Yanıp kavrulasım var.
Kavrulup yok olasım...
Ademi, adem yapacak, Adem değil miydi?
Üfle sur'u İsrafil; uyansın adem...
Ne ben kaldı, ne benden bir iz...
Ne olacağım sorusuna: koca bir boşluk cevap değil miydi?
Yazdım, yazdım sildim
Çare diye bir ademi bekledim.
Olmaması beklediğim den değil mi?
Bir sigara yaktım, dumanını savururken duvarların üzerine
Kokusu sinemi sindi...
Biraz rutubet, biraz yağmur , biraz toz değil miydik?
Uyandıran ezana kulak verip abdeste durdum,
Temizlenen beden miydi yoksa ruh mu?
Bilemedim...
Dualar kabul olmazmış, eğer üzerinde kul hakkı varsa
Kul hakkı olmayan kul var mi ki?
Gidecek yerim yok yatacak yerimde...
Kaçış rampası arıyorum, uzun yola teşne gezen ruhum için.
Ziyadesiyle yorgun,. ziyadesiyle bitkin ahvalimi soran bir dost kapısı aralansın
Ben kapı eşiğinden utandım...
Olmayacak işler peşinde koşan bedenimi secdeye uzatırken
Utanmadan...
Yine istedim... Yine istedim...
İsteyen dilimden de utandım...
Bir çeşme buldum, ceviz ağacının dibinde...
Oturdum;
biraz ağladım, biraz da konuştum...
Ağlayan gözlerimden de utandım...
Kimdir, neyin nesidir bilmem.
Bilmediğim adamın sesini, özlem duydum.
Duyduğum özlem mi? Bilemedim.
Kendini bilmeyen, kendimden utandım...
İşaret parmağımı uzatırken göğe,
Yersiz, mekansız olan Rabbimden diledim...
Şikayet ederken her günümden
Mutfakta kös kös oturan bedenimden utandım...
Derdim ne bilmiyorum
Ne istiyorum onu da bilmiyorum...
'Tebdil-i mekanda ferahlık var' derlerdi,
Gitmek istiyorum...
Gitmek isteyen ayaklarımdan da utandım...
Günlerdir kalemi elime alamıyorum
Kağıt isyanda; bi haber yaşıyor masada...
Ben kağıttan utandım, kalemden utandım...
İcazet alınmıştı, istediğim zaman arayabilirdim.
Parmaklarım giderken numaraya; ben sayılardan utandım...
Kaç defa aradım, kaç kere söyledim
Ne dediğimi kendim de bilmedim.
Konuş, dediklerinde gitmeyen kurşun gibiydim...
Tetiği basamayan parmağımdan utandım...
İlmek ilmek ördüğüm hasreti, yorgan gibi örterken üzerime,
ben geceden utandım; kıştan utandım...
Haya imandandı... Ve en güzel süstü, Edeb...
Ben edebimden de utandım...
Narin'i bir taşın altına koyan insandı(!)
Ben İnsanlığımdan utandım...
Adalet kutup yıldızı değil miydi?
Elini kolunu sallaya sallaya adalet naraları atanlar nereli?
Ben şehit kanıyla sulanmış toprağa girmekten utandım...
Ölmeyelim biz ama nefes de almak istemiyorum.
Zarif, incecik bir kız çocuğunu çuvala koyan ellerden utandım...
Neyimiz kaldı, bizim... Bizleri biz yapan neyimiz kaldı...
Ben yaşamayı isteyecek kadar sevemedim dünyayı.
Tamah edemedim yeni ciciler alıp giymeyi...
En büyük hazinem yokluktu..
Ben kendi varlığımdan utandım...
Dağıtın masaları, binaları...
Soyun bütün insanları
Soyunu tükürdüğümün zalimleri atın balçık çukuruna...
Ne oldu, biliyor musunuz?
Balçık utandı, çocuğu göğsünde günlerdir saklayan su utandı, bedenini soktukları çuval utandı, eller, gözler, koskoca kainat utandı İNSAN UTANMADI...
velhasıl ne diyordu erenler... İnsanlar yaptıkları ile melekten yukarı veyahut köpekten de aşağı...
Köpek, köpek olduğunu utandı..İNSAN UTANMADI...
BİZ UTANMADIK...
İNSANLIK ÇOKTAN ÖLMÜŞTÜ..NARİN'İ ÖLEN İNSANLIK ÖLDÜRDÜ...
İnsan UTANMADI ( Narin)
Yanıp kavrulasım var.
Kavrulup yok olasım...
Ademi, adem yapacak, Adem değil miydi?
