Hepimizin bildiği gibi, Türkiye siyasetinde Özgür Özeli takip etmek, bazen bir televizyon dizisi izlemek gibidir.
Her an bir sürpriz, her an bir sağlık durumu ya da estetik operasyonuyla karşılaşabiliriz.
Ve işte en son bölümüyle Özgür Özel’in sağlık günlüğü!
İlk olarak, bir gün uyandık:
Özgür Özel’in gözlüğü yok!
- Ne oldu?
- Lazerle göz çizdirme operasyonu !..
Gözlüğü çıkarıyor, halk şaşkın!
- Yine ne oldu ?
- Gözleri neden bu kadar parlak?" diye herkes birbirine soruyor.
Bir ay boyunca gözlük mü daha yakışıyordu, yoksa lazer sonrası mı daha iyi oldu diye tartışıldı..
Ardından yüzü bir anda şişiyor, estetik mi oldu, botoks mu yaptırdı diye bir dedikodu fırtınası başlıyor.
Yok efendim kortizonmuş, yok alerjiymiş, hiç kimse tam olarak ne olduğunu anlamıyor ama herkes konuşuyor!
Derken bir gün ses tellerinden ameliyat oluyor.
E tabii, bir hafta boyunca herkes bunu konuşuyor:
- "Acaba sesi inceldi mi, kalınlaştı mı?"
Sonra bir bakıyoruz, saçları simsiyah olmuş!
- "Boyattı mı, doğal mı?" sorusu gündemi sarıyor.
Bu konu öyle büyüyor ki, saç boyaları satan marketlerde bile ;
"Özgür Bey bu rengi mi kullandı acaba?" diye sorular soruluyor.
Ve işte final:
Özgür Özel ayağını kırıyor.
Bir haftadır herkes bu olayın peşinde.
- Düştü mü" yoksa vuruldu mu," sorular, sorular...
Gerçekten vurulmadığını anlatmaya çalışmak bir hafta sürdü!
Medya bu durumu öyle bir abarttı ki, belki de ülkede en çok konuşulan kırık, bu ayak kırığı oldu!
Özgür Özel'in siyasi kariyerinde savunduğu güçlü fikirler ve ulaşmak istediği hedefler genellikle fazlasıyla ön plana çıkmıyor.
Bunun yerine, kişisel fiziksel ayrıntılar—gözlükleri, ses tonu, saç rengi, kıyafetlerdeki değişiklikler ve hatta ayak röntgeni gibi—medyada ve kamuoyunda daha fazla dikkat çekiyor
İşte bunlar hepimizin hafızasına kazındı!
Kendisinden beklenen vizyon, misyon ve stratejiler ne yazık ki estetik tartışmaları, sağlık sorunları ve kişisel tercihlerin gölgesinde kalıyor.
Ama belki de bu şekilde daha eğlenceli bir siyaset izliyoruz, kim bilir?