"Eğer dar gelirli vatandaşları gerçekten düşünüyorsanız, ulaşım, su vb. temel hizmetlerde de ciddi kolaylıklar sağlamak gerekir. Sadece bir öğün yemek sunmakla sosyal sorunlar çözülmez; günlük yaşamı kolaylaştıracak, insanların hayatını gerçekten rahatlatacak adımlar atılmadığı sürece bu tür projeler yüzeysel yada sakil kalır. Maddi sıkıntı yaşayan insanlar için daha derinlemesine çözümler üretmek, gerçek bir sosyal sorumluluk anlayışını yansıtır."     İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin “Kent Lokantaları” projesi, düşük gelirli bireyler için yemek sunmayı amaçlıyor.   İlk lokanta, 2022 yılında Ekrem İmamoğlu tarafından Çapa’da açıldı.   Diğer CHP’li belediyeler de bu projeyi örnek alarak, birçok ilde benzer lokantalar açmaya başladılar; bunlardan biri de Denizli'de.   Ama şu soruyu sormak gerek:   Bu girişim gerçekten bir ihtiyacı mı karşılıyor, yoksa sadece siyasi bir reklam mı ?..   Yardım Etmek mi, Gösteriş mi ?..   Toplumda hayat pahalılığı arttı, kabul...   Dar gelirli vatandaşlar gerçekten zor durumda, bunu göz ardı edemeyiz...   Ama mesele şu ki, madem toplumda bir ihtiyaç var, bunu neden gösterişli bir lokantayla karşılıyorsunuz ?..   Yardım etmek istiyorsanız, ihtiyaç sahiplerini tespit edin ve yardımı sessizce yapın.   Sağ elin verdiğini, sol el görmesin.   Şimdi,   - Kent Lokantası’na gidip yemek yiyen bir insan, "Bu kişi dar gelirli" damgasını yemeyecek mi?   - Toplum içinde incinmeyecek mi?..   Unutmamak gerekir ki, Kent Lokantası gibi projeler, bazı insanlar için stigma (toplumsal damgalama) yaratma riski taşıyabilir.   "Kimlik Göster, Yemek Al: Saçmalığı Olmaz Herhalde!"   Bir de bu yemeklerin kime verileceği meselesi var.   - Kent Lokantası'na giden herkesin gerçekten dar gelirli olup olmadığını nasıl tespit edeceksiniz ?..   - Kapıda kimlik mi soracaksınız?..   - "Dar gelirli" olduğunu ispatlayanlar mı burada yemek yiyebilecek ?..   - Eğer öyleyse, bu uygulama tam anlamıyla bir "kast sistemi" gibi işlemez mi ?..    Bu Projeye  Bütçede Ne Kadar Pay Ayrıldı ?..   Ve gelelim işin ekonomik boyutuna.   - Bu lokantaların maliyeti ne olacak ?..   - Belediyeler bu projeleri nasıl finanse edecek ?..   "Yarın bir gün bu lokantalar bütçeye ağır bir yük getirirse, ne olacak?   - Başka  kalemlerden para mı  aktarılacak ?..   - Ya da bu işten vazgeçilip  kapatılacak mı ?..   - "Ucuz yemek" diye insanları kuyruklara dizdiğinizde, nasıl bir çözüm üreteceksiniz ?..   Reklam Kokan Hareketler "Gerçekten de bu hareketlerin altında bir reklam kokusu var; ancak zaman, neyin gerçek neyin sahte olduğunu ortaya çıkaracak. Bu ihtiyacı karşılamak için lokanta açıp reklam yapmaktansa, yardımın sessizce ve insan onuruna yakışır bir şekilde yapılması daha mantıklı olurdu. İhtiyaç sahibi insanların evlerine, kimse görmeden yemek götürmek ve gururlarını incitmeden yardım etmek daha insani bir davranış olurdu. Yoksa bu lokantalar, 'Biz de bir şey yapıyoruz' diyerek sadece bir görüntü mü oluşturacak ?.. Asıl soru bu. Bekleyip göreceğiz.