AHMET SANCAR
Köşe Yazarı
AHMET SANCAR
 

Toplumun Vicdanı ve 30 Yıllık Bir İyilik Hikâyesi

1990’lı yılların başı…   Henüz hayatın yükü omuzlarına çökmemiş, ama yoksulluğun pençesinde büyüyen bir genç:   Ali Haydar Şimşek.   Anadolu’nun bağrından kopup Denizli’ye yerleşen bu yetim delikanlı, daha 15-16 yaşında hayatın en ağır sınavlarından biriyle karşılaşır.   Sağlığını tehdit eden ciddi bir rahatsızlık, büyük bir kulak ameliyatı gerektirmektedir.   Ancak ne parası vardır ne de sigortası.   Elinde avucunda üç kuruşla çaldığı her kapıda, “Beni ameliyat edin, iyileşeyim; daha sonra çalışır, paranızı öderim” diyerek umutsuzca derdine çare arar.   Fakat bu çığlık ya duyulmaz ya da nezaketle geri çevrilir.   Kimisi kapıyı yüzüne kapar, kimisi çaresizce başka yerlere yönlendirir.   O günlerde toplumun vicdanını sarsan bu trajik tablo, bugün hâlâ kanayan bir yara gibi zihnimizde yankılanıyor.   Ama hikâye burada bitmez.   Çünkü bazen karanlık bir gecede parlayan bir yıldız gibi, insanlığın en saf ve en vicdanlı haliyle karşılaşırız.   İşte o yıldız, Operatör Doktor Turgut Yüksel’den başkası değildir.   Kulak Burun Boğaz Uzmanı olan Operatör  Dr. Yüksel, Ali Haydar’ın çırpınışlarına kulak verir.   Parasız, sigortasız bu genci kabul eder ve ameliyatını gerçekleştirir.   Sağlığına kavuşan Ali Haydar, bugün hâlâ o günlerin izlerini taşırken, o iyiliği unutmaz.   Bu hikâye, sadece bir doktorun yaptığı iyilik değil, aynı zamanda toplumun vicdanıyla ilgili büyük bir soruyu gündeme getiriyor:   Biz böyle kahramanları nasıl yetiştireceğiz?..   Toplumda vicdanı, merhameti, kanaati hakim kılmadığımız sürece ne vaazların ne de söylemlerin tek başına bir anlamı olacaktır.   İnsanların vicdanlarını harekete geçirecek şey, gösterişli nutuklar değil, Operatör  Dr. Turgut Yüksel gibi somut eylemlerle vicdanını ortaya koyan kahramanlardır.   Bugün, bu hikâyeyi öğrendiğimde derin bir hüzün ve hayranlık içinde kaldım.   30 yıl önce, genç bir delikanlının hayatını değiştiren bu iyiliği şimdi duyunca, insan olmanın ne demek olduğunu bir kez daha hatırladım.   Operatör Dr. Turgut Yüksel’i henüz tanımadım, ama en kısa zamanda tanışmayı arzu ediyorum.   Ali Haydar Şimşek’in anlattığı bu olay, toplumun geleceği adına hepimize bir ders niteliğinde.   Eğer vicdanı ve merhameti yeniden diriltmezsek, ne kadar zenginleşirsek zenginleşelim, asıl fakirlikten kurtulamayacağız.   Bu yüzden, toplumun vicdanı ve merhameti için küçük ama anlamlı bir adım atan tüm kahramanlara minnetle…
Ekleme Tarihi: 13 Ocak 2025 - Pazartesi

Toplumun Vicdanı ve 30 Yıllık Bir İyilik Hikâyesi

1990’lı yılların başı…
 
Henüz hayatın yükü omuzlarına çökmemiş, ama yoksulluğun pençesinde büyüyen bir genç:
 
Ali Haydar Şimşek.
 
Anadolu’nun bağrından kopup Denizli’ye yerleşen bu yetim delikanlı, daha 15-16 yaşında hayatın en ağır sınavlarından biriyle karşılaşır.
 
Sağlığını tehdit eden ciddi bir rahatsızlık, büyük bir kulak ameliyatı gerektirmektedir.
 
Ancak ne parası vardır ne de sigortası.
 
Elinde avucunda üç kuruşla çaldığı her kapıda, “Beni ameliyat edin, iyileşeyim; daha sonra çalışır, paranızı öderim” diyerek umutsuzca derdine çare arar.
 
Fakat bu çığlık ya duyulmaz ya da nezaketle geri çevrilir.
 
Kimisi kapıyı yüzüne kapar, kimisi çaresizce başka yerlere yönlendirir.
 
O günlerde toplumun vicdanını sarsan bu trajik tablo, bugün hâlâ kanayan bir yara gibi zihnimizde yankılanıyor.
 
Ama hikâye burada bitmez.
 
Çünkü bazen karanlık bir gecede parlayan bir yıldız gibi, insanlığın en saf ve en vicdanlı haliyle karşılaşırız.
 
İşte o yıldız, Operatör Doktor Turgut Yüksel’den başkası değildir.
 
Kulak Burun Boğaz Uzmanı olan Operatör  Dr. Yüksel, Ali Haydar’ın çırpınışlarına kulak verir.
 
Parasız, sigortasız bu genci kabul eder ve ameliyatını gerçekleştirir.
 
Sağlığına kavuşan Ali Haydar, bugün hâlâ o günlerin izlerini taşırken, o iyiliği unutmaz.
 
Bu hikâye, sadece bir doktorun yaptığı iyilik değil, aynı zamanda toplumun vicdanıyla ilgili büyük bir soruyu gündeme getiriyor:
 
Biz böyle kahramanları nasıl yetiştireceğiz?..
 
Toplumda vicdanı, merhameti, kanaati hakim kılmadığımız sürece ne vaazların ne de söylemlerin tek başına bir anlamı olacaktır.
 
İnsanların vicdanlarını harekete geçirecek şey, gösterişli nutuklar değil, Operatör  Dr. Turgut Yüksel gibi somut eylemlerle vicdanını ortaya koyan kahramanlardır.
 
Bugün, bu hikâyeyi öğrendiğimde derin bir hüzün ve hayranlık içinde kaldım.
 
30 yıl önce, genç bir delikanlının hayatını değiştiren bu iyiliği şimdi duyunca, insan olmanın ne demek olduğunu bir kez daha hatırladım.
 
Operatör Dr. Turgut Yüksel’i henüz tanımadım, ama en kısa zamanda tanışmayı arzu ediyorum.
 
Ali Haydar Şimşek’in anlattığı bu olay, toplumun geleceği adına hepimize bir ders niteliğinde.
 
Eğer vicdanı ve merhameti yeniden diriltmezsek, ne kadar zenginleşirsek zenginleşelim, asıl fakirlikten kurtulamayacağız.
 
Bu yüzden, toplumun vicdanı ve merhameti için küçük ama anlamlı bir adım atan tüm kahramanlara minnetle…
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
islami sohbetler sohbet omegle tv türk sohbet islami sohbet cinsel sohbet emlak seviye 5 mutfak lavabo tıkanıklığı açma su böreği sipariş galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı İstanbul evden eve nakliyat kurumsal web hizmetleri bets10 yeni adresi deneme bonusu veren siteler deneme bonusu