BM toplantısının ardından daha çok konuşulacak, tartışılacak. 42 Bin kadın, çocuk demeden insanların tepelerine bomba yağdıran insan kasabı İsrail Başbakanı Netenyahu’yu BM Kürsüsünde konuşturan BM acil lağvedilmeli veya yeni adil bir düzen sağlanmalıdır. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Dünya 5’ten büyüktür.” Sözüne dünya ülkeleri gelmeye başladı…
“BM başta olmak üzere, küresel sistemin daha adil ve temsil kabiliyeti yüksek hale getirilmesi gerekir. Her krizde şu acı gerçeği görüyoruz. Bir tarafta insanlığın ortak vicdanını, ortak aklını yansıtan BM Genel Kurulu ve aldığı kararlar. diğer tarafta alınan kararları Güvenlik Konseyi’nde veto eden 5 daimi ayrıcalıklı ülke var. Yıllardır çözümsüzlüğe mahkûm edilen her sorunda 5 ülkenin keyfi, çıkarı, öncelikleri Genel Kurul’daki yüzlerce ülkenin iradesini yok sayıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan; ‘Dünya beşten büyüktür’ derken, tam olarak işte bu çarpık yapıya dikkat çekiyordu…
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York’taki Türk Evi’nde, ABD’de faaliyet gösteren bazı düşünce kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldiği yuvarlak masa toplantısında dile getirdiği konuşmasında; BM’nin reforma ihtiyacı olduğunu herkes kabul ediyor, ancak bunu hayata geçirecek adımlar atılmıyor. Giderek işlevsiz hale gelen BM sisteminin yükünü ise genellikle çatışma bölgelerindeki siviller, açlıkla boğuşan mazlumlar, yani sistemin çalışmasına en fazla ihtiyacı olan insanlar çekiyor. Netanyahu, savaşı bölgeye yaymak için her yolu denemektedir. Gazze’den başladı. Şimdide Lübnan’a saldırmaya bombalamaya başladı. Sırada neresi var?
Yukarıda özetinin özetini verdiğimiz bu sözler, Genel Kurul’da yaptığı konuşmasında altını bir kez daha çizerek 5 daimi üye dâhil herkesin yüzüne karşı konuştu. Erdoğan’ın söyledikleri, şu anda dünyada yaşanan ve gelişen olaylar dikkate alındığında gerçeğin ta kendisidir. Gazze’de, Batı Şeria’da, Lübnan’da on binlerce insan hayatını kaybederken, BM’nin eli kolu bağlıdır. Söz konusu bölgelere gıda ve ilaç yardımı girmesi bile İsrail’in insafına kalmış bulunuyor…
Böyle bir acizlik, yalnız Erdoğan’ı ve birçok ülkenin liderlerini değil, aynı zamanda BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’i bile çileden çıkardı. Nitekim Guterres geçtiğimiz günlerde tarihi bir itirafta bulunarak, BM Güvenlik Konseyi’nin artık işlevini yitirdiğini söylemiş ve yeni bir yapılanmaya gidilmesi gerektiğini ifade etmişti. Bu konuyu Köşe Yazımda, “Guterres, Erdoğan’ın dediğine geldi” başlığını kullanmıştım…
Ha; Genel Sekreter bile bu gerçekleri dile getirdikten sonra, bu konuda yeni bir yapılanmaya gidilir mi, gidilmez mi? Adımlar atılır mı, atılmaz mı? Bu gerçekleri Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi de kabul ediyor da, buna yanaşırlar mı? Örneğin ABD, Güvenlik Konseyi’nin yapısını değiştirme konusunda görüş ortaya koyarken, Afrika kıtasından da bazı ülkeleri Konsey bünyesine katma düşüncesini ileri sürdü. Veto kalkmadıktan sonra bazı Afrika ülkelerini katsan ne yazar?
Bugünlerde Afrikalılar şu veya bu nedenle gündemde… İsrail 30-40 bin Afrikalıyı, olası bir kara savaşı için askeri eğitime tabi tutuyor. Amaç İsrail askeri ölmesin diye onları ön cepheye sürmek. Savaştan sonra onlara işgal edilecek topraklarda ikamet izni verecekmiş. Bir başka deyişle Afrikalıları cepheye sürecek ve namlunun ucuna koyacak. Bundan anlaşılan bu değil midir?
Yoksa geçmişin kokuşmuş kararları ve gösterilen acizlik dünyamızı daha kötü maceralara sürükleyecektir. BM’in bu değişmeyen yapısıyla İnsanlık daha çok çekecektir…