VAHAP DABAKAN
Köşe Yazarı
VAHAP DABAKAN
 

Trafik, kanser, kalp, toplumun faciası oluyor!

Yaz tatilleri için uzun yola çıkanlar, durup dinlenmeden yoluna devam edenler, Trafik facialarına sebep olanlar. Pandemi döneminde yapılan aşılardan sonra genç yaşlara kadar inen ve sık görülen kalp krizlerinin getirdiği ölümler. Kanser ise öyle yaygınlaştı ki adeta çağın vebası haline geldi…        Yurt dışı ülkelerin durumu da aynı mı aynı! Bu bir facia’nın başlığı Bu facianın isminin ilk harfleri: TKK… Trafik, kalp krizleri, kanser hastalığı... En fazla ölümler maalesef bu başlıklar altında gerçekleşiyor. Bu durum kaç yıldır böyle devam ediyor… Tedbirsizlik ve umursamazlıklarımız yüzünden bu sürecin daha da berdevam olacağı kesinlikle bellidir… Yazık ediyoruz kendi kendimize toplumsal sağlığımıza ve geleceğimize…        İç İşleri bakanlığı ve Polisin tedbirlerinin yanı sıra sürücülerin tedbir alması gerekirken adeta teröre dönüşen trafik kazalarını da asgariye indirecek, uzmanların üzerinde çalışmaları var ama uygulamada yetersiz mi kalıyoruz? Ayrıca Kanser ve Kalp rahatsızlıklarını da, Devlet hastaneleri, özel hastaneler de kalp ve kanser merkezleri tıka basa hasta ile dolu maalesef… İddia ediyorum, yakın gelecekte ilgili ve hatta acil hastalara yatak bulunamayacak bir ortama geliyoruz…        Yılda resmi kayıtlara geçen 7- 8 bin kişi kanser vakası sonucu hayatını kaybediyor. Pandemi sonrasında aşıların neden olduğu söylenen yine 6-7 bin kişi kalp krizi sonucu genci ve yaşlısı hayatlarını kaybetmeye başladı. Kalp ve damar hastaları her geçen gün artış göstermeye devam ediyor. Her gün kaç kişilere anjiyo yapılıp kalp hastalıklarına tanı konulduğu açıklaması, dudak uçuklatıyor…        Sağlığımızı bozan olumsuz beslenme kültürümüzün tek sakıncası keşke o aşırı yağlı kebaplarımız ve mutfak kültürümüzde bizlere zehir saçan yediğimiz daha ne tatlarımız var aslında! Diyeceğim o ki, canın boğazdan geldiğini biliriz ama camızın boğazdan gittiğini hep bilmezlikten gelmekteyiz…        Dahası, kalp ve kanser tedavileri kişileri de, devleti de yıpratacak boyutta çok pahalı tedavisi uygulanan bu hastalığın birde acımasız yüzü ise ilaç endüstrisi de bu durumu alabildiğine sömürmekte, hatta istismar etmekteler…        Profesör Doktor Hocamızın anlattıkları boş değil. İlaç sanayinin acımasız doyumsuzluğu ile ilgili dediklerini unutmamak gerekir ama Profesörler bu durumu anlatıyor da Sağlık Bakanlığı yetkilileri bu ilaç sanayi ile neden gerekli çalışmaları yapıp bu isimleri Türkiye de isimlerini açıklamıyorlar ve ya faaliyetlerini yasaklamıyorlar.            Profesörler; “Ucuz ilaç bu sektör için tehdit olabilir” diyor… Kanser tedavisi ilaç sektörüne astronomik kâr sağlayan çok büyük paralarla gerçekleştirilirken, bu sektörün patronları ucuz ama etkin bir ilacı sineye çekebilirler mi? Asla! Bu sektör ucuz ilacı varlığına bir tehdit olarak algılar ve gündemden düşürmeye çalışır mutlaka… İlaç sanayisinin kazancını engellemek zor olduğunu sanıyorum…        Evet, burada en çok üzerinde durmamız gereken “Trafik Terörü” Teröre dönüşen son derece ölümcül trafik sorunumuza gelecek olursak, bu konuda artık bizler daha fazla ne yazalım, ne söyleyelim bilemiyorum?        Her yazdığımız, daha önce yazdıklarımızın bir tekrarı oluyor… Bu teröre durmadan boyut katanlar, yazdıklarımızı hiç mi okumazlar? Dehşet yüklü trafik haberlerine hiç mi göz atmazlar… Bize de pes dedirtiyorlar artık… Artırılan trafik cezaları da caydırıcı olmuyor.  Yaz ayları tatilinde trafik kazalarından uzak sevdiklerimizi gözyaşlarına boğmadığımız tatillerimiz olsun…
Ekleme Tarihi: 20 Haziran 2024 - Perşembe

Trafik, kanser, kalp, toplumun faciası oluyor!

