özgürlükleri törpüleyen baskıcı siyasetle, velhasıl demokrasi ve hukuk devletinden uzaklaşmakla öldürülür. Bunun en büyük mağduru da gençler olur. ‘Geleceği Öldürmeyin Geleceği Diriltin’. Bunu bu ülkenin evlatları yarın hakkın divanında hesap sormasın diye yapın.” şeklinde vurguladı.
Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın 2024 yılı bütçesi hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) eleştirilerde bulundu. İktidarın gençlere yönelik politikalarını sert bir dille eleştirerek, gençlerin yaşadığı zorlukları anlatan Milletvekili Ün, “Bu ülke gençlerinin, çağdaşlarıyla arasına örülen devasa duvarlara uçurumlara itirazımız var. Ülkemizi yaşanabilir kılmadığımız için gelecek umutlarını, sınırların ötesinde arayan gençlere özür borcumuz var” şeklinde vurguladı.

Türkiye Büyük Meclisi’nde (TBMM) Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 2024 bütçesi hakkında kürsü konuşmasına başlayan Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, “Gencin yaşadığı dönem bir mayın tarlası gibidir. Bu tarladan geçerken aslında yara almamak mümkün değildir. Ama koşullar olumluysa hafif yaralarla, olumsuzsa kolu bacağı koparan ağır yaralarla geçer o dönem.” sözleriyle devam etti. Gençlerden özür dilediğini söyleyen Milletvekili Ün, “Ben de ağır yaralı bıraktığımız o gençlerimizden özür dileyerek başlamak istiyorum sözlerime. Hedeflerin bir önceki yıl ile aynı ya da daha altında olduğu bir gençlik bütçesini konuşacağız. Bu kürsüden gençler adına iktidara kızacağız, bakana eleştiriler yönelteceğiz. Gençliğin hali pür melalini anlatacağız. İktidar da çıkıp ‘Dünya, Türkiye, ülkemiz bir toz bulutuydu, biz geldik ve düzeldi’ her şey diyecek. Hepimizin gençlere samimi bir özür borcu var. Ben kendi adıma özür diliyorum gençlerden. Bu ülkenin bir siyasetçisi, bir kadın politikacısı olarak gençlerimizden onlara inşa ettiğimiz bu ülkeden, bu yaralı iklimden dolayı özür diliyorum.”dedi.

 

“Herkesin katilini gördüğü bir cinayet işleniyor”

Gençlerin karşılaştığı ayrımcılığa, fırsat eşitsizliğine ve zorluklara değinen Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, “İçinde yaşadığımız ülke bir genç için gerçekten çok zor bir ülke. Öyle mega kentlerde konfor alanlarından çıkmadan gençliğin sorunları bunlardır diyerek kendi mikro iktidarını kovalayan sözler de söylemeyeceğim. Herkesin katilini gördüğü bir cinayet işleniyor ama kimse cenaze namazını kılmıyor. Her kim ki benim suçum yok diyorsa o en büyük suçu o işliyor. Gençlerle aramızda seslerini duymak istesek de duyamayacağız uçurumlar oluşturuldu. Her zaman mahallelerden şikayet edenler gençleri mahallelere hapsederek oluşturdu bu duvarları. Gençlere önce ‘Hangi mahalledensin?’ diye soruldu. Sonra fırsatlar ve imkanlar da o mahallelere göre verildi. Bizim itirazımız var bu düzene. Bu ülke gençlerinin, çağdaşlarıyla arasına örülen devasa duvarlara uçurumlara itirazımız var. Sınırın öte yakasında yaptığı işin, 10 katını yaparak ama 10 kat az kazanmalarına itirazımız var. Yerli ve milli anlayışla gençlerin ülkeye gelen turiste hizmet görevlisi olarak konumlanmasına itirazımız var. Çocuklarını korumak için özel okullara, özel üniversitelere, yurtdışına yollayanların ülkedeki gençleri nankörlükle suçlayanlara itirazımız var. Kendi çocuklarını yüksek duvarlar inşa ederek korurken, milletin evlatlarına var olma mücadelesini reva görenlere itirazımız var.” şeklinde konuştu.

