Halk arasında bir deyim vardır. “Hırsız eve girdikten sonra kapı sürgülemenin ne faydası var.” Çok faydası var. Türkiye Devleti, Askeriyle, Korucusuyla, Polisiyle, Vatandaşlarıyla el birliğiyle teröristlerle mücadele etmeye başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, ‘Seferberlik” ilan etti. Ama yetersiz geliyor. İstihbarat zafiyeti ön planda. Terör eğitimsizliği ön planda bu nedenle gerekirse Askerimize, Polisimize gerilla eğitimi verilmelidir…
ADLİ BİLİMCİLER KONUŞMAYA BAŞLADI
Prof. Hancı; “Acilen terörle mücadele akademisi kurulmalıdır!” diyor. Prof. Dr. Hamit Hancı İzmir’den benim çok iyi konuştuğum dostum. Yıllarını Adli olaylara Adli Tıp’a ayırdı. Dernek kurdu ve Başkanlığını yapıyor. Bakın Prof Dr. Hancı bu konuda ne diyor. Devletin bu sözlere kulak vermesi lazım… Adli Bilimciler Derneği Başkanı ve Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Hamit Hancı; “Türkiye’de terörle mücadele kalitesinin artırılması, bilimsel yöntemle etkinliğinin geliştirilmesi, alanda çalışanlarla, bilimsel olarak araştırma yapanların bir araya gelerek bilgilerin paylaşılması için bir akademi kurulması ve buradan yetişen özel kuvvetler terörle bilinçli olarak mücadele etmelidir” diyor… Terörle Mücadelenin tamamen tarafsız bir şekilde ele alarak bir beyin fırtınası yapılıp, bir akademi modeli oluşturulması gerektiğinin altını çizen Prof. Hancı; “Yaşanan iç ve dış gelişmeler birlikte değerlendirilip Terörle Mücadelenin etkin bir şekilde sürdürmesi için Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak artık bir ‘Terörle Mücadele Konsepti’ ve Gerilla eğitimi alan ekip oluşturulmalı. İç ve dış politikada ülke menfaati temel hedef alınmalı. Terörle Mücadelede tüm kurumlar işbirliği içinde çalışmalıdır.” Diyor.
Böyle bir konsept için; farklı disiplinlerden bilim insanları ile farklı meslek alanlarından uzmanların bir araya getirilecekleri bir yapılanmaya ihtiyaç olduğu da aşikar olarak ortaya çıkıyor. Televizyonlarda konuşmacı olarak çıkan, izleyicilerin çoğunluğu tarafından konuştukları askeri ve savaş terimlerini hiç kimse anlamıyor. Alt yazılarında kimlikleri ‘TERÖR UZMANI’ – GÜVENLİK UZMANI’ yazan o genç emekli askerlerinde bu Akademi de gerekli dersleri ve tecrübelerini anlatarak terör eğitimine yardımcı olmaları da daha uygun olur…
Bu arada sohbetimize devam ettiğim Yıllarını Adli bilime vermiş olan Adli Bilimci Prof. Dr. Hamit Hancı, sözlerini şöyle sürdürüyor; “Bu kurulda yer alacak kişiler liyakat esasına göre belirlenmeli, liyakat sahibi olanların siyasi-dini-dünyevi farklılıkları zenginlik kabul edilerek, bu kurulda görev almalarına engel olmamalı. Beyin fırtınası, serbest çağrışım ve özgür düşünme yoluyla elde edilecek çıktıların, Sağduyulu bilimsel analizlerle uygulamaya geçmesi sağlanmalıdır. Kurul çalışmaları neticesinde ortaya çıkacak tespit, görüş ve diğer sonuçların, mevcut idarenin uygulamalarına ters düşmesi durumunda, idareyle uyumlu olması yönünde herhangi bir müdahale söz konusu olmamalıdır. Benzer bir bilim kurulu, EGM, Uyuşturucuyla Mücadele Daire Başkanlığı TUBİM’e bağlı olarak çalışmalıdır.” Diye anlatıyor… Adli bilimlerin 116 alt alanı olduğunu söyleyen Prof. Hancı; “Bu alanlardan terör konusunda da yararlanılabilir. Kurulun oluşumunda Teoloji, Güvenlik, Yöneylem, Jeostrateji, Ekonomi, Enerji, Hukuk, Adli Sinergoloji, Adli Jeopolitik, Sosyoloji, psikoloji, Adli Tıp ve adli bilimler gibi pek çok alandan uzmanlardan yararlanarak kurumsal bir yapı oluşturulmalı. Ülkemizde her türlü uzman mevcut olup, esas sorun organizasyondadır. Mevcut kurum direk Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak çalışabilir…
Terörle ilgili narkoterör siber terör, siyasal terör, algı operasyonu, fuhuş, tıbbi istihbarat, KBRN terörü, canlı bomba analizleri, terör istihbaratı gibi pek çok alanda çalışma yapılmalıdır. Akademi’nin resmi görevliler ayağında, TSK, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma, Sahil Güvenlik, Gümrük ve Muhafaza, Orman Muhafaza gibi güvenlik birimleri yanı sıra, İstihbarat, dışişleri, sağlık, diyanet, maliye birimleri de yer almalıdır. Bilimsel ayağı ise akademisyenlerden oluşmalıdır.
Tıp, Fen, Mühendislik ve sosyal bilimler alanlarından bilim insanlarının, laboratuarlar ve diğer teknik imkânlarla donatılmış bir merkezde, yapacakları özgün çalışmalar, Terörle mücadele de ülke elini sağlamlaştırır. Yakın süreçte kurulması düşünülen Milli DNA Bankası da bu Akademi ye bağlanabilir. Strateji Geliştirme ve Uzman Personel yetiştirme görevleri olacak Akademi Y.Lisans ve Doktora eğitimlerini de verebilir.” diye anlatıyor.
Prof Dr. Hamit Hancı’nın anlattıklarını dinlediğimde, hal veriyorum. Akıl akıldan üstündür. Devlet büyüklerinin bu sözlere kulak vermesi lazımdır…