Yaz tatilleri için uzun yola çıkanlar, durup dinlenmeden yoluna devam edenler, Trafik facialarına sebep olanlar. Pandemi döneminde yapılan aşılardan sonra genç yaşlara kadar inen ve sık görülen kalp krizlerinin getirdiği ölümler. Kanser ise öyle yaygınlaştı ki adeta çağın vebası haline geldi…

       Yurt dışı ülkelerin durumu da aynı mı aynı! Bu bir facia’nın başlığı Bu facianın isminin ilk harfleri: TKK… Trafik, kalp krizleri, kanser hastalığı... En fazla ölümler maalesef bu başlıklar altında gerçekleşiyor. Bu durum kaç yıldır böyle devam ediyor… Tedbirsizlik ve umursamazlıklarımız yüzünden bu sürecin daha da berdevam olacağı kesinlikle bellidir… Yazık ediyoruz kendi kendimize toplumsal sağlığımıza ve geleceğimize…

       İç İşleri bakanlığı ve Polisin tedbirlerinin yanı sıra sürücülerin tedbir alması gerekirken adeta teröre dönüşen trafik kazalarını da asgariye indirecek, uzmanların üzerinde çalışmaları var ama uygulamada yetersiz mi kalıyoruz? Ayrıca Kanser ve Kalp rahatsızlıklarını da, Devlet hastaneleri, özel hastaneler de kalp ve kanser merkezleri tıka basa hasta ile dolu maalesef… İddia ediyorum, yakın gelecekte ilgili ve hatta acil hastalara yatak bulunamayacak bir ortama geliyoruz…

       Yılda resmi kayıtlara geçen 7- 8 bin kişi kanser vakası sonucu hayatını kaybediyor. Pandemi sonrasında aşıların neden olduğu söylenen yine 6-7 bin kişi kalp krizi sonucu genci ve yaşlısı hayatlarını kaybetmeye başladı. Kalp ve damar hastaları her geçen gün artış göstermeye devam ediyor. Her gün kaç kişilere anjiyo yapılıp kalp hastalıklarına tanı konulduğu açıklaması, dudak uçuklatıyor…

       Sağlığımızı bozan olumsuz beslenme kültürümüzün tek sakıncası keşke o aşırı yağlı kebaplarımız ve mutfak kültürümüzde bizlere zehir saçan yediğimiz daha ne tatlarımız var aslında! Diyeceğim o ki, canın boğazdan geldiğini biliriz ama camızın boğazdan gittiğini hep bilmezlikten gelmekteyiz…
       Dahası, kalp ve kanser tedavileri kişileri de, devleti de yıpratacak boyutta çok pahalı tedavisi uygulanan bu hastalığın birde acımasız yüzü ise ilaç endüstrisi de bu durumu alabildiğine sömürmekte, hatta istismar etmekteler…

       Profesör Doktor Hocamızın anlattıkları boş değil. İlaç sanayinin acımasız doyumsuzluğu ile ilgili dediklerini unutmamak gerekir ama Profesörler bu durumu anlatıyor da Sağlık Bakanlığı yetkilileri bu ilaç sanayi ile neden gerekli çalışmaları yapıp bu isimleri Türkiye de isimlerini açıklamıyorlar ve ya faaliyetlerini yasaklamıyorlar.    

       Profesörler; “Ucuz ilaç bu sektör için tehdit olabilir” diyor…
Kanser tedavisi ilaç sektörüne astronomik kâr sağlayan çok büyük paralarla gerçekleştirilirken, bu sektörün patronları ucuz ama etkin bir ilacı sineye çekebilirler mi? Asla! Bu sektör ucuz ilacı varlığına bir tehdit olarak algılar ve gündemden düşürmeye çalışır mutlaka… İlaç sanayisinin kazancını engellemek zor olduğunu sanıyorum…

       Evet, burada en çok üzerinde durmamız gereken “Trafik Terörü” Teröre dönüşen son derece ölümcül trafik sorunumuza gelecek olursak, bu konuda artık bizler daha fazla ne yazalım, ne söyleyelim bilemiyorum?

       Her yazdığımız, daha önce yazdıklarımızın bir tekrarı oluyor… Bu teröre durmadan boyut katanlar, yazdıklarımızı hiç mi okumazlar? Dehşet yüklü trafik haberlerine hiç mi göz atmazlar… Bize de pes dedirtiyorlar artık… Artırılan trafik cezaları da caydırıcı olmuyor.  Yaz ayları tatilinde trafik kazalarından uzak sevdiklerimizi gözyaşlarına boğmadığımız tatillerimiz olsun…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
islami sohbetler sohbet elektronik sigara omegle tv türk sohbet islami sohbet cinsel sohbet emlak seviye 5 mutfak lavabo tıkanıklığı açma özellikleri su böreği sipariş galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı dijital pazarlama ajansı İstanbul evden eve nakliyat