Hiç bu kadar hme miştim yokluğu nefesimde; ta ki ölüm ile burun buruna gelinceye kadar...
Düşünsenize biri geliyor; biri dediğime bakmayın insan ya da hayvan değil hani derler ya yaptıkları ile hayvandan da aşağı olanlar, o kategori de. Adını, sıfatını siz bulun...
5 ton patlayıcı... Düşüne biliyor musunuz, ben düşünemiyorum, düşünmek dahi istemezdim ama 09.10.2016 da bu olay gerçekleşti.
‘Canım yandı’ … Demeyi isterdim ama tarifsiz bir nefret duygusu oluştu, ölenleri ve onları sevenleri değil de bu kahpeliği bu soysuzluğu yapan; gizli ya da apaçık yardım ve yataklık eden soysuzları düşündüm... Bu nasıl bir vicdan, bu nasıl bir algı, bu nasıl bir şeydir ki sen onlarca ocağı söndürmek, ona-buna zarar vermek için hazırlık yaparsın. Yetmiyormuş gibi onu hayata geçiriyorsun, aklım almıyor Sen ki kimin kahpe evladısın ki bu kahpeliği bu vatanı koruyan askerine, evladının canına göz koyarsın...
Kahpesin PKK! Kahpesin PKK’ya destek veren şer odakları ve kişiler, İsrail altına yatmış fahişesin! 10 tane evladımızı bizden aldığın için soysuzsun, vicdanın sızlamadan bunca ocaklara ateş düşürdüğün için, annemin dudaklarından dua eksik olmazken sen beddua ettirdiğin için, devrilmez çınarım; babamı sen devirdiğin için kahpesin… Sen ve sana yardım eden soysuzlar hepiniz kahpesiniz… Devletin suyunu elektriğini kaçak kullanıp, yiyip içip Müslümanlıktan bahsedip, utanmadan yüzümüze bakıp “kardeşim” diyecek kadar kahpesiniz! Benim şehidimin kanı ile rengini almış bayrağımı sen kirli oyunlara alet ettiğin için kahpesin…
Doktorunu dövdüğün, malzemelerine zarar verdiğin hastaneden ücretsiz faydalanacak kadar kahpesin! Devletin hastanesine yatıp 5'er 10'ar çocuk yapıp keyfini süren faturasını devlete çıkaracak kadar alçaksın…
Aç köpekler gibi ( ama köpek bile senden onurlu) ptt kuyruğuna devletten para yardımı almak için sıraya dizilecek kadar onursuz, yediği kaba pisletecek kadar şeref yoksunusunuz…
Lanet olsun sizlere, haram zıkkım olsun boğazınızdan geçen bir yudum su bile…
Olmuyor arkadaş, olmuyor…! Öfkem geçmiyor hala şehitleri düşünemiyorum hala kabul edemedim bu soysuzluğu be şerefsizliği.
Meydanlarda insan görememek, bu soysuzlara göğsünü gere-gere ben Türk'üm diyenler nerede? Çıkın ya çıkın. Oraya-buraya nereye olursa olsun çıkın... Şerefsizler, burada bizim içimizde, bizim ekmeğimizi yiyip, bizim suyumuzu içiyorlar ve silahı bize doğrultuyorlar ve bizde bunlara göz yumuyoruz bizlerde az değiliz...!
Derin ama öyle, böyle değil çok derinden bir nefes alıyorum nefesim bile nefesime ağır geliyor artık... Eli kolu bağlı oturmak bir şey yapamamak yapılanlara dur diyememek bu nasıl bir şey ki ben bu şekilde çaresizim...
Neden olmuyor neden? kaç tane annem-babam ağladı, kaç kardeşim yetim, kaç bacım dul kaldı bugün... Kaç tane daha bu şekilde kalacak? Kaç tane fidan tohumu toprak üzerine çıkmadan toprağa gömüldü söyleyin bana ya kaç?
Ağız dolusu küfürleri sıralamak isterdim hem de alayına. Neden mi, hem çare olmadıkları hem de bizleri çaresiz bıraktıkları için.
Rabbim den rahmet, merhamet ailelerine baş sağlığı dileyeceğim ama utanıyorum, bunun dışında bir şey yapamamaktan, sesimin çıkmayışından, adım atamadığım için UTANIYORUM.
Başın sağ’ olmasın Türkiye evladına sahip çık, dağdan inme ya da dağa çıkma bu kahpelere, soysuzlara meydan bırakma VATANINI, EVLADINI SAHİP ÇIK… “ vatan sağ olsun” sözlerini kenara bırak harekât zamanı, bu soysuzlara “dur.” deme zamanı…
Ondan sonra vatan da evlat da sağ’ olsun…
SAYGILAR