Fetih, insan ile İslam’ın arasındaki engelleri kaldırmanın bir diğer adıdır. Amaç, insan ile İslam arasında bir yol açmaktır. İstanbul’u fetheden Fatih de, onun aziz ordusu da bu amaçla yola çıkmıştır. Onun için ‘’Ehl-i İslam’ın mücerret gayretidir gayretim’’ demiştir koca Fatih.  29 Mayıs 1453… Asırlar süren bir hasretin vuslat günü oldu. O gün tarihin yaldızlı sayfalarına bir not düştü Fatih: ‘’Fetih muhabbetle başlar!..’’ ve ‘’Aslolan gönüllerin fethidir!’’ Aslında onun dünyaya açılması, askeri bir fetih değil, bir insanlık mesajı ve gönülleri Allah’la buluşturma gayretiydi. Bugün aynı duygu ve gayelerle uzatsak ellerimizi insanlara, Fatih gibi gönül tahtlarında ağırlanacağız bizler de. Her gönül bir İstanbul olacak, her gönül bir fatih olacak.  Tarihten günümüze şöyle bir bakarsak; zorla ele geçirilenler, zorla elden çıkmıştır. İstanbul'un fethinin nedenleri Sultan ll. Murat'ın ölümünden sonra yerine oğlu şehzade ll.Mehmet'in ikinci defa Osmanlı tahtına çıkması ile beraber hükümdar olduktan sonra İstanbul'un fethi için hazırlıklara başladı. İstanbul'un fethinin önemli kılan nedenlerinden olan ekonomik, siyasi, stratejik ve askeri konumu gibi etkenlerin yanında en önemli olanı ise hz. Peygamber'in İstanbulu fetheden komutan ve askere olan övgüsüne kavuşma sevdası oluşturmaktadır. Hazreti peygamberin İstanbul'un fethedilmesini müjdelemesi, İstanbul'un ortodoksların merkezi olması, kara ve deniz ticaret yolları üzerinde bulunması, bizans'ın Osmanlı şehzadelerini ve Anadolu beylerini Osmanlı aleyhine kışkırtması, Avrupa'nın önündeki en büyük engel olarak bizans'ın görülmesi gibi nedenlerle istanbul fethedilmeliydi. Kostantinopolis hz peygamber'in vefatınının ardından sahabelerden itibaren tabiin dönemi, emevi ve abbasi sultanları tarafından defalarca kuşatılmasına rağmen muvaffak olunamamıştır. Fethi sağlayan sebepler İstanbul, konumu ve Hıristiyanlık tarihinin ilk başkenti olması sebebiyle son derece korunaklı ve sağlam yapıda bulunan surların arkasında bulunmaktaydı. Ayrıca tüm batı tarafından da desteklenen kral tek zayıf yer olan Halic'i kalın zincirlerle kapatmıştı. Sultan ll.Mehmet gerekli savaş hazırlıklarını ve tedbirlerini alarak o zamana kadar denenmemiş bazı taktik ve tekniği de kullanarak bunun yanında hocası Molla Akşemsettin ve Molla Gürani gibi şahsiyetlerden de istifade etmeyi ihmal etmemiştir. Maddi ve manevi sebeplerin yanında son teknoloji ürünü toplar, bazı ateşkes antlaşmaları ve gemilerin karadan yürütülmesi gibi zorlukların aşılması sayesinde hiç kimseye nasib olmayan kutlu müjdeye  böylece nail olabilmişlerdir. Her türlü tedbir-teknik yanında tevekkül ve inancın beraberce gerçekleşmesiyle ile zafer elde edilebilmiştir. Nitekim içlerinde hz peygamber de olsa uhud savaşının kaybedilmesi, ordu disiplinin ve allah'a tevekkül'ün galibiyetin olmazsa olmaz bir unsuru olduğunu göstermektedir. Fethin sonuçları İstanbul’un fethedilmesi sayesinde bir beylik olan Osmanlı, artık bir imparatorluk haline gelmiş, Anadolu ve Balkanların birleşmesi için engel ortadan kalkmış, Büyük Doğu Roma imparatorluğu yok olmuş, Orta çağ kapanıp Yeni çağ başlamış, ticaret yolları ile Osmanlı felaha kavuşmuş, tüm bunlara ve daha nice kazanımlara vesile olan Hz peygamberin müjdesine nail olunmuştu. 53 gün süren yoğun bir kuşatmanın sonucunda elde edilen bu kutulu zaferin bu yıl 569. yılını kutlamaktayız. İstanbul'un fethedilmesi gibi diğer fetihler de bize İslam'ın ulaştığı beldelerin ve gönüllerin nasıl yüksek bir medeniyete-kültüre ulaştığının açık birer göstergesi olmuşlardır. İstanbul’un fethi gibi nice fetihlere ulaşmak niyazıyla..