Bir Duruşu Olmalı İnsanın; Bir Bakışı, Bir Anlayışı, Bir Aşkı, Bir Davası Olmalı” öyle diyordu Zarifoğlu...
Kurşuna dizilmiş uykularımı; tutup kollarından kaldırıyorum. Dikiliyorum ayağa. Uykuda olan geceyi selamlayıp başlıyorum düşünmeye... Ne olacak soruları beynimden gitmiyor... Saat gecenin yarısı 03.29 telefona gelen bir mesaja dikkat kesiliyorum... Tabi ya bu saatte kim uyanık kalır ya vatan millet diyenler veyahut zikir çekip şükrünü eda edenler...
Fikirlerine ve olaylara bakış açısını her zaman beğendiğim, sohbeti doyumsuz kıymetli büyüğüm Strateji ve Yönetim Uzmanı Emekli Yarbay Halil MERT... Biraz daha derinliklere dalayım diye gündem ile ilgili yazmış olduğu yazılarını göndermiş. Varlığı daim olsun; duasıyla ve sizlerde düşünün düşüncesiyle sizlerle paylaşma gereği duyuyorum… Müsaadenizle.
“İsrail Dijital Saldırıları. Türkiye’nin Duruşu... Tarihimizi ve hesap gününü unutmayalım.
Değerlendirmeler ve Tespitler! Olayları hamasetle örtenler çok büyük hata yapıyorlar. Toplum neden bu kadar duyarsız oldu? Sebeplerini çok düşünelim.
Bu gün itibari ile Gazze yerle bir edilmiş, kuşatılmış durumda. 60 bine yakın çoğu çocuk şehit.
Hizbullah’ın 400 civarında komutanı şehit, 2500'e yakın yaralı... Bu topraklarda 1. Dünya Savaşı’ndaki düşmanlarımız şimdi de aynı...
İngiltere en başta; sonra ABD ve Fransa.
Bağrımıza soktukları hançer İsrail... Düşman özeti böyle; Düşman İngiltere +ABD + İsrail + Fransa + Almanya + Rusya...
ABD'nin CIA, İngiltere'nin MI6, İsrail’in MOSSAD... BİRBİRİ İLE İÇİÇEDİR...
Stratejik Öngörüsü yüksek bir analizcidir.
Dış Politika Millî Menfaatlerle şekillenir.
Osmanlı Medeniyet Coğrafyası yurtdışı olarak değerlendirilemez. HAMAS İsrail’e saldırdığında aklıma ilk gelen HAMAS içindeki İran ve İsrail Ajanlarıydı. Bunu birileri bizi kâfir, münafık ilan eder endişesi ile ifade edemedik. Şimdi gelinen noktaya bakın.
Sonuç? Hizbullah’ı kontrollünde tutan İran için;
Önce Cumhurbaşkanlarının helikopteri düştü.
Sonra HAMAS Lideri Haniye İran’da şehit edildi.
Şimdi de Hizbullah’ın generalinden, teğmenine.
Saldırıya bakın... Gazze konusunda Türkiye dâhil gerek İslâm Ülkeleri gerek Müslümanlar üzerine düşeni yapmamıştır. Allah hesabını soracaktır.
Hamas’ın, Hizbullah’ın bu kadar çok bilgisini İsrail, ABD, İngiltere İstihbaratı kimden aldı?
Hizbullah’ın üst düzey yöneticisi "İsrail 5000 kişiyi öldürmeyi planladı ama öldüremedi." deyip övünüyor. Bu nasıl bir gaflettir? Bizim mahalle ahirette hesap olmadığına dair bilgi ya da söz mü aldı?
İslâm Ülkeleri’nin gidişi gidiş değil, Müslümanların duruşu duruş değil. İnsanlık vicdanı, Müslümanlarda olması gereken merhameti geçti. Son saldırı ve suikastlar karşısında ülke ve millet olarak ne yapıyoruz? Bilelim ki gelinen noktada Cumhurbaşkanımızdan aşağıya hepimiz hesap vereceğiz. Kendimizi, halkımızı aldatabiliriz ama Allah'ı kimse aldatamaz.”
Halil Komutanım; sesi ve kalemi gür… Haklı. Kim kızmaz ki bu kendini bilmez, uyurgezer halleri… Bas bas her Allah’ın günü uyanın! Diye bağırıp başımızdan aşağıya kaynar sular dökerken gözlerin ve kafaların bu denli kumun içinde olmasını nasıl anlam verelim?
Dikkat kesil, oku, öğren, araştır ve analiz et öğütleriyle devam ediyor komutanım;
“İsrail Dijital Saldırıları nasıl yaptı? Güvenlik Zafiyetleri nelerdir? Çözüm ve Hal Tarzları. İsrail Hizbullah’ın en tepedeki Komutanından en alttaki Tk./Tim K.na kadar toplu suikast yaptı. Gizleme için kullanılan Çağrı Cihazları, telsizler hatta elektronik ev eşyalarının sabotaj ve suikastlar için kullanıldığını duyduk ve gördük. Hizbullah’ın tedarik edeceği Çağrı Cihazlarının, telsizlerin istihbarat bilgisine ulaşılıyor, içine Cip ve patlayıcı konuluyor. Düşünebiliyor musunuz?
Şu cümle tam da uyutma ve maksadını aşan bir cümle..."ULUSLARARASI KURALLARA UYULMUYOR..."
Allah aşkına Atom Bombası kuralla mı atıldı? Gazze Katliamında mı uyuldu? Irak İşgali, Bosna, Çeçenistan, Karabağ, D. Türkistan...
Nerede uyuluyor? KURAL GÜÇLÜNÜN KURALI…
İran’daki Cumhurbaşkanına suikast, Haniye Suikastı, şimdi Hizbullah'a yapılan...
İran İstihbaratı MOSSAD, CIA, MI6'nın eline geçmiş. İran Türkiye’de istihbarat yapıyor demek ki.
ABD, İsrail, İngiliz gâvurunun istihbarat servisleri alenî düşman zaten. Bunu hepimiz biliyoruz.
Ya tedbir?
Sürekli aynı boş şeylerin konuşulduğu haber programlarında neden NE YAPILMASI GEREKTİĞİ konuşulmuyor. Sürekli dehşet, korku ve ümitsizlik pompalanıyor. CHIP ÜRETİMİNİN ÜLKEMİZDE VE EN ÜST GÜVENLİKLE YAPILMASI, TÜM YAZILIMLARIN AYNI GÜVENLİK ŞARTLARINDA YERLİ YAPILMASI ŞART OLMUŞTUR. ASELSAN VE DİĞER MÜHENDİSLERİMİZİN KATLEDİLDİĞİ CİNAYETLERİ HATIRLATIYORUM. Tüm değerlerimizi, ötekileştiren şer şebeke hapsetmiş ve hayâsızca kullanıyor.
İlim yok, idrak yok. Ötekileştirerek menfaatperest bir şekilde hareket ediyorlar. Bunlara FETÖCÜ İHÀNETİ de ekleyiniz. Bundan sonra stratejik, elektronik malzeme üretimleri başta olmak üzere elektronik malzeme üretimi;
1. Üretim Millî ve Yerli olmalı.
2. Yazılım tamamen Yerli olmalı.
3. Kamuya ihale ile elektronik malzeme alınmamalı.
4. Modernizasyonlar aynı güvenlik tedbirleri ile ülkemizde yapılmalı. (İsrail’de yapılan uçak ve tank Modernizasyonları yeniden kontrol edilmeli.)
5. ASELSAN CİNAYET DOSYALARI yeniden açılmalı.
6. Kamu/Özel Savunma Sanayii'ndeki şirketlerin fiziki, personel güvenlikleri güncellenmeli. Kişisel Güvenlik Belgeleri yenilenmeli.
7. Devletin ideolojisi BEKÂ ve Güç’tür. Devlet içeride ve dışarıda hak ettiği saygınlığı kavuşturulması gerekir. Devlette süreklilik esastır, uyulmalıdır. MİT, İçişleri, TSK güvenlik ve istihbarat anlamında güçlendirilmelidir. Aynı partinin bakanı değişiyor, tüm üst yöneticiler değişiyor. Böyle icra nasıl yürür?
Bir önceki bakan ve kadrosu hain ve ya iş yapmayacak birileri miydi? Öyle ise neden atadınız? Devlet yeniden DEVLET OLMAK ZORUNDA, DEVLETİN DİNİ ADALETTİR. Devletin ideolojisi BEKÂ ve Güç’tür. Hedefimiz GÜÇLÜ VE BÜYÜK Türkiye’dir. Meşru siyaset yapan partilerin (AKPARTİ, CHP, MHP, İP, SP, vd.) içindeki Millî Unsurlar bir araya geliniz. Yoksa %1 için FETÖ, PKK gibi hain unsurların siyasetteki uzantılarına el açıyorsunuz. Bu sizin vicdanınızı kanatmıyor mu? Bilelim ki layık ile sorumluluklarını yerine getirmeyenlere Allah mutlaka hesap soracak, şehitlerimiz mutlaka yakalarına yapışacaktır. Biz buna iman ettik. Kritik personel atamalarında MİT ve İçişleri daha etkin olmalı. Hatırla KİŞİSEL GÜVENLİK BELGESİ verilir mi? Teğmenlerin Kılıçlı yemin olayında azmettirici FETÖ. Israrla vesayetçilik, ısrarla Atatürkçülük ‘ten dem vuranlar... FETÖ İhanetini saklıyorsunuz. Biliniz. Biz böyle idraksiz ve miskinliğe devam edersek felâketlerde payımız olacak. Sonuçta biliniz ki tek tek hesaba çekileceğiz.”
Not: Halil Mert’in sözlerinden, yazısından alıntı yapılmıştır. Linkleri dinlemenizi şiddetle tavsiye ederim…
(https://youtu.be/Cj2FrIuCWS4) (https://youtu.be/meYJyWff7Do)