PİRİNCİN TAŞLARI
Birleşmiş Milletler Örgütü ya da kısaca Birleşmiş Milletler (BM), 24 Ekim 1945'te kurulmuş dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslararasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak için kurulan uluslararası bir örgüttür. Birleşmiş Milletler kendini “Adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği uluslararasında tüm ülkelere sağlamayı amaç edinmiş küresel bir kuruluş” olarak tanımlamaktadır. Uluslararası İlişkilerde, kuvvet kullanılmasını ilk olarak evrensel düzeyde yasaklayan ilk antlaşma Birleşmiş Milletler Antlaşması'dır…
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın öncülüğünde, Türkiye’nin girişimleriyle hazırlanan ve Trump’ın Kudüs kararını eleştiren karar tasarısı, BM Genel Kurulu’nda ABD’nin tehditlerine rağmen 9’a karşı 128 ezici oyla kabul edildi. Oylamada 35 ülke ise çekimser kaldı. Oylama öncesi BM Genel Kurulu'nda kürsüye çıkan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'ye tepki göstererek "BM üyesi bir ülke diğer üyeleri tehdit etti. Bazı ülkeler gelişme yardımının kesilmesiyle tehdit edildi. Bu kabul edilemez. Türkiye asla Kudüs’ü yalnız bırakmayacaktır. Filistin halkı asla yalnız kalmayacaktır. “Dünya beşten büyüktür” dedi. ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley; “Bu oylama Amerikalıların BM’ye nasıl baktığı ve bizim bize BM’de saygısızlık yapan ülkelere nasıl baktığımız konusunda bir fark yaratacaktır” ifadeleriyle tehditkâr tutumunu sürdürmüştü...
ABD’den en çok insani yardım alan ülkeler, Başkan Donald Trump’ın yardımları kesme tehditlerine rağmen Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda yapılan oylamada Kudüs tasarısına destek verdi. Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararını geri çekmesini öngören “İsrail’in İşgal Altındaki Doğu Kudüs ve Filistin Topraklarındaki Faaliyetleri” başlıklı tasarının, BM Genel Kurulu’nda ABD’nin tehditlerine rağmen 9’a karşı 128 oyla kabul edilmesi tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. Türkiye’nin öncü olması tasarıda, Kudüs şehrinin statüsünü ve demografisini değiştirmeye yönelik herhangi bir adımın geçersiz olduğu belirtilirken, ABD’nin söz konusu kararının BM Güvenlik Konseyi kuralları uyarınca feshedilmesi çağrısında bulunulmuştu… “Dünya ABD’nin Kudüs kararına karşı birleşti” şeklinde değerlendirilen oylama sonucu, ABD Başkanı Trump’ın aleyhte oy kullananlara yönelik tehditlerinin işe yaramadığını da ortaya koydu. ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) sitesinden derlediği verilere göre, ABD'nin geçen sene itibariyle en fazla yardım ettiği 10 ülkeden 9’u tasarıyı desteklerken, sadece bir ülke çekimser kaldı. ABD Dışişleri, Tarım ve Ticaret bakanlıkları tarafından yapılan yardımları da kapsayan USAID verileriyle hazırlanan en fazla yardım alan ülkeler listesinde 5,28 milyar dolarla Irak birinci sırada yer alıyor. Irak’ı 5,06 milyar dolarla Afganistan takip ediyor. Kudüs tasarısını, BM Güvenlik Konseyi'ne ilk getiren Mısır'ın, ABD’den 1,23 milyar dolar yardım aldığı görülüyor. Mısır’ı 1,21 milyar dolarla Ürdün, 1,14 milyar dolarla Kenya ve 1,11 milyar dolarla Etiyopya izliyor. Listenin daha sonraki sıralarında 778 milyon dolarla Pakistan, 718 milyon dolarla Nijerya, 708 milyon dolarla Güney Sudan ve 629 milyon dolarla Tanzanya bulunuyor. ABD’nin en fazla insani yardımda bulunduğu bu ülkelerden çekimser kalan Güney Sudan haricinde hepsinin Trump’ın tehditlerine rağmen “evet” oyunu vermeleri dikkat çeken sonuca gidildi…
ABD Başkanı Trump, 6 Aralık'ta Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında, Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıdığını ve ABD Büyükelçiliği'nin Kudüs'e taşınması talimatı verdiğini açıklamıştı. Uluslararası toplumun tepkisini çeken Trump yönetiminin, söz konusu kararı, bölgenin kaosa sürükleneceği ve İsrail-Arap ihtilafının daha da çözümsüz hale getireceği eleştirilerin dile getiren ve ayağa kalkan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın her fırsatta dile getirdiği ve BM de her konuşmasında “Dünya Beş’ten büyüktür” sözü ilk defa gerçek oldu. 128 ülke Trump’un parasıyla satın alınamayacaklarını oylarıyla ispat etmiş oldular. Kudüs Dünya Müslümanlarının kırmızıçizgisi olduğunu ispat ettiler. ABD ve İsrail, bu oylamayla istedikleri gibi rahat hareket edemeyeceklerinin işaretini de almış oldular…