PİRİNCİN TAŞLARI
Bugün 1 Nisan. Mahalli seçimler yapıldı. Ama ben Bir Nisan şakası yapmayacağım. Seçmenin kararına saygı duymak gerekir. Aslında bugün, seçim sonuçlarını yazmam gerekirdi. Sandıklar kapandı. Seçim sonuçları hakkında yorumlarda bulunmak üzere gece bir televizyonda arkadaşlarımla beraber yorum yapıyordum. Gerçekte, YSK tarafından seçim yasağı olması nedeniyle yazımın yetişmesi mümkün değildi. Önümüzdeki günlerde seçimler üzerine daha çok yazacağız. Seçilenler, ülkemize hayırlı olsun…
Geçtiğimiz günlerde yerel seçimler nedeniyle sebze ve meyve bilinçli artışa dikkat çekilmesinden haberi atladık. Kimse farkında değil ama MICROSOFT ve CIA arasında yapılan gizli anlaşma mı diyelim. Adına ne derseniz?
Bilgisayarlarınızı, cep telefonlarınızı kullanırken genellikle siz farkında olmadan arka planda çok fazla işler olur, uygulamalar gerçekleşir. Bunların çoğunu da bize genelde zevkle kullanılan bir araç ya da kolaylık adı altında sunarlar ve çok fazla kullanmamızı sağlamış olurlar. Bu arada arka planda, biz farkında olmadan, çok fazla uygulamalar çalışır ve istedikleri bilgileri toplarlar. Hatta konuşmalarımızı bile dinlerler…
Sürekli olarak çok iyi pazarlama taktikleriyle satışlar yapıp para da kazanırlar. “Parmağınızı gösterin bilgisayarınız sizi tanısın ve açılsın. Başkası açamasın”, “Avuç içinizi gösterin ATM sizi tanısın. Yanlışlık olmasın”, “Göz retinasından tanıma yapılsın işe gelen gelmeyen personel kesin belli olsun”, “Göz retinasından tanıma yapılsın hapisten kaçamasınlar”, “Parmak izinden tanıma yapsın...”
Bu araçları kullandığınızda bilgilerinizi sizin dışınızda kullananlar da vardır. Örneğin; bilgisayarınızdaki Windows işletim sistemi bunu daha o anda yapar, ele geçirir ve merkezlerindeki bilgisayarlarına kaydederler. Böylece yüz binlerce, milyonlarca kişinin parmak izi, avuç içi ve göz retina bilgilerine sahip olurlar. Buraya kadar ne var bunda diyebilirsiniz...
Geçtiğimiz günlerde en hafta Microsoft ve CIA, yukarıda anlatılan bilgilerin kendi aralarında paylaşılması ile ilgili gizli anlaşma imzaladıkları ortaya çıkmıştı...
Facebook kullanımında ne kadar dikkatli olsanız da, istendikten sonra sizi her türlü kötü işle ilişkilendirecek, bağlantı kuracak, suçlayacak vb yolları ve gerekçeleri son derece kolay biçimde bulabilirler. Facebook kullanmaya başladığınız andan itibaren her türlü bilginizin başkalarıyla paylaşılmasını da kabul etmiş oluyorsunuz. Bu bilgileri serbestçe büyük şirketlere, pazarlama firmalarına, istihbarat kuruluşlarına satabilirler. Facebook daki her tuşa dokunuşunuzda arkadaki gizli el bunları alır ve bir merkezde toplar. Sonrasında da sizin kişisel bilgilerinizi değerlendirerek çok değişik amaçlarla kullanırlar…
Cep telefonu firmalarında saniye saniye nerede olduğunuza, kimle konuştuğunuza vb kadar bilgilerin toplandığını ve bu bilgilerin diğer bilgilerinizle çok kolay biçimde ilişkilendirileceğini düşünürseniz, özel yaşamınızın kimlerin yönetiminde, denetiminde olduğunu anlayabilirsiniz…
Özetle, bilgisayar, cep telefonu vb aygıtları kullanımımızda dikkatli olmamız gerektiği çok açıktır. Kredi kartları harcamalarının da bu bilgilerle birleştirilebildiğini düşünürseniz, özel yaşam diye bir şeyin kalmadığını anlamak zor olmayacaktır. Bütün bu bilgiler teknolojiyi kim üretiyorsa onda toplanacak ve kullanılacaktır…
Bu satırları gazeteden okuyorsunuz. Bunu bilgisayar veya telefonunuzdan okurken bile bilgileriniz (hangi konuda, kimin yazdığı yazıyı, yorumu hangi IP adresiniz (internetteki yeriniz) üzerinden okuduğunuz) çoktan bir yerlere gitmiştir. Her internet sitesinin ya da sayfasının arkasında bambaşka dünyalar vardır ve bunlar üzerinden çok etkili şeyler yapabilir hale gelmeye başladı...
Bunların tümü “yazılım esaslıdır.” Bunları teknolojide halen kayda değer ve önemli bir şeyler yapıyor olmamanın, olamamanın sonuçlarının ne kadar ağır olabileceğini bir nebze de olsa anlatmak için yazdım. Bu araştırma yazımı okuduktan sonra cihazlarınızı hareketlerinizi kontrol altında tutun ve izleyin. Bizim Devlet olarak son yıllarda millileşmeye ne kadar önem verdiğimizin önemi ortaya çıkıyor. Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur…