AHMET SANCAR
Köşe Yazarı
AHMET SANCAR
 

KARTONDAN BİNA GİBİ, Denizli İli Pamukkale İlçesin de Depreme Dayanıksız Kur'an Kursu (2)

Pamukkale ilçesinde yer alan bir Kur'an kursu binasının depreme karşı dayanıklılığı hakkında ortaya çıkan gerçekler, ciddi bir vicdan sarsıntısına yol açmaktadır. Hafızlık eğitimi verilen, ilim ve irfan yuvası olarak bilinen bu binanın, deprem anında kartondan bir yapı gibi göçebileceği gerçeği, ihmallerin ne denli tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini gözler önüne sermektedir. Depreme dayanıklılığı ancak son zamanlarda test edilmiş olan bu yapının, böyle bir durumun getirebileceği risklerle karşı karşıya kalması, yalnızca yasal değil, aynı zamanda etik bir sorumluluk meselesidir. İnsan hayatının bu kadar kritik bir noktada ihmale gelmemesi gerektiği unutulmamalı; her eğitim kurumu, her yapı, güvenlik açısından titizlikle denetlenmeli ve toplumun güven duygusu asla riske atılmamalıdır.   Bir toplumun vicdanını sarsan olaylar, çoğu zaman ihmallerin gölgesinde şekillenir. Yıllar boyunca hafızlık eğitiminin verildiği, ilim ve irfan yuvası olarak kabul edilen bir Kur'an kursu binasının, aslında bir deprem karşısında kartondan bir yapı gibi göçmeye mahkûm olduğunu görmek, işte böyle bir vicdan sarsıntısıdır. Ne yazık ki, bu yapının depreme dayanıklılığı ancak son zamanlara akıllara gelmiş ve test edilmiştir. İhmalkarlığın böylesine vahim boyutlara ulaşması, kelimenin tam anlamıyla bir skandaldır. Bir depremde can kayıplarını önlemek, her şeyden önce sorumluluk bilincinin, aklın ve bilimin gereğidir. Bu tür önlemler almak, yalnızca yasal bir yükümlülük değil, aynı zamanda etik bir zorunluluktur. Eğer bu binada bir deprem meydana gelmiş olsaydı ve öğrenciler enkaz altında kalsaydı, bu ihmalkârlığın sorumluları, ne hukuk önünde, ne de toplumun vicdanında asla hesap veremezdi. Toplum olarak unutmamalıyız ki, her bir ihmalkarlık, bir gün bedelini ödemek zorunda kalacağımız bir felaketin tohumlarını atar. Bu yüzden, böylesi ciddi meselelerde ihmalkarlığa yer yoktur. Her yapı, her eğitim kurumu, güvenlik açısından titizlikle denetlenmeli; insan hayatı, hiçbir mazeret ya da gecikme kabul etmeyecek kadar değerli görülmelidir. Aksi takdirde, çöken yalnızca binalar değil, bir toplumun güven duygusu ve geleceğe dair umududur.
Ekleme Tarihi: 05 Ağustos 2024 - Pazartesi

KARTONDAN BİNA GİBİ, Denizli İli Pamukkale İlçesin de Depreme Dayanıksız Kur'an Kursu (2)

Pamukkale ilçesinde yer alan bir Kur'an kursu binasının depreme karşı dayanıklılığı hakkında ortaya çıkan gerçekler, ciddi bir vicdan sarsıntısına yol açmaktadır. Hafızlık eğitimi verilen, ilim ve irfan yuvası olarak bilinen bu binanın, deprem anında kartondan bir yapı gibi göçebileceği gerçeği, ihmallerin ne denli tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini gözler önüne sermektedir. Depreme dayanıklılığı ancak son zamanlarda test edilmiş olan bu yapının, böyle bir durumun getirebileceği risklerle karşı karşıya kalması, yalnızca yasal değil, aynı zamanda etik bir sorumluluk meselesidir. İnsan hayatının bu kadar kritik bir noktada ihmale gelmemesi gerektiği unutulmamalı; her eğitim kurumu, her yapı, güvenlik açısından titizlikle denetlenmeli ve toplumun güven duygusu asla riske atılmamalıdır.
 
Bir toplumun vicdanını sarsan olaylar, çoğu zaman ihmallerin gölgesinde şekillenir.
Yıllar boyunca hafızlık eğitiminin verildiği, ilim ve irfan yuvası olarak kabul edilen bir Kur'an kursu binasının, aslında bir deprem karşısında kartondan bir yapı gibi göçmeye mahkûm olduğunu görmek, işte böyle bir vicdan sarsıntısıdır.
Ne yazık ki, bu yapının depreme dayanıklılığı ancak son zamanlara akıllara gelmiş ve test edilmiştir.
İhmalkarlığın böylesine vahim boyutlara ulaşması, kelimenin tam anlamıyla bir skandaldır.
Bir depremde can kayıplarını önlemek, her şeyden önce sorumluluk bilincinin, aklın ve bilimin gereğidir.
Bu tür önlemler almak, yalnızca yasal bir yükümlülük değil, aynı zamanda etik bir zorunluluktur.
Eğer bu binada bir deprem meydana gelmiş olsaydı ve öğrenciler enkaz altında kalsaydı, bu ihmalkârlığın sorumluları, ne hukuk önünde, ne de toplumun vicdanında asla hesap veremezdi.
Toplum olarak unutmamalıyız ki, her bir ihmalkarlık, bir gün bedelini ödemek zorunda kalacağımız bir felaketin tohumlarını atar.
Bu yüzden, böylesi ciddi meselelerde ihmalkarlığa yer yoktur.
Her yapı, her eğitim kurumu, güvenlik açısından titizlikle denetlenmeli; insan hayatı, hiçbir mazeret ya da gecikme kabul etmeyecek kadar değerli görülmelidir.
Aksi takdirde, çöken yalnızca binalar değil, bir toplumun güven duygusu ve geleceğe dair umududur.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
islami sohbetler sohbet elektronik sigara omegle tv türk sohbet islami sohbet cinsel sohbet baskılı poşet baskılı poşet emlak seviye 5 mutfak lavabo tıkanıklığı açma özellikleri su böreği sipariş galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı dijital pazarlama ajansı