Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan Yılmaz Karakoyunlu, hem siyasi kariyeri hem de edebi eserleri ile Türkiye kültürüne katkı sağlamış bir kişilik olarak öne çıkıyor.
Eşref DAĞ ile Yılmaz Karakoyunlu'nun eserlerini okuyarak birlikte geçirdiğimiz uçak yolculuğu, edebi bir paylaşımın yanısıra keyifli bir anıydı. Karakoyunlu'nun kaleminden çıkan satırlar, uçuş boyunca bize eşlik ederken, bu deneyim özel bir anı olarak belleğimizde yer etti.
İstanbul Milletvekili olarak siyasete atıldıktan sonra ANAP Genel Başkan Yardımcılığı görevini üstlenen Karakoyunlu, siyasi arenadan çekildikten sonra kalemini edebiyat dünyasına çevirdi.
Karakoyunlu'nun eserlerinde derin bir duygu ve düşünsel zenginlik göze çarpar. 'Salkım Hanımın Taneleri' adlı romanı, yazarın edebi yeteneğini ortaya koyarak Yunus Nadi Ödülü'ne layık görüldü. Bu eser aynı zamanda film uyarlaması ile de dikkat çekti. Diğer eserleri arasında 'Üç Aliler Divanı', 'Güz Sancısı', 'Çiçekli Mumlar Sokağı', 'Yorgun Mayıs Kısrakları' ve 'Ezan Vakti Bethoveen' gibi birçok romanı bulunmaktadır.
Yazar, Türk edebiyatına farklı bir perspektif sunarak bilinen Sarıkamış'ı ele alan 'Beyaz Mahşer' adlı kitabıyla da öne çıktı. Aynı zamanda 1924 mübadelesini konu alan 'Mübadele' adlı bir roman da Karakoyunlu'nun eserleri arasında yer almaktadır.
Karakoyunlu, eserlerini yazdıktan sonra genellikle bir süre dinlendirip, daha sonra tekrar okuyarak kendi eserlerine eleştiri yapma pratiğiyle bilinirdi. Edebiyat dünyasında bıraktığı iz ve siyasi geçmişiyle Yılmaz Karakoyunlu, Türkiye'nin kültürel mirasında önemli bir yer tutan bir figür olarak hatırlanacaktır.
Yılmaz Karakoyunlu, Türk edebiyatı içinde büyük bir kayıp. Kendisine rahmet, başta Baki kardeşim olmak üzereailesine ve sevenlerine başsağlığı ve sabır dilerim. Karakoyunlu'nun eserleriyle bıraktığı iz, onun anısını her zaman yaşatacaktır.