Gitmelere doyamaz bazen insan her an hazırdır. Ayağının biri kapının içindeyken diğeri de her daim dışarıya bakar, bekleyeni tutanı yoktur. O yüzden kaleminden;
Ne yapalım şimdi yürek sevmiyor diye idam mı edelim
Seven sevdiğine kavuşamıyor diye ateşe mi verelim şehri.
Dava mı edelim, suçlu mu arayalım.
Seven onca fedakârlık ederken sevgisinin altında ezilen yürek, kana kana sessizliği seçerken yollar neyi gösterir?
Hani savcısı, hani hâkimi adalet dediğin hani. Hangi avukat savunur ki buna... Dünyanın dönekliği buradan belli değil mi?
"Sevdiğin mi seni seven mi?" Dediklerinde kime, neye göre düşünür insan? Buna insan değil kalp cevap verir ancak.
Cehennem sevemeyenler için mi yoksa sevgiyi heba edenler için mi? Ateşe atılmış yürek cehennem ateşinden korkar mı? Gönül Çalabın tahtıyken kim durur orada ondan başka...
Hangi sevgidir bu bizi esir almak isteyen.
Aşk şerbetinden içen bakar mı beşere.
Söyleyin! Sevemeyenlerin mezarı nerede?
Gassal temizler mi kiri, gönül kırıldıysa hele.
İnsan şaşar mı ayrılmazsa Hak'tan Hakikatten? Diye cümleler duymanız çok kolaydır. Neden bilinmez içinden bir his “bekle” der olması gerektiği için mi yoksa olması için daha zaman olduğu için midir? Veyahut hiç olmaması gerektiği için mi? Bilinmez. Sabır denen o asıl ilacın başı acı olduğu içinde kolay kolay kimsede buna dayanamaz… Gider… Hani sormuştum ya sevdiğin mi seni seven diye. Sevenin kalmaz. Bu yüzden karşı taraftan şu dizeleri, isyanı duymak çok kolay değil mi?
…Hükmün idamdır, Eyvallah.
Kestiğin baş değil, selamdır.
Hele bi de! Selam kime verilmez.
…İdam sehpasına çıkan kelamdır.
Kelamın eli kanlı mı ki?
…Sözüm üzüm bağından tane tane gelir,
Aklım bu işe şaşar bir şey etmez.
Çizdiğin hudut neyin nesi bilinmez.
…Kelam yokluğunu odun ettim.
Yemene aşk pazarına sefer eyledim.
Sen nerdesin hele bir söyle
Çayın hatırı da mı güdülmez.
Niyetin selâ ya mı salmak, yoksa Ölmeden mi öldürmek?
Nerede arayacağım, Aşk dediğin can mı ki
Can aranarak bulunur mu ki?
O zaman,
Varlığına da yokluğuna da Eyvallah...
Ve kapılar açılır… Seven sevdiği için yanar sabır edemez ve gider diğeri de sevememenin vermiş olduğu ağırlığı omuzlarına yüklenip kaybolur… Öyle ya neylerim senin olmadığın bu şehirde gözlerin baktığın bir taşa bile denk gelmeyecekse.