Ergenlik dönemi çocuklukla erişkinlik arasında yer alan, gelişme, ruhsal olgunlaşma ve yaşama hazırlık dönemidir. Bu dönemde birey, biyolojik, psikolojik, zihinsel ve sosyal açıdan bir gelişme ve olgunlaşma içine girmektedir. Ergenlik döneminde yaşanan en önemli unsur, kişinin birey olarak kim olduğunu keşfetmeye başlamasıdır. Ergenlik dönemindeki birey, kendine yönelerek kim olduğunu ve kim olacağını, aynı zamanda başkalarına göre kim olduğunu sorgulamaya başlamaktadır. Ergenlik, fiziksel değişimlerin ön plana çıktığı, beden imajının önem kazandığı bir dönemdir. Ergenlik dönemindeki bireyin görünüşüne ilişkin algıları benlik saygısının önemli bir belirleyicisidir. Benlik; kişiliğin içsel dürtüleri ile dış dünya arasında denge kuran, mantıklı düşünen ve gerçekçi değerlendirme yapabilen bölümüdür. Aynı zamanda insanın kendine ilişkin algılarının düzenlenmiş ve bütünleşmiş şeklidir. Bu yönden benlik kişinin öznel yanını oluşturmaktadır. Benlik Saygısı ise bireyin kendisine karşı olumlu veya olumsuz tutumudur yani bireyin kendini değerlendirmesi sonucu oluşur. Ergenlik döneminde benlik saygısı ise hızlı bedensel değişimler sonucu bedensel özelliklerini kabul etme, yaşıtlarıyla olgun ilişkiler kurma, bir mesleğe, aile yaşamına hazırlanma, ben kimim sorusuna cevap bulma gibi gelişim görevleriyle karşı karşıya kalındığında anlam kazanır. Birey bu dönemde çevresindeki kişilerin kendisine ilişkin düşünce, davranış ve tutumlarından çok fazla etkilenmektedir. Çevresinde onu mutlu ya da mutsuz eden yaşantılar sonrasında kendine değer verme duygusunu geliştirmektedir. Bu duygunun gelişiminde, sosyal ve çevresel uyarıcıların kişi hakkındaki olumlu değerlendirmelerinin büyük etkisi vardır. Ergenlik dönemindeki birey kendi değerini, çevresinden edindiği bu izlenimler çerçevesinde değerlendirmeye başlamaktadır. Ya değerli biri olduğu ya da sevilmeye, beğenilmeye değer biri olmadığı inancını geliştirir. Benlik saygısının sağlıklı gelişimi sonucu yüksek benlik saygısına sahip olan birey sosyal ilişkilerinde daha girişimci, daha güvenli ve daha atak olmaktadır. Düşük benlik saygısı olan kişilerde ise sosyal ilişkilerinde daha çok sorunlarla karşılaştığı görülmektedir. Sosyal ortamı, ortamdaki kişileri veya söylenenleri kendisine yönelik tehdit olarak algılamaya daha eğilimli ve özellikle olumsuz eleştirilmeye daha duyarlı olmaktadırlar. Bu nedenle düşük benlik algısı, eleştirilme korkusu ve sosyal ortamlarda kaygılı olmayı da beraberinde getirir. ​ ●Fiziksel görünümümden memnun olan ergenlerin benlik saygısının daha yüksek olduğu görülür. ●Algılanan okul başarısı arttıkça ergenlerin benlik saygısı düzeyi de artmaktadır. ●Arkadaş grubuna sahip olan ergenlerin benlik saygısı arkadaş grubu olmayan ergenlerden daha yüksektir. ●Benlik saygısı yüksek olan ergenlerin sosyal kaygılarının düşük olduğu görülmektedir.   Sonuç olarak, günümüzde değişen yaşam koşullarına ve geriye dönük geçen on yıllık sürece bakıldığında farklı ergen profilleriyle karşılaşılmaktadır. Her ne kadar ergenlerin kendilerini değerli bulma kriterleri değişmiş olsa da ergenlik dönemindeki bireyin; arkadaşa, sosyalleşmeye ve kendini başarılı algılamaya yönelik temel ihtiyaçları değişmemiştir ve bu ihtiyaçlar kendilerini hem kişisel hem de sosyal açıdan değerli bulmalarına da etki etmektedir.  Bu doğrultuda ergenlik dönemindeki bireylerin sosyal açıdan gelişimleri desteklenmelidir.