Üfle sur'u İsrafil; uyansın adem...
Ne ben kaldı, ne benden bir iz...
Ne olacağım sorusuna: koca bir boşluk cevap değil miydi?
Yazdım, yazdım sildim
Çare diye bir ademi bekledim.
Olmaması beklediğim den değil mi?
Bir sigara yaktım, dumanını savururken duvarların üzerine
Kokusu sinemi sindi...
Biraz rutubet, biraz yağmur , biraz toz değil miydik?
Uyandıran ezana kulak verip abdeste durdum,
Temizlenen beden miydi yoksa ruh mu?
Bilemedim...
Dualar kabul olmazmış, eğer üzerinde kul hakkı varsa
Kul hakkı olmayan kul var mi ki?
Gidecek yerim yok yatacak yerimde...
Kaçış rampası arıyorum, uzun yola teşne gezen ruhum için.
Ziyadesiyle yorgun,. ziyadesiyle bitkin ahvalimi soran bir dost kapısı aralansın
Ben kapı eşiğinden utandım...
Olmayacak işler peşinde koşan bedenimi secdeye uzatırken
Utanmadan...
Yine istedim... Yine istedim...
İsteyen dilimden de utandım...
Bir çeşme buldum, ceviz ağacının dibinde...
Oturdum;
biraz ağladım, biraz da konuştum...
Ağlayan gözlerimden de utandım...
Kimdir, neyin nesidir bilmem.
Bilmediğim adamın sesini, özlem duydum.
Duyduğum özlem mi? Bilemedim.
Kendini bilmeyen, kendimden utandım...
İşaret parmağımı uzatırken göğe,
Yersiz, mekansız olan Rabbimden diledim...
Şikayet ederken her günümden
Mutfakta kös kös oturan bedenimden utandım...
Derdim ne bilmiyorum
Ne istiyorum onu da bilmiyorum...
'Tebdil-i mekanda ferahlık var' derlerdi,
Gitmek istiyorum...
Gitmek isteyen ayaklarımdan da utandım...
Günlerdir kalemi elime alamıyorum
Kağıt isyanda; bi haber yaşıyor masada...
Ben kağıttan utandım, kalemden utandım...
İcazet alınmıştı, istediğim zaman arayabilirdim.
Parmaklarım giderken numaraya; ben sayılardan utandım...
Kaç defa aradım, kaç kere söyledim
Ne dediğimi kendim de bilmedim.
Konuş, dediklerinde gitmeyen kurşun gibiydim...
Tetiği basamayan parmağımdan utandım...
İlmek ilmek ördüğüm hasreti, yorgan gibi örterken üzerime,
ben geceden utandım; kıştan utandım...
Haya imandandı... Ve en güzel süstü, Edeb...
Ben edebimden de utandım...
Narin'i bir taşın altına koyan insandı(!)
Ben İnsanlığımdan utandım...
Adalet kutup yıldızı değil miydi?
Elini kolunu sallaya sallaya adalet naraları atanlar nereli?
Ben şehit kanıyla sulanmış toprağa girmekten utandım...
Ölmeyelim biz ama nefes de almak istemiyorum.
Zarif, incecik bir kız çocuğunu çuvala koyan ellerden utandım...
Neyimiz kaldı, bizim... Bizleri biz yapan neyimiz kaldı...
Ben yaşamayı isteyecek kadar sevemedim dünyayı.
Tamah edemedim yeni ciciler alıp giymeyi...
En büyük hazinem yokluktu..
Ben kendi varlığımdan utandım...
Dağıtın masaları, binaları...
Soyun bütün insanları
Soyunu tükürdüğümün zalimleri atın balçık çukuruna...
Ne oldu, biliyor musunuz?
Balçık utandı, çocuğu göğsünde günlerdir saklayan su utandı, bedenini soktukları çuval utandı, eller, gözler, koskoca kainat utandı İNSAN UTANMADI...
velhasıl ne diyordu erenler... İnsanlar yaptıkları ile melekten yukarı veyahut köpekten de aşağı...
Köpek, köpek olduğunu utandı..İNSAN UTANMADI...
BİZ UTANMADIK...
İNSANLIK ÇOKTAN ÖLMÜŞTÜ..NARİN'İ ÖLEN İNSANLIK ÖLDÜRDÜ...
Ekleme
Tarihi: 08 Eylül 2024 - Pazar
İnsan UTANMADI ( Narin)
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(1)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
Maruf
(12.09.2024 20:23 -
#408)
Sevgili yazarı tebrik ederim. Çok güzel yazmış.