Bundan 3 sene önce kararımı vermiş arkadaşların bütün ısrarlarına rağmen bavulumu toplamıştım…. Farkındaydım bildiğim ve savunduğum tek şey “burası adam olmaz” idi… haklılığımı savunurcasına birkaç olay ile örnek verirken arkadaşlar “kaçma el ele veririz kimsenin yapamadığını yaparız “ diyorlardı… Savaşamazdım, savaşmakta istemedim… Nefesimi kesmek istercesine beni bunaltan doğduğum yer; Serinhisar, fikirlerimi, yapmak istediklerimin her daim karşısında oldu… Tek çare kaçmaktı ki bunu da yaptım.
Ne kadar uzak olursam olayım hiçbir bağımı koparmadım aksine olumlu olumsuz her şeyi izlemeye özen gösteriyor idim, hala da öyle… Serinhisar… en büyük zincirlerini bence CHP başkanlığından kurtularak yaptı… Yeni Başkan Sayın KOBAŞ başkanlığını adapte sağlaması 1 – 1,5 sene aldı (doğaladır) çünkü işi oldukça zor… Geçmişteki kara lekeleri silip yepyeni bir düzen kurmaya çalışmak kolay olmasa gerek…
Aklımda hep şu fikir vardı; Serinhisar bambaşka bir dünya ve bu dünyayı ele geçirdiklerini zanneden insanlar öylesine alışmışlar ki istedikleri gibi at koşturmaya… Karşılarına kendilerinden farklı ( ülkesini seven onu refah bir düzeye çıkarmak isteyen ) insan çıkınca ne yapacaklarını şaşırdılar… İşte bu yüzden birçok kararlar alınmakta zorlandı, kavgalar, tartışmalar, ağız dalaşları, istifalar neler- neler… Örneğin; belediyede yapılması gereken onca iş var iken sosyal paylaşımda bir eleştiri dikkatimi çekti ; “Serinhisar nasıl idare ediliyor? Anlayan bilen varsa bir zahmet izah etsin. Şu an Serinhisar çarşı meydanında bir bayan tuvalet ihtiyacı görmek istese ihtiyacını görecek tuvalet yok. Bu nasıl belediyecilik?” Güzel, doğru bir düşünce yalan demiyorum fakat öncelik wc den ziyade; ekonomi hakkında ve siyasi düzen hakkında yapılanma hala AKP geçinen CHP li zihniyetler parti içersinde at koşturmaya çalışırken aslında Sayın KOBAŞ ‘a da işinin zorluğu hakkında hak vermemek mümkün değil. Neyse, geçelim…
Bu yazı neredeyse 15 gündür yarım bir şekilde rafta bekliyor idi hala da bir sürü düşüncelerim eksik fakat bu eksiklik korkaklıktan ziyade “adam olmaz” düşüncesinin her geçen gün değişmeye başlayan İlçe de bunu nasıl ifade edeceğimi bilmediğim için
Gelelim olan bitene;
- Kaymakamlık yıkılmaz, yapılmaz diyenlere müjde YAPILDI,
- Çarşı meydanından bayanlar yürümeyi cesaret edemez iken, müjde oturabileceğiniz bir yer yapıldı, yapılmasına ama maalesef ki zihniyet yeniliği yapılamadığı için henüz bu konu da ciddi adımlar atılmış değil… ( olacak inşAllah)
- Bankalar taşındı, ( yeni yerleri nerede nasıl olacak henüz bilgim yok )
- İmam Hatip Lisesi yapıldı,
- 112 ve itfaiye de yapılıyor…
- En önemlisi de üniversite her şeye herkese inat gurur tablomuz olarak adım-adım inşa ediliyor…
- Çaputa can veren kadınlar
Son iki başlık üzerinde durmak istiyorum… İlk temeller kazılmaya başlandığında bana hep “olmayacak, vazgeçildi, izin verilmedi” gibi bir sürü cümleler ile fikirim değiştirmeye, bakış açımı küçültmeye çalıştılar fakat neden bilmiyorum içimdeki bir ses “olacak” diyordu ki oluyor ( bu yapıda emeği geçen herkese binlerce kez teşekkür ederim )
Diğer başlık “çaputa can veren kadınlar” bunlar kimdir, nedir, neden kuruldu, ne yapıyorlar? bu soruların cevabını önümüzdeki haftalar da vereceğim diğer 6. Madde ile birlikte ama şunu söylemek istiyorum kadınlar gerek maddi kazanç gerekse sosyal aktivite yani sebep ne olursa olsun “çaputa can veren kadınlar” Serinhisara da can veriyor yani yaşamsal, yönde destek oldukları evleri yanı sıra çevrelerine hatta ve hatta İlçeye de can suyunu vermeye başladılar…
Velhasıl kelam bunca yenilik bunca güzellik olurken şunu daha doğrusu arkadaşım ile sohbet arasında geçen cümleleri sizinle paylaşmadan geçemeyeceğim;
“ hiçbir şeyin bir den olmasını isteyemeyiz, Serinhisar da bunlar dan biri, düşünsene herkes akıllı telefon kullanırken Serinhisar tuşlu telefon kullanmaya devam edemez, yani demem şu ki hiçbir belde köy ne olursa olsun gelişmeden duramaz buna zaten teknoloji izin vermez… Biz de şu var; zihniyet, düşünce kirliliği bu da zamanla düzeleceğini umut ediyorum”
Kara bulutların içerisinden penceresini açıp İlçemize aydınlık getiren düşüncelerin sahibi olan Sayın Emine Hanım’a ve desteklerini esirgemeyen insanlara teşekkür ederim…
Ismahan ÇERİBAŞI