Asgari ücret tespit komisyonu çalışmalarında ikinci toplantısını da yaptı. Bakan Işıkhan’ın ve Sendika Başkanlarından çeşitli rakamlar masada. Açlık sınırı olan rakamı üzerinden oturup yükseltilmeye çalışılıyor. Bu arada 2024 yılı vergi ve devlet kurumlarında zam açıklamalarını yapan Maliye Bakanı Şimşek, Ocak 2024 hayat pahalılığını da göz önüne alarak yapılan zamlarla vatandaş düşünmeye başladı. “Kaşıkla verecekler, kepçele alacaklar” demeye başladılar. Yalan mı? Doğru bir düşünce…        Bazı medyada uzmanların açıklamasına göre oranlar % 35 - 40 - 45 üzerinden hesaplamaları görüyoruz. Maaşlar ne olacak. Aslında esas bakılması gereken hayat pahalılığı nereye gidiyor. TUİK’in açıkladığı fiyat artışları gerçeği yansıtmıyor. Açıklanan fiyat artışlarını, piyasalar yalanlıyor. Temel olarak, Kira artışlarına, Elektrik, su fiyatlarındaki artışlara bakın bakalım. Ben 52 yıllık bir gazeteciyim. Kirada oturuyorum.  Ev sahibim vicdanlı olmasına rağmen kira artışımı bin lira birden yükseltti. “Hayat pahalılığını görüyorsun. Bunu yapmak zorundayım. Asgari ücretten emeklisin biliyorum ama bende zor durumdayım” diyordu. Sağlık olsun. Bizleri enflasyona ezdirmediğini söyleyen Hükümetimiz sağ olsun ne yapalım…        Verilebilecek rakamlar beklenen zam isteğini karşılayacak mı? Ha ülkedeki enflasyona bakılırsa telefuz edilen zam rakamı kurtarmaz. Rakamlar çıkmadan zam gelecek diye piyasalarda fiyat artışları coşturulmaya başlandı. Zam oranı açıklansın bakın piyasalarda nasıl artışlar olacak. Zammın duyulması bile piyasa zammını hareketlendirdi...        Emekçi kesime de yüzde 35 konuşuluyor ama yüzde 45 veya Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tensipleriyle yüzde 50 zam verilecek mi bakalım? Bir simit, bir dilim peynir 20 lira olmuş şu anki asgari ücretle yaşamak mümkün değil. İnsanların ev kirasına yetmiyor. Hükümet yüzde 25 kiralara zam yapılacak demelerine rağmen ev sahipleri kiralara yüzde 100 - 200 zamlardan kapı açıyorlar. Yapmıyorsanız evi boşaltın diyor. İşte bunları göz önünde bulundurarak insan onuruna yakışır adil bir zam bekliyor asgari ücretli ve SSK emeklisi ama kaşıkla verilip kepçeyle alınmamak şartıyla zam olmalıdır...        Asgari ücrete zam yapıp hayatı zammın çok üstünde piyasalarda pahalandırılacaksa kontroller yetersiz kalacaksa hiç zam yapmayın herkes düştüğü derede boğulsun…        Neler oluyor bu ülkede piyasalarda aç gözlülük, fiyat artışları nereye kadar sürecek? Kara para aklamak, uyuşturucu ticaretinde artışlarla ne kadar çok pis işler dönüyor. Herke kolay köşe dönmenin yolunu aramaya başladı. Polisimiz canları pahasına, kara para aklayanları, uyuşturucu ticareti yapanları, soyguncuları, çeteleri, kumarhane çalıştıranları ve buna benzer pislikleri temizlemeyle boğuşuyor. Yakaladıkları suçluların bazılarının Adliyeden “Denetimli serbestlikle” bırakılması, Polisi olduğu gibi insanları da isyan ettiriyor. Halk endişe içinde… Ciddi bir temizlik vakti geldi de geçiyor diyor!        Zaten kontrol eden yok, sorgulayan yok. Asgari ücrete, memura, emekliye zam yapılsın. Zam yapılacak haberini duyan piyasanın aç gözlü satıcıları anında fiyatları yükseltip etiketleri günlük değiştirsin. Kanunlar mı yetersiz? Serbest piyasanın önüne mi geçilmiyor? Kaldır serbest piyasayı herkes Hükümetten, Belediyelerden yâda Valilerden zam oranı istesin…        Bu konuda özel bir ekip kurup en derin noktalara kadar inin bakalım ne stokçular, ne tarladan 2 liraya aldığı malı marketlerde 25- 30 liraya satanları göreceksiniz. Cebimize girmeyen asgari ücret ve zam oranını satıcılar peşinen almaya çalışıyorlar…