İzmir İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne ile sohbetimiz devam ediyor. Mehmet Şahne gece gündüz demeden İzmir polisiyle beraber vatandaşların arasında her kesimden insanla sohbet edip sorunları varsa dinliyor. Mutluluklarını paylaşıyor. Bir yılda çizdiği İzmir haritasında, vatandaşlarımızın güven ve huzuru için çok çalışacağız çok yol alacağız. Vatandaşımızla el ele verip her olumsuzluğun üstesinden birlikte geleceğiz. Diye anlatıyor…
Uyuşturucu ile mücadelede vatandaşın desteğine de dikkat çeken Şahne, “En azından bu işi yapmaya tevessül edenler, etraftaki gözlerin kendisini takip edeceğini, yakalanacağını bilsinler. Bu endişeyi onlara yaşatmamız lazım. Bu konuda da yoğun desteğinize ihtiyacımız var. Şunu İzmirlilere söz veriyorum, polisi aradıklarında en geç 10 dakika içinde yanlarındayız. Bakın biz bunların istatistiğini de tutuyoruz. Geldiğimizde yoğun şikâyetlerden biri de polisin geç geldiği yönündeydi. Şu anda olayların yüzde 85’ine 6 dakikanın altında bir sürede gidiyoruz. İnşallah bunu yüzde 100’e ulaştıracağız” diyor...
FETÖ VE PKK İLE AYNI ANDA MÜCADELE EDİYORUZ
Sorumuz üzerine: İzmir Emniyeti’nin terörle mücadelesine yönelik de bilgiler paylaşan Mehmet Şahne; “Terörle mücadele konusunda, özellikle FETÖ ve PKK terörü ile birlikte mücadele etmek zorunda kaldık. Tabi İzmir FETÖ’nün yoğun faaliyet gösterdiği şehirlerimizden biri. Burada da arkadaşlarımızın çok yoğun çalışmaları oldu. Gerçekten Türkiye’de sayısal anlamda en çok operasyonu yapan il, İzmir’dir. FETÖ ile mücadele de arkadaşlarımızın çok büyük mücadelesi oldu. Benden önceki Ağabeylerimize, müdür arkadaşımıza, meslektaşlarımıza, her kademedeki Polisimize, hepsine teşekkür ediyorum. Ama örgüt vazgeçmiş mi, vazgeçmemiş. Yeni yapılanmaları var, yeni yapılanmalarını hassasiyetle takip ediyoruz, gerektiğinde göz açtırmıyoruz...
PKK’NIN DA BELİ KIRILDI
PKK terörü ile ilgili de Allah’a şükür, tüm Türkiye’de çok ciddi başarı elde edildi. Sayın Bakanımız da rakamlarla artık telaffuz ediyor, ‘bu kadar adam kaldı’ diye… Ancak beni en çok mutlu eden konulardan bir tanesi; vatandaşın da artık bu anlamda devlete büyük destek veriyor olmasıdır. Artık o sokaklara kitleleri döküp, sağa sola saldırtıp, insanların huzurunu bozma, bunu başarma şansları yok. Toplumsal anlamda birbirimizi daha iyi anlayıp, daha iyi mücadele ediyoruz. Çok şükür Türkiye’nin hiçbir yerinde de yok. İnşallah terörde başardığımızı uyuşturucuda da başaracağız…”
10 YILDA BÜYÜTTÜĞÜMÜZ AĞACI KESMEYELİM!
Ülkemizde ikamet eden göçmenlere ilişkin soruları da cevaplayan Şahne, özellikle yabancı düşmanlığı ile elde varılmaya çalışılan hedeflere işaret etti. İl Müdürü Şahne, “Göçmen kaçakçılığına ilişkin şehir giriş ve çıkışlarında uygulama noktalarımız var, özellikle Yunan adalarına veya İtalya’ya geçmeye çabaları oluyor, İzmir Emniyet teşkilatı olarak Sahil Güvenlik Komutanlığımızla, denizde de senkronize bir çalışmamız var. Engellemeye çalışıyoruz. Ayrıca Basmane’de özellikle Afrika kökenli yabancıların varlığı, sanki onlar burada başıboş dolaşıyormuş gibi bir algı yaratıyor ama emin olun orada her akşam uygulama, Polis denetimlerimiz var. Hepsinin evrak ve vizeleri tamam, onlar eksiksiz gelen kişiler. Tek tük evrakları eksik olan çıkıyor, onlara ilişkin de hemen gereğini yapıyoruz. İzmir’e rahatsızlık verecek şekilde bir yabancı davranış kodu yok. Biraz Basmane’de yoğunluk gösteriyorlar ama çevresel anlamda çok büyük sorun yaşamıyoruz.
TUZAĞA DÜŞMEYELİM
İzmir Emniyet Teşkilatı olarak yabancıların denetimi ile ilgili çok ciddi kontrolümüz var. Denetim anlamında emin olun hiçbir endişeniz olmasın. Bazı insanlar, bir yabancı düşmanlığı yaratmaya çalışıyor. Biz büyük devlet olacağız, büyük Türkiye olacağız, hep beraber hayalimiz budur. Yabancılarla ilgili özellikle çevremizde yaşanan sorunlarda insanların sığındığı bir kaleyiz. Gerek Balkanlar’dan gerek Orta Doğu ve Orta Asya’dan… Biz buralara emek veriyoruz, çaba sarf ediyoruz. Ekmeğimizi, aşımızı, paylaşıyoruz. O kadar büyük bir emek ki, birileri bu yabancı düşmanlığı ile insanlarımızı tahrik edip onlara karşı saldırtmaya çalışıyor. Bu büyüttüğümüz ağacı kesmek demektir. Ne olur bu tuzağa düşmeyelim! Basınımızdan da destek istiyorum…
Bu tuzağa düşmememiz lazım. Peki o yabancılar ülkelerine dönmeli mi? Evet dönmeli, zaten bir hazırlık da var. Birkaç ay sonra yavaş yavaş Suriyelilerin ülkelerine dönüşleri de olacak. Ama bu konuda ne olur ağacımızı kesmeyelim, ben olaya böyle bakıyorum. Çünkü 10 senedir hepimiz çok büyük fedakârlıklar gösterdik. Bunu yok etmemek lazım, geldikleri gibi usulüne uygun uğurlarsak, bunlar bizim gelecekteki büyük Türkiye hayalimizin tohumlarıdır. Bunları mutlaka korumak lazımdır” diye anlatıyor…