Kalemin mürekkebi damla damla kâğıda dökülürken aynı düşünceler içinde kıvranıp kalan yüreğimi, düşüncelerimi ele avuca sığdıramıyorum...
Yaşamanın dar geldiği, yer edinemediğim şu dünya da ana vatanım olan Türkiye Cumhuriyeti toprakları içinde, ay-yıldızlı bayrağımın altında nefes alıp veriyorum... İnanıyorum ki yüreği olan herkes bu şekilde... Susuyorum, susmak zorundayım sesimin yarın daha gür çıkması için... İman zayıflığı mı, çaresizlik mi bunun farkında değilim ama lime lime olmuş düşünceler içinde sapasağlam nasıl çıkılır bu harpten? Hala İsrail'in Gazze'ye uyguladığı insanlık dışı zararı, göz ardı edilemez, susulamaz boyutta. Aslında amaç yıllar önce planı yapılmış Türkiye üzerine oynanan, 3. Dünya savaşı dışında değil bunun bilincindeyiz... Bize düşen bu yapılan algıları sağduyulu yaklaşıp Müslümana, Türk'e yakışır şekilde hareket etmek değil mi?
Onca çocuğun nasıl öldürüldüğünü sosyal medya mecralarından gördük, şahit olduk. Bu görüntüleri yayma taraftarı değilim ama bilip susmak kanıma dokunuyor. Biz, o çocukların hakkını nasıl ödeyeceğiz "Elhamdülillah Müslümanım" derken. Zalimlerin yaptıklarının yanında sosyal media ile oluşturulan psikolojik baskı ile zihin yönlendirmeye maruz kalıyoruz, fark ediyor musunuz? Dikkat ederseniz sadece çocuklar ve kadınların olduğu videoları servis ediyorlar. Bunun sebebi Türkiye'yi Ateş çemberinin içine atmak değil mi? Müslümanları ayağa kaldırıp o çemberin içine girmek değil mi? Sessiz kalın demiyorum sakın yanlış anlaşılmasın. Tepkinizi her şekilde verin, fakat Polise, Görevi başındaki memura, askere taşkınlık yapıp o insanları da zorda bırakacak hal ve hareketlerden kaçının Müslüman insana yakışan bu değil mi? Kendi elimizle, dış basına kendimizi kullandırıyoruz farkında değil miyiz?
Çaresiz oldukları içinde, her türlü kahpeliği yapıyorlar yapacaklar da. . . Siz leş nedir, bilir misiniz? Kalbinde Allah korkusu, sevgisi olmayan, simasında Allah'ın nuru olmayan, ruhunda Allah 'ın temizliği olmayan, nasipsizlerdir Allah 'ın sevgisinden nurundan bereketinden nasipleri yoktur. İşte bazı kullar vardır ki, Esfele Safilin Allah 'a düşmandırlar ve hayvandan daha, aşağıdadırlar...
Bilirsiniz ki oluklar hep çift akar birinden nur akarken diğerinden kir. Biz zemzemi bilenleriz. Onlar ise (YAHUDİLER) necaset kuyusunda boğulacaklar. Sabır ağır bir imtihandır ama unutmayın hüküm de kesindir. ( ''İnnallahe Meassabirin." ''ALLAH Sabredenlerle Beraberdir.")
Devam Edelim.
Filistin'de, Gazze'de imkânsızlık çok. Hamas, direnişe yardım edebilecek Müslüman ülkelerin hepsi ile temas halinde, Mısır, İran, Türkiye, Lübnan, Ürdün, Katar, Pakistan. Kim ne kadar yardım verirse almak zorunda. İran da verirse alır, Türkiye'de verirse alır. Türkiye Rusya'dan S-400 aldı diye Rus mu oluyor? Değil. Türkiye İran'dan petrol ve doğalgaz aldı diye biz İran veya Şii mi oluyoruz? Diyelim ki petrol verdi diye teşekkür ettik. Şii ve İran mı olmuş oluruz? Elbette değil. . . ! Hamas, imkânsızlıktan Türkiye'den mühendislik ilmi, İran'dan silah ve silah bilgisi alabilir. Mursi döneminde ise Mısır'dan mühimmat almıştır, Ne bulsa kârdır. Buradan konuşmak kolay, İmkânsızlık hele ki davası olan korumak zorunda olduğu birileri, halk varken. Haklısınız, kimse Hamas'ı desteklemek zorunda değil. Arap değiliz, sonuçta(!), Müslümanlıkla da ilgimiz yok. Öyle değil mi? Ölenler ölsün kalanlar kalsın. Bize ne? Hamas saldırmıştı, zaten. İsrail de kendini koruyor dimi, tıpkı Türkiye’ye saldıran PKK’nın kendinin savunmak için şehirlerde, sağlarda katliam yapması gibi bakış açınız. Öyle mi değil mi? Karşılaştım ben bunlarla.
Adam, Hamas'ın H'sinin ne anlama geldiğini bildiği yok, karalamak için uydurulmuş yalanlara, kara propagandaya inanmış, konuşuyor. Hanginiz ‘Kassam Tugayları’ ne demek araştırdınız. En azından okumaya niyet edip, göz ucuyla bakmaya yeltendiniz.
İsmini Osmanlı derin devletine çalışan İzzettin el Kassam'dan alır. Birinci Dünya Savaşında Osmanlı ordusunda askerdi. Âlim ve savaşçı. Libya, Filistin ve Suriye'de Osmanlı için mücadele etti. Bu kadarını kabataslak sizlerle paylaşırken sizler nasıl öldürüldüğünü bir araştırın olmaz mı?
Velhasıl kelam... Kalem damla damla kâğıdın üzerinde ve düşüncelerim lime lime olmuş ne yapsam, ne yazsam boş ve ben bu âleme sığmayacak kadar küçüğüm... Küçük biri nasıl olurda sığınmaz ki? Bu bilgisizlikle ama duygularla bugün susmak yarın yazmak zorundayım... FARKINDAYIM… Sizlerin de olup bitenden farkında olmanız umuduyla,
Selametle kalın...