Kıymetli okurlarım, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bu yazımda zeka türleri içerisinde yer alan ‘’duygusal zeka’’ kavramını, önemini ve özelliklerini sizlere aktarmak istiyorum.
Duygusal Zeka
‘’Herkes kızabilir, bu kolaydır. Ancak doğru insana, doğru ölçüde, doğru zamanda, doğru nedenle ve doğru şekilde kızmak, işle bu kolay değildir.’’ Aristo’nun bu sözü duygusal zekayı en iyi özetleyen sözlerden biridir.
Duygusal zeka denilince akla; duygularını fark etme, onlarla başa çıkabilme, kendi kendini motive edebilme, empati kurup ilişkilerini yönetebilme özellikleri gelmelidir.
Duyguları anlama, tanıma ve yönetme yeteneğidir.
Bireyin, hem kendinin hem diğerlerinin duygularını; fark edebilmesi, anlayabilmesi, analiz edebilmesi ve bunları yönetebilmesidir.
İş hayatında ve özel hayatta başarı için önemlidir.
Kararlarımıza rehberlik eder.
İki tür zihnimiz vardır. İlki IQ dediğimiz akılcı zihin, ikincisi de EQ duygusal zihin.
IQ yüksekliği yetenek ve akademik başarı sağlarken, EQ yüksekliği ise yüksek iş başarısı ve daha tatmin edici ilişkiler sağlar. Stresle daha kolay başa çıkabilmeye yarar ve öğrenilebilir, geliştirilebilirdir.
Bu ikisi genellikle uyumlu ve birbirine katkıda bulunarak çalışır ve bir denge halindedirler aynı zamanda birbirinden bağımsızdırlar. Ancak kimi zaman bu denge bozulabilir. Örneğin herhangi bir tehlike durumunda.
Duygusal zeka ile birlikte ‘’duygu’’ nedir diye bakacak olursak. Duygu; bir his ve bu his sonucu oluşan düşünceler, davranışlar diyebiliriz.
Dünyada tüm insanlar için ortak temel duygular vardır. Bunlar; öfke, üzüntü, korku, şaşkınlık, mutluluk, sevgi, utanç, iğrenmedir. Dünyanın neresine giderseniz gidin bu temel duyguları insanların yüz ifadelerinden, jest ve mimiklerinden anlayabilirsiniz.
Bir önceki yazımda bahsettiğim gibi karar alma aşamalarında duygularımız çok önemlidir. Yapılan meslek, evlilik, yaşanılacak yer gibi pek çok konuda kararlar alırken sadece mantık değil aynı zamanda duygular da bize yol gösterir. Bunların doğru olabilmesi için de duygusal olgunluğun ve duygusal zekanın gelişmiş olması gerekir.
Duygusal zekası yüksek olan bireyler evlilik gibi takım işlerinde başarılı olur. Birbirinin tamamlayıcısı olur. Mantıksal olarak zekidirler. Kendi çıkarlarını koruyabilirler. Güvenilir ve vicdanlı olurlar. Psikolojik esnekliğe sahip, yenilikçi, uyum sağlamayı bilen, yeniden başlama becerisine sahip bireylerdir.
Yüksek Duygusal Zeka;
- Duygularını fark etmektir. Bir olay veya durum esnasında ne hissettiğini bilmektir. Kendini anlayıp, ruh halinin farkında olmaktır. Bu da daha sağlıklı kararlar alıp, hayata pozitif bakmayı, kendinden emin ve bağımsız olmayı sağlar.
- Hissedip, fark ettiği duygu ile başa çıkabilmek ve onu yönetebilmektir. Hayatta beklenmedik olaylardan sonra daha kolay toparlanmayı sağlar.
- Kendi kendini motive etmeyi sağlar. Bu, insanlar için günümüzde çok önemlidir. Hazzı erteleyebilmeyi, fevri davranışları engellemeyi sağlar bu da başarı için gereklidir.
- Kendisiyle birlikte diğer insanların da duygularını fark edebilmeyi sağlar. Yani empati kurabilmeyi geliştirir.
- Kişiler arası ilişkileri yürütebilmeyi ve lider olabilmeyi sağlar.
Duygusal zekanın gelişimindeki yetersizlikler, bireyin kişilerarası ilişkilerde sorunlara ve psikolojik rahatsızlıkların meydana gelmesinde büyük payı vardır.
Duygusal zekanın gelişmemesi durumunda;
- İlişkilerde özellikle kadın erkek ilişkilerinde problemlere yol açabilmektedir. Karşı tarafın duygu ve isteğini fark etmede, çatışma çözmede, bazı durumları tolere etmede problemler yaşanmasına sebep olabilir.
İyi bir iletişim kurmak, konuşabilmek, problemlere duyarlı olmak, ihtiyaçları ve duyguları fark edip kabul etmek, kendini açmak, isteklerini dile getirmek ilişkilerde oldukça önemlidir. Bunlar da yüksek duygusal zeka sayesinde olur.
Kadın doğası gereği bu konuda daha iyiyken, erkeklerin kendi duygusal zeka gelişimlerine önem vermeleri onlara ilişkilerde fayda sağlar.
- İş hayatında ise; iş birliği kurmak, liderlik konularında ve empati kurabilmede sorunlarla karşımıza çıkabilmektedir.
- Psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Depresyon, anksiyete gibi...
Cinsiyet, yaş ve aile ortamı duygusal zekayı etkiler.
Bebeklikten itibaren duygusal zeka gelişmeye başlar. Bebekler yüz ifadelerini ve ses tonunu anlayabilirler.
Anne babanın tutumu, duygusal desteği, çocuğun duygu ve davranışlarının onaylanması, takdir edilmesi, hislerinin göz ardı edilmemesi duygusal zekanın gelişimine katkı sağlar.
Her birey için geçerli olmasa da aile içinde kız ve erkek çocukların farklı yaklaşımla büyütülmesinden kaynaklı kızların duygusal zekalarının erkeklere göre daha yüksek olduğu araştırmalara göre bilinmektedir.
- Öz farkındalık sahibi olmak.
Çevreniz tarafından nasıl algılanıyorsunuz?
Siz kendinizi nasıl algılıyorsunuz?
İnsan ilişkilerinde yetenekleriniz neler?
Karşınızdakinin duygularını anlayabiliyor musunuz?
İletişim alanında hangi özelliğinizi geliştirmek isterdiniz?
Kendinize bu soruları sorup cevaplarınızı değerlendirebilirsiniz.
- Kendini, duygularını yönetebilme.
- Sosyal farkındalık. Başkaları ile iyi iletişim kurabilme. İlişkileri yürütebilme.
- Empati kurabilme.
- Motivasyon. İçsel motivasyon ve akışta kalabilmek. Kendi kendini harekete geçirmek.
Tüm bu maddeler duygusal zekanın temelidir.
DUYGUSAL ZEKAYI GELİŞTİRMEK İÇİN:
- Duyguları bastırmamak ve hissedilen duyguyu yaşamak için kendine izin vermek.
- Duyguları tanımak. İyi ya da kötü yerine diğer duygu çeşitlerini de bilmek. Duygusal kelime haznesini geliştirmek.
- Diğer insanlardan kendinizle ilgili geri bildirim almak.
- Diğer insanları, rahatsız etmeyecek şekilde farkındalıkla gözlemlemek.
- Bakış açınızı geliştirmek.
- Dinleme becerilerinizi geliştirmek. İyi bir dinleyici olmak.
- İlişki yönetimi. Kendinizin ve karşı tarafın iletişim stilini anlayıp o şekilde yaklaşmak.
- Spor, sanat, müzik ile ilgilenmek.
İşte tüm bunlar duygusal zekanızı geliştirmenizde size yardımcı olacaktır.