Pazartesi günü yayınlanan köşe yazımda “Ülkelerin Kayıt Dışı Ekonomisini” yazmıştım. Bugün Köşe Yazımda ise “Ekonomik büyüme, üretim ve ihracattan geçer!” konuyu yazdığımda çarelerini göstermek zorundasınız…
Ekonomik büyüme hızı bir önceki döneme göre ülkenin toplam üretim kapasitesinin GSYIH ile de refah seviyesinin ne kadar da yükseldiğini gösterir. Bu refah seviyelerini yükseltmek isteyen ülkeler sanayilerini güçlendirmek yani üretimlerini artırmak zorundadırlar. Genellikle hiç bir ülke kendi kendine günümüzde yetecek durumda değildir. Özellikle artık, teknolojik gelişmelerin büyük önem taşıdığı küresel ekonomilerde dünya çapında sermaye hareketleri ve dış ticaret ile ülkeler arası yakınlaşmalar ve bağımlılıklar söz konusu olmaktadır…
Ülkelerin birbirleri ile olan ekonomik kanalları ihracat ve ithalat olarak süregelir. Ülkelerin eksikleri olan mal ve hizmet, üretim ihtiyaçlarını dışardan alırken yine üretim fazlası mal ve hizmetlerini de diğer dış ülkelere satarlar. Dış ülkelere yapılan satışlardan kazanılan döviz girdileri ülkeler için büyük önem taşımaktadır. Azgelişmiş ya da gelişmekte olan ülkeler gelir seviyelerinden dolayı sermayelerinin düşük olması sebebi ile maalesef ithalatta büyük sıkıntılar yaşarken, büyüme ve kalkınma süreçlerinde büyük zararlar görmektedirler…
Bundan dolayı dış ticarette yani ihracat ve ithalat yönünden ekonomik olarak cari açık da vererek büyük zararlar yazabilirler. Ülkeler uygulayacakları politikaları sürekli olarak gözden geçirerek günlük koşullara göre revize etmelidirler…
Dış ticaret ve ekonomi arasındaki büyümeye paralel olarak ihracata bağlı olarak büyümeye yönelik çalışmalar yapılırken diğer taraftan da ithalatın da kontrollü yapılarak ihracat ile beraber yönlendirilmesi gerekmektedir. İhracat ülkelerin kalkınmasında ve ekonomik büyümelerine katkıda bulunan en önemli unsurdur…
Kısacası ihracatın artmasının ekonomiye olan katkısı ile üretim maliyetlerini azaltırken bunun yanında yeni teknolojik yatırımlar ile verimliliğin artmasına da neden olmaktadır…
Ar-GE faaliyetleri, teknoloji gelişmeler, sermayedeki artışlar ve bilgi birikimlerinin artışı ile oluşan faktörler ekonomik büyümeye etki ederken, dış ticaretin de desteği ekonomik büyümeye olumlu olarak etki etmektedir. İhracat ve ekonomik büyüme arasındaki bağlantı her iki yönden de birbirini etkiler mi? diye uzun süre yapılan bazı araştırmalar da vardır…
İhracata yönelik büyüme ülkelerde ekonomik büyümeleri olumlu etkilerken, verimlilik artışı, kaynakların etkin kullanılarak dağılması, teknolojik gelişmeler, sermaye ve istihdamdaki artışlar ile pozitif yönde etki etmektedir. Dünyadaki uluslararası piyasalarda rekabet gücü çok önemlidir. Eğer dış ticarette yatırımda mal alımlarında ithalat yapılarak büyük ölçüde dışa bağımlı olunursa, yatırım malı fiyatının artması kaçınılmaz olur. İhracata dayalı büyüme politikaları ile ekonomik büyüme sağlanabilmesi için ihracat artışlarının sürdürülebilir olması, yatırımlardaki artışlar ile imalat sanayinin yüksek katma değer yaratan sektörlerine yönelmesi kaçınılmazdır…
Bir ülkenin orta ve uzun vadeli büyüme performansında arz yönlü unsurları yani üretim faktörleri önemlidir. Üretim faktörlerindeki miktarlardaki değişim orta ve uzun vadedeki büyümede belirleyici olmaktadır. Ülkelerde mal ve hizmet fiyatlarının hızla artması, ülkelerin paralarının diğer ülke para birimleri karşısında değer kaybetmesine, faizlerin yükselmesine, işsizlik oranının yükselmesine ve ekonomik faaliyetlerin daralmasına neden olmaktadır…
Tüm bu üretim faktörlerinin taleplere bağlı olarak yapılması talepleri karşılamasından sonra ise ihracatla desteklenerek sürdürülebilir ekonomik büyüme için, ülkeye gelir getirici kaynak yaratarak ekonomik kalkınmaya destek olunması gerekmektedir…