İnsanları canlarından bezdiren hayat pahalığı ve imtina ederek söyleyeyim, hepsi değil, bazı ahlaksız ve insafsız satıcıların piyasada adeta insanların ceplerini boşaltmaya çalışanlar var.
Şimdi bu üç neden olan imkânsız Üçleme;
-Serbest piyasa ekonomisi,
-Yükselen döviz fiyatları
-Vicdansız satıcıların her gün etiket değiştirerek adeta soygunculuk yapması.
Serbest piyasa uygulanan bir ülkede sabit döviz kuru ve bağımsız bir para politikasının birlikte uygulanmasının piyasanın sabit olmasını sağlanması fiilen imkânsızlaştırıyor…
İsterseniz, konuyu biraz daha açalım. Döviz kuru politikasını temel olarak üç faktör etkiler, müdahaleli esnek kurda, kur piyasa koşullarına göre belirlenir. Merkez Bankası’nın kura doğrudan ya da dolaylı müdahalelerde bulunarak, kur dalgalanmasını düşürür. Buna bağlı olarak merkez bankasının ana konusu olan “Fiyat İstikrarını” sağlar. Kur tamamen piyasa koşulları ile belirleniyorsa serbest kur rejimi, eğer merkez bankası tarafından değişmemek üzere bir rakama sabitlenmişse sabit kur rejimi olur...
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Ağustos ay'ı faiz kararı ve mevcut yeni yönetimin deklarasyonuyla bu konuda kararlılık beyan etmiştir. Hiper Enflasyonla mücadele için yüksek faiz artışı şarttır. Eğer faiz artışı rakamları, Hiper Enflasyon rakamına yaklaşmazsa doğal olarak yapılan minimum düzeyde faiz artışları enflasyon durmayacak, hatta tam tersine enflasyon besleyecektir…
Neden?
Düşük ve şok edici olmayan piyasa beklentili, yani tahmin edilebilir, beklenen faiz artışları kur zıplamalarına neden olacaktır. “Yangında Gizli Kor” adı verilen bir yangın biçimi gibi, bir anda tekrar hayat pahalılığını ve eko psikolojik durumu bozacak, sistemin kilitlenmesine neden olacaktır…
Ekonomist Dostlarımdan edindiğim bilgiler ışığında, bu ürünler piyasa profesyonelleri tarafından on yıllardır kullanılan, ekonomi ve finans dünyasında çalışma prensipleri, etkisi, sonuçları ispatlanmış, matematik ağırlıklı organize ürünlerdir. Finansal enstrüman doğru olarak, yerinde ve zamanında kullanıldığında işleyen ve paydaşların (Kamu Otoritesi ve Özel Sektör) finansal çözümlerine yardımcı olan ürünlerdir. Ekonomisinin %90’ı ithalata dayalı ve kurumsal vergilendirme tarafında zayıf bir sistem içinde kur riskinin dizaynı için gerekli altyapıyı biran evvel kurmalıdır...
Türkiye’ye müdahale etmek isteyen İMF ve Avrupa Merkez Bankaları, Türkiye Hazine ve Maliye Bakanlığınca ve Merkez Bankası tarafından pek işe karıştırılmadan, kendi Finans ve Ekonomi bilgilerini kullanmaya çalışıyor. Mehmet Şimşek, Hazine ve Maliye Bakanlığına atanması ile Amerika Merkez Bankasından üst düzey Türk asıllı Hafize Gaye Erkan’ı Türkiye Merkez Bankası Başkanı olarak atandı. Düşük faiz, Enflasyonu düşürmek için faiz artırımına gidildi. Yeni yönetim Ekonomi de direksiyona geçmesiyle sonucun ne olacağı merakla beklenmektedir. 2024 yılında bunların semeresini göreceğimiz söyleniyor…
Para biriminin enflasyonist etkilerini kırmak bizim elimizdedir. Yakında bu projelerin dizayn edilip, hayata geçmesini temenni ederim, bu ürünlerin mükemmelen çalıştığını göreceğiz ve modern finansal ürünlerle ülkemizi tanıştırıp bu kur problemini uzun bir süre rafa kaldıracağız. Enflasyonist ortamın durdurulması tekrarla bizim elimizdedir. Ana konu olan paranın kontrolü bizde değildir, cevabı kolaycılıktır. Bunun örnekleri Avrupa Para birimi Euro’yu kullanan ülkeler arasındaki farklı enflasyon rakamları ile ortadadır. ABD de Merkez bankası devamlı faiz artışının semeresine görmeye başlıyor. İrade Bizdedir. Gerisi lafügüzaftır…