İstişare, toplumların ve organizasyonların en kritik süreçlerinden biridir. Ancak, ne yazık ki, çoğu zaman istişare kavramı yanlış anlaşılır veya yeterince derinlemesine uygulanmaz.
Gerçek bir istişare, sadece fikir alışverişi değil, aynı zamanda karşılıklı saygı, dinleme ve anlama sürecidir.
Bu süreç, yalnızca akıl ve cesaret sahibi kişilerin katılımıyla anlam kazanır.
İstişarenin en önemli unsurlarından biri samimiyettir. Samimi bir istişare, katılımcıların kendi çıkarlarını bir kenara bırakarak, ortak faydayı gözetmeleri ile mümkündür. Onaylayan ve çıkar peşinde koşan kişilerle yapılan istişareler, süreci yalnızca zayıflatır ve nihai olarak zararlı sonuçlar doğurur. Bu tür bireyler, genellikle mevcut durumu sorgulamak yerine, var olanı sürdürmeyi tercih ederler. Bu durum, yenilikçi fikirlerin ve çözümlerin ortaya çıkmasını engeller.
Buna karşılık, gerçek istişare akıl ve cesaret gerektirir. Akıl, meselelerin derinlemesine anlaşılmasını ve analiz edilmesini sağlar. Cesaret ise, bu analizler sonucunda ortaya çıkan fikirleri savunma ve uygulama kararlılığını ifade eder. Akıl ve cesaretin bir araya gelmesi, sadece mevcut sorunları çözmekle kalmaz, aynı zamanda gelecekteki olası sorunları da önlemeye yönelik stratejilerin geliştirilmesini sağlar.
Gerçek bir istişare süreci, farklı bakış açılarına açık olmayı gerektirir. Farklı perspektifler, zengin bir bilgi ve deneyim havuzu oluşturur. Bu çeşitlilik, daha yaratıcı ve etkili çözümlerin ortaya çıkmasını sağlar. Ayrıca, istişare sürecine katılan bireylerin aktif dinleyici olmaları büyük önem taşır. Aktif dinleme, karşı tarafın söylediklerini tam olarak anlamayı ve buna göre cevap vermeyi içerir. Bu, karşılıklı saygının ve anlayışın temelidir.
Sağlıklı bir istişare süreci, toplumların ve organizasyonların gelişimi için hayati öneme sahiptir. Bu süreç, sadece onaylayıcıların değil, akıl ve cesaret sahibi kişilerin katılımıyla gerçek anlamını bulur. Böyle bir istişare, samimiyet ve karşılıklı saygı temelinde, daha sağlıklı ve sürdürülebilir kararların alınmasına olanak tanır.
İstişareyi bu şekilde ele almak, sadece mevcut sorunları çözmekle kalmaz, aynı zamanda geleceğe yönelik güçlü adımlar atılmasını da sağlar.