Türkiye, yerel seçimler sonrası seçimi değerlendirmeye devam ediyor. Herkes kendisine göre değerlendirme yaparken esas değerlendirmeyi seçimin galipleri ve kaybedenleri olması gerekir. Aslında kaybeden de kazanan da “Demokrasi” kazanmıştır deyip çıkıyor… İktidar partisine seçmen ders niteliğinde seçim sonucu çıktığı görüldü…
Farklı sonuçların çıktığı yerel seçimler de siyasi parti yanında, adaylar, isimleri de önemlidir, hatta daha ön plandadır. Her kesimden, her görüş ve ideolojiden oy alma potansiyeli olan adaylar, kazanmaya daha yakın, daha avantajlıdır. Görev başında seçime giren adaylar nispeten yarışa bir adım önde başlar…
Türkiye de Siyasi partiler, liderler, her zaman ön plandadır ve belirleyicidir. Parti başkanlarının tercihleri, aday belirlenmesinde etkileyici roldedir, bu sebeple pek çok siyasi parti liderleri, kendine rakip olacak, ileride kendi karşısına çıkabilecek isimleri engellemeyi tercih ederler…
Siyasette durmak yok, toplumsal değişim, siyaseti de değişime zorlar, günü yakalamak, toplumdan kopmamak, güncellenmek önemlidir. Yeniden, 31 Mart seçimine gelecek olursak. Yeni bir dönemin işareti verildi. Söylediğim gibi yerel seçimlerde, seçmeni etkileyen pek çok etken var. Seçim sonuçlarından çıkan dersler
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, adayları kendi belirliyor. Ön planda olan, aday değil, kendisi oluyor. Kendisine oy ister gibi, seçim kampanyaları yürütüyor. Partisinin ve diğer partilerin çok önünde olan, kendi liderlik vasfı ile seçmenin çoğunluğuna hitap ediyor…
Çok uzun bir zamandır, iktidarda olmanın yıpranmışlığı, ekonomi başta olmak üzere büyüyen sorunlar, aday belirlemede parti bütünlüğünün değil, kendi tercihlerinin öne çıkması, etkisiz kalan politikalar, seçim sonuçlarına etki ettiği görünüyor. Bunlar olağan, doğal gelişmelerdir. Tarihte çok benzerleri var. Hiçbir iktidar sonsuz olmamıştır…
CHP 47 yıl sonra ilk kez birinci, AKP 22 yıl sonra ilk kez ikinci parti oldu. Bu seçimle ilgili en önemli soru şudur; CHP mi yükselişte, AKP mi düşüşte?
Önümüzdeki yıllarda, Türkiye siyasetinde, etkili olacak isimler yerini sağlamlaştırmıştır. İstanbul Belediye başkanlığını ikince kez ve tartışmasız kazanan Ekrem İmamoğlu ve Ankara belediye başkanı Mansur Yavaş, yeni dönemin, etkili siyasetçileri olacak gibi görünüyor. Bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminde bu iki belediye başkanından biri mutlaka en güçlü adaylardan bir olarak sahnede yer alacak mıdır? Bunu bekleyip göreceğiz…
Ekrem İmamoğlu yaklaşık bir yıl önce yapılan seçimlerde, CHP adına Cumhurbaşkanı adayı olmayı çok istedi. Kendi parti başkanı, Kemal Kılıçdaroğlu buna sıcak bakmadı. Buna rağmen altılı masanın diğer tarafları, İmamoğlu'nu istedi, destekledi. Kemal Kılıçdaroğlu değil de, Ekrem İmamoğlu aday olsaydı belki de daha farklı konular konuşuluyor olunabilirdi. Tabi ki bu konu önümüzdeki dört yıl için kapandı. Bugün için durum bunu gösteriyor...
AKP tabanına en yakın siyasi parti Yeniden Refah Partisi (YRP) Cumhur İttifakının diğer bileşenleri kan kaybederken, özellikle AKP tabanından YRP’ye oy geçiş yaşandığı söyleniyor. Parti başkanı Fatih Erbakan da ileriki dönemde siyasette yer edinebilir…
Tüm bunlar bir yana, AKP ve lideri Erdoğan bu sonuçlardan sonra, hangi adımları atacak? Seçmenin sandık başına gitmemesi ve İktidara ders niteliğini göstermesi dikkate alınacak mı?
Seçim sonrası siyasi partiler şapkalarını önlerine alıp seçim sonuçlarını değerlendirmeye başladı… Olacakları bekleyip göreceğiz…