 

“Her üç genç arkadaşımızdan en az biri işsiz”

Gençlerin istihdam, eğitim ve ülke ekonomisindeki ağır etkileri olduğunu söyleyen Milletvekili Sema Silkin Ün, “Bu ülkenin çöken ekonomisinin, ideolojik kamplaşmasının bedelini maalesef gençler ödüyor. Bu devasa bakanlığın genel bütçeden aldığı pay sadece ama sadece %1.43’dür. 15-24 yaş arasında 13 milyon gencimiz var. 7  milyonu üniversitelerimizde, 4 milyonu örgün eğitimde. Yurtlarda kalanlar iktidarın abartılı rakamlarıyla 950 bin’dir. Bu rakama da, yurt sayısını azaltarak ama yatak sayısını artırarak ulaşıldığı notunu düşmekte fayda var. 450 bini ancak karşılıksız burs alabiliyor. 1 milyonu, mezun olduktan 2 yıl sonra faiziyle geri ödemek üzere, bir gelire sahip olmadığındaysa icraya verileceği o 2 bin liralık krediyi alabiliyor. Dolar bazında 10 yıl öncenin yarısı kadar olan o krediyi. İş bulma ümidini yitiren ne eğitimde ne istihdam olan genç işsizlerimizin oranı yüzde 28.8 neredeyse her üç genç arkadaşımızdan en az biri işsiz. Yüksek öğretim mezunlarının yüzde 75´i mezun olduktan 4-5 yıl sonra ancak istihdama katılabiliyor. Bizim gençlere çok özür borcumuz var.” diye ifade etti.

 

“Vicdandan yoksun yöneticileri atadığınız için gençlere özür borcumuz var”

Ülkedeki politikanın gençler üzerindeki olumsuz etkileri ile barınma, eğitim ve güvenlik önlemleri hakkında konuşmalarına devam eden Denizli Milletvekili Ün, “15-24 yaş arasındaki üç gençten birinin ne eğitimde ne istihdamda olup evde tuttuğumuz hicap duyulası bir  kavram hediye ettiğimiz ev gençlerine özür borcumuz var. Anne babasının vereceği harçlığa muhtaç olup mahcubiyetinden odasından çıkamayan o gençlere özür borcumuz var. Ülkemizi yaşanabilir kılmadığımız için gelecek umutlarını, sınırların ötesinde arayan gençlere özür borcumuz var. Başka ülkelerin hastalarını tedavi eden, başka ülkelerin teknolojisine katkı sağlamak zorunda kalan gençlere özür borcumuz var. Yüzde 70’ini işgücüne dahil edemediğimiz genç kadın arkadaşlarımıza özür borcumuz var. Yurt imkanına sahip olmadığı için okul kaydını dondurmak zorunda kalan gençlere özür borcumuz var. KYK yurduna yerleşemediği için,  şanslıysa alacağı kredinin 5 katı kadar barınma maliyetini sırtına yüklediğimiz gençlere özür borcumuz var. Kredi alan öğrenci sayısını artırmamız gerekirken düşürdüğümüz için biçare bıraktığımız o gençlere özür borcumuz var. Holdinglere bir kalemde vergi afları getirirken kredi borçları nedeniyle icra dosyaları açtığınız o gençlere özür borcunuz var. Devletinin evinde kendilerini güvende hissettiremediği asansör faciasıyla yitirdiğimiz gencimize özür borcumuz var. ‘Korkuyorsan binme o zaman asansöre’ diyecek kadar vicdandan yoksun yöneticileri o kurumlara atadığınız için gençlere özür borcumuz var. Kaybettikleri arkadaşları için eylem yapan öğrencileri gözaltına alan idareciler atadığınız için gençlere özür borcumuz var. Siyasi hırslarla üniversitesini ellerinden aldığınız gençlere özür borcumuz var.” dedi.

 

“Dinden soğuttuğunuz gençlere özür borcumuz var”

Dini manipülasyonlara, ifade özgürlüğüne vurgu yaparak hatalara dikkat çeken Milletvekili Sema Silkin Ün, “İntihar vakalarının  yüzde 35’ine karşılık gelen yitip giden gençlere özür borcumuz var. Kendi yarattığınız iklime dönük yaptığınız operasyonlarla övünürken, uyuşturucu yaşını 13’lere indiği, okullarda uyuşturucunun tabana yayılmasına göz yumulduğu için o gençlere, çocuklara özür borcumuz var. Bir tweet attığı için kolundan tutup karakola götürdüğünüz, bir hiç uğruna tutuklu yargıladığımız gençlere, çocuklara özür borcumuz var. ‘Cumhurbaşkanına hakaret’i on binlerce davaya vardırıp, eleştiriyi hakaret olarak bellettiğiniz, eleştiri hakkını ‘Siyasi suç’ olarak çevirdiğiniz gençlere özür borcunuz var. Hiçbir suçu olmadığı halde cezaevlerini kendilerine mesken kıldığınız çocuklara özür borcunuz var. Dinini daha iyi öğrensin diye, Asım’ın Nesli vaadinde bulunduğunuz ama işlediğiniz bütün cürümleri o din diliyle maskelediğiniz, dinden soğuttuğunuz, deizmin pençesine ittiğiniz gençlere özür borcunuz var.” şeklinde ifade etti.

