Dünyada faiz artışları devam ederken Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası sürpriz kararı ile %14 olan politika faizini %13’e indirdi. Yüksek enflasyonun altında kalan (TÜFE %79,60 ve ÜFE %144,60) reel negatif faiz veren politika faizi %13’e park etti...
Geçtiğimiz hafta İngiltere’de enflasyon 40 yıldan sonra ilk defa iki haneli rakamı görerek %10,01 oldu. İngiltere Merkez Bankası hatırlayacaksınız 27 yılın en sert faiz artışını yaparak 50 baz puan artışla %1,75 politika faizini belirlemişti. Yüksek enflasyon baskıları altında ülke ekonomisi yaklaşık bir yıllık resesyon yani ekonomik durgunluk uyarısı yapılır iken, gaz fiyatlarındaki artışlardan dolayı ekim ayında enflasyonun daha da artacağı öngörülürken, 2023 yılı için de fiyatların tepede kalacağının sinyalini veriyor. ABD ise 2023 yılının ikinci çeyreğinde her şey yolunda giderse ancak faizlerin indirimini konuşabiliriz diyor…
Ülkemizde ise enflasyon oranı temmuz ayı için bir önceki yılın ayni ayına göre %116,56 seviyelerine ulaşmış durumda. Brent petrol diğer taraftan ekonomideki durgunluktan yani resesyondan korktuğu için fiyatlar düşüşte ve dalgalı gidiyor. Yazımı yazdığım gün içinde 93.75 USD seviyelerini görmüş durumda. Özellikle ülkemizde de ekim ayında enflasyon daha da artış gösterecek gibi görülüyor…
Ekonomik durgunluk, taleplerin azalması, enerji ve petrol fiyatlarının tepeye ulaşması dünya çapında uyarılar yapılması dikkate alınmalıdır. Her ne kadar politika faizi düşük olsada piyasadaki bankaların faizleri iki katından başlıyor. Piyasa bu faizi kabul etmiş görülmüyor. Market günlük fiyat artışlarıyla birlikte, Türkiye’de faizler piyasalarda iki katını da aşmış durumda…
2023 yılında da genel seçimlerin olması dolaysıyla fiyat artışları ve zamlar yerine oturmayacak gibi görülüyor. Hem Covid salgını da muhtemelen kış ayında bir defa daha vurmadan gitmeyecek gibi görünüyor. Kısacası 2023 için de politika yapıcılar mutlaka tüm bunları göz önüne alıp ona göre şimdiden çalışmalar…
Türkiye’ye sıcak para girişi lazım. Özellikle döviz girişleri. Esnafın kalkınması ve her türlü desteği alması lazım. Daha önce belirttiğim gibi dükkânı sabah açmak güne giderler başlıyor. Çalışan maaşları ve sabit giderlere bakıldığında, en az bir çalışanınız var ise ve en basit sabit giderler ile aylık minimum 15,000 TL gideriniz var demektir. Gerçekten hayat zorlaşıyor…
Çocukluk, gençlik yıllarımızı aramaya başladık. Ekonomi bir şekilde dönüyordu ve her şey ahenk içerisindeydi. Samimiyet vardı ve rahattık. Herkes güven içerisinde yaşıyordu. Her şey çok kolay ve basitti. Bir şeye ihtiyaç olduğunda anında çözebiliyordunuz. Tabi dünya dönüyor ve teknoloji de gelişiyor. Ayak uydurmak lazım ama ayak uydururken de artık bazı duygu ve değerleri maalesef feda etmek zorunda kalıyorsunuz...
Dünya ile aynı anda dönmek ve tüm ülkelere uyum sağlamak zorundasınız. Dünyanın dışında izole olarak kalamayız. Tüm bunları yaparken biz sanki şehir içerisine yerleşen marketlere kanunla bir çeki düzen vermediğimiz sürece günübirlik zamlardan kurtulamayacağız. Covid-19 döneminde, Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir konuşmasında, Pandemi sonrası dünya düzeni değişecek aynı kalmayacak demişti. Konuşmasında haklı çıktığı görülüyor. Ama ayni yere sürekli çivi çakamayız, çünkü o duvar artık çivi tutmuyor. Bekleyip göreceğiz. Sonuç nereye kadar gidecek…