 

 

 

“Mülakatzede gençlere özür borcumuz var”

Devletin sorumluluğunu, kaynaklardan mahrum bırakılan gençlere özür borcunun olduğunu ifade eden Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, “Doğu illerinde yüzde 60’lara varan istihdam sorunu yarattığınız, Meksika’lar üzerinden Kanada’lara göçe zorladığınız gençlere özür borcumuz var. OHAL zihniyetinin uzantısı KHK’larla imkanlarını elinden aldığımız, akranlarıyla aralarına liyakati değil kayırmacılığı soktuğunuz, binlercesini mülakatzede kıldığınız gençlere özür borcumuz var. Sadece 400 psikolog ile milyonlarca gencimizin sorunlarına çözüm olma izansızlığına düştüğünüz için o gençlere özür borcumuz var. Yaşadıkları kaygı bozuklukları nedeniyle antidepresan hap satışlarının rekora koştuğu bu dönemin gençlerine özür borcumuz var.  Fırsat eşitliğini sağlayamadığımız için illegal örgütlerin ağlarına düşen gençlere özür borcumuz var. Sırtını dayadığı bir iktidar siyasetçisi olmadığı için bitirdiği üniversitelerin, bildiği yabancı dillerin, edindiği diplomaların önemini yitirdiği, o gençlere özür borcumuz var. Anne babasına yük olmamak için okul yerine atölyelerde ihtiyarlattığımız gençlere özür borcumuz var. Sosyal ve siyasal yozlaşmanın faturasını ödettiğimiz gençlere özür borcumuz var.” dedi.

 

“Yeniden inşa için gençlerin en ön safta olmalarına ihtiyacımız var”

Türkiye'nin genç nüfusunu koruyarak geleceği inşa etme zorunluluğunu vurgulayarak çağrıda bulunan Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, “Gençler bu özürleri belki kabul etmeyecekler ama kendimizi affettirmek için işe vakit kaybetmeden başlamalıyız. ‘Kendi başının çaresine bakmak’ dışında bir gelecek hedefi veremiyorsak yöneticiler olarak sorumlu olduğumuz için önce kendimizden başlamalıyız. İşe gençlerin ülkeleriyle duygusal bağını yeniden inşa etmekten başlamalıyız. Hz. Peygamber insanın kaybetmeden önce kıymetini bilmesi gereken beş şeyi sayarken ‘Gençlik’ diyor. İnsanın altın çağı gençlik. Bu ülke gençlerin omuzlarında yükseldi. Milli mücadele onların umutlarıyla zafere dönüştü. Oysa gençler bugün o en zorlu yıllardan daha karamsar. Yurtdışına kapağı atmanın değil vatana dönmenin şükür sebebi olduğu bir iklimi oluşturmaya ihtiyacımız var. Gençleri ülkesinde kalmaya ikna etmek bu ülkenin görevidir. Türkiye´nin sermayesi doğal kaynaklar değil beşeri sermayedir. Yıllar içinde azalıyor olsa da övündüğümüz genç nüfusumuz doğru adımlar atılmazsa en büyük dezavantajımıza dönüşecek. Bu ürkütücü olasılık pek de uzakta değil üstelik.  Şimdi yeniden inşa için gençlerin en ön safta olmalarına ihtiyacımız var. Gençlere umut dolu başlangıçlar armağan etmek için taşın altına elimizi koyalım ama bizden önce bakanlık da o taşın altına gövdesini koysun. ‘Geleceği öldürmek’ sözü kötücül, haksız, içinde insanlık suçlarının işlendiği savaşlar için kullanılmaz sadece. ‘Gelecek’ liyakatı geri plana iten, rantı önceleyen, kötü yönetim politikalarıyla, suistimallerle, kayırmacılıklarla, özgürlükleri törpüleyen baskıcı siyasetle, velhasıl demokrasi ve hukuk devletinden uzaklaşmakla öldürülür. Bunun en büyük mağduru da gençler olur. ‘Geleceği Öldürmeyin Geleceği Diriltin’. Bunu bu ülkenin evlatları yarın hakkın divanında hesap sormasın diye yapın.” şeklinde vurguladı.

Denizli HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
islami sohbetler sohbet elektronik sigara omegle tv türk sohbet islami sohbet cinsel sohbet baskılı poşet baskılı poşet emlak seviye 5 mutfak lavabo tıkanıklığı açma özellikleri su böreği sipariş galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı dijital pazarlama